02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 20 NİSAN 2021 SALI HABER yordu. Anlamaya ve anlatmaya çalışan bilimsel kafanın, hiç böyle bir kaygısı olmayan biat kafası karşısındaki bu çaresizliği, aydını hem halkına hem de devletine karşı meşru müdafaa halinde yaşayan Yasak ve önlem Türkiye’nin dramıdır. Toplumlar bir sorunla karşıEmre Kongar ile Merdan Yanardağ’ın 18 Dakika programını izliyor musunuz diye sormama gerek olmadığını sanıyorum. Ben bir tanesini bile kaçırmamak için her akşam 20.00’de ekran başında oluyorum. Bizim meslekte okurun yazara göre avantajlarından biri de yazıları, haberleri, tartışmaları, panelleri keyif için de izleyebilmesidir. İşi haber peşinde koşmak ve günün olaylarını yorumlamak olan yazarlar ise Frenklerin “deformation professionelle” dedikleri meslelaştıklarında harekete geçerler. Biat toplumlarında yani geri kalmışların diyarlarında bu, yasaklama şeklinde olur. Zaten genelde biat topluluklarında yasaklama ile önlem birbirlerine karıştırılır. Oysa bu iki kavram birbirlerinin tümüyle zıddıdırlar. Biat toplumlarında, bir sorunla karşılaşılınca yasak konur. Bu, soruna bakma yasağı şeklinde gerçekleşebilir. Bu yöntemin sorunu çözmeyeceğini belirtmeye gerek yok. Yukarıdaki yöntemi uygulayınca sorunu görmeyiz, böylelikle bitti sanırız. ki çarpıtmanın etkisiyle eski keyifle Oysa o orada durmaktadır, sorunu rini kaybetmişlerdir. Programları ke doğuran nedenler gelişmeye devam yif için izleme lüksleri yoktur. Uzun etmektedir. Bir yasaklama yöntemi süredir dışında kalamadığım bu ruh de sorunun tezahür ettiğinde, yahalini 18 dakika ile aştım. ni onun sonucunu yasaklamak veya HHH cezalandırmak şeklinde olabilir. ÖrHer ikisinin de görüşlerine değer neğin koronavirüse karşı çare şöyle verdiğim iki dostumu izlerken aynı dile getirilir: zamanda keyif de alıyorum. Benim Asacaksın, üç beş kişiyi bak bir programı izlerken en keyif aldığım daha virüs kapan var mı? anlar, bilim insanı Emre Hoca’nın Gelişmiş toplumlarda ise bir sobiat kafasının gerekçelerini bir türlü runla karşılaşıldığında önce onun anlayamaması. nedenleri bilimsel yöntemlerle araşPerşembe akşamı da pandemi tırılır. Onun yanı sıra toplumsal yankonusunda alınan kararları tartışır sımaları incelenir, çareleri ele alınır, ken Emre Kongar, iktidarın pandemi finansal ve toplumsal ederleri gözkonusundaki bir kararıyla ilgili ola den geçirilir. Sonra, sonuç olan sorak “Allah aşkına buradaki mantığı runu doğuran etkenlerin üzerine gianlayan varsa bana da anlatsın!” di dilir. Katılımcı demokrasilerde toplumun elden geldiğince geniş kesimi, önlemler sürecine ortak edilir. Böylelikle önlemlerin yaşama geçirilmesi daha kolay ve başarılı olur. Görülüyor ki azgelişmiş toplumlarda birbirlerine karıştırılan yasaklama ve önlem alma birbirlerine tamamen zıt kavramlar. Koronvinüs başladığından beri ne oldu? Önce salgın görmezden gelindi, sonra hafifsendi. Sonra olayın ciddiyetinin altını çizenler sindirilmeye çalışıldı. Ardından bunlara gözdağı verildi. Hiçbiri de atı alanların Üsküdar’ı geçtikleri diyarda işe yaramadı. Kargaşa egemen oldu. Bütün bu süre boyunca, konuyu nedenleriyle enine boyuna irdeleyen, örneğin Emre Hoca gibi benim de akıl erdiremediğim, 65 yaş üstü işkencesinin haklı gerekçelerini açıklayan veya açıklamaya kalkışan bir sorumlu çıktı mı Allah aşkına?.. Çıkmadı ve Emre Hoca’nın sebep sonuç ilişkisini irdeleyen, önlem arayan bilim kafası, yasağa önlem diye sunan biat kafasının karşısında “Neden derdimi anlatamıyorum?” diye kıvrandı durdu. Neden olacak Emre Hoca, sizin sebep sonuç ilişkisini gözeten, sorunun nedenlerini irdeleyen, önlem isteyen bilim kafasıyla ham ervah “yassah!” kafası aynı dili konuşamaz da ondan! Bakalım yurdumun üstünde tüten en son ocak sönmeden önce pandemiye karşı yasak koyma yerine, toplumu da yanına katarak önlem almayı düşünecek bir yetkili çıkacak mı? KANSER HASTASI MEMURLAR İŞE ÇAĞRILIYOR KAMUDA GARIP BİR UYGULAMA! CHP’Lİ DİKİLİ BELEDİYESİ Berdicioğlu, “Kronik hastalığı olanları çalışmaya zorunlu tutmak, okullar uzaktan eğitimdeyken çocuğu olan kadın personelden işe gelmelerini istemek doğru değil” dedi. Adil Kırgöz Kadınlar için ‘Biz Varız’ hattı Dikili Belediyesi, kadınların psikolojik, sosyolojik ve hukuki destek gibi birçok ihtiyacı için “Biz Varız” hattı uygulamasını devreye soktu. Kadınlar, haftanın her günü 09.0021.00 saatleri arasında Dikili Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi’nin “0535 454 11 87” numaralı danışma hattını arayabilecek. Her türlü şiddete karşı başlatılan uygulama kapsamında kadınlara konularında deneyimli avukat, sosyolog ve psikolog eşliğinde haftanın iki günü sosyal destek hizmeti de verilecek. Dikili’de kadınlara her alanda pozitif ayrımcılık yaptıklarını kaydeden Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, “Kadınlarımızı korumak, yalnız olmadıklarını onlara hissettirmek bizlerin görevi” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet BAŞ: MAFYA İKTİDARI YIKILACAK Ahmet Şık, TİP’e katıldı Bazı kamu kurumlarında 60 yaş üstünde olan, kronik hastalığı bulunan, 10 yaşın altında çocuğu olan kadın kamu personeline MUSTAFA neden izin verilmediği belli ol ÇAKIR du. Cumhurbaşkanlığı kendi yayımladığı genelgeden bir gün sonra bazı kurumları kapsam dışına çıkardı. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Bahadır Berdicioğlu, kapsam dışında bırakılan kurumlarda kanser hastalarının da işe çağrıldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı 14 Nisan’da yayımlandığı genelge ile kamu çalışanlarından, Sağlık ve MİT Başkanlığı hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar, kronik hastalığı bulunanlar ile 10 yaşın altında çocuğu olan kadın personelin idari izinli sayılacaklarını belirtti. Ancak bazı kurumlarda bu kapsamda olan personele izin verilmedi. Bunun nedeni de belli oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın bir gün sonra 15 Nisan tarihli yazısı ile bazı kurumlar kapsam dışında bırakıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yayımladığı genelgede, Cumhurbaşkanlığı’nın 15 Nisan günlü yazısı ile bakanlık personelinin kapsam dışı tutulduğuna dikkat çekti. HDP’den geçen yıl istifa eden İstanbul milletvekili Ahmet Şık, Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katıldı. İstanbul Kadıköy’deki TİP Genel Merkezi’ndeki basın açıklamasında TİP’e katıldığını duyuran Şık, “Bugün memleketteki hava bir yandan tüm kasvetiyle üzerimize çöküp karamsarlığımızı derinleştirirken, diğer yandan hepimizi, yeniden, ısrarla bir inada çağırıyor. Barışı, demokrasiyi ve hukuku boğanların sınırları çizdiği bir ülkede barış, demokrasi ve hukuk demekte ısrar ederek yaşamak ve hatta var olmak başlı başına bir inat işi. Ve biliyorum ki bizler inatçıyız. Çünkü yaşamın öğrettiği en önemli şeydir: İnat, daima kazanır. Uzak gibi görünen umutlu günlere hep birlikte uzanıp dokunabilmek adına Türkiye İşçi Partisi’ne katılıyorum” dedi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise “Bugün bizi bir araya getiren şey memleket meselesidir. Bu mafya iktidarı, bu kötülüğün organize olmuş hali yıkılacak, kaçınılmaz olanı yaşayacak. Biz bu süreci hızlandırmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. l İç Politika Kronik hastalar var Kanser hastalarının da dönüşümlü çalışma kapsamında çalıştırılacaklarını söyleyerek kararı eleştiren BES Genel Başkanı Berdicioğlu, “Kronik hastalığı olanları işe getirmek, okullar uzaktan eğitimdeyken 10 yaşın altında çocuğu olan kadın personelden işe gelmelerini istemek doğru değil. Covid19’dan en çok da hayatını kaybedenler kronik hastalığı olanlar. Kanser hastaları, 60 yaş üzeri olanlar, kronik hastalar çağrılıyor. SGK, İŞKUR, en yoğun olan yerler. Buralardaki personel daha aşılama kapsamına alınmadı” dedi. l ANKARA ‘Kurcalamaya gerek yok’ AKP’li Çelik’ten “emekli amirallerin bildirisi değiştirildi” iddiasına yanıt AKP Sözcüsü Ömer Çelik, emekli amirallerin Montrö bildirisinin değiştirilerek kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin, “Bunun çok daha fazla kurcalanmasına gerek yok. Demokratik bir tavır alamadınız ondan sonra iftira atıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrasında özetle şunları söyledi: EMEKLI AMIRALLERIN BILDIRISI: Bu bildirinin gece yarısı yayımlanması konusunda dış müdahale söz konusu olmuşsa, o zaman niçin bu bildiriye imza atan bazı emekli amiraller bunun fikir hürriyetine girdiğini açıklama gayretine girdiler? Eğer bildiri değiştiyse yayımlayanlara soracaklardır. Değiştirildikten sonra diğer amiraller, “Ben bunun arkasındayım” diye tweeti niye atmıştır, bu Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapacağı izahdır. TARIHIMIZDE KUMPAS YOK: Sözcüleri İçişleri Bakanımızın kumpas kurduğunu söylemiş. Aynen iade ediyoruz. Bizim tarihimizde kumpas yok. Biz bunu 27 Nisan muhtıra gecesinde de gördük. Tavır alan aldı, almayan almadı. Bunun çok daha fazla kurcalanmasına gerek yok. Demokratik bir tavır alamadınız ondan sonra iftira atıyorsunuz. Emekli amirallerin bildirisi konusundaki tavırlarını örtmek için 128 milyarı öne çıkarıyorlar. YUNAN BAKANIN ZIYARETI: Gördük ki Yunanistan Dışişleri Bakanı Ankara’ya konuşmak için gelmemiş, Atina’ya konuşmak için gelmiş. Son derece bağnaz bir şekilde diplomasi tarihine bir yakışıksızlık örneği olarak girecektir. Bu nezaket ve diplomasi dışı tavrı bütün dünya görmüş oldu. BELEDIYELERDE INSAN KAÇAKÇILIĞI: Gördük ki aynı durum CHP ve İYİ Parti belediyelerinde de varmış. Ondan sonra CHP sözcüsü çıkıyor, İçişleri Bakanımızı suçluyor. Zaten soruşturma emrini Bakan vermiş. Bakanlık soruşturmada her şeyi ortaya çıkaracaktır. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle