06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 16 NİSAN 2021 CUMA HABER ar edinerek sebep sonuç ilişkisini yadsıyan yurttaşları olarak, korunma önlemlerini hiçe saydık, “uy kandırdım, kandırdım, devleti kandırdım, İstanbul’a gidiş dönüş pilet aldum, oysa giKoca haklı, hepimiz deceğum ama dönmeyeceğum” diyerek Trabzon sorumluyuz rıhtımında horon tepen Temel misali devlete kazık attığını sanırken, asıl kenSağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ramazan ayında uygulanması beklenen dini kazıklayan yurttaşımız korunma için uyulması gereken kuralları hiçe sayarken, ölüm sayıönemlerle ilgili açıklaması, uzman sı listelerinde birincilik sırasını kaplarda düş kırıklığı yarattı. Bu çev maktan tabii sorumluydu. Maske relerde hâkim olan genel kanı bir ve sosyal mesafe kurallarının meaylık daha radikal bir tam kapan kanizmalarının neler olduğunu dümanın gerekli olduğuydu. Perva şünmek yerine, bunları yasak savsız yolsuzluğunun sonucu olan ve mak için fular gibi boynuna asaherkesi tepetaklak eden Cumhu rak güya önleme “uyan!” vatandariyet tarihimizin en şiddetli ekono şın tabii ki bugün vasıl olduğumuz mik bunalım ortamında, sorumsonuçta sorumluluğu vardır. Ama luluk makamında olan iktidarın binlerce insanı bir araya getirerek Türkiye’yi nüfusuna oranla ölüm bütün önlemleri hiçe sayan, dasayısında dünya şampiyonu kol vul zurna ile çağrısını yaptığı, lebatuğuna oturtan salgının tırmanmasından toplu olarak hepimizin sorumlu olduğunu ileri sürmesine halkın büyük tepki göstermesinde şaşılacak yan yok. Çünkü koronavirüsün sorumlusu AKP değilse de içine düştüğümüz umarsızlık çukurunun sorumlusu AKP iktidarıdır. HHH Pandemi ile mücadelede önkoşul, şeffaflık idi. AKP rakamları çarpıtarak, yalan söyleyerek bu koşulu çiğnemişti. Üstelik başlangıçta kamuoyunda, tersine bir algı oluşturulmuş, Sağlık Bakanı, gerçekleri anında toplum ile paylaşıyormuş izlenimi yaratacak şekilde davranılmıştı. Doğrusu hiç kimse de 20 yıl yalanın egemen olduğu bir düzende ne olup da birden bir konuda gerçeklerin söylendiğini sorgulamak gereğini bile duymamıştı. Evet, aldatıldık, bizi uyuturlarken söylenen ninnilere tempo tutarak aldatıldık. Aldatılmaya bu denli teşne olduğumuz için aldatılmamızdan biz de sorumluyduk. Aldatılırken, bir de Bilim Kurulu kurdurduk. Ne önerileri dikkate alınan, ne yaptıkları açıklamalara itileb dolu olduğunu iftiharla ilan ettiği mitinglerin düzenleyicisi olan bir iktidarın mensuplarının topluma bu sorumluluğunu anımsatmak hakkı var mıydı? HHH Bu hengâmede iktidarın devlet olarak üstlendiği rol, kimi önlemleri yürürlüğe koymak, sonra da onu bizzat kendi çiğnerken bir de bulununla iftihar etmek oluyordu. İktidarın bir süre tam kapanmayı göze alamamasının nedenini anlamak güç değil. İçinde bulunduğumuz korkunç ekonomik koşullarda halkın devlet desteği olmadan ayakta kalabilmesi imkânsızdır. Ama AKP’nin talan ve yağma ekonomisinin sürdürülebilir olmadığının inatla anlatılmaya çalışıldığı yıllar boyunca bu aldatmayı sürdürmekten sorumlu olan da yine AKP değil mi? Pandemi karşısında devleti daha da eli böğründe bırakan ekonomik politikanın sorumlusunun aynı zamanda aşı konusunda da havlu atmış olan AKP olduğunu kimse yadsıyamaz. Ama yağma ve talan ekonomisi temeline dayalı, ceberut, totaliter zulüm rejiminin temsilcilerini ikbar edilen, yalnızca işe gelen açık tidara getiren, kefereler, gâvurlar lamalarıyla yetinilen bu “bilim” ku olmadığına göre onları oraya taşırulu sayesinde aldatılmamız bilim yan toplum da sonuçtan sorumlu sel nitelik kazandı. değil midir? Yıllar yılı yasaklarla güdülen ger Diğer arkadaşları gibi akşamlaçeğin tevatür, tevatürün gerçek ol rı, TV ekranlarında boy gösteren duğu sanılan bir toplumun “bişşiy Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu olmaz abicim!” tekerlemesini şi sorumluluğun somut kanıtıdır. İl dışına çıkış tedbiri uygulanan emekli amiraller için elektronik kelepçe kararı Onur zedeleyici Türker Ertürk’ün avukatı Şimşek, “Şehir içinde bir insanın nereye gittiğinin izlenmesi kadar insan onurunu zedeleyen, kişisel özgürlüğü kısıtlayan bir uygulamanın kabul edilmesi mümkün değildir” dedi. Montrö tartışmaları ve “cüppeli amiral” konusunda yapılan açıklama nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 10 emekli amiralden Atilla Kezek, Ergun SEFA UYAR Mengi ve Turgay Erdağ’a elektronik kelepçe takıldığı, diğer isimlere ise bu konuda bildirim yapıldığı öğrenildi. Avukatlar, karara itiraz edeceklerini açıklarken, Kezek, “37 sene devlete fiilen hizmet ettim. Karşılığında bilezik taktılar” dedi. Türker Ertürk’ün avukatı Özgün Şimşek ise elektronik kelepçenin bugüne kadar sadece ev hapsi kararlarında kullanıldığını ancak il sınırları dışına çıkılmasının yasaklandığı adli kontrol kararlarında uygulanmadığını vurgulayarak “Bu yolla emekli amirallerin il içinde nerelere gittiklerini saat saat takip edecekler, adeta il içindeki sosyal yaşamlarını bloke edecek, raporlayacaklardır. Şehir içinde bir insanın nereye gittiğinin izlenmesi kadar insan onurunu zedeleyen, kişisel özgürlüğü kısıtlayan bir uygulamanın kabul edilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Emekli amirallerin Montrö tartışmaları ve “cüppeli amiral” hakkında 4 Nisan’da yaptıkları ortak bildiriye yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal, 5 Nisan sabahı gözaltına alınmıştı. Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat ise “yaş durumları” nedeniyle ifadeye çağrılmıştı. 8 günlük gözaltının ardından tüm amiraller, yurtdışına ve il dışına çıkış yasağı ile serbest bırakılmıştı. Emekli amirallere önceki gün elektronik kelepçe takılmaya başlandı. Bu kapsamda Ankara’da Kezek, Mengi ile Antalya’da bulunan Erdağ için elektronik kelepçe uyguAKP’LI YÖNETICIDEN AMIRALLERE TEHDIT AKP Diyarbakır Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Vedat Demirtaş, Montrö Sözleşmesi ve Tuğamiral Mehmet Sarı’nın “sarık ve cüppe” giydiği fotoğraflar üzerine açıklama yapan amiralleri tehdit etti. Sosyal medya hesabı üzerinden çok sayıda kalaşnikof ve otamatik silah resmi paylaşan Demirtaş, “Emekli amiraller bekliyoruz. Hodri meydan. Destanlar bizim işimiz” diye yazdı. Vedat Demirtaş, tepkilerin ardından paylaşımını sildi. l İç Politika landığı öğrenildi. İstanbul’da bulunan emekli amirallere ise dün bildirim yapılmaya başlandığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre ilk olarak Kezek’e, evinde misafirleri bulunduğu sırada önceki gün elektronik kelepçe takıldı. Avukatı itiraz etti Cumhuriyet’e konuşan Kezek, “65 yaşındayım. 37 sene devlete fiilen hizmet ettim. Karşılığında bilezik taktılar. Sadece üzgünüm. Hem milletim hem devletim hem şahsım adına üzgünüm. Ülkemizin başta korona olmak üzere bu kadar problemi varken, bizim bütün samimiyetimizle, içten, ülkemiz için kaleme aldığımız 23 paragraflık bir basın duyurusu bir hafta ülkenin gündemini işgal etti. Vakit kaybetti ülke” dedi. Kezek’in avukatının, elektronik kelepçe için yasal yollara başvurduğu ve itiraz ettiği öğrenildi. Türker Ertürk’ün avukatı Özgün Şimşek de dün Ertürk’e elektronik kelepçe takılmasına ilişkin bildirim yapıldığını açıkladı. Elektronik kelepçe takılmasının, “il sınırları dışına çıkılması yasağı” içerikli adli kontrol tedbiri kararında yer almadığını vurgulayan Şimşek, “Bu tamamen siyasi iktidara bağlı hareket eden Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün idarisiyasi bir kararıdır” dedi. “Uygulamanın bireysel özgürlüklere açık bir saldırı” olduğuna işaret eden Şimşek, “Siyasi iktidarın keyfine bırakılmış olan bu uygulama ile ayaklara değil, muhalif düşünceye kelepçe vurulmaktadır” ifadelerini kullandı. Şimşek, uygulamaya bugün itiraz edeceklerinin de altını çizdi. Emekli amirallerin avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol ise mahkemenin, elektronik kelepçeye yönelik bir kararı olmadığını anımsatarak “Yanlış bir durum var. İl dışına çıkmama yasağının nasıl uygulanacağının usulünü hâkim belirler. Hâkimin böyle bir belirlemesi yok. Ona rağmen birileri kraldan çok kralcı davranıp, elektronik kelepçe takmış. İtiraz edeceğiz” diye konuştu. l ANKARA HUKUKÇU TURAN KARAKAŞ: Yapılanlar hukuk değil, buyruk Emekli amirallerin Montrö konusunda yaptıkları ortak bildiri sonrası gözaltına alınarak elektronik kelepçe takılmalarını değerlendiren Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi avukat Turan Karakaş, yapılan gözaltıların “hukuk devletinde değil, buyruk devletinde” olabileceğini söyledi. Avukat Turan Karakaş, amirallerin yayımladığı bildirinin içeriğinde suç unsuru bulunmadığını belirterek “Bu bildiri, anayasanın güvence altına aldığı ifade özgürlüğü kapsamında yapılan bir açıklamadır. Anayasanın 26. maddesinde, ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar’ yazar. Emekli amirallerin yaptıkları tamamen ifaTuran Karakaş de özgürlüğü kapsamına girmektedir” dedi. ‘Hukuka aykırılık yok’ Yayımlanan bildiri içerisinde hukuka aykırı bir tek cümle olmadığının altını çizen Karakaş şunları söyledi: “Bu yazılanlar aydınların sofralarında, kahvelerde, televizyonlarda, kitaplarda ve makaleler içerisinde yazılıyor ve konuşuluyor. Onlara serbest, generallere neden yasak. Anayasa özgürlük tanımış. Ama birileri ‘yasak’ diyor. Bu düşünce, hukuk devletini yok eder. Faşist uygulamalar çağrıştırır ve topluma büyük zarar verir. Savcıların buyruğa göre değil, hukuka göre hareket etmeleri gerekirdi. Kim olursa olsun fikirlerine katılırsın katılmazsın onların ifade özgürlüğü esastır. Ülkem adına hukukçu olarak çok üzülüyorum. Savcı sorumludur. Savcı hukuku keyfi bir şekilde uygulayamaz. Çünkü savcı kanunlara bağlıdır. 8 gün keyfi olarak gözaltına aldın, sonrada neden bıraktın. Çünkü ortada suç yok. Amirallere uygulanan hukuk değil, buyruktur. Herkes birbirinin haklarına saygılı olmalı ve haksızlığa uğrayanların yanında olmalı. Ancak büyük bir toplumsal dayanışma ile hukuksuzluğu aşabiliriz.” l İZMİR / Cumhuriyet DEVLET MEZARLIĞI’NDA TOPRAĞA VERİLDİ Akbulut son yolculuğuna uğurlandı Eski Başbakan ve TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Yıldırım Akbulut (86), son yolculuğuna uğurlandı. Akbulut için ilk tören TBMM’de gerçekleştirildi. TBMM Şeref Kapısı merdivenleri önündeki törene, Akbulut’un ailesi ve yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski TBMM başkanları Cemil Çiçek, Köksal Toptan ve Bülent Arınç, AKP Tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Akbulut (86) için ilk tören Genel Başkanvekili Binali YılTBMM’de yapıldı. Akbulut, Ahmet Hamdi Akseki Camisi’ndeki dırım, AKP Grup Başkanı Natörenin ardından toprağa verildi. ci Bostancı, BBP Genel Başkatutum devlet ve siyaset adamnı Mustafa Destici, DEVA Par Yıldırım Akbulut lığı açısından çok kritik bir tisi Genel Başkanı Ali Babacan, hamledir. Ayasofya’nın açılışıAKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, AKP na dünya gözüyle şahit olması ise çok Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazı önemli hadise, müstesna bir mazharicı, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, ba yettir. Zira Ayasofya’nın Hünkâr Kaszı eski bakanlar, milletvekilleri, yaban rı uzun yıllar sonra, merhum Akbulut’un cı misyon temsilcileri ile Meclis perso Başbakanlığı döneminde, kalıcı olarak neli katıldı. ibadete açılmıştır” dedi. Akbulut’un dade tören düzenlendi. Buradaki törene de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve bakanlar katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze namazının ardından yaptığı konuşmada, “Yıldırım Bey’in gerçekten en önemli, en büyük özelliği tevazu Gönül kırmadı madı İsmail Kırca da “Kendisi 28 yıldır idi, mütevazıydı ve bu tevazudan hiçbir kayınbabamdı ama kayınlık kısmını at an sapmadı. Düşüncelerini, bütün tecTörende konuşan TBMM Başkamıştık, babamdı. Hem benim hem de rübelerini bizlerle İstişare Konseyi’nde nı Şentop, Akbulut’un siyasi yaşamını evlatlarının babası olarak babalığın ge de paylaştı, kendisinden gerçekten anlattı. Şentop, “Başbakanlığı sırasın reğini her zaman yerine getirdi. Kal de çok çok istifade ettik” dedi. Buradada Birinci Körfez Savaşı olarak bilinen ğil, hal ehliydi. Hiçbir zaman gönül kır ki törenin ardından da Akbulut, Devlet ABD’nin Irak’a müdahalesine ülkemizin madı” diye konuştu. Akbulut için daha Mezarlığı’nda defnedildi. l ANKARA / katılmaması yönünde sergilediği kararlı sonra Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle