Katalog

16 16 NİSAN 2021 CUMA DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA ALTIN CUMHURİYET EKONOMİ ALTIN 24 AYAR 8.0990 0.02 kuruş 9.6880 0.3 kuruş 11.1840 0.1 kuruş 18.24 Sabit 1.407 1.43 puan Merkez Bankası, faizi yüzde 19’da tutarken yeni başkanla söylem değişikliğine gitti 3043.81 49.03 lira 453.62 1.01 lira Merkez ‘sıkı’ya gelemedi Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı’nda sadece 4.5 ay kalabilen Naci Ağbal’ın yerine atanan Şahap Kavcıoğlu, dün ilk faiz kararına imza attı. Kavcıoğlu dahil yeni üyelerin de (Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu) katıldığı TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 19’da sabit tutarken, yayımladığı değerlendirme notunda dikkat çekici söylem değişikliklerine gitti. Cari denge sorunu Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurtiçi iktisadi faaliyet güçlü seyrettiğini, özellikle imalat sanayiinin kuvvetli bir ivme sergilediğine dikkati çeken TCMB PPK, bununla birlikte pandeminin gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunduğunu vurguladı. PPK, ihracattaki artış ve altın ithaMerkez Bankası PPK, açıklamasında enflasyon ve salgına dikkat çekerken, Naci Ağbal döneminin gerekirse “ilave parasal sıkılaşma” yani faiz artışı vurgusuna yer vermedi. latındaki gerilemeye rağmen, güçlü iç talep ve emtia fiyatlarının cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam ettiğini de hatırlattı. Bir kez daha talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyelerin fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğini kaydeden PPK, açıklamasında şöyle denildi: “Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.” Ancak PPK, bu ve benzeri cümlelerin ardından mart ayındaki metinde yer alan şu cümleye bu kez yer vermedi: “Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.” ‘Enflasyonun üstünde’ Yeni PPK, sadece şu vurguyu yaptı: “TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.” l Ekonomi Servisi Sağlam: Değişiklik gereksiz ve erken Gazetemiz yazarı Erdal Sağlam, TCMB, politika faizini yüzde 19 seviyesinde bıraktığını ve toplantı metninde değişikliğe gitmesinin ileriye dönük riskler içerdiğini belirtti. Sağlam, “O ibarenin kaldırılmış olması önümüzdeki döneme ilişkin piyasanın hassaslığını artırır. Zaten yabancı yatırımcıların tedirginliği vardı, onları da etkileyecektir. Piyasada ilk tepki olarak doların arttığını gördük. Asıl etkisi ise dalgalanmayı arttırması olacaktır. Metinde yapılan değişiklik gereksiz ve erkendi” dedi. TÜİK VERİLERİNE GÖRE Ücretli çalışan sayısı yükseldi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 şubat ayına ait ücretli çalışan istatistiklerini paylaştı. 2021 yılı şubat ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak; sanayi sektöründe yüzde 8.3, inşaat sektöründe yüzde 20.7 ve ticarethizmet sektöründe yüzde 0.7 arttı. Sanayi, inşaat ve ticarethizmet sektörleri toplamında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ücretli çalışan sayısı 2021 şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0.5 arttı. Şubat ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0.6 ve ticarethizmet sektöründe yüzde 0.4 arttı. l Ekonomi Servisi 9.9 MİLYAR DOLAR Özel sektörde kısa vadeli borç arttı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat 2021 dönemine ait özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcu gelişmelerini yayımlandı. Yayımlanan rapora göre, özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, şubat ayında 2020 sonuna kıyasla, 388 milyon dolar artarak 164.4 milyar dolara yükseldi. Kısa vadeli kredi borcu ise 172 milyon dolar yükselerek 9.9 milyar dolara çıktı. Borçluya göre dağılıma bakıldığında, bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 553 milyon dolar azaldığı gözlemlendi. l Ekonomi Servisi İNTERNETTE BULUŞMA Nettunett, iletişimi dijitalle taşıdı Dijital iletişim sektörüne, “dijital dönüşümün en önemli unsurlarından birinin iletişim olduğu” vurgusu ile yeni bir platform katıldı. İletişim ve medya sektörünün deneyimli isimleri Banu Birkan ve Nilgün Karataş’ın liderliğinde faaliyete geçen Nettunett, dijital varlıklarını büyütmek isteyen markalar kadar internet dünyasına ilk kez adım atacak işletmelere de hizmet sunuyor. Nettunett’in kurucularından Banu Birkan, “Artık dijital dünyada yer almak bir tercih değil, zorunluluk. Markasını dijitalleştirmek isteyen işletmeler için iletişim en önemli unsurlardan biri” dedi. Nilgün Karataş ise “Müşterilerine tüm hizmetleri tek bir kanaldan sunan ve aynı zamanda iletişim sektöründeki insan kaynaklarını buluşturan bir platform olacağız” dedi. l Ekonomi Servisi Sektör temsilcileri ödeneğin yeniden gündeme alınmasını istiyor Kısa çalışma çağrısı ESRA ALUS / ALI CAN POLAT Covid19 pandemisinin yıkıcı etkisi yurttaşların sağlığı kadar iş ve gelirlerini de etkiledi. Kontrol altına alınamayan salgın nedeniyle yeniden gelen kısıtlamalar nedeniyle zor durumda kalan işveren Kısa Çalışma Ödeneği’nin geri gelmesini istiyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kısa çalışma ödeneğinin yeniden başlatılmasını istedi. Hisarcıklıoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Pandemi sürecinde firmalarımızın sıkıntıları artıyor. Öncelikle kısa çalışma ödeneğinin yeniden başlatılması gerekiyor. Kamuya yapılacak vergi ve benzeri ödemelerin ertelenmesine, işletmelerimize yeni kredi destekleri sağlanmasına acil ihtiyaç duyuluyor” dedi. Restoranların genelge ile komple kapalı olan tek sektör olduğunu vurgulayan Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, “Bizim 23 dil bilen sektörde tecrübeli nitelikli elemanlarımız günlük 47 TL ile evlerinde oturuyorlar şu anda. Bu elemanlar hizmet veren pazarlara kaçacaklar ve sektör açıldığında biz eleman bulamayacağız” dedi. İlk günden bu yana KÇÖ’nün uzatılması gerektiğini tekrarladığını söyleyen Demirer, “En azından nisan ve mayıs aylarını kapsayacak bir KÇÖ ile bütün bu dertlerin önüne geçebiliriz” dedi. Sektörün yüzde 60’ı tehlikede Turizm sektörünün işten çıkardığı işçilerin tazminatını bile veremeyecek durumda olduğuna dikkat çeken Sonkar Turizm AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Aykan Ceylan ise “Bugüne kadar sektörü kısa çalışma ödeneği ayakta tutuyordu. İşten çıkarma yasağı bittiği zaman sektörün yüzde 60’ı işsiz kalacak. Üstelik işletmelerin tazminat ödeme gücü de kalmadı” dedi. Sadece rüzgâr ve güneşle büyüyecek Doğan Holding’in yenilenebilir enerji üretimi alanında faaliyet gösteren şirketi Galata Wind Enerji halka arz için talep topluyor. Şirketin hedefi halka arzdan sonra üç yıl içinde üretim portföyünü yaklaşık iki katına çıkarmak. Galata Wind CEO’su Burak Kuyan, halka arz sonrasında şirketin yatırımlarına devam ederek yaklaşık 270 megawatt (MW) büyüklüğündeki rüzgâr ve güneş kurulu gücünü üç yılda 500550 MW seviyesine yükseltmeyi hedeflediğini söyledi. Kurulu gücü artırmak için Türkiye’de ve yurtdışında döviz veya dövize endeksli geliri olan santral geliştirme veya satın alma konusunda değerlendirmeler yaptığını ifade eden Kuyan, yurtdışı projeleri hakkında, “Avrupa’da proje geliştirme ve alma konusunda çalışmaları Burak Kuyan mızı sürdürüyoruz. Yakın coğrafyada 12 ülkede proje geliştirme çalışmalarımız sürüyor. Yıl sonuna kadar yol haritasını netleştirip duyuracağız” diye konuştu. Kuyan şöyle devam etti: “Galata Wind Enerji AŞ, Doğan Holding’in BM nezdinde küresel düzeyde yürütülen sıfır karbonlu ekonomiye geçiş sürecine uyum vizyonunu yansıtan yatırımlarından biri konumunda. Yenilenebilir enerji kaynaklarını doğru kullanarak ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını azaltmak, çevreye duyarlı, güvenilir ve sürdürülebilir bir iş modeli ile Türkiye’nin temiz elektrik sağlayıcısı olmayı hedefliyor. Doğan Holding Enerji Grubu da sürdürülebilir enerji dönüşümünün paydaşı olarak doğayla uyumlu gelecek vaat eden temiz enerji sektöründe büyümek istiyor. Özel sektöre ücretsiz izin desteği TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve dün bir önergeyle eklemeler yapılan kanunla, ücretsiz izin desteği ve sigorta prim desteğinden yararlanacak sektörlerin kapsamı genişletildi. Buna göre, yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinin yanı sıra internet kafe, spor, eğlence, eğitim kursları, düğün, balo ve kokteyl salonları, oyun makinelerinin işletilmesi, güzellik merkezleri, kaplıca sektörlerinde faaliyet gösteren işyerlerinde, 2021 Mart ayında hizmet akdi bulunan ve ücretsiz izne ayrılan çalışanlardan uygulanan nakdi ücret desteğinden faydalanmayanlara, 2021 Nisan ve mayıs aylarına ilişkin, ücretsiz izne ayrıldıkları dönem için, günlük 50 lira ödeme yapılacak. Ayrıca nakdi ücret desteği alan kişiler için de destek tutarı 50 liraya çıkarılıyor. Aynı sektörlerdeki iş yerlerinde 2021 Nisan ve mayıs prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primleri, İşsizlik Fonu’ndan karşılanacak. Kurumlar vergisi oranı 2021 kurum kazançları için yüzde 25, 2022 kurum kazançları için yüzde 23 uygulanacak. l ANKARA Güven bir kez yıkılınca... Tamir edilmesi en zor olanı güven... Bir kez yıkıldı mı, ayıkla pirincin taşını. Hem bireysel ilişkilerde hem de toplumlarda... Karşısındakine ya da lidere olan güven bir kez sarsıldı mı, kantarın topuzu da kaçmış olur. Bu yüzden demokratik toplumlar “güven”i ilk sıraya alırlar. Norveç Başbakanı Erna Solberg, doğum günü kutlamalarında sosyal mesafe kuralını çiğnediği için para cezasına çarptırılmıştı. 20 bin kron; yaklaşık 19 bin TL. Açıklamada, “genelde bu kurala uymayanlara uyarı verildiği hemen ceza kesilmediği ancak Solberg’in başbakan kimliği ile hükümetin koyduğu kurallara öncülük etmesi gereken isim olduğu için bu cezanın kesildiği” bildirilmişti. Cezayı kesen polis şefi “Norveç halkının Covid19 önlemlerine olan güvenini korumak için, kuralları ihlal eden Başbakan Solberg’i cezalandırmamız gerekiyor” demişti. Avustralya Sanat Bakanı Don Harwin, koronavirüs salgını kapsamında alınan tecrit kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle görevinden istifa etmişti. Yapılan açıklama yine “kimsenin yasaların üstünde olmadığı” şeklindeydi. İtalya’da sırası gelmeden Covid19 aşısı yaptıran belediye başkanı da tepkiler sonrası istifa etmişti. Şimdi şöyle bir düşünelim... Eğer AKP hükümeti kendi aldığı kararları önce kendisi asla taviz vermeden uygulamış olsaydı, vakalar bu kadar artış gösterir miydi? Eğer kararları bir şekilde delen yöneticiler cezalandırılmış olsaydı, istifa etmeleri yönünde baskı yapılsa ya da görevden alınsalardı, bu kadar artar mıydı vakalar? Örneğin 81 ilden binlerce insanın otobüslere doldurarak Ankara’ya getirildiği AKP kongreleri yapılmasa, “lebaleb” doluluk bizzat iktidarın başı tarafından bir övünç olarak sunulmasa... Örneğin yakınını kaybeden sade vatandaşa cenaze töreni sınırlandırılırken yurttaşlara her fırsatta koronavirüs salgınına karşı “sosyal mesafe” ve “kalabalıktan uzak durma” uyarıları yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile katıldığı cenazedeki fotoğraflarının ortaya çıkması üzerine de kuru bir özür ile yetinmese istifa etse... Ve daha onlarcası, yüzlercesi.. Ayasofya namazı; sıra gelmeden aşı yaptıran yerel yöneticiler... Emin olun vaka sayıları bu kadar artmazdı. Evet, belli bir düzeye gelirdi belki ama bu denli korkutucu ve kontrolden çıkmış bir tablo ortaya çıkmazdı. Çünkü güven, inanılırlık her şeyin başı. Baştaki adam buna uymazsa halk neden uysun ki? Ya bedeli ödeyenler? Çığ büyüdü büyüdü ve yine sağlık çalışanlarının üzerine yıkıldı. Yine izinleri iptal. İstifa etme, emekliliklerini isteme hakları yok. Üzerlerindeki yük korkunç. Ne için? Ne uğruna? Adil ve güvenin tesis edilmiş olduğu bir düzende bu soru sorulmaz. Ama bu durumda isyan etmekte haksızlar mı? Ve bilimsellikten uzak kararlar... Örneğin, 65 yaş üstü vatandaşın yüzde 80’i aşılarını oldu. Yine eve hapsedilenler neden onlar? 5065 yaş arası şu anda çok daha fazla risk taşıyor. Bu kararlar alınırken bilimsellik mi öne çıkıyor, yoksa kolaycılık mı? Neden okullar kapatılırken AVM’ler hâlâ açık? İnandırıcılıktan uzak kararlar bunlar.. Özel hastanelerde korona borsası oluştuğu söyleniyor? İstanbul’da bir hasta için günlük 8 bin 11 bin TL gibi rakamlar ortada. Neden bu engellenmiyor? Neden Türkiye’nin farklı kentlerinde onlarca atıl hastane varken bunlar açılmıyor? Canı ile uğraşan insanlar vicdansız bir ticaretin kucağına atılıyor. Koronavirüsün ilk ortaya çıktığı Çin, aldığı sıkı önlemlerle, aşı ve denetimlerle salgını durdurdu. Günde çıksa çıksa 5 10 vaka çıkıyor ve onlar da hemen karantinaya alınarak bulaş engelleniyor. İsrail Covid19’u yendi. Avrupa’da Slovakya başarılı uygulamaları ile pandemiyi durdurmayı başardı. Nasıl becerdiler? Kısır siyasetin içine hapsolmuş, öfkeyle beslenen, kutuplaşmalarla yönetilen Türkiye’de birazda bunların konuşulması gerekmiyor mu?