05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 16 NİSAN 2021 CUMA SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM Pandemi, dünyada sürdürülebilir kalkınmayı değil, yaşamı öne çıkarıyor Tek çare dayanışma Sürdürülebilir Yaşam Derneği, dünyanın bir beka sorunu yaşadığını belirterek sürdürülebilir kalkınma kavramının iflas ettiğini, yerine sürdürülebilir yaşamın tek seçim olacağını açıkladı. Pandemi ile birlikte dünya, iklim değişikliklerini, insanın doğaya verdiği zararı konuşmaya başladı. Sürdürülebilirlik kavramını daha çok tartışmaya başlayan dünya, kavramları da yeniden gözden geçiriyor. Sürdürülebilir Yaşam Derneği (SUYADER) Başkanı Prof. Dr. Emine Aksoydan, “Gezegende bir beka sorunsalı ile yüz yüze olan küresel toplum için tek ve zorunlu seçim küresel dayanışma içinde sürdürülebilir yaşamdır, sürdürülebilir kalkınma iflas etmiştir” dedi. Covid19’un bu yüzyıldaki 6’ncı büyük salgın olduğunu ve gezegenin ciddi bir alarm verdiğini belirten SUYADER Başkanı Prof. Dr. Emine Aksoydan, bilimsel araştırmaların, farklı virüslerin ve buna bağlı pandemilerin dünya üzerinde hep varolacağını gösterdiğini belirtti. Bu durumu değiştirmenin tek yolunun sürdürülebilir yaşam olduğunu vurgulayan Aksoydan, günümüze kadar uygulanan sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin yetersiz olduğunu ve gezegendeki krizlere çözüm olamadığı da vurguladı. Aksoydan, küresel düzeyde biyoçeşitliliğin yüzde 70 azaldığını dile getirirken çözüm için daha uygulanabilir sürdürülebilir kalkınma stratejileri geliştirilmesinin bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Covid19 ile birlikte, sürdürülebilir yaşamın bir insan hakkı olduğunun anlaşıldığını söyleyen Aksoydan, bireyin refahı için insanlığın ve doğanın refahının önkoşul olduğunu da aktardı. İyi bir dünya mümkün Aksoydan açıklamasını şöyle sürdürdü: n Sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme için küresel gıda sisteminin değiştirilmesi, bununla birlikte insanlık onuruna yakışır şekilde, beslenme hakkının güvence altına alındığı, optimal beslenmenin sağlandığı ve bulaşıcı olmayan hastalık riskini azaltan sürdürülebilir beslenme modellerinin uygulanmasına acilen başlanmalıdır. n Krizleri aşmak ve belli gruplar üzerindeki etkilerini azaltmak için köklü politikalara ve ısrarlı denetimlere ihtiyaç vardır. Akademisyenler, araştırmacılar, öğrenciler ve eğitimciler disiplinlerarası bir düşünce kültürünü yaratmak ve çok yönlü işbirliği çalışmaları için harekete geçmelidir. Sürdürülebilir yaşam rehberi Sürdürülebilir Yaşam Derneği’nin (SUYADER) bu alandaki bilinçliliği artırmak ve her evde sürdürülebilir bir yaşam kurulmasını sağlamak için yayımladığı “Sürdürülebilir Yaşam Rehberi” kitabının ikincisi basılıyor. Covid19 salgınından dolayı sekteye uğrayan basım aşamasının en geç ağustos ayında sonlandırılacağını belirten SUYADER Başkanı Emine Aksoydan, “Artık insanların dünyayı bu kadar hor kullanmasına son vermeli ve sınırlı kaynakların tüketiminden kaçınmalıyız. Kitabımızı da bu mantıkla hazırladık, gönüllülerimizin emekleri ile bir rehber elde ettik” dedi. n Biyoçeşitliliğin artırılması için koruma alanlarını artıracak, restorasyon, doğa koruma ve planlama alanlarına yatırım yapacak, sürdürülebilir tarım aktivitelerine ve tarım ticaretini teşvik edecek ve hayvansal besin tüketimini kademeli olarak azaltacak politikalara ve teşviklere ihtiyaç vardır. n Hemen harekete geçilirse 2040 yılından önce daha iyi bir dünyada yaşayabiliriz. Pandemi döneminde en kırılgan gruplardan olan yaşlılara yaşçılık ayrımcılığı uygulanmıştır. Yaşlılara özgü ayrımcı politikalardan vazgeçilerek onların yaşam refahını arttıracak “yaşçı” değil değerli yaşlı politikaları geliştirmeleri için ilgili kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz. YENİ BİR ENERJİ MEVZUATI ŞART Sürdürülebilir enerji kaynaklarının ülke genelinde daha kolay ve verimli kullanımı için daha kolay bir enerji kooperatifi mevzuatına ihtiyaç duyulduğunu belirten SUYADER gönüllüsü Duygu Kural, “Bütün dünyada bir enerji geçişi yaşanırken bu geçişe nihai kullanıcının da entegre olabilmesi çok önemli. Yani evinde oturan vatandaşın da elektriğini kendisi üretmesi gerekiyor ki bu sektörde de adil bir dağılım olsun yoksa büyük ve güçlü elektrik şirketlerinin yerine yine büyük ve güçlü güneş enerjisi şirketleri gelir” dedi. Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinin elektrik üretimindeki payının düşük olduğunu belirten Kural, “Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası, Türkiye’nin günlük 7.5 saat güneşlenme süresinin olduğunu göstermektedir” diye konuştu İklim değişikliğinin maliyeti 3 milyon Avro Avrupa Birliği Çevre Ajansı’nın raporuna göre 19802019 yılları arasında iklim krizine bağlı yaşanan aşırı hava olayları ve diğer olayların Türkiye’de 1752 cana ve 3 milyon 862 bin Avro’ya mal olduğunu belirten Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Lideri Burcu Ünal, Türkiye’nin enerji politikalarında değişikliğe gidilmesi gerektiğini de vurguladı. Türkiye’nin, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden Akdeniz Havzası’nda yer aldığını hatırlatan Ünal, Türkiye’nin iklim krizine uyumlu hale getirilirken diğer yandan enerji politikasının da gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi ve “Sera gazı emisyonlarının bir numaralı nedeni olan fosil yakıtlardan kurtulmalı; yüzümüzü yenilenebilir enerjiye dönmeliyiz. Güneş enerjisi, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları arasında en yüksek potansiyele sahip olanı. Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli açısından birçok ülkeden daha şanslı. Ayrıca güneş, herkesin kolay erişim sağlayabileceği, bedava bir enerji kaynağı. Geniş çaplı güneş enerjisi santrallarının yanı sıra kişiler de kendi çatılarına panel kurabilir. Yakıt maliyeti de olmadığından hem tasarruf sağlanabilir hem de ülkenin enerji bağımsızlığına katkı sağlanabilir” dedi. Ünal, Türkiye’nin enerjide yüzde 70’lerin üzerinde dışa bağımlı olduğunu da vurguladı. YEŞİL OFİS KULLANIMI ARTIYOR Sürdürülebilirliği kurumsal bir değer olarak benimseyen işletmeler, ekolojik ayak izini küçültmek için Yeşil Ofis uygulamaları ile önemli adımlar atıyor. İlk olarak WWF (World Wide Fund for Nature/Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından ortaya atılan Yeşil Ofis kavramı, Türkiye’ye ilk kez 2011 yılında uyarlandı. WWF’nin açıklamasına göre Türkiye’nin Yeşil Ofis programına üye ofis sayısı 75’e ulaştı. Bilişim çözümleri firması İnnova yayımladığı yazılı açıklama ile bir ofisin “Yeşil Ofis” olabilmesi için ısıtma ve soğutma sistemleri, elektrik tüketimi, ulaşım, su tüketimi, kâğıt tüketimi, büro malzemeleri, gıda tüketimi konusunda bilinçli olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Sürdürülebilir yaşam için Sürdürülebilir yaşam platformu Yeşilist, daha sürdürüle14 öneri 11Şarj edilebilir pillere yatırım yapın: Şarj edilebilir piller bilir bir yaşama geçiş yapmak ile pil kullanımınızı azaltıp, çeviçin 14 öneri ile çağrıda bulunuyor. Öneriler şöyle: 6Fişi çekin: Bazı aletler kullan reye verdiğiniz zararı minimuma madığınız zaman bile prize indirgemiş olursunuz. Çöpe atılan gıdaları azaltın: bağlı ise elektrik harcayabiliyor. Hava kaçaklarını kapa1 12 Bozulacak meyvesebzeleri, Toplu satın alın: Sıklıkla kultın: Klima ve kombi kulla7 karışık meyve salatası veya çor landığınız bazı ürünleri toplu nanıyorsanız soğuk havanın giba yaparak bozulmadan tüketin. alarak gereksiz ambalaj çöpün receği yerleri kapatarak enerji 2Suyu kapatın: Dişinizi fırçalarken suyu kapatın, neredeyse 10 litre su siz dişinizi fırçalarken boşa akıyor. den kurtulmuş ve uzun dönemde tasarruf etmiş olursunuz. 8Faturalarınızı internetten ödeyin: Bir kişinin faturalatüketiminizi azaltabilirsiniz. 13Kompost yapabilirsiniz: Her gün çıkardığınız çöpün neredeyse yarısı orga3Perdelerinizi kullanın: Ya rı her yıl en az 2 kiloya yakın zın perdelerinizi kapalı tuta kâğıt atık oluşturuyor. nik maddelerden oluşuyor. Bu maddeleri yeniden değerlendi9 rak kışınsa perdelerinizi açarak oda sıcaklığınızı basit bir şekilHaftada en az bir gününüz etsiz geçsin: Et tüketimi rerek toprağı zenginleştirecek ve bitkileri güçlendirecek komde dengeleyebilirsiniz. hem sera gazı bakımından hem post üretmek mümkün. 4 14 Ampullerinizi değiştirin: de su kaynaklarının kullanımı Enerji tasarruflu ampulleri konusunda çevreye çok büyük Geri dönüşümlü ürünleri alın: Geri dönüşüm yatercih ederek elektrik faturanı zararlar veriyor. parak çöpün yeniden değerlen5 10 zı düşürebilirsiniz. Çöp gördüğünüz zaman çöpe atın: Yerde çöp gördüPlastik şişelere elveda diyin: Yanınızda plastik şişe taşımak yerine, yenimesini sağlıyorsunuz. Ama alacağınız ürünlerde geri dönüşümlü ürünleri tercih ederek ğünüzde onu ait olduğu çöden kullanabileceğiniz matara döngüyü tamamlayabilirsiniz. pe atın. ları seçin. Banvit’ten yüzde 34 su tasarrufu Banvit BRF, sürdürülebilirlik yatırımlarıyla arıttığı suyun günlük ortalama 2 bin tonunu içilebilir su kalitesinde yeniden kazandırdığını duyurdu. Banvit’ten yapılan açıklamada, 2013 yılında Bandırma’daki ana üretim tesisinde hayata geçirilen “Atık Su Geri Kazanım Tesisi” ile arıtılan suyun, ortalama yüzde 34’ünün içme suyu kalitesinde geri kazanıldığını belirtildi. Açıklamada ayrıca su ayak izini azaltmak için uzun yıllardır harcanan çaba ile 2008 yılından bu yana piliç eti üretiminde kg. başına yüzde 11 su tasarrufu sağlandığı da vurgulandı. Banvit BRF CEO’su Tolga Gündüz şunları söyledi: “Dünya Tolga Gündüz nüfusunun 2050 yılına kadar 9.8 milyara yükselmesi bekleniyor. Artan dünya nüfusunun gıda ve su ihtiyacını karşılayabilmek için dünyamız bu kaynaklara sahip mi? Ne yapılması gerekiyor? Yanıtı; tasarruf ve israfın azaltılması yönünde akılcı, düşük maliyetli ve hızlı aksiyon alınabilecek önlemler almak. 2021 yılında tüm tesislerimizdeki su kullanımımızı, bir önceki yıla oranla yüzde 3 azaltmayı hedefliyoruz. 2025 yılına kadar da bu oranı yüzde 13’e ulaştırmayı planlıyoruz. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirasımız olan yaşanabilir bir dünya için bugün olduğu gibi bundan sonra da Banvit BRF olarak çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz.” ANADOLU SİGORTA KÂĞIT TÜKETİMİNİ AZALTTI Anadolu Sigorta, bu yıl 3’üncüsünü hazırladığı Sürdürülebilirlik Raporu’nu paylaştı. Şirketin geleceğe dönük ve sürdürülebilirlik bakış açısını da yansıtan rapor, sürdürülebilirlik yolculuğunda gerçekleştirilen çalışmaların da önemine vurgu yapıyor. Rapora göre Anadolu Sigorta’da kişi başı kâğıt kullanımı bir önceki yıl 5 kilogram iken bu yıl 2 kilograma düşürüldü. 2020 yılında acentelerde, acente başı poliçe kâğıt tüketimi de 23 kg’dan 18 kg’a düştü. Ayrıca çalışan başına yıllık enerji tüketimi, 13 GJ’den 9 GJ’e kadar geriledi. Buna paralel olarak çalışan başı sera gazı emisyon miktarı da 1.6 tCO2e’den 1.2 tCO2e’ye kadar düştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle