28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 512 EYLÜL 2019 PERŞEMBE n Baş tarafı birinci sayfada Yerel Seçim Sonuçları Anket sonuçları, son yapılan yerel seçim sonuçlarıyla da paralellik göstermektedir. Özellikle İstanbul seçim sonuçları halkın açık olarak “Başkanlık Modeli”ne hayır dediğinin göstergesidir. Seçimlerden beş gün sonra (28 Haziran 2019) Cumhuriyet’te yayımlanan “Yeni Anayasa” başlığını taşıyan başyazıda aynen şöyle deniliyordu: “Bu seçimde ilk kez seçmen, OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK Erdoğan’a açık bir biçimde hayır demiştir. Bu husus, temelde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişmelidir, şeklinde yorumlanmalıdır.” Cumhuriyet’in bu değerlendirmesi, 23 Haziran 2019’da yenilenen İstanbul seçiminden sadece 2.5 ay sonra yapılan ve bu yazıda sözünü ettiğimiz anketle, açıkça ve somut olarak kanıtlanmış bulunuyor. Cumhuriyet gazetesi, birikimi ve siyasal yorumlarıyla bu konuda ilk saptamayı böylece seçimlerden hemen sonra yapmış bulunuyordu. Son anket sonuçları da bu konudaki tartışmanın giderek yükseleceğini gösteriyor. Çünkü diş macunu tüpten dışarı fırlamıştır, artık geri dönüşü olamaz. Ev rensel demokrasinin temel kurallarıyla çelişen bugünkü Başkanlık Sistemi artık dönülemez bir biçimde tartışmaya açılmış bulunmaktadır. Yukarıda sözünü ettiğimiz 28 Haziran 2019 tarihli “Yeni Anayasa” başlığını taşıyan başyazımız şu cümleyle bitiyordu: “Seçim sonuçları tek adam rejimi olan Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin tartışmaya açılmasına neden olmuştur.” Sözü edilen anket bu değerlendirmenin somut bir göstergesidir. ‘Suriye politikası değişmeli’CHP’nin anketine göre tüm parti tabanları ortak görüşte CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun masasındaki anket, halkın Suriye politikasını onaylamadığını ortaya koydu. MAHMUT LICALI CHP’deki ankete göre tüm parti tabanları hükümetin Suriye politikasını değiştirmesi yönünde, ortalama yüzde 84 oranında ortak görüş bildirdi. Bütün parti tabanlarında Suriyeli sığınmacılara yönelik ortalama yüzde 77 oranında olumsuz algı öne çıkarken, tüm parti tabanları Suriyeli sığınmacıları ortalama yüzde 73 oranında bir güvenlik tehdidi olarak görüyor. CHP’nin elindeki ankete hükümetin Suriye politikasına ilişkin vatandaşın tepkisi yansıdı. Ankette bulunan “Türkiye’nin Suriye politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz” yönündeki soruya katılımcıların yüzde 26.7’si “Başarılı”, yüzde 68’i ise “Başarısız” yanıtını verdi. AKP’ye oy verdiğini ifade edenlerin yüzde 51.1’i Türkiye’nin Suriye politikasını başarılı bulurken, yüzde 40.5’i başarısız bulduğunu kaydetti. MHP’ye oy verenlerin de yüzde 18.7’si Suriye politikasının başarılı olduğunu düşünürken, yüzde 76’sı başarısız olduğunu ifade etti. CHP seçmeninin yüzde 88.5’i, İYİ Parti seçmeninin yüzde 89’u, HDP seçmeninin de yüzde 93.9’u Suriye politikasının başarısız olduğu görüşünü bildirdi. Ankette “Suriye’deki krizden en çok hangi ülke zarar gördü” sorusuna katılımcıların yüzde 85’i Türkiye olduğunu bildirdi. Katılımcıların yüzde 83.6’sı hükümetin Suriye politikasını değiştirmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Ankette 24 Haziran 2018 tarihinde AKP seçmeninin yüzde 73.6’sı, CHP seçmeninin yüzde 93.4’ü, MHP seçmeninin yüzde 95.6’sı, HDP seçmeninin yüzde 90.6’sı, İYİ Parti seçmeninin yüzde 83’ü, SP seçmeninin de yüzde 57.1’i hükümetin Suriye politikasını değiştirmesi gerektiği görüşünü savunuyor. Katılımcıların yüzde 75.2’si sığınmacılara yönelik politikayı onaylamadığını belirtti. AKP seçmeninin yüzde 55.5’i, CHP seçmeninin yüzde 93.1’i, MHP seçmeninin yüzde 84.2’si, HDP seçmeninin yüzde 82.2’si, İYİ Parti seçmeninin yüzde 86.9’u, sığınmacı politikasını onaylamadığını bildirdi. Olumsuz algı var Katılımcıların yüzde 81’i Suriyeli sığınmacılara yönelik olumsuz görüş bildirdi. AKP tabanında olumsuz görüş bildirenlerin oranı yüzde 62.3 olurken, CHP tabanında olumsuz görüş bildirenlerin oranı 90.7 oldu. MHP tabanında olumsuz görüş bildirenler 94.7 olarak gerçekleşti. HDP tabanında 97.3, İYİ Parti tabanında 86.9 oranında olumsuz görüş belirtildi. Katılımcıların yüzde 77’si Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların varlığından endişe duyuyor. Ankette AKP tabanının yüzde 63.9’u, CHP tabanının yüzde 87.1’i, MHP tabanının yüzde 87.7’si, HDP tabanının yüzde 85.6’sı, İYİ Parti tabanının yüzde 81.7’si “Suriyeliler bizi endişelendiriyor” yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 73’ü Suriyeli sığınmacıları Türkiye için bir güvenlik tehdidi olarak değerlendiriyor. Güvenlik tehdidi olarak görenlerin en çok yüzde 90.6 oranıyla MHP seçmeni ve yüzde 83.9 oranıyla CHP seçmeni olduğu belirlendi. AKP seçmeninin yüzde 61.7’si, HDP seçmeninin yüzde 72.2’si, İYİ Parti seçmeninin ise yüzde 74.7’si Suriyeli sığınmacıları tehdit olarak görüyor. lANKARA 4 aile daha katıldı Diyarbakır’da çocukları dağa kaçırılan ailelerin, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde yaptığı oturma eylemine dün 4 aile daha katıldı. Böylece nöbet tutan aile sayısı 24 oldu. Aileler “Çocuklarımızı istiyoruz. Herkes hayatını yaşarken biz çocuklarımızdan haber alamıyoruz. Bu topraklar herkese yeter, nedir bu zalimlik?” dedi. Ailelere sanatçılar Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit ve Ahmet Özhan’dan destek mesajı geldi. Koçyiğit, bu hafta içerisinde anneleri ziyaret edeceğini duyurdu. Gencebay da “Şu an oradaki anneler de çok acı çekiyor. Son derece üzülüyoruz” dedi. Ahmet Özhan ise “Yürekten yanlarındayız. Kendilerini yalnız zannetmesinler” ifadesini kullandı. Öte yandan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, “Akademisyenler neden sessiz kalıyorlar? Ortalığı ayağa kaldıran sanatçılarımız neredeler?” dedi. l İç Politika ‘AKP sesini duymadı’CHP’li Özel: Bugün Diyarbakır’da ağlayan anneler Meclis’te de ağladı CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Diyarbakır’da oturma eylemi yapan anneler arasında çocukları PKK terör örgütü tarafından kaçırılan 12 polis ve asker annelerinin de olduğunu belirterek “Bu anneler CHP ve HDP dışındaki partilerden özellikle AK Parti’den randevu alamadılar. Bugün Diyarbakır’da ağlayan anneler Meclis’te de ağladılar. AK Parti, aylarca onların sesini duymadı” diye konuştu. CHP’li Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Barış Akademisyenleri’ne yönelik Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın henüz Resmi Gazete’de yayımlanmadığına işaret eden Özel, gizli bir elin kararı yayımlatmayarak kendisi açısından sonuç doğurmamasını sağlamaya çalıştığını ifade et ti. Özel, Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın, HDP’li Ahmet Türk ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yönelik açıklamalarını kıymetli kılanın Arınç’ın doğruyu söylemesi değil, bu doğruyu AKP’den başka hiç kimsenin söylemeye cesaret etmemesi olduğunu belirtti. SP’den annelere destek Öte yandan, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Diyarbakır’da eylem yapan annelerin arkasında olduklarını söyledi. 12 Eylül’ü hatırlatan Karamollaoğlu, “Türkiye ne yazık ki yıllar boyu anaların yüreklerinde acının yoğun olduğu ülke durumunda. Bunun son örneği, Diyarbakır’daki anneler” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘demokrasi nöbeti’ sürüyor HDP’li Mardin, Diyarbakır ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atamalarına karşı başlatılan “Demokrasi Nöbeti” dün Mardin’de düzenlendi. HDP Milletvekili Dersim Dağ, “Belediyelerimizi onlardan alana kadar her gün alanda olacağız” dedi. Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın Diyarbakır’daki duruşması 25 Aralık’a ertelendi. Demirtaş için başvuru Öte yandan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran, tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları 4 yıl 8 ay hapis cezasının mahsup sayılmasını talep etti. Başvuru kabul edilirse Demirtaş’ın tahliye olması bekleniyor. l İç Politika AKP, Davutoğlu ile irtibatlı vekilleri de izlemeye aldı Muhaliflere ‘ihraç’ sopası EMİNE KAPLAN AKP’de eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski AKP yöneticileri Ayhan Sefer Üstün ve Selçuk Özdağ ile eski milletvekili Abdullah Başçı’nın disipline sevk edilmesinin ardından disiplin sürecine başka isimlerin dahil edilip edilmeyeceği merak ediliyordu. Disiplin kararının verildiği MYK’de, yalnızca Davutoğlu ve 3 eski milletvekilinin değil, Davutoğlu ve Babacan’la bağlantısı olan, yeni oluşumlara destek veren eski milletvekillerinin de yer aldığı partililerin durumunun da ele alındığı kaydedildi. Bazı MYK üyelerinin, Davutoğlu ve Babacan’a destek veren, toplantılarına katılan isimleri gündeme getirmesi üzerine “Bu kişilerin beyanları şu an hukuken ihracı gerektirmiyor” değerlendirmesi yapıldı. Ancak bundan sonraki süreçte yeni oluşumlarla bağlantılı olan isimlerin özellikle kamuoyuna dönük yaptığı açıklamalara dikkat edilmesi, partinin kurumsal kimliğini zedeleyici eylemler içine girmesi durumunda yeni bir değerlendirme yapılması benimsendi. AKP yöneticileri, “İhracı gerektirecek eylemlerde bulunulursa işlem yapılır” görüşünü di DAVUTOĞLU yarın basın toplantısı düzenleyecek Eski başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP’den “kesin ihraç istemiyle” disipline sevk edilmesine ilişkin, bugün yapılacak geniş katılımlı bir değerlendirme toplantısının ardından yarın basın toplantısı düzenleyecek. AKP MYK’de kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Davutoğlu, Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Abdullah Başçı, dün Ankara’da toplantı yaptı. Bazı eski milletvekilleri ve il başkanlarının da katıldığı toplantı 5.5 saat sürdü. Toplantıda, bazı katılımcılar AKP Genel Merkezi’ne gidilerek ayrı ayrı 1012 saate varacak sözlü savunma yapılması ve bunun canlı yayımlamasını önerdi. Savunma konusunda kesin karara varılamazken, toplantının bugün genişletilmesi kararlaştırıldı. Davutoğlu kararı yarın açıklayacak. l ANKARA/Cumhuriyet le getirdi. Bir AKP yöneticisi, disipline sevk kararı için “Hiçbir parti kendi genel başkanına, partisine hakaret niteliğinde olacak açıklamaları yapan üyesini barındırmaz. Velev ki genel başkanlık yapmış birisi olsun. Eğer ihraç etmezseniz partide hizipleşmeler olur, onu destekleyenler blok oluşturur, olay yönetim değişsin yerine gelelim noktasına gider” dedi. İhraç istemiyle disipline sevk kararı verilmeden önce “mağduru oynayarak daha çok taraftar toplar” gibi görüşlerin de dile getirildiğini kaydeden bazı AKP yöneticileri, “Değneği bir taraftan tuta bilme imkânımız olmalı. İki tarafı da sıkıntılı olursa tutamayız” diye konuştu. Parti kulislerinde, ihraç mekanizmasının başlatılarak Davutoğlu’nun parti tabanında ve teşkilatlarda kafa karışıklığına neden olması, bu şekilde taraftar toplaması, parti içi muhalefeti genişletmesi ve parti disiplinini bozmasının engellenmesi stratejisinin izlendiği yorumları yapılıyor. Yeni oluşumlara sıcak bakan, ancak henüz bir bağlantı kurmayan partililerin de bu yolla cesaretinin kırılmasının hedeflendiği kaydediliyor. l ANKARA İnce: 2023’te yeniden adayım CHP’nin 2018’de Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 2023 yılında yeniden Cumhurbaşkanlığı için aday olacağını söyledi. Dün akşam Habertürk’te soruları yanıtlayan İnce, “Ekrem İmamoğlu siyasi rakibiniz mi” sorusuna da, “Arkadaşım benim. Siyasi akrabam” yanıtını verdi. “Diyarbakır’da HDP il binasının önündeki anneleri ziyareti düşünüyor musunuz” sorusuna İnce, “Giderim tabii niye gitmeyeyim. Sen oy için Osman Öcalan’ı televizyona çıkardın. Şimdi analar için yardım istesin. Binali Yıldırım’a oy isterken yapıyorsun bunu. Ben de böyle söylerim” dedi. l Haber Merkezi eski sp lideri Kamalak’a FETÖ’den iddianame Eski Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak hakkında “terör örgütü propagandası yapmak ve suçluyu övmek” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Kamalak’ın genel başkanlık dönemindeki konuşmaları esas alınan iddianamede, FETÖ propagandası yaptığı gerekçesiyle dokuz buçuk yıla kadar hapis cezası isteniyor. Cumhuriyet’e konuşan Kamalak’ın oğlu ve avukatı Muhammet Furkan Kamalak, suç tarihi olarak 20142016 yılları gösterildiğini belirterek “Ancak 1725 Aralık’tan önceki açıklamaları var. Devlette görevli birçok kişinin, şu anki adıyla FETÖ lehine birçok açıklaması mevcut” dedi. “Hukuk bir gün herkes lazım olacak”, “İnsanları sadece zan ile suçlu ilan etmek hukuka uygun değil” şeklindeki ifadelerin dershane kapatma dönemine ilişkin olduğunu söyleyen Kamalak, iddianamede “ihbarcı” olarak geçen Murat Baran Usal’ın “PKK üyeliğinden dosyası olduğunu” ileri sürdü. lANKARA / Cumhuriyet Suç var ceza yok, ceza var suç yok! “Adalet reformu yapacağız” dedikten sonra Meclis’i kapatıp tatile gitmelerinin üzerinden koca bir yaz geçti. O arada Cumhuriyet gazetesinin yazar, çizerleri, Osman Kavala, Eren Erdem, 15 Temmuz günah keçisi yapılmış erler, öğrenciler, askerler, cumhurbaşkanına yan bakmış, hakaret etti denilmiş suçsuz insanlar cezaevlerinde yatmaya devam ediyor. Hatta belediye seçimlerini kazandırdı diye eski defterler karıştırılıp CHP İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’na irili ufaklı 9 yıl ceza biçiliyor. Ama CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yumruk atan, bıçak sallayan, linç etmeye kalkanlar hakkında soruşturma bile açılmadı! Suç makinesi, gaspçı, hapçı iki cani, çarşı iznine çıkar gibi yattıkları cezaevinden izinli çıkıp İstanbul Tünel’de elektrik mühendisliği diplomasını yeni almış 23 yaşındaki Halit Ayar’ı bıçaklayarak delik deşik etti. Nasıl adalet, nasıl asayiş? Demirören Grubu’nun satın aldığı Kemer Country’nin yeşil alanlarına, 13 ayrı mahkemenin ayrı ayrı bozduğu, yürütmeyi durdurma emri verdiği 200 villa yapma hevesi, adli tatile denk getirilip bölge idare mahkemesinin başkanına tersten bozduruldu. Nasıl mı? İstanbul’da ağır ceza hâkimi olan eşi Mehtap Yılmaz istifa ettirildi, hayatında hiç avukatlık yapmamış ve avukatlık ruhsatı bile yokken Demirören Grubu avukatlarının başına getirildi. Sonradan ruhsat alan avukat hanım rica etmiş olmalı ki eşi Tuncer Yılmaz da kararı Demirören Grubu lehine bozuverdi. Yazdık. Adalet Bakanı da bu nasıl adalet demedi? Ama iki satır eleştiri yazsan, “vay hakaret etti” deyip cezanı kesiyor, flaş bellekle hâkime iletilen karar, beş dakika içinde çıktısı alınıp karar diye okutuluyor. Kendi canından çocuk dünyaya getirmiş, lohusa yatan karısını hastane odasında öldürmek niyetiyle bıçaklayan kocalara, seviyordum deyip genç kadınları öldüren erkeklere mahkemede iyi hal indirimi veriliyor! Canan Kaftancıoğlu kararın üzerine şiir okumuş diye iyi hal indirimi verilmiyor! İyi ki şarkı söylememiş, asardınız. Pardon, daha çıkmadı değil mi idam cezası? Çıkarın çıkarın da karısını öldürenleri değil, şiir okuyanları asarsınız. Bu nasıl adalet? Adalet yerine sanat Memlekette adaletin kalmadığı örnekler sıraladım, onun yerine sanatın olduğu örnekleri sıralayacağım. Eylül ayı sanat ayı. Keşke hep sanattan, güzelliklerden bahsedebilsek. Önce reel sanat: Bienali kıskanan İBB Başkanı İmamoğlu, Yenikapı Meydanı’na bir enstalasyon yaptı ki yüzyıl konuşulur: Kime, niye, neden kiralanmış bilmediğimiz ve gitmedikleri km’ler için inanılmaz benzin paraları ödenmiş bini aşkın aracı sergiledi. Bunları kiralamış olan Vali Bey’den tık yok. İstanbul’un gözbebeği Taksim Meydanı’nda ise rüküşlük sergisi var: Seçim öncesi meydanda patates soğan satmak için açtıkları çadırı kaldırmamışlardı. Kaldırılmasın diye süsleyip püsleyip kapısına Cumhurbaşkanlığı Dijital Gösteri Merkezi yazmışlar, yakışıyor mu Cumhurbaşkanlığı’na çadır açmak? Yanında, köy meydanlarına kurulan cinsten bir panayır oyuncağı getirip koymuşlar, utanç verici. Yetmemiş, Kızılay da kamyonunu çekmiş, kan topluyor. Pes Vallahi! Al sana sanat Rüküşlükleri anlattım, sanata gelelim: Eskişehir’de Odunpazarı Modern Müze’yi açtık, şahane olmuş. İstanbul’da (Dolapdere’de) Arter’i açtık. Koç Grubu’nun daveti olunca bin kişiden fazla ziyaretçi, sadece birbirimizi gördük. Gidip görünce yazacağım. İKSV’nin 16. bienali “7. Kıta”yı da salı akşamı açtık. Tersanede yapmayı düşünüyorlarmış ama asbest tozu ziyaretçileri zehirlemesin diye apar topar mekân değiştirilmiş, henüz bitmemiş Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde misafir ediliyor; Pera Müzesi ve Büyükada ise diğer iki mekân. Toplamda 250 eser, 25 ülkeden davetli 56 sanatçının 36’sı bu bienal için özel eserler yapmış. 14 Eylül’den 10 Kasım’a kadar vakit var, Koç Holding’in cömert sponsorluğu sayesinde ücretsiz olarak gezebileceksiniz. Bienalin Fransız küratörü akademisyen ve yazar Nicolas Bourriaud, doğayı nasıl mahvettiğimize takmış, dünyanın her köşesinden, çevreyle ilgili duyarlılığı olan sanatçılar seçmiş ve onlar bu tema üzerine yaratıcılıklarını sergilemiş, müthiş bir zenginlik. Yüz binlerce seyirciyi, özellikle de gençleri cezbedeceği kesin. Bienalin teması “7. Kıta” dedik. Bu kıtayı doğa yapmadı, biz yaptık. Attığımız çöplerden oluşan, 3 milyon km2 büyüklüğünde bir yüzer ada oluşmuş Pasifik Okyanusu’nda! Başta plastik olmak üzere doğada yok olmayan atıklar, birbirine kenetlenmiş olarak yüzüyor ve canlıları öldürüyor. Küratör Nikolas Bourriaud, açılış konuşmasında hepimizi birer antropolog olmaya çağırıp “Zor kullanarak istila ve işgal edilecek bir kıta değil, tam tersine sanayi atıklarından kulak temizleme çubuklarına, plastik torbalara, reddedip attıklarımızdan oluşan, yaşamak istemeyeceğimiz bir yer burası. Ve bunu kavrayabilmemiz için sanatçıların antenleri lazım. Sanatçı bir çevirmendir, insan olanla olmayan arasında bağ kurandır” diyor. Onların yaptıklarına bakın. Anlayacaksınız! Sergiyi ise bir dahaki yazımda yazacağım, söz. Kaftancıoğlu yazısına sansür istifa getirdi Yenişafak yazarı Özlem Albayrak, dünkü yazısında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili kısımların sansürlendiği gerekçesiyle istifa ettiğini açıkladı. Albayrak’ın yazısının sansürlenen kısımlarında ise Kaftancıoğlu’nun yıllar sonra yargılanması eleştirilirken, “Hükümet, İstanbul’u 25 yıl sonra kaybetmenin hıncını böyle mi alıyor? Kaftancıoğlu hakkında verilen hüküm, hükümetin rövanşist ve intikamcı bir tavırla hareket ettiği görüntüsü oluşturdu, İstanbul konusunda hazımsızlık yaşandığı düşüncesine yol açtı ve yargının siyasallaşması konusu yeniden tartışmaya açıldı” denildi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle