16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bağımsızlığın belgesiUkrayna Ortodoks Kilisesi için Fener Rum Patrikhanesi’nde tören düzenlendi 76 OCAK 2019 PAZAR MoskovaKiev hattında gerilim başlıklarından biri olan Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığı resmi metne dökülüyor. Geçen yılın son döneminde Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayrılarak bağımsızlık adımı atan ve Fener Rum Patrikhanesi’nden onay alan Ukrayna Ortodoks Kilisesi için dün İstanbul’da tören düzenlendi. “Tomos” adlı otosefallik (bağımsızlık) belgesi için Fener Rum Patrikhanesi’nde gerçekleştirilen ve iki gün sürecek törene Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko da katıldı. Poroşenko, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Vahdettin Köşkü’nde görüştükten sonra Ukrayna Ortodoks Kilisesi heyeti ile birlikte Fener’de bulunan Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne gitti. Poroşenko’ya eşi Maryna Poroşenko ve Ukrayna’da yeni kurulan birleşik bağımsız Ortodoks Kilisesi’nin lideri seçilen Metropolit Epifaniy de eşlik etti. Törende Ukrayna kilisesinin bağımsızlığını içeren kararname imzalandı. Belgenin bugün Aya Yorgi Kilisesi’ndeki törende teslim edileceği belirtildi. Rus ve Polonya Ortodoks kiliselerinin muhalefetine karşın Ukrayna Kilisesi ayrılık yolunda kararlı. Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko dün İstanbul’da Fener Rum Patrikhanesi’nde yapılan bağımsızlık törenine katıldı polit Epifaniy’e verilmemesi çağrısında bulunmuştu. Kirill, aksi halde Bartholomeos’un Ortodoks kiliselerinin birliğini sağlamaya hizmet etme olanağını sonsuza dek kaybedeceğini savunmuştu. Dünkü tören sonrasında da Rus kilisesinden tepki yükseldi, “karar yok hükmünde” denildi. Poroşenko ailesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından dün sabah Vahdettin Köşkü’nde ağırlandı. Fener Rum Patrikhanesi, 11 Ekim’de Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Moskova’daki Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayrılma yönündeki talebinin kabulüne karar vermişti. Ukrayna Kilisesi’nin bağımsızlığına Rus Ortodoks Kilisesi’nın yanı sıra Polonya Ortodoks Kili sesi de karşı. Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, geçen pazartesi günü Bartholomeos’a gönderdiği mektupta, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığını tanıyacak kararnamenin Metro İtidal çağrısı Vahdettin Köşkü’ndeki Erdoğan, Poroşenko zirvesi basına kapalı olarak 1 saat 15 dakika sürdü. İki liderin görüşmesinde ana gündem maddesinin geçen ay Kerç Boğazı’nda yaşanan gerilim olduğu iddia edildi. Rusya, Kerç Boğazı’nda Ukrayna’ya ait gemileri alıkoymuş, gemideki 24 Ukraynalı denizci tutuklanmıştı. Yaşanan gerilimin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Rusya Devlet Başkanı Putin ile hem de Ukrayna lideri Poroşenko ile görüşerek itidal çağrısında bulunmuştu. Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesiyle KievMoskova gerilimi alevlenmişti. Tahran’dan ABD’ye gözdağı ABD yaptırımlarının hede findeki İran’ın, Atlantik Okyanusu’na yeni teknolojiyle donanımlı savaş gemileri göndereceği belirtildi. Reuters’ın İran’ın yarı resmi Fars ajansına dayandırdığı haberine göre, donanma filosunun bölgeye konuşlanması yönünde uzun süredir yapılan planlamalarda sonuca ulaşıldı. Bu çerçevede mart ayında, 5 aylık bir görevlendirme çerçevesinde gemilerin seyre başlayacağı kaydedildi. Gemilerin Tahran ile yakın ilişkileri olan Latin Amerika ülkesi Venezüella’da demirleyebileceği iddiaları da gündeme yansıdı. Tahran’ın Amerikan sularının yakınına savaş gemisi göndermesi, ABD’nin Basra Körfezi’ndeki gemilerinden duyulan rahatsızlığa karşı hamle olarak değerlendiriliyor. Paris tonunu sertleştiriyor Fransa’da geçen yıl akaryakıt zamlarına tepki olarak başlayıp Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimine karşı eylemlere evrilen gösteriler dün de devam etti. Hükümet Sözcüsü Benjamin Griveaux ise Sarı Yelekliler protestolarının “hükümeti devirmeyi amaçlayan bir ajitasyona dönüştüğü” suçlamasında bulundu. Hükümetin gösterilerin başlangıcında dile getirilen hayat koşullarıyla ilgili “meşru” taleplere hızla yanıt verdiğini savunarak “Ancak o dönemin ardından Sarı Yelekliler olarak bilinen protestoları sürdürenler ayaklanma peşinde” dedi. Griveaux, hükümetin daha radikal adımlar atabileceğini de kaydetti. Tenceretavalı protesto Arjantin’in başkenti Buenos Aires, doğalgaz, elektrik ve ulaşımda uygulanacak yüzde 55’e varan zamlara yönelik protestolara sahne oldu. Başkentin 11 farklı noktasında önceki gün toplanan eylemciler, ellerine aldıkları tencere ve tavalarla gürültü çıkararak Devlet Başkanı Mauricio Macri ve politikalarına tepki gösterdi. Arjantin’de geçen aralık ayında, 13 milyondan fazla kişinin yaşadığı Buenos Aires’te 2019 için elektrik kullanımına kademeli olarak yüzde 55, toplu ulaşıma yüzde 40 ve doğalgaza da ulusal çapta yüzde 35 zam yapılacağı açıklanmıştı. BASRA’DA TEPKİ DİNMİYOR Irak’ın güneyindeki Basra kentinde yolsuzluk ve elektrik başta olmak üzere altyapı eksikliklerine ilişkin geçen yıl alevlenen protestolar yeni yılla birlikte de devam ediyor. Basra’da önceki gün bir grup hükümetin sorunlara yönelik yeterli çalışma yapmadığını belirterek meydanlara çıktı. Bölgede güven lik güçleri yoğun önlem aldı. Geçen yıl temmuz ayında patlak veren, güvenlik güçlerinin sert müdahalede bulunduğu, ölümlere yol açan eylemlerin ardından hükümet tepkileri dindirme yönünde vaatlerde bulunmuştu. Ancak bölge sakinleri verilen kimi sözlerin yerine getirilmediğine dikkat çekiyor. ‘Top Moskova’da’PYD, Şam’la anlaşma yolunda Rusya’ya yol haritası sunduğunu duyurdu ABD’nin Suriye’den çekilme kararı ve Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna olası harekât adımlarıyla birlikte PYD/YPG hattının Şam hükü meti ile anlaşma çabaları sü rüyor. Reuters’a konuşan bir PYD’li kaynak ABD’nin Suri ye’deki varlığından bağımsız olarak, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile anlaşmak için Rusya’ya bir yol haritası sun Haseke çevresinde YPG ile ABD güçlerinin ortak devriye gezdikleri daha önce gündeme yansımıştı. duklarını ve Moskova’dan ya nıt beklediklerini söyledi. lirterek “ABD’liler karşı çıksa bi 14 Aralık’ta Moskova’da Rus le bedeli ne olursa olsun Şam ile ya Dışişleri Bakanlığı’nda görüş anlaşmaya varmak için kararlı ol meler yapan PYD heyetinde yer duklarını” kaydetti. alan yetkili, “Bu anlaşmanın haya Haberde, PYD/YPG’nin yol hari ta geçmesi durumunda iç savaşta tasının ana amacının “Türkiye ile parçalanan ülkenin en büyük iki sınırın koruma altına alınmasının toprak parçasının yeniden birleş yanı sıra kuzeydeki özerk yöne tirilebileceğini, geriye sadece Tür tim yapılarının anayasaya eklen kiye destekli Esad karşıtı güçlerin mesinin olduğu” iddiası aktarıldı. elindeki kuzeybatı köşesinin ka ABD’nin asker çekme adı lacağını” savundu. ABD askerle mı ile müttefik arayışına giren, rinin de çekilmesi sonrasında ül Ankara’nın terör örgütü gördüğü kenin kuzeyinde oluşması bekle PYD/YPG’nin Şam yönetimi ile te nen boşluğu Rusya’nın yardımıy masları yoğunlaştırdığı haberle la Esad güçlerinin doldurmasını ri gündeme yansımıştı. YPG’nin istediklerini de söyledi. Rusya’nın ana omurgasını oluşturduğu Su arabuluculuğu kabul ettiğini be riye Demokratik Güçleri’nin siya Pompeo’dan Ortadoğu turu ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun 815 Ocak tarihleri arasında sekiz Arap ülkesini kapsayan Ortadoğu turunda Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilmesi, Arap NATO’su ,Yemen’deki iç savaş ve Suudi Arabistan ile Katar arasındaki diplomatik gerginlik konularında temaslarda bulunması bekleniyor. Reuters’a konuşan bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Pompeo’nun temasları sırasında Suudi Arabistan ile Katar arasında 2017 yılının Haziran ayından beri devam eden diplomatik ihtilafın sonlandırılması ve Körfezi İşbirliği Teşkilatı’nda birlik halinde hareket edilmesi çağrısı yapacağını söyledi. Pompeo’nun Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki görüşmelerinde Katar, Yemen ve İran konularının gündeme gelmesi bekleniyor. Mısır ziyaretinde ise terörle mücadele ve enerji işbirliği gibi alanlarda temaslarda bulunulacak. ABD Dışişleri Bakanı Ürdün, Umman, Bahreyn ve Kuveyt’i de ziyaret edecek. si kanadı Suriye Demokratik Meclisi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki bölgeye Şam hükümetinin yerleşmesini istediklerini söylemişti. Kürtler özerkliğin yeni Suriye anayasasında güvence altına alınmasını hedefliyor. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise kısa süre önce yaptığı bir açıklamada Suriye’de federal bir sistemin kabul edilemeyeceğini belirtmişti. ‘Takvim yok’ Bu arada Reuters’ın haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Suriye’den çekilme konusunda bir takvimin bulunmadığını belirtirken çekilmenin “teröristlerin faydalanacağı boşlukların oluşmasını engelleyecek bir şekilde” gerçekleştirileceğini kaydetti. New York Times gazetesi, ABD Başkanı Trump’ın Suriye’deki birliklere çekilme için dört ay süre verdiğini iddia etmişti. ‘Türkiye destek istedi’ Wall Street Journal gazetesine konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili de Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadele için ABD’den hava desteği de dahil olmak üzere askeri destek istediğini öne sürdü. Ankara’nın hava desteği, istihbarat paylaşımı taleplerinin geçen aralıkta Genelkurmay Başkanlığı tarafından ABD’ye iletildiği iddia edildi. Öte yandan Trump’ın Suriye’den asker çekme kararına tepki olarak Savunma Bakanı James Mattis’in ardından görevinden ayrılma kararı aldığını açıklayan IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk’ün görevini Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin üstleneceği açıklandı. YAŞAM SAVAŞI... Akdeniz’de bir grup sığınmacı yine ölümle burun burunaydı. Alabora olan tekneden sığınmacıları, Hollanda bandıralı bir yardım gemisi kurtardı. Ancak geminin karaya yanaşmasına izin veren hiçbir bölge ülkesi olmayınca, seyir 14 gün boyunca zor koşullarda devam etti. Sığınmacılardan biri ise Malta yakınlarında gemiden atlayıp yüzerek karaya çıkmaya çalıştı. Mültecinin mürettebat tarafından bir kez daha kurtarıldığı anlar objektiflere yansıdı. Vicdanların ağır yükü METİN ÇORABATIR (*) 2018 yılı 2019’a 68.5 milyon zorla yerinden edilmiş insan devrediyor. Bunlardan 25.5 milyonu canlarını bir başka ülkeye kaçarak kurtarabilmiş insanlar, yani mülteciler. Yeni yıla başlarken daha önce görmediğimiz boyutta bir insani krize tanık oluyoruz. İstatistiklerin arka planında tekil yaşam tecrübeleri ve geleceğe yönelik umutlar yatıyor. Mülteci demek, evlerine dönmek isteyen yalnız anneler, tekrar çalışabilmek isteyen babalar, çocukluklarını yaşamaya hasret çocuklar demek. Son yıllarda yaşanan büyük mülteci hareketleri, uluslararası mülteci hukukunun hiçe sayılmasına yol açtı. Duvarlar örüldü, insanlar denizlerde boğulmaya, adalarda hapsolmaya terkedildiler, eksi 20 derecelerde, soyundurulup üzerlerine polis köpekleri salındı, geri püskürtme ile nehirlere atılıp donduruldular. Nefret söylemlerinin yaygınlaştığı, İslam karşıtlığının, ırkçılığın tırmanışa geçtiği bir ortamda yeni yılla bizi ümitlendiren şeyler oluyor mu? Milyonlarca mültecinin maruz kaldığı şiddet ve zulmün 2019’da da bitmeyeceği kesin olmakla beraber, uluslararası toplumun son günlerinde ortaya koyduğu siyasi irade bir nebze iyimserliğe yol açıyor. Umut mutabakatta BM’nin ezici bir çoğunlukla kabul ettiği Küresel Mülteci Mutabakatı (KMM) 2019 ve ilerisi için iyimser olmamızı sağlıyor. KMM, 1951 tarihli Mültecilerin Statüsü’ne Dair Sözleşme’ye alternatif değil, onun attığı temeller üzerine inşa edilecek yeni bir işbirliği çerçevesini belirliyor. KMM’nin dört ana hedefi var: 1 Çok sayıda mülteci barındıran ülkelerin üzerindeki baskıyı azaltmak; 2 Mültecilerin dayanırlıklarını artırmak; 3 Üçüncü ülkelere erişim imkânlarını artırmak; 4Mültecilerin ülkelerine geri dönüş koşullarının oluşmasını desteklemek. Eksiklerine rağmen KMM, arkasına aldığı güçlü destekle ileriye dönük ümitleri artırıyor. Türkiye’nin mültecileri... Türkiye 2019’a dünyada en fazla mülteci barındıran ülke unvanıyla girdi. Yaptığı fedakârlık ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi dünyada takdir topluyor. Ancak, Avrupa dışından gelen mültecilere sadece geçici nitelikte bir koruma sağlanıyor olması, sorunun iyi yönetilememesinin önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Üçüncü ülkelere yerleştirme, 2019’da da çok sınırlı sayıda mülteci için geçerli olacak. Gönüllü geri dönüşün koşulları henüz ortada yok. Dolayısıyla Türkiye’nin kapsamlı entegrasyon politikalarına ihtiyacı var. 2018’in sonuna gelindiğinde henüz Uyum Strateji Belgesi ortaya çıkarılamadı. Yeni yılda, KMM’deki taahhütler de dikkate alınarak hızlı adımlar atılmalı. Yoksa tüm çabalar “yamalı bohça” niteliği taşıyacak. Örneğin, eğitimde mülteci çocukların Türk okullarına kayıtları 2017’da zorunlu hale getirildi. Ama 2019’a girerken yüzbinlerce Suriyeli genç eğitim hakkına erişemiyor. Çalışma izinleriyle ilgili düzenlemeye rağmen mültecilerin çok büyük bir bölümü kayıt dışı çalışıyor. Yerel seçimlere gidilirken siyasi partiler belediyelerin konuya el atmasını kolaylaştıracak bir vaatte bulunmadı. Serbest dolaşım, konut ihtiyaçlarının karşılanması, sosyal hizmetlerden yararlanma gibi pek çok konuya temel haklar açısından yaklaşılmaması milyonlarca mültecinin yarattığı baskıların 2019’a taşınacağını gösteriyor. Yeni Suriye için yürütülen “cılız” siyasi çözüm arayışlarında milyonlarca Suriyeli mültecinin sesini daha kuvvetli duyurması amacıyla örgütsel olarak güçlendirilmesi, 2019’daki önemli bir beklenti. Türkiye’nin çözüm arayışlarını engelleyen mülteci sözleşmesine uyguladığı coğrafi kısıtlamayı kaldırması hâlâ bir ütopya gibi görünebilir. Ama bu adımın kaçınılmaz olduğunun anlaşılacağı günün geleceğini umarak yeni yıla girdik. (*) İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı ‘ZENGİNLERİN DUVARI VAR!’ ABD Başkanı Donald Trump, Meksika sınırına örülmesi planlanan duvara ilişkin Kongre üyelerine gönderdiği mektupta, “Duvarlar işe yarıyor. Onun için zengin, güçlü ve başarılı insanlar evlerinin etrafına duvar örerler” ifadesini kullandı. Trump, bütçe krizine dönüşerek federal hükümetin iki haftadır kapalı kalmasına yol açan Meksika sınırına örül mesi planlanan duvarla ilgili Kongre üyelerine mektup gönderdi. Demokrat isimler ile toplantısının sonuçsuz kaldığını hatırlatan Trump, kongrenin yeni seçilen üyelerine Meksika duvarı için fon sağlamaları çağrısını yineledi. Mal varlıksız başkan... Meksika’nın yeni göreve gelen solcu Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador mal varlığını açıkladı. Üzerine kayıtlı evi veya arabası olmayan Obrador, kredi kartı kullanmadığını söyledi. Maaşını yıllık 65 bin dolara düşüren Obrador, akademisyen eşinin yılda 72 bin dolar kazandığını belirtti. Aile aracı ve evinin de eşinin üzerine kayıtlı olduğunu kaydetti. “Ben idealObrador ler ve prensipler için savaşıyorum” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle