18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 6 Nisan 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Asgari ücretli açlık sınırında ekonomi 9 Dört kişilik ailenin sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken harcama martta günlük 56.76 TL’ye yükseldi En yüksek maliyet çökelekte Dört kişilik bir ailede her fer lık gösteriyor. BİSAM’a göre, gündin sağlıklı beslenmesi için lük harcamalarda en yüksek malialması gereken gıdaların maliyeti yet grubunu 15.60 lira ile peynir, yaşa ve ürün grubuna göre farklı çökelek gibi ürünler oluşturdu. Enflasyonun çift haneye demirlediği ve gelirlerin artmadığı ülkede, yoksulluk sınırı da yükseliyor. Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından açıklanan mart dönemi açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre yetişkin bir kadının sağlıklı beslenmesi için yapması gereken harcama tutarı 14.57, yetişkin bir erkeğin 15.03, 1018 yaş arası bir çocuğun 16.07, 46 yaş arası bir çocuğun da 11.09 lira. Böylece asgari ücretlinin geliri açlık sınırının altında kaldı. Araştırmanın sonuçlarına göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken aylık harcama tutarı 437 lira olurken, bu rakam yetişkin bir erkek için 451 lira, 1018 yaş bir çocuk için 4820 lira, 46 yaş bir çocuk için 333 lira oldu. Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması 1.703 lira oldu. Aynı hesaplamaya göre dört kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı da aylık 5.890 lira oldu. l Ekonomi Servisi ‘Kimse bankaların kapısına düşmesin’ Türkiye’de hazır giyimin duayen isimlerinden, Kiğılı Yö netim Kurulu Başkanı Abdul lah Kiğılı, “Allah kimseyi banka ların kapısına düşürmesin. Ay da yüzde 1.5, yılda yüzde 18 fa iz uyguluyorlar. Bir de malları mı ipotek vereceğim. Tekstilde böyle bir kârlılık yok ki. Yani ça lışacaksın çabalayacaksın son ra bunu faize vereceksin, sonra bütün masraflarını çıkaracaksın, sana para kalacak ve böyle bir şey mümkün değil” dedi. Bloomberg HT’ye konuşan Kiğı lı, orta ve büyük ölçekli markalar için bir iki yıl zarfında Türkiye ya tırımlarının biteceğini söyledi. Ki ğılı, “Artık biz bundan sonra yeni bir sistemin içerisine girmiş bulu nuyoruz. Önümüze hedef koyduk. 2018’in başında Kiğili’yi nerele re taşıyabiliriz? 10 yıllık bir bütçe ve 10 yıllık bir proje be lirledik. Altyapıyı da ona göre hazırlama ya çalışıyoruz. Bun dan sonraki hede fimiz de yurt dışı” dedi. l Eko nomi Ser vi Abdullah Kiğlı si Ataşehir Belediyesi’nde işten çıkarılan işçilerin pazartesi günü işbaşı yapacağı öğrenildi. ‘İş’ yerine komisyon Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı, güvenlik soruşturması nedeniyle kadroya alınamayan işçilerin durumunu takip etmek amacıyla izleme komisyonu kurdu. CHP İstanbul İl Başkanlığı, taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili süreçte yaşanan hak kayıplarını önlemek amacıyla bir izleme komisyonu kurdu. Kamudaki taşeron işçilerinin kadroya alınmasına ilişkin yapılan yasal düzenlemeler nedeniyle işçilerin birçok sorunla karşılaşması üzerine harekete geçen CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından dün çalışmalarına başlayan komisyonda hukukçu ve sendikacı parti yöneticileri yer alıyor. Komisyonda Ali Özgündüz, Özgür Nas, Süleyman Türker, Zeynep Gönenç Parmaksızoğlu, Murat Akbaş, Nevzat Karataş, Ayhan Kızılöz yer alıyor. Gülsüm Elvan çıkarıldı Ataşehir Belediyesi’nde işten çıkarılan 110 taşeron işçinin arasında Gezi eylemleri sırasında Okmeydanı’nda polis tarafından vurularak hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da bulunuyor. Belediye önündeki eylemde konuşan Gülsüm Elvan, “Oğlumu bir ekmek alırken öldürdüler bana da bir ekmeği çok gördüler” dedi. l İstanbul/Cumhuriyet “Çatlayın patlayın AKM’yi yıktık” diyen bir Cumhurbaşkanı... Ülkede sayılı iyi üniversitelerden biri olan Boğaziçi Üniversitesi’ne yöneltilen kinci üsluplu saldırı, ki benzeri ODTÜ için de yapıldı dönem dönem... Ayrıştırma ve ötekileştirme politikaları ile beslenen bir siyaset... Kadın sanatçıların sahneye alınmaması... Barış bildirgesine imza atan akademisyene kesilen 1 yıl hapis cezası... Bir süreliğine Kanada’dayım. En batıda... Vancouver’da... 10 saatlik bir zaman dilimi ile Türkiye’yi geriden takip ediyorum. Bizdeki siyasi iktidarın “Bu ülkede yaşamak istemeyen gidebilir, tutan yok...” üslubu ile Kanada’nın dünyanın her yerinden nitelikli beyinleri çekmek için oluşturduğu ekosistemi yakından görüp tanıdıkça dışarıdan Türkiye’ye bakmak daha bir acı oluyor. Zaten çekip gidiyorlar da... Huzur, sadelik, çocuklarının eğitimi için endişelenmemek, çalıştığı işte emeğin karşılığını almak en temel ve anlaşılabilir insani gerekçe... Yüreklerinin bir parçasını doğup büyüdükleri, eğitim aldıkları ülkede, ailelerinde, sevdiklerinde, dostlarında bırakarak göç ediyorlar... Onlarca genç insanla tanışıyorum, hepsi de son birkaç yıl içinde Türkiye’yi bırakma kararı alan gencecik, yeni çocukları olan aileler. Çoğu mühendis ya da miş. Eğitime ayrılan payın 2.5 misli harcanmış inşaat yatırımlarına... Oysa bilim üretmeden tek noloji de üretilemiyor. Bilimi üretebilmek de daha okulön cesinden başlatılan bir eği timin ve kültürün sonucu. Dışardan Türkiye’ye O kültür öyle kendiliğinden kazanılamıyor ne yazık ki... bakmak... Bilim ve mühendisliğin itici gücü ArGe. Ama tek başına o da yeterli değil. akademisyen. Kimisi doktorasını İçinde eğitimden yatırımla yapıyor. Gerekçeleri tek: “Gelece ra, patent ve fikri mülkiyet hakla ğimizi göremediğimiz için buraya rından, hükümet politikalarından geldik.” küresel mal ve hizmet tedarikine, Oysa içinde bulunduğumuz nitelikli beyinlere, inovasyona ka dönemde bir ülkenin insani ser dar uzanan geniş bir ekosistemi mayesi en önemli itici gücü. Bilimi de zorunlu kılıyor. ve teknolojiyi ürün ve hizmete Özgür bir akademik ortamı, dönüştürenin kazandığı bu yeni bağımsız medyayı, kadın erkek küresel ekonomik sistemde ge eşitliğini, kadınların da ekonomi lişmekte olan bizim gibi ülkelerin ye katılımının koşullarının devlet kendi ekonomik özgürlüklerini tarafından yaratılmasını, yurttaş elde etmesinin de temel harcı. bilincini de gerekli kılıyor. Yurttaş Ama bunu anlamıyor, anlama bilinci derken yaşadığı çevreye, makta da ısrar ediyoruz. yaşam alanına, doğasına sahip Erinç Yeldan Hoca yazıp du çıkan, hükümetin yaptığı harca ruyor. Türkiye ekonomisi dış ser maları sorgulayan, hesap soran, maye girişlerine bağımlı ve yurt keyfiyete asla olanak bırakmayan dışından sermaye girişleri olduğu bir yapı bu. sürece büyüyen, aksi durumda Başa dönersek... Nitelikli iş küçülen bir ülke. Bu bağımlılığın gücü, yaratıcı beyinler olmadan sonucu ise hızla artan dış borç. Türkiye’nin teknoloji ve bilimde 2006 yılında 206 milyar dolar sıçrama yapması olanaksız. Bu iken 2017’de 450 milyon dolara beyinlerin gitmesini hiç umursa ulaşmış. Yani 2 kattan fazla art mayan siyasi iktidar, Türkiye’ye mış. Gelen para, ağırlıklı olarak belki de verebileceği en büyük inşaat yatırımlarına yönlendiril zararı veriyor... Müteahhit zorda İMSAD’a göre müteahhitlerin işletme sermayesi ihtiyacı arttı. Kârlılık düştü. Satışların yavaşlaması nakit akışını sınırladı. Türkiye İnşaat Malzemesi ni alınan iş siparişlerinin gerilediği inşaat Sanayicileri Der sektöründe iş neği (Türkiye lerde yavaşla İMSAD) Başka ma görüldü. nı Ferdi Erdoğan, n Müteahhit “Sektörde tahsilat endeksi tablosu 2013’ten bu yana sürekli aşağı doğru gitmekte. Tahsilat konusunda rin tamamının yılın ikinci çeyreğinde de sürmesinin beklendiği şu tespitlerle vurgulandı: lerin işletme sermayesi ihtiyacı arttı. Müteahhitler, yeni yılda mali açıdan üç sıkışma yaşadı. Kârlılık ki sıkıntımız ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Önümüzdeki dönemi daha net görebilmemiz adına tahsilattaki sıkıntının bir an önce çözülmesi gerekiyor” dedi. İMSAD ‘Mart 2018 Sektör Raporu’nu açıkladı. Raporda, “2017’de yüzde 8.9 büyüyen inşaat sektörünün performansını yukarı çeken en önemli etken, üçüncü çeyrekte yaşanan yüzde 18.6’lık büyüme oldu” denildi. Raporda, inşaat sektöründe yılın ilk çeyrek döneminde 5 önemli gelişme yaşandığı, bu gelişmele İşler zayıfladı n Konut ve konut dışı binalarda satın alma ve kiralama işleri zayıfladı. Konut satışları yılın ilk çeyreğinde gerileme eğilimine girdi, kredi faiz artışları da konut talebini sınırladı. Konut dışı bina kiralamaları ise zayıfladı. Döviz kurlarındaki artışın da kiralama talebinin yavaşlamasında etkisi oldu. n Yeni inşaat başlangıçları yavaşladı. Mevsimsellik ile birlikte mevcut inşaat işleri, beklentilerin altında gerçekleşerek sınırlı bir artış gösterdi. Ye düştü. Satışların yavaşlaması nakit akışını sınırladı. Bankaların da kredi vermekte isteksiz olduğu gözlendi. Bu nedenle işletme sermayesi ihtiyacı artan müteahhitlerin daha çok barter teklif ettikleri görüldü. n Kamu işleri sürmekle birlikte ödemeler yavaşladı. Kamu inşaat yatırımlarının sürdüğü ancak kamu ödemelerinde önemli bir yavaşlama olduğu ortaya çıktı. n İnşaat sektöründe ödeme ve tahsilatlarda, vadelerin uzadığı görüldü. 3D yazıcıyla ev üretecek NEF İcra Kurulu Başkanı Timur, “İki ay sonra 3D yazıcıyla ev üretimine başlayacağız. Önce prototip olarak üretilecek. Hemen akabinde yine aynı dönemde 3D yazıcıyla binalarda kullanılan asma tavan gibi inşaat malzemeleri üreteceğiz” dedi. Yenilenebilir enerji konusunda da çalışmalar yaptıklarından bahseden Timur, “Yenilenebilir enerjide güneş panellerini bina cephe elemanı haline getiriyoruz. Onu şimdiki projelerimizin birçoğunda başlatıyoruz. Yeni başlattığımız bir proje. Örneğin cephede normal duvar görüyorsunuz ama o bina kendisi güneş enerjisinden elektrik üretiyor. Hem tasarımı çok şık hem de binaların genel giderini düşürüyor. Bu da çok önemli. Aidatları düşürecek” diye konuştu. 10 yılda 9.4 milyon konut satıldı Ülke genelinde 20082017 dönemini kapsayan 10 yılda 9 milyon 361 bin 941 adet konut satışı gerçekleşti. En çok konutun satıldığı İstanbul’da 1 milyon 904 bin 919 ev el değiştirirken, İstanbul’u bu alanda 1 milyon 232 bin 571 satışla Ankara, 579 bin 958 satışla İzmir izledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, konut satışında 100 bin adedin üzerinde kalınan iller ise 194 bin 757’yle Adana, 189 bin 881’le Gaziantep, 183 bin 133’le Eskişehir, 176 bin 44’le Tekirdağ, 163 bin 667’yle Aydın, 150 bin 79’la Samsun, 142 bin 501’le Balıkesir, 134 bin 314’le Sakarya, 127 bin 857’yle Diyarbakır, 125 bin 440’la Manisa, 113 bin 488’le Şanlıurfa, 112 bin 115’le Hatay, 109 bin 669’la da Denizli şeklinde sıralandı. Son 10 yılda en düşük konut satışı gerçekleştirilen iller arasında başı 904 konutla Hakkâri çekti. MİNT’te geri dönüş 16.7 yıl Boğaz Haliç arasında hayata geçiren MİNT, İstanbul‘da gayrimenkul bin 500 TL’ye varan kira garantisi sunuyor. 338 bin TL’den başlayan fiyatlarla yatırımında ortalama 24.7 satışı devam eden MİNT yıl olan geri dönüş süre E5’te 1+0’dan 2+1’e ka sini, MİNT E5 ve MİNT Şişli’de 16.7 yıla kadar düşürdüğünü savundu. dar daire seçenekleri bulunuyor. 328 bin TL’den başla MİNT, 48 ay boyunca MİNT E5’te 4 bin TL’ye yan fiyatlarla satışa sunulan MİNT Şişli Ağustos varan, MİNT Şişli’de ise 4 2018’de teslim edecek. Mart ayında 122 iş cinayeti İstatistiklere göre en fazla ölüm nedeni yüksekten düşme İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi bir rapor yayınladı. Raporda, tespit edildiği kadarıyla, Mart ayında en az 122 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Türkiye’de 2018 yılının ilk üç ayında en az 394 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği ifade edilirken, en çok iş cinayetinin; İstanbul, Konya, Çorum, Antalya, Bursa, İzmir, Manisa, Adana, Ankara, Bolu ve Diyarbakır’da yaşandığı aktarıldı. Raporda, en fazla ölüm nedeninin yüksekten düşme olduğu belirtilirken, ölen işçilerin yalnızca 1’i (yüzde 0.8) sendikalı, 121 işçinin ise (yüzde 99.2) sendikasız olduğu ifade edildi. “İşçi sağlığı temel bir insan hakkı olarak kabul edilmelidir” denilen raporda, çözümün işçi mücadelesinde olduğu vurgulandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle