18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 6 Nisan 2018 6 Kalp değil rekor kırdıkÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI ALPER TAŞDELEN, YAPTIKLARINI VE YAPACAKLARINI ANLATTI: haber TASARIM: EMİNE BİLGET Referandumda ilçesinden yüzde 80 ‘hayır’ çıktığına dikkat çeken Alper Taşdelen , “Kritik bir süreçteyiz. Her CHP’li belediye yıldız olmalı” diyor Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, başkan seçildiği günden bu yana yoğun bir çalışma içinde. Çankaya’nın sokaklarına yaptığı “yeşil kaldırımlar”, kültür ve kongre salonları, sosyal tesisleri, kreşler, parklar ile başkentin en büyük ilçesinin çehresi değişti. “Anıtkabir’i okşayan rüzgârların dolaştığı bir ilçede belediyecilik yapıyorum” diyen Taşdelen, Ata’ya layık olmanın yolunun “laf değil, gece gündüz çalışmaktan” geçtiğine vurgu yaparken, belediyecilik anlayışının sloganı haline gelen “kalp kırmadık, rekor kırdık” sözleriyle çalışmalarını özetliyor. Çankaya’nın 16 Nisan referandumundaki rolüne dikkat çeken Taşdelen, “Ankara yüzde 51 hayır dediyse, bunda en önemli pay Çankaya’da rekor katılımla yüzde 80’lere varan hayır oyu çıkmasaydı. Bu sonuçta benim ve ekip arkadaşlarımın bir parça payı olmuşsa, işte benim için mutluluk budur” diyor. Taşdelen, belediyecilik anlayışı, hedeflerini Cumhuriyet’e anlatı: l Başarının sırrı: İyilikle, güzellikle ve çok çalışarak. Bu nedenle “kalp kırmadık, rekor kırdık” diyoruz. Mazbatayı aldığımız günden beri yaklaşık dört yıl geçti ve bu sürede yüzden fazla konuda hizmet rekoru kırdık. Bu görev için bana güvenen Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’na, partime ve Çankaya halkına teşekkür ediyorum ama kabul edilmesi gerekir ki, CHP Çankaya’da kimi aday gösterse seçilecekti. Ancak mesele aday olmak, ya da aday yapılmak değil, önemli olan başarılı olmak, fark yaratmak ve kalıcı eser bırakmaktır. Bana göre kazanılması garanti olan il ve ilçelerde görev alanlar çok büyük bir sorumluluk altına girmeli. Bu sorumluluğu kaldıramayacak kişilere hiç şans verilmemeli, verilmişse de ikinci dönem gözünün yaşına bakılmamalı. Belediye başkanlarının tamamına anketlerle, çan eğrisi gibi yöntemlerle performans ölçümü yapılmalı. Ülkemiz çok ciddi bir süreçten geçiyor. Böyle bir dönemde tüm CHP’li belediyeler birer yıldız olmalı diye düşünüyorum. Bu konuda benim gibi düşünen arkadaşlarımızla gece gündüz çalışıp, kimsenin kalbini kırmadan, herkesin gönlünü kazanmaya ve halka hizmette rekorlar kırmaya çabalıyoruz. l Mutluyum çünkü: Bana oy veren, vermeyen tüm Çankayalıların takdirini, hayır duasını alırsam o zaman mutlu olurum. Yolda vatandaşlarla konuşuyorum: “Allah senden razı olsun Alper evladım” diyen teyzeler, “Alper Abi basket sahamız için teşekkürler” diyen gençler, “Sayenizde çocuklarımız sıcak bir yuvada kaliteli eğitim alıyor” diyen anneler gördükçe, belli etmiyorum ama mutluluktan gözlerim yaşarıyor. Ankara bu ulusun bağımsızlığı ve birliği adına kutsal sayılacak bir kent. Biz batı emperyalizmini ilk kez yenmiş ve tüm mazlum milletlere örnek olmuş bir ülkeyiz. Ve Ata’mız bu büyük savaşın merkez üssünü Çankaya’da kurmuş. İstanbul’da, İzmir’de memleketin dört köşesinde okumuş aydın insanlar, birer birer bu bozkıra gelip bir ütopyaya sahip çıkmışlar. l Hayır’daki rol: Türk milletinin terazisi mükemmeldir. Eğer gösteriş yapmadan özveriyle çalışırsanız bu halk sizi bağrına basar. Referandumda Ankara yüzde 51 hayır dediyse, bunda en önemli pay Çankaya’da rekor katılımla yüzde 80’lere varan hayır oyu çıkmasaydı. Bu sonuçta benim ve ekip arkadaşlarımın bir parça payı olmuşsa, işte benim için mutluluk budur. l Çankaya neler kazandı?: Çankaya tarihinin en büyük yatırım programını hayata geçirdik. 2014 yılından bu yana 7 kreş, 3 kültür merkezi, 3 pazaryeri, 13 Çankaya Evi, 6 Baharevi, Buz Pateni Salonu, Çocuk Teknoloji Evi, öğrenci yurdu ve 54 yeni park gibi çok sayıda eseri Çankaya’ya kazandırdık. Geçen sene 35 bin vatandaşımıza yazlık sinema keyfi yaşattık, bunu bu yıl da yapmaya devam edeceğiz. Bunları sadece rakam olsun diye söylemiyorum. Daha onlarca rakam da sayabilirim ama hepsinin tek bir ortak yönü var. Her bir eseri, içinde mutluluk üretilsin diye yapıyoruz. Ayrıca bütün bunları yaparken bir kuruş borç almadık, kredi kullanmadık. Büyük küçük her ilçenin çeşitli imkânları vardır, elbette büyük ilçelerin daha ÇANKAYA’YA YAKIŞIR BİR fazla imkânı vardır ama onların da hizmet götürmek zorunda olduğu nüfus yoğundur. Yeter ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ Yki felsefeniz ve önceliğiniz hal ka hizmet olsun. Çankaya’nın en değerli arsalarını halkın hizmetine sunduk biz. Bunun sözünü göreve gelirken vermiş tim. Geçen 4 yıl içinde bu sözü tutmuş olmanın mutluluğunu ya şıyorum. l Çankaya rekorla rı: Geride bıraktığımız kasım ayında gö reve geldiğim günden bu güne kadar yaptıkları mızı ‘Mazba tadan Bugü ne Yüz Gül düren 100 Re kor’ başlığıyla Çankayalılar la paylaştık. 100 rekorumuz var, bu sürenin sonuna kadar ar tacak da. Hiçbir şeyi rekor olsun diye yapmıyoruz tabii bu arada. Mesela Alper Taşdelen Çankaya’da kültürsa nat alanında rekor kı rayım diye yola çıkılmaz ama “sanatsevere dokunayım, burası l Ata’ya layık olmanın yolu: okşayan rüzgârların dolaştığı bir apımı devam eden Atatürk Kültür Merkezi, Başkent Ankara’da bir ilk olacak. Uluslararası standartlarda projelendirdik. Dünyanın her ülkesinden tiyatro ve konserler başta olmak üzere kültürsanat etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek büyüklükte inşa ediyoruz. Akustik özellikleri ön planda tuttuğumuz 1000 ve 500 kişilik salonları, seyirci ve sanatçıların tüm ihtiyaçlarına göre tasarladık. Atatürk Kültür Merkezi aynı zamanda Türkiye’nin en modern kültür merkezi olacak. Zülfü Livaneli Kültür Merkezimiz 2017’de açıldı. Yılmaz Güney Sahnesi’ni de sanatçının adına yakışır bir mimariyle yeniden yaptık. “Kalpten Gelen Yolculuk” adıyla başlattığımız kültür gezileri ile 20 bin Çankayalının Amasra, Kapadokya, Eskişehir ve Konya gibi illeri görmesini ve yeni kültürler keşfetmesini sağladık. Bu insanların çoğu yanı başımızdaki bu muhteşem kentlere ilk kez gittiler. Kültür gezilerimiz bu yıl yeni rotalarla devam edecek. Bu yıl Çanakkale’ye de rekor sayıda Çankayalıyı götürmeyi planladık. Ben Anıtkabir’i ilçede bele başkentin kültür ve sanat merkezi” dedi diyecilik yapıyorum. Atamıza boş laflarla değil, gece gündüz çalışarak layık olacağımı biliyorum. ğinizde rekor kaçınılmaz oluyor. Ekip arkadaşlarımın tamamı da bu bilinçte. İlçemizin en mutsuz insanı her kimse, onun da yü l Çankaya evleri: Her yaştan Çankayalının hobi, mes zü gülene kadar bize tatil yok. Sadece insanların değil, sokaktaki köpeklerin, kedilerin, ağaçlarda uçan kuşların bile mutluluğu bizim için önemli. AKM inşaatı sürüyor. lek edinme ve kişi sel gelişim kurslarından ücretsiz yararlanabildiği Çankaya Evlerimiz var. Mazbatadan bugüne Çankaya’ya kazandıracağız. l Herkes yüzecek: Ülkemiz genç. Her zaman genç kalmanın yolu da nı yapıyoruz. l Zengin diye bilinir ama...: Çankaya’da da çok yoksul var. Yok 11 yeni Çanka spordan geçiyor. Spor sahaları eski sulluğa bir klişe gibi bakmak yanıltıcı Çankaya evleri, hobi ve meslek edindiriyor. ya Evi inşa ettik. Yakında 13 yeni evimiz olacak. Ben bura den de yapılırdı ama genellikle ilk hafta vandalizm kurbanı olur, bir daha da aylarca öyle kalırdı. Şimdi diyoruz ki, telefonunla fotoğraf çek, anında müda olur. Bir apartmanda kirayla yaşayıp, doğalgazı açmadan kışı soğukta geçiren yoksul aileler var. Atatürk Cumhuriyetimizi kimsesizlerin kimsesi ola ları 21. Yüzyı hale edelim. Yeni basket, futbol saha rak tanımlıyordu. Biz de Cumhuriyeti lın halk evleri ları yaptık ve bunları hep bakımlı tu miz gibi kimsesizlerin kimsesi olmak olarak tanımlı tuyoruz. Çankaya’ya Avrupa standart için çalışıyoruz. 2017 Nisan ayından yorum. Şu anda larında üç yeni havuz kazandırıyoruz. bu yana ihtiyaç sahibi vatandaşlar için Çankaya Evleri Biri Birlik Mahallesinde olacak. Diğer nakdi destek sağlayan 2000 aileyi kap mizde 20 binin leri ise Çiğdem Mahallesi ve Dikmen sayacak Halk Kart, özel sağlık kuru üzerinde kursi bölgesinde. Mart ayının ilk haftasın luşlarında yüzde 50’ye varan indirim yerimiz var. Sosyal pro jeler: Evde televizyon ekranı karşısın da Oran Buz Pateni Salonu’nun temelini attık. Buz hokeyine de uygun çok emek verdiğimiz bir proje. Bittiğin sağlayan Sağlık Kart ve yabancı dil eğitiminde yüzde 60’a varan indirim sağlayan Yabancı Dil Protokolü proje da bir ömür geçmemeli. Çankaya ev de Ankara’nın en güzeli olacak ve sa lerini vatandaşla buluşturduk. de televizyon yahut internet başında ömür geçiren mutsuz insanların ken dece Çankaya’ya değil tüm Ankara’ya hizmet verecek. 1 Eylül’de hizmete l 7. Cadde kararı referandumla: Bahçelievler 7. Cadde’nin trafiğe kapa ti olmamalı. Bunun için belediyelerin açıyoruz. Ayrıca pazaryerlerimiz ay tılması ile ilgili referandum yapacağız. üzerine düşen çok şey var. Yıldızevler nı zamanda birer kent meydanı olu Ankara’nın kent merkezi niteliği taşı Mahallesi’nde içinde düğün, nişan, ye yor. 100. Yıl pazaryerimizi bu anlayış yan bölgelerini çöküntü alanı olmak mekli toplantılar yapılabilecek 1000 la yeniden yaptık. Haftanın her günü tan çıkarıp cazibe merkezi haline ge kişilik salonu, 400 kişilik nikâh salo spor, sosyal ve kültürel etkinliklerde tirmemiz gerekiyor. AVM’lere sıkıştı nu bulunan dev bir sosyal tesis inşa de kullanılabilecek pazaryerleri Esat rılan kentlerin tarihini, coğrafyasını ediyoruz örneğin. l Yeşil Çankaya: 4 yılda yaklaşık yarım milyon metrekare yeşil alan ka ve Öveçler bölgesine de yapılıyor. Pazaryerlerimiz, pazar kurulmadığı günlerde bir sosyalleşme alanı oluyor. Her kenti kent yapan özelliklerini o kentte ikamet eden insanlar yaşayamıyor. Kent; sokakları, caddeleri ile yaşar. So zandırdık kentimize. 54 yeni park açtık. 96 parkımızı tepeden tırna yaştan insanımız kendilerine en yakın yerlerde spor yapabilsin diye pa kaklara ve caddelere yaşamı tekrardan döndürmek için çalışmalar yapıyoruz. ğa yeniledik. 2018’de 11 parkı daha zaryerlerimize de spor ve yürüyüş ala l ANKARA /Cumhuriyet Öncelik çocuklara Kreşlerimizde kaliteli eğitim ilk önceliğimiz ve bu hizmeti çok düşük bir ücretle veriyoruz. Çankaya’da böyle bir açık olduğunu göreve gelir gelmez fark ettik ve 7 yeni kreş hizmete açtık. Herkes çok memnun. O yüzden yoğun talep var. Bu yoğun talebi en adil şekilde karşılamak için ve kimse “torpil”i aklından bile geçirmesin diye noter huzurunda kura çekiyoruz. Bu dönem eği tim alanında yapılan en önemli projelerimizden biri ‘Çankaya Çocuk Kitapları Serisi’ oldu. Sadece Çankaya’da değil Türkiye’nin en ücra köyleri dahil 380 bin adet kitabı çocuklara ulaştırdık. 50 bin adet kırtasiye seti dağıttık bugüne kadar. Yeter ki çocuklarımız hiçbir şeyin eksikliğini hissetmeden okusun. Bekleme muhalefeti ve gelmeyen sonuç Bu haftanın ekonomi gündeminde, dövizdeki tırmanış direnci, hazırlandığı söylenen seçim paketi ve kabine revizyonu vardı. Dış politika gündemi ise, Batı merkezlerinden “endişe” açıklamalarına neden olan Türkiye, Rusya, İran üçlü zirvesi ve ABD’nin Suriye’de ne yapacağı etrafındaki tartışmalarla kuruldu. Siyaset gündemi de, Hatay’a yapılan pop çıkartma ile “Tipitip” ve “Gargamel” benzetmeleri arasında hayli gevşedi. Gözaltılar, tutuklamalar, hak ihlalleri ile kurulu yargı cephesinde de bilinen rutin sürerken OHAL’in devam müjdesi de geldi. Çok da kısa olmayan bir süredir, Türkiye baş döndürücü bir gündem üretiyor. Herhangi bir ülkede biriki yılda yaşanacaklar bazen bir haftaya sığıyor. Sürekli hareketlilikten herkes yorgun düşüyor; normal hal büyük bir durgunluk gibi algılanabiliyor. Fakat, bu aşırı hareketlilik biraz poyraz çırpıntısı gibi, gürültüsü fazla sonucu az. Bu hareketliliğe uygun önemli değişimlerden, değişim işaretlerinden bahsedilmiyor. Ekonomi ve dış politika gibi temel gündem alanlarının defalarca tekrarlanan başlıkları, lunapark oyuncakları gibi bir yere gitmeden sadece baş döndürüyor. Mesela ekonomi başlığında, neredeyse beş yıldır Erdoğan ile “birileri” arasında gidip gelen bir “faiz” tartışması sürüyor. Yine aynı sürede, algı operasyonu denilerek “alanın elinin yanacağı” iddia edilen döviz iki katına çıkıyor. Ciddi yapısal bozulmalar artık saklanamaz hale gelirken rekor büyüme açıklanıyor. Ama çok haklı olarak “böyle gitmez” denilen ekonomi bir şekilde “idare ediliyor”. Güven kalmayınca, özgürlük daralınca korkacağı söylenenlerin iştahı hiç düşmüyor. Önümüzdeki günlerde de, seçime kadar idare edecek yeni bir paket devreye girecek, belki kontrol biraz daha Beştepe’ye çekilecek, aynı meseleler aynı başlıklarla konuşulmaya devam edilecek. Dış politika alanında da durum farklı değil. Yine neredeyse beş yıldır, Türkiye’nin sürdürülemez bir dış politikada ısrarcı olduğu, ciddi krizlerin içine sürüklendiği yolundaki çok haklı değerlendirmelere rağmen, “durumu idare edebildiği”, hatta geçici de olsa avantajlar üretebildiği görülüyor. Yani “iflas açıklamış” işletmeden bile kâr edilebiliyor; ödenecek bir siyasi maliyet çıkmıyor veya ertelenebiliyor. Kaydırmayı gerektirmeyecek oynaklıkta bir dış politika ekseni kendini tekrar edip duruyor. Büyük sembolik anlamlar yüklenen, politika değişikliklerine gerekçe gösterilen Zarrab davası gibi vakaları bile kısa bir sürede hatırlayan kalmıyor. Hayli uzun bir süredir, güncel gerekçeleri değişse de neredeyse aynı biçimde ifade edilebilen sorun öbekleri, kriz riskleri ve “böyle gitmez” değerlendirmeleri olduğu yerde duruyor. Bunların geçerliliği ve haklılığıyla ilgili bir tartışma açmak gereksiz ama politik alanda “değiştirici bir etki” yaratmadıkları da ortada. “Neden böyle” sorusunun farklı açılardan çeşitli cevapları var ve zaten böyle karmaşık bir meselenin tek bir cevabı olması imkânsız. Ancak, çok önemli cevaplardan biri, sorun öbeklerinin ve oluşan risklerin siyaset alanına taşınma araçları ve yöntemleriyle ilgili. Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası’nı arkasından iş çevirmekle, ekonomi bakanını kendisine karşı “affedilmez yanlış yapmakla” suçladığı bir zemin hakikaten “sürdürülebilir” olmamalı ama sürdürülecek. Yüksek cari açık, enflasyon ve dövize rağmen seçim teşvikleri yürürlüğe konacak. Askeri ve ekonomik olarak büyük ölçüde bağımlı olunan batı dünyasıyla tehlikeli gerilim hayırlı sonuçlar vaat etmemesine rağmen, “zorlama” sürecek. “Çatlansa da patlansa” da kutuplaştırma, kışkırtma devam edecek. Ve bu kriz potansiyelleri siyaset gündemine taşınmadıkça, taşımanın ve tartışmanın yolu bulunmadıkça, sadece söyleyip beklendikçe kendiliğinden bir sonuç üretmeyecek. Veya o “sonuç” ortaya çıktığında, kriz patladığında artık tartışmaya değer fazla bir şey kalmamış olacak. Uğur Mumcu adı Çankaya’da yaşıyor Yitirdiğimiz birçok aydının isminin yaşadı ğı Çankaya’nın belediye başkanı, yakın zamanda açılışını yaptığı Uğur Mumcu anıtı için de şunları söyledi: “Çukurambar bölgesindeki Çankaya Parkı adını, katledilişinin 25. yılında gazeteciyazar Uğur Mumcu adıyla değiştirdik ve parkın girişine Uğur Mumcu adına yakışır bir anıt heykel diktik. Uğur Mumcu aynı zamanda bir Çankayalıydı. Onun adına yaraşır bir eser oluşturduğumuz için çok gururluyum.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle