22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
‘You Were Never Really Here’ KULTUR ‘Haliç Okumaları’nın bu ayki konuğu Buket Uzuner Kadir Has Üniversitesi’nin her ay farklı bir yazarı konuk ettiği “Haliç Okumaları” bu ay Buket Uzuner’i ağırlıyor. Herkesin katılımına açık olarak gerçekleşecek etkinlik, 10 Nisan’da saat 16.00’da Kadir Has Üniversitesi Ci bali Kampüsü’nde düzenlenecek. Uzuner, yeni romanı “Hava”dan bir bölüm okuyacağı “Haliç Okumaları” etkinliğinde, hakkında merak edilen sorulara cevap verecek ve kitaplarını da imzalayacak. Cuma 6 Nisan 2018 Müjde:EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Festival başlıyor Bugün başlayıp 17 nisana dek sürecek 37. İstanbul Film Festivali, bütün sinemaseverleri yine 11 günlük bir seyir maratonuna çıkaracak. UluslararasıUlusal Yarışma’dan Dünya Festivallerinden’e, Gömülü Hazineler’den Çiçek İstemez’e, Yıllara Meydan Okuyanlar’dan Mayınlı Kentin kültürel belleğinin köşe taşlarından İstanbul Film Festivali 37. kez huzurlarımızda Bölge’ye, Musikişinas’dan Galalar’adek uzatılacak, yenieski çeşitli bölümlerden oluşan ve yıllardır sinefiller için baharla özdeşleşmiş olan festivalin bu yılki bombası, bence yeni yetişen kuşakların pek tanımadığı oysa 20.yüzyılın en büyük sinemacılarından biri olan ‘Bergman 100 Yaşında’ başlıklı, ustanın çok tan klasikleşmiş, ünlü yönetmenlerimizce sunulacak 9 filminden bütünlenen, Ingmar Bergman toplu gösterisi bölümü. Toplamda yaklaşık 110 kadar filmin gösterileceği 37. festivalde benim kişisel tercihlerim naçizane şöyle: Wes Anderson’dan “Köpek Adası”, Lynne Ramsay’den “You Were Never Really Here”, Christian Petzold’dan “Transit”, Malgorzata Szumowska’dan “Yüz”, Waleska Grisebach’dan “Western”, Taviani kardeşlerden “Hesaplaşma”, Adina Pintilie’den “Dokunma Bana”, David Batty’den “My Generation” belgeseli, Chloe Zhao’dan “The Rider” ve Bergman 100 Yaşında bölümü.. kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Genco Gülan’dan resim, çizim, seramik... Genco Gülan’ın “Picasso’dan Sonra” (After Picasso) adlı sergisi 216 Mayıs tarihleri arasında İzmir Resim Heykel Müzesi’nin Kültür Park Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşacak. Sergide, Gülan’ın tümü Pablo Picasso yapıtlarına referanslı resim, çizim, heykel ve seramik bir yerleştirme olarak yer alacak... Sanatçı, uzun süredir üzerinde çalıştığı serideki yapıtların ön gösterimini 2017 yılında Hollanda’nın Amsterdam şehrindeki De Loods’da yapmıştı. Tolga Karaçelik’in son filmi ‘Kelebekler’, festivalde ‘Türkiye Sineması’ bölümünde gösterilecek Seonniydi yöenrelimfiilnmi Bağımsız sinemanın kalesi ve dünyanın en saygın festivallerinden olan Sundance’te büyük jüri ödülünü kazanmış, halen gösterimdeki “Kelebekler”, kelebeklerin köye geliş zamanı gömülmek isteyen babalarının vasiyetini yerine getirmek için, uzun yıllar sonra (yine babalarının çağrısıyla) bir süreliğine bir araya gelerek babalarının köyüne doğru yollara düşen, hayatın ayrı köşelere savurmuş olduğu üç “arıza” kardeşin, trajikomik ve absürd anekdotlardan bütünlenen hikayesini anlatıyor kaba özetiyle. İlk filmi “Gişe Memuru”yla (2011) adını bellediğim, eleştirmenlerce beğenilmiş “Sarmaşık”ınıysa (2014) göremediğime hep hayıflandığım, sinemamızın milenyum kuşağının önemli isimlerinden Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği üçüncü filmi “Kelebekler”, kısmen bir yol filmi gibi seyrediyor, kısmen de açılan eski hesapların güncelleştiği, anneleri vaktiyle intihar etmiş kardeşlerin kendileriyle yüzleştikleri, seyircinin ilgisini de başından sonuna dek hiç yitirmeyen, 2 saatlik bir aile ve yüzleşme hikâyesine dönüşüyor. Tekdüze sıkıcı olabilen taş ra filmlerinden seyirciyi nerdeyse her an güldürüp eğlendirebilen, neşeli ve ciddi temposuyla ayrılan, barut yiyip patlayan tavuklar gibi fantastik buluşlar da barındıran ve dozunda bir kara mizah içeren konusundan, daha arıza tiplerle karşılaştıkları baba köyüne vardıklarındaysa akıllanan, Almanya’da büyümüş (aslında çocuksu kalmış) büyük kardeş, astronot Cemal (Tolga Tekin), oyuncuseslendirmeci, biraz saldırgan ortanca kardeş Kenan (Bartu Küçükçağlayan), en dobra ve safları olan, anaokulu öğretmeni küçük kızkardeş Suzan (Tuğçe Altuğ) gibi etkileyici karakterlerine, türleri içiçe geçirerek komediden drama geçiveren, gözlemlere dayalı, ritmi, dengesi dozunda anlatımından başarılı oyunculuklarına, enfes görselliğine (kamera Andaç Şahan) ve müziklerine (Ahmet Kenan Bilgiç) varanadek son dönemde seyrettiğim en iyi yerli film izlenimini uyandırdı bende “Kelebekler”.’Olmayanı hatırlamaya” çalışan Suzi”nin ve “hatırla dıklarını unutma” çabasındaki abilerinin yanı sıra, kafayı kara madde, süpernova gibi uzay sorunlarına takmış köy imamı ya da “olaylar olayların, herşey herşeyin içindedir” özdeyişini patlatan muhtar gibi yan rollerdeki Hakan Karsak’la Serkan Keskin’in de iz bıraktığı, Suzi’nin yemek masasında terkettiği, tam dönemimizin adamı olan, taşeron sevgilisiniyse bizzat yönetmen Tolga Karaçelik’in oynadığı filmde Emin Alper, Ezgi Mola, Ercan Kesal da kısa kısa boy gösteriyorlar.Yönetmenin vaktiyle çocukken, edebiyatla, sanatla ilgilenmesinin yolunu açmış, yakını ve akıl hocası olmuş şair Mazhar Candan’a adadığı ve bu üç kardeşin geçmişteki travmaları, vicdani hesaplaşmaları, aile olma çabaları arasındaki ‘sıkışmışlıklarını’ son derece eğlencelikli bir kara komedi formatında hikâye ederek yerelden evrensele ulaşan bu “Kelebekler”, festivalde de gösterilecek “Türkiye Sineması bölümünde. (Tolga Karaçelik”in kesinkes çok başarılı bulduğum, şimdilik bu son filmini yazmadan edemezdim doğrusu.) Arif Sağ, ‘Aydın Doğan Ödülü’nü önceki gece düzenlenen törenle aldı ‘SANATÇILARIN HEPSİ İYİDİR’ Aydın Doğan Vakfı (ADV) tarafından, kültür, sanat, edebiyat ve bilim eserlerini, yaratıcılarının kişiliğinde ödüllendirmek amacıyla verilen “Aydın Doğan Ödülü”ne, bu yıl Türk Halk Müziği sanatçısı Arif Sağ değer bulundu. 22. Aydın Doğan Ödülü’nü aldıktan sonra basın mensuplarına konuşan Sağ, ADV’nin kendisini böyle önemli bir ödüle değer görmesinin önemli olduğunu belirtti. Sağ, yeni neslin halk müziğine olan ilgisi hakkındaki soruya da, “Halk müziği dinliyorlar. Ama tabii dil değişmiştir, müziğin belki ritmi değişmiştir. Belki armonizasyon da değişmiştir. Ama sonuçta bir bakıyorsunuz altında Karacaoğlan diyor, Pir Sultan Abdal diyor, Aşık Veysel diyor; demek ki bu yeni gençlik bu isimleri tanıyor. Tanıyor ki dinliyor” dedi. Geceye medya, iş, siyaset ve sanat dünyasından birçok isim katıldı. Törenin açılışında konuşan Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, ADV’nin 20 yılı aşkın süredir, emeği, üretimi ve başarıyı ödüllendirmeyi önemli bir misyon olarak kabul ettiğini ifade ederek, “Bu ne Tolga Sağ, Arif Sağ, Aydın Doğan. denle Aydın Doğan Ödülü’nü, her yıl kültür, sanat, edebiyat ve bilim alanlarında başarılarıyla ön plana çıkmış kişi ve kurumlara veriyoruz. Bu sene de, yine kendi alanında öncü olmuş çok saygın bir sanatçımızı ödüllendirmekten mutluluk duyuyoruz” dedi. Gece de Arif Sağ’ın tanıtım filminin ardından Aydın Doğan Vakfı (ADV) Kurucusu ve Onursal Başkanı, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Arif Sağ’a ödülünü verdi. Ödülü aldıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arif Sağ, “Böyle önemli bir ödüle Aydın Doğan Vakfı’nın beni değer görmesi önemli bir mesele. Sanatçıların hepsi iyidir. Hep sinin kendilerine göre meseleleri vardır. Kimisi güzel resim yapar, kimisi güzel şiir yazar, kimisi iyi roman yazar, kimisi iyi müzik yapar. Herkes bir şey yapar ama bunların hepsi sanatçıdır. Ben bu ödülü kabul ederken Aydın Doğan Vakfı’nın bir sivil toplum örgütü olması nedeniyle kabul ettim. Bu nedenle önemli benim için...” dedi. Sağ, “Ödülü aldığınızda neler hissettiniz?” sorusuna ise, “Bu eğer bir hak edişse orada sorun yok. Ama eğer hatır içinse orada sorun var. Ben Aydın abinin hatır için ödül vereceğine inanmam” diye konuştu. Konuşmaların ardından gecede Arif Sağ, davulla kısa bir performans sergiledi. Daha sonra TRT Koro şefi Zafer Gündoğdu, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı öğrencileri ve TRT sazlarından oluşan koro, mini bir konser verdi. Mehmet Özbek, İzzet Altınmeşe, Belkıs Akkale, Erdal Erzincan’ın da aralarında bulunduğu Türk Halk Müziği sanatçıları da koro eşliğinde canlı performans sundular. Daha sonra Sağ’ın öğrencileri ve sanatçı dostlarından oluşan bir grup, toplu olarak türkü söyledi. l DHA Gerçeküstü anlar... Mediha Didem Türemen’in ikinci solo sergisi “Mitler” 23 Nisan’a kadar MixerAdahan İstanbul’daki tarihi sarnıçta sergilenecek. Çalışmalarını sinema, fotoğraf ve gravür alanlarında sürdüren sanatçı, “Mitler” ile değişen iklim koşulları ve öngörülemeyen doğa olayları sebebiyle gerçeküstü anlara tanıklık eden insanın, yeni inanç hikâyeleriyle beliren efsanelerini anlatıyor. Türemen’in, Ingmar Bergman’ın “Yedinci Mühür ” (1957) filmi eksenindeki tez çalışması sürecinde oluşan fotoğraf işleri, filmin ruh halinin yansımaları ve sorguladıklarından yola çıkıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle