22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Çin’den Kanada’ya Huawei notası Çin telekom devi Huawei’nin Kanada’da tutuklanan mali işler müdürü Meng Wanzhou önceki gün hâkim karşısına çıktı. Meng, “Washington’ın İran’a yaptırımları delmek için ABD bankalarına karşı sahtekârlıkla” suçlandı. Geçen hafta Vanco uver havaalanında tutuklanan Meng’in yargılanmak üzere ABD’ye gönderilebileceği ifade ediliyor. Çin tutuklamayı kınayarak yasaları ihlal etmediğini belirttiği Meng’in serbest bırakılmasını istemişti. Çin Dışişleri’nin Kanada Büyükelçisi’ni çağırdığı, nota verdiği haberi de gündeme yansıdı. SARI ÖFKE DİNMİYOR10 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE Pazar 9 Aralık 2018 süleyman tosunoğlu Fransa’da Macron yönetimine karşı protestolar dün de ülke Fransa’da akaryakıt zamlarına karşı yaklaşık bir ay önce başlayan ancak zamanla Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron iktidarına isyana dönüşen protesto dalgasında “Sarı Yelekliler” dünkü eylemlerini Macron’a karşı “IV. Perde” olarak ilan etti. Fransız yetkililer ülke genelinde 125 bin kişinin eylemlere katıldığını duyurdu. Sekiz bini başkent Paris’te olmak üzere 89 bin güvenlik gücünün görevlendirildiği protestolarda, polis eylemcilere plastik mermi, biber gazı, copla sert müdahalede bulundu. En az 118 yaralı, bini aşkın gözaltı İçişleri Bakanlığı çıkan çatışmalarda 17’si polis en az 118 kişinin yaralandığını, çoğu Paris’te 1385 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Kimi gruplar araçları yaktı, dükkânların camlarını kırdı. Eylemler nedeniyle Paris’in sembollerinden Eyfel Kulesi ve Louvre Müzesi dahil olmak üzere pek çok bölgeye giriş yasaklandı. Birçok metro hattı ile Champs Elysees çevresindeki yollar trafiğe kapatıldı. Eylemciler “Macron istifa”, “Koyun değiliz” sloganları attı. Bir eylemci “Biz buraya barışçıl bir yürüyüş için geldik, yıkıp dökmek için değil. Eşitlik istiyoruz, hayatta kalmaya çalışmak değil yaşamak istiyoruz” derken 15 yaşındaki oğlu ile gösterilere katıldığını anlatan bir başkası “Onun yoksul insanların sömürüldüğü bir ülkede yaşamasına izin veremem” ifadelerini kullandı. Paris’te çevreciler de eylemdeydi. 20 bin kişilik grup “Sarı Yelek, Yeşil genelinde sürdü. Başkent Paris’te binler meydanlardaydı ‘GÖRÜNMEZLER GÖRÜNÜYOR’... Paris başta olmak üzere Fransa’da dün yine eylem günüydü, hayat adeta durdu. Yaklaşık 89 bin polisle yoğun güvenlik önlemlerine, sert müdahalelere karşın eylemciler geri adım atmadı. Kimi eylemci, “Fransa Dünyanın vergi rekortmeni”, “Macron XVI. Louis, eşi Brigitte de Marie Antoinette” sloganları attı. Fransız basınındaki kimi yorumda, “Bugüne kadar görünmez olan, yaşamın dışına itilmiş olan ‘tutunamayanlar’ bir anda görünür hale geldiler” denildi. TRUMP FIRSATI KAÇIRMADI Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile halihazırda gergin olan ilişkilerinin bir nedeni ABD’yi Paris iklim anlaşmasından çekmesi olan Başkan Donald Trump Fransa’daki olaylarla ilgili Twitter hesabından yorum yaptı. “Paris Anlaşması, Paris için pek de işe yaramıyor. Fransa’nın her yerinde protesto, kargaşa var. İnsanlar doğayı koruma önlemi olarak üçüncü dünya ülkelerine büyük meblağlar ödemek istemiyor. ‘Trump’ı istiyoruz’ naraları atıyor. Fransa’yı seviyorum” mesajını paylaştı. Macron ile bir başka gerilim kaynağı Avrupa Ordusu ile ilgili de görüş belirten Trump, “Bu fikir iki Dünya Savaşı’nda da işe yaramadı. Fakat ABD sizin için oradaydı ve her zaman da olacak. Sizden istediğimiz tek şey NATO’ya ödemelerinizi yapmanız” dedi. Salvini de yüklendi AB ile bütçe krizi yaşayan İtalya’nın aşırı sağcı Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini dün Roma’da destekçilerine konuşurken Fransa’daki gösterilere atıfla “Fakirlik eken protesto biçer” ifadesini kullandı. Yelek aynı öfke” sloganları attı. Toulouse, Marsilya, Strazburg, Lyon, Grenoble’de de eylemciler meydanlara çıktı. Yer yer polisle kimi gruplar arasında çatışmalar yaşandı. Gözler Macron’da Hükümetin yakıt zammından geri adım atmasının ardından ise Fransa Başbakanı Edouard Philippe önceki gün “Sarı Yelekliler”den bir heyeti kabul etti. Heyette yer alan Christophe Chalancon “Çalışanlar için üc retlerin yükseltilmesi, Fransa’nın alım gücünün artırılmasını” istediklerini, Başbakan’ın da talepleri Cumhurbaşkanı Macron’a iletmeye söz verdiğini aktardı. Öte yandan Macron’un yarın halka televizyondan sesleneceği haberi de gündeme yansıdı. Dün akşam saatlerinde de Başbakan Philippe, “Sarı Yelekliler”e yeni diyalog çağrısında bulundu, hükümetin talepleri değerlendireceğini söyledi. Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner, “Kontrolü kaybedilen bir canavar yaratıldı” diyerek protestoculara karşı “sıfır tolerans” politikası izleyeceklerini söylemişti. Macron’un ise dünkü eylemlerin başlamasına saatler kala geçen hafta ki eylemlerde görev yapan 60 polis ile bir araya gelerek teşekkür ettiği de gündeme düştü. Fransa genelinde bir ay önce başlayan eylemler kapsamında şu ana kadar 4 kişi yaşamını yitirdi, bini aşkın kişi yaralandı. İki binden fazla kişi gözaltına alındı. l PARİS Avrupa’da domino etkisi “Sarı Yelekliler” hareketinin Fransa’nın sınırlarını aşarak sıçradığı Belçika ve Hollanda’daki protestolar sürüyor. Hollanda’da “Sarı Yelekliler” yoğunluklu olarak Lahey, Amsterdam ve Rotterdam kentlerinde toplanarak hükümetin istifasını istedi. Amsterdam’da iki kişi gözaltına alındı. Lahey’de meclis önünde toplanan eylemciler, Başbakan Mark Rutte’nin bizzat gelip kendileriyle görüşmesini talep etti. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eyleme polis müdahale etmedi. Rutte: Hepimiz Sarı Yelekliyiz Başbakan Rutte önceki gün düzenlediği basın toplantısında, “Aslında hepimizin üzerinde bir sarı yelek var. Çünkü hepimizin toplumdaki gelişmelerle ilgili belirli endişeleri var. Siyasetçiler bunu mümkün olduğu kadar cevaplamalıdır” ifadeleri dikkat çekti. Rutte, “Bir yandan Fransız hükümetiyle içtenlikle endişelerini görüşmek isteyen bir grup, diğer yandan ise eylemi kötüye kullanarak şiddet uygulayan küçük bir grup var. Bu kabul edilemez” dedi. Belçika’da 400 gözaltı Ekonomik koşulların ve akaryakıt zamlarının protesto edildiği Belçika’da ise polis, 70’i başkent Brüksel’de olmak üzere en az 400 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Brüksel’de yaklaşık bin kişinin katıldığı eyleme polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. “Sarı Yelekliler”, Fransa’ya giden otoyolu kapattı. Belçika ve Hollanda’da geçen hafta da çeşitli kentlerde hükümet karşıtı protestolar düzenlemişti. Öte yandan Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de aşırı sağcı Başbakan Victor Orban hükümetinin önerdiği iş kanunu değişikliğini protesto etmek için binlerce işçi sokaklara çıktı. “Kölelik kanunu” olarak da adlandırılan yasa tasarısı “patronların fazla mesai saatlerinde artış talep edebilmesini” öngörüyor. Fransa’daki eylemler Belçika, Hollanda’da da yankı buldu. Belçika polisinin biber gazlı sert müdahalesi objektiflere yansıdı. Brüksel’de en az 70 kişi gözaltına alındı. Macaristan’da (solda) da sağcı Orban hükümetinin çalışanlara yönelik ‘kölelik yasası’ protesto edildi. “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik”... Fransa ‘Sessiz çığlık’ Devrimi’nden günümüze Fransızların eylemci ruhunu diri tutan değerli kelimeler... Bugünlerde Fransız meydanlarda... lar bir kez daha meydanlarda... Lafta ka lan “eşitliğe”, bir ölçüde kabullendirildik dir görmezden geldiği “sessiz çığlığın” sa leri kapitalizmin nefessiz bıraktıran çar hipleri ülkenin belkemiği... Emekçiler, öğ kına, “kardeşiz”in bencil küresel serma renciler... İktidara “bizi görmüyor, duy yede “aslında siz yoksunuz ki” yansıma muyorsun” deyip Paris’in dış sına, iktidar sınıfı tarafından her geçen dünya için ışıltısının göbeği gün daha da görünmez kılınarak “özgür ne, Elysee Sarayı’nın önüne gi lüklerini” yitirdiklerine isyandalar... dip “hadi bakalım şimdi de duy Macron 39 yaşında, geçen yıl ne sağ, ne sol, ortadan karışık imajıyla ve el MİNE ESEN bette siyasi tükenmişliğin başını alıp ma” diye bağırıyorlar... Macron yönetimi bu kez pabucun pahalı olduğunu biliyor, ilk olarak ey gittiği atmosferin oluşturduğu boşluktan lemlerin fitilini ateşleyen yakıt zammına yararlanıp Elysee Sarayı’nın kapılarından karşı U dönüşü yaptı ama artık ok yaydan girdiğinde, her siyasetçi gibi söylemleri çıktı. Macron iktidarı “Adaletsiz politika bol kesedendi. Ama kabul etmek gerekir lara son ver, vergileri indir”, “İstifa” çağrı ki ekonomiden, eğitime “reform” diye larının yankılandığı Elysee koridorlarında hakları tırpanlayan, vergi artışına uzanan sıkışıp kalmış bir görüntüde. tartışmalı pek çok önerisini de ilk günden masaya koymuştu. Yani bugün “zen Avrupa’da taşlar oynuyor gin sever” nitelemelerinin altında biraz Sokaklarda “hayat pahalılığına, eşitli da siyasi tecrübeden yoksun halde ne sizliğe son” taleplerinin görünürde siya yapacağını şaşırmış görünen Macron’un si sahiplenmesi yok. Sol, farklı fraksiyon politikaları, aslında bilinmezin ilamı de larla şimdilik Macron’a karşı birleşme yö ğildi... O günkü Paris siyasetinde eriyen nünde sinyaller veriyor, Le Pen pusuda Sosyalist Parti ile Demokles’in kılıcı gi bekliyor... Halkı, sokakları dinlemeyen li bi sallanan aşırı sağcı, yabancı karşıtı Le derler er geç duvara toslamaya mahkum. Pen arasında sıkışan seçmen için bir ka Görünen o ki kamuoyu desteği yerler çış formülüydü. de sürünen Macron da eylemcilere kar Macron yönetimine karşı “artık bardak şı önce tehdit sonra geri adım atma, ar taştı” diye ayaklanan, iktidarın uzun süre dından “darbe hazırlığındalar” dahi tür lü manevralarla uçuruma yuvarlanmadan son anda çıkış bulma çabasında. Ama Paris özelinden kıta geneline görünen o ki epeydir içten içe fokurdayan, II. Dünya Savaşı sonrasında zorlu dönemle birlikte barış, istikrar, özgürlük, hak, hukuk temelinde bir yapıyı öyle ya da böyle oturtan Avrupa’da taşlar oynamakta. İsveç gibi sosyal demokrasinin kaleleri sallanmakta. AB’nin baş atları Almanya ile Fransa’da MerkelMacron’lu cepheden güçlü Avrupa sloganları gerek toplumsal, siyasi gerekse ekonomik tam yanıt bulmamakta. Misal Macaristan, Polonya’da otokratik eğilimler artmakta. İngiltere AB dümeninden “çıktım çıkamadım” boğuşmasında. Almanya, İtalya, Avusturya, Fransa’da aşırı sağ, popülistler bu boşluk ortamını kâra çevirme hamlesinde. Trump’lı Washington’ın ise bu aralar Avrupa’da yaşanan kaosu bildik müttefiklik imajının aksine alenen elini ovuşturarak izlediği, bana nasıl çıkar sağlar diye düşlediği de ortada. Üye olmasa da ortak temel değerler özgürlükler, hukukun üstünlüğü anlamında Türkiye’yi de yakından etkileyecek, AB’nin pusulasını da belirleyecek gelecek yılki Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde eski kıtada işler karışık... Halkların “sessiz çığlığı” artık Paris’ten Brüksel’e meydanlarda yankılanırken çözüm için gözlerin çevrildiği sosyal demokrat, sol hareketlerin gerçek gücünü ne zaman göstereceği ise asıl soru... Tahran’daki “Terörizmle ve Aşırıcılıkla Mücadele” toplantısına Yıldırım da katıldı. ‘ABD yaptırımları ekonomik terörizm’ İran yönetiminin ABD yaptırımlarına karşı tepkisi sürüyor. Tahran’da düzenlenen, Türkiye’yi TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın temsil ettiği Rusya, Çin, Pakistan, Afganistan’dan da katılımcıların yer aldığı “Terörizmle ve Aşırıcılıkla Mücadele konulu Meclis Başkanları İkinci Toplantısı”na katılan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “ABD yaptırımlarının ekonomik terörizm olduğunu” söyledi. Katılımcı ülkelerin hepsinin ABD’nin baskısıyla karşı karşıya olduğunu kaydederek birlik çağrısında da bulundu. Ruhani televizyondan yayımlanan konuşmasında da, ABD yaptırımlarına atıf yaparak ortaya çıkacak güvenlik sorununun herkesi etkileyeceği görüşünü dile getirdi. “İran’a yaptırım uygulayan ülkeleri ikaz ediyorum. Eğer ABD’nin yaptırımları nedeniyle İran’ın uyuşturucu ve terörizmle mücadelesi zaafa uğrarsa, Batı mülteci, uyuşturucu akımı, terörizm ve bombalara karşı güvende olamaz” dedi. Yıldırım: RusyaTürkiye birlikteliği denge unsuru TBMM Başkanı Binali Yıldırım da toplantıdaki konuşmasında, terörle mücadelede bölgesel işbirliğinin başarılı olabilmesi için önce kavramlarda ve söylemlerde bir birliktelik oluşturulması gerektiğini kaydetti. Bölgede sorunların çözülmesi ve acıların sona ermesini önemsediklerini belirterek bunun için bölgesel işbirliğini İran, Rusya, Türkiye olarak sürdürmeye kararlı olduklarını vurguladı. Rusya Meclis Başkanı Vyacheslav Volodin ile bir araya gelen Yıldırım, DHA’nın haberine göre “Rusya’nın yakın ilişkileri bölgenin geleceği için bir teminat. Bu duruşumuzu çok daha görünür hale getirmemiz gerekiyor. RusyaTürkiye birlikteliği burada bir denge unsuru olarak yer alıyor. Meclisler olarak da biz hükümetlerimizin bu yöndeki gayretlerine katkı vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Toplantı öncesinde ise İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Washington yönetimini Ortadoğu’ya ihtiyacın çok ötesinde silah satarak bölgeyi adeta “barut deposu” haline getirmekle suçladı. Trump ile Tillerson’dan karşılıklı salvolar ABD Başkanı Donald Trump ile geçmişte Dışişleri Bakanlığı koltuğundan aldığı Rex Tillerson arasında söz düellosu yaşandı. Enerji devi ExxonMobil’in eski CEO’su Tillerson, CBS’e verdiği demeçte Trump için “okumayı sevmeyen, disiplinli çalışma tarzı olmayan, bilgilendirme raporlarını okumayan, birçok şeyde ayrıntılara girmekten hoşlanmayan biri” ifadelerini kullandı. Görevde olduğu dönemlere ilişkin Trump’ın kimi konuda verdiği talimatı “ama bu yasalara, anlaşmalara uymuyor” diye geri çevirdiğini, bunun ABD Başkanı’nı rahatsız ettiğini de söyledi. Trump’ın Twitter kullanımını da eleştirdi. ‘Aptal, tembel’ Tillerson’un bu çıkışına ise Trump’tan sos yal medyadan yanıt gecikmedi. Twitter üze rinden Trump, Tillerson için “bir kaya kadar aptal, tembel” ifadesini kullandı. Kuzey Ko re, İran, Rusya konularında aralarında tu tum farklılıklarının bilindiği Tillerson’ı geçen mart ayında görevden almasının ardından Dışişleri Bakanlığı koltuğuna atadığı Mike Pompeo’ya övgüler yağdırdı. “Pompeo hari ka bir iş çıkarıyor. Selefi Tillerson gereken zihinsel ka pasiteye sahip değil di. Kendi sinden ye terince hızlı kurtulama dım” dedi. Tillerson Trump Konser sırasında izdiham dehşeti İtalya’da bir gece kulübünde konser sırasında yaşanan izdihamda beşi 1416 yaşları arasında olan altı kişi yaşamını yitirdi, 120 kişi yaralandı. Ancano bölgesinde, Corinaldo’da gerçekleşen facianın nedenine ilişkin polis soruşturmayı sürdürürken izdihamın nedeninin konser alanında biber gazı kullanılmasının olabileceği şüphesi de dile getirildi. Gece kulübünün yaklaşık 870 kişilik kapasitede olduğu ancak konser için 1400 bilet satışı yapıldığı da yetkililerce duyuruldu. Acil çıkışların açıldığı alanın küçük merdiven bir köprü ile otoparka uzandığı, bunun da kalabalığın çıkışını engellediğinin sanıldığı iddiaları yerel basına yansıdı. Kimi kaynak ise köprünün yıkıldığını, üç çıkış kapısından sadece birinin işler durumda olduğu yönündeki dehşetin tanıklarının anlatımlarına yer verdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle