28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 5 Kasım 2018 4 Diyanet’in siyaset ısrarı Diyanet İşleri Başkanlığı, daha önce iptaline yönelik talebin AYM tarafından laiklik gerekçesi ile reddedildiği imamlara ilişkin siyaset yasağını kaldırmayı gündemine aldı Diyanet İşleri Başkanlığı, daha önce iptaline yönelik talebin Anaya yor. Yasanın “siyasetle ilgilenme” başlıklı 25. maddesi, “Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşu sa Mahkemesi (AYM) tarafından nun her derecesinde görev alan “laiklik” gerekçesi ile reddedildiği imamlara ilişkin siyaset ya SİNAN TARTANOĞLU personel, Memurin Kanunu’nun hizmetliler için yasak ettiği si sağını kaldırmayı gündemine al yasi faaliyetten başka, dini göre dı. Edinilen bilgiye göre, 1965 tarih vi içinde veya bu görevin dışında, her li kanun ile korunan yasak yeniden ta ne suretle olursa olsun, siyasi partiler nımlanacak. Yasağın delinmesi duru den herhangi birini veya onların tutum munda uygulanan ihraç yaptırımının ve davranışını övemez ve yeremez. Bu da yönetmelikle düzenlenmesi, böylece gibi hareketleri tahkikatla sabit olanla kanunun AYM denetiminden çıkarıl rın, ilgili ve yetkili mercilerce işine son ması gündeme gelebilecek. verilir” hükmünü içeriyor. Yani imam Devlet Memurları Yasası, memurla ların siyasetle ilgilenmesi bile meslek rın siyasi partiye üye olmalarını, her ten atılmaları cezası ile karşılanıyor. hangi bir siyasi partinin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bu ‘Ölçüsüz yaptırım’ lunmalarını, görevlerini siyasi düşünce Düzenleme daha önce AYM’nin de ile yerine getirmelerini, siyasi ve ide gündemine gelmişti. Eskişehir 2. İda olojik amaçlı beyanda ve eylemde bu re Mahkemesi 2017 yılının sonunda lunmalarını yasaklıyor. Diyanet İşleri teşkilat yasasındaki bu düzenlemeyi Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hak anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kında Yasa’ya göre, bu disiplin hüküm AYM’ye taşımıştı. Mahkeme iptal iste leri her memur için olduğu gibi imam mini; “övme ve yerme fiilinin” net bir lar için de geçerli. şekilde ifade edilmediği, kapsamının 1965 tarihli Diyanet Teşkilat Yasa belirsiz olduğu, işine son verme ceza sı ise Devlet Memurları Yasası’nın “si sının ise “ölçüsüz bir yaptırım olduğu” yaset” alanındaki yaptırımlarına ek gerekçesine dayandırmıştı. olarak daha katı bir düzenleme içeri AYM ise mahkemenin bu talebini oy birliği ile reddetmişti. Yüksek Mahkeme, 1965 yılından bu yana uygulanan siyaset yasağının “Demokratik ve laik devlet sisteminin, İslam dininin inançlarıyla ilgili işleri yürütmek amacıyla faaliyette bulunan bir kurum tarafından yapılabilecek olası müdahalelere karşı korumanın anayasal zorunluluk olduğu” gerekçesine dayandırdı. Mahkeme, kuralın Diyanet personelinin ifade özgürlüğüne bir sınırlama getirdiğini kabul etse de, gerekçesinde “Anayasada, ifade özgürlüğünün Cumhuriyetin temel niteliklerinin korunması amacıyla sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek görevleri yerine getireceği belirtilmiştir” ifadelerini kullanmıştı. AYM’nin kararı ile imamların siyaset yapmalarına ilişkin yasak ve yasağı delme durumunda öngörülen “işine son verme” yaptırımı varlığını korumuştu. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın AYM’nin söz konusu kararından aylar sonra, bu yasağı tekrar gündemine aldığı öğrenildi. Yasağa yeni tanımlama Diyanet Hukuk Müşavirliği’nin 912 Ekim’de Ankara Kızılcahamam’da, hukuk müşavirleri, avukatlar, Diyanet İşleri uzmanları ve müşavirlik çalışanlarının katılımı ile bir ‘Hukuk Çalıştayı’ düzenlediği öğrenildi. Çalıştayda siyaset yasağının da aralarında bulunduğu teşkilat yasasındaki disiplin hükümlerinin gündeme geldiği belirtildi. Çalıştayda, kanundaki siyaset yasağı kavramının “yeniden tanımlanması” kararının alındığı ifade edildi. Müstakil düzenleme Yapılan yeniden tanımlamanın ışığında, 1965 tarihli Diyanet Teşkilat Yasası’nın değiştirilmesi, siyaset yasağı da dahil Diyanet personeline ilişkin disiplin hukukunun genel hükümlerden çıkarılarak “müstakil bir düzenleme” yapılmasının kararlaştırıldığı aktarıldı. Bu çalışma kapsamında, siyaset yasağının da aralarında olduğu disiplin düzenlemelerinin, yeni bir yasa teklifi ile eski yasadan çıkarılması ve bunların yönetmelikle düzenlenmesinin de planlar arasında olduğu ifade edildi. l ANKARA ERDOĞAN’DAN YUNANİSTAN VE GÜNEY KIBRIS’A SERT ‘DOĞU AKDENİZ VE EGE’ ÇIKIŞI: Denizlerdeki haydutlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları nedeniyle yaşanan gerginlikle ilgili olarak, “Suriye’deki teröristlere nasıl günlerini gösterdiysek denizlerdeki haydutlara da meydanı bırakmayacağız” dedi. Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda dün düzenlenen, MİLGEM Projesi’nin üçüncü gemisi TCG Burgazada’nın Deniz Kuvvetleri’ne teslimi ve yeni tip denizaltı Aydınreis’in ilk kaynak törenine katıldı. ‘Asla izin vermeyeceğiz’ Burada konuşan Erdoğan son dönemde, Doğu Akdeniz ve Ege’de yaşanan hadiselerin ülkenin Deniz Kuvvetleri’nin en az diğer unsurları kadar güçlü olması gerektiğini bir kez daha gösterdiğini belirterek “Türkiye daha önceden elindeki filoyu bile yurtdışında yaptırırken bu başarının önemi anlaşılacaktır. MİLGEM Projesi’nin ilk gemisi olan Heybeliada’yı Preveze Deniz Savaşının yıldönümünde Denize indirerek anlamlı bir mesaj verdiğimizi düşünüyorum. Türkiye’yi adeta denize ayak basamayacak hale getirme yi amaçlayan çabalara asla izin ver hakkında, hukukunda, hele hele top büyük bir hata yaptıklarını anlamameyeceğiz. Aynı şekilde Doğu Akde rağında gözümüz yoktur. Biz sadece ya başladılar. Suriye’deki teröristleniz’deki doğal kaynakların ülkemiz ülkemizin ve kardeşlerimizin hakla re nasıl günlerini gösterdiysek deve KKTC dışlanarak adeta gasp edil rını koruyoruz. Türkiye’ye rağmen nizlerdeki haydutlara da meydanı mesine yönelik girişimleri kesinlikle Doğu Akdeniz’de veya Ege’de adım bırakmayacağız” dedi. kabul etmeyeceğiz. Bizim kimsenin atabileceklerini sananlar ne kadar l Haber Merkezi Erdoğan Paris’te Trump’la görüşecek Şehit güvenlik korucusu son yolculuğuna uğurlandı Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde şehit olan güvenlik korucusu Resul Bahadır, Mezra köyünde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Beytüşşebap ilçesi Kato üs bölgesi Cevizağacı köyü civarında cuma günü nöbet sırasında atılan aydınlatma fişeği sonrasında ayağa kalkan güvenlik korucusu Resul Bahadır, mevzide nöbet tutan askerin kendisini sızma girişiminde bulunan terörist sanma sı üzerine açtığı ateşle şehit olmuştu. Şehit güvenlik korucusu Bahadır’ın cenazesi Şırnak Devlet Hastanesi’nde yapılan otopsinin ardından defnedilmek üzere helikopterle Mezra köyüne getirildi. Köydeki cenaze törenine, ilçe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili İsmail Pendik, askeri ve mülki erkân, yurttaşlar ve şehidin ailesi katıldı. Şehit Bahadır, cenaze namazı sonrası köy mezarlığında defnedildi. l ŞIRNAK/ İHA HÜSEYİN HAYATSEVER Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1011 Kasım tarihlerinde Fransa’ya yapacağı resmi ziyaret kapsamında ABD Başkanı Donald Trump’la görüşecek. Rahip Andrew Brunson krizinin sona ermesinin ardından ilk kez yüz yüze görüşecek olan Erdoğan ve Trump’ın Suriye’de Münbiç yol haritası ile ABD’de tutuklu bulunan eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın durumu başta olmak üzere iki ülke arasında gerilime neden olan konuları ele almaları bekleniyor. Erdoğan’ın Trump ile görüşmesi, Fransa’da ‘Ateşkes Günü’ olarak kutlanan etkinlikler kapsamında gerçekleşecek. İtilaf Devletleri ile Almanya arasında 11 Kasım 1918’de imzalanan Versay Antlaşması’yla Birinci Dünya Savaşı’nı resmi olarak bitiren ‘Ateşkes Günü’nün 100’üncü yıldönümü nedeniyle Fransa’nın başkenti Paris’te anma törenleri düzenlenecek. Törenlere Erdoğan ve Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de aralarında bulunduğu 80 ülkenin lideri katılacak. Geçen hafta karşılıklı olarak yaptırımların kaldırılmasının ardından Erdoğan, Türkiye’nin ABD’den diğer talebinin ABD’de tutuklu Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın serbest bırakılması olduğuna işaret etti. Erdoğan, Trump’ın kendisine “Bu konuda talimat vereceğim” dediğini de açıkladı. Ancak ABD yasalarına göre tutuklu bir sanığın iadesi için davanın temyiz sürecinde olmaması gerekiyor. ABD’de 32 ay hapis cezasına çarptırılan Atilla, cezaya itiraz ederek temyiz başvurusunda bulunmuş, davanın savcısı da cezanın az olduğunu savunarak ayrıca temyiz başvurusu yapmıştı. Atilla’nın Türkiye’ye iade edilebilmesi için temyiz başvurularının geri çekilmesi gerekiyor. Erdoğan’ın, Trump ile görüşmesinde YPG’ye verilen desteğin kesilmesi ve Münbiç yol haritasında ilerleme sağlanması konusundaki talebini tekrar aktarması bekleniyor. l ANKARA haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET İnsanın evcilleştirilmesi... İnsan da evcilleştirildi. Yabani buğdayın işlenerek evrilmesi gibi, kurtların eğitilerek köpekleştirilmesi gibi, yaban atlarının binek hayvanlarına dönüştürülmesi gibi. İnsan da evcilleştirildi. Söylenene inanan, isteneni yapan, eline verilen oyuncaklarla avunan “evcil insan” oldu. Kazancını artırmak için çırpınan, işevaraba üçgenine kısılmış, istenmek için, sevilmek için bakınan “evcil insan”. İnsan uygarlığının geldiği son aşama bu. Şimdi Harran Üniversitesi Rektörü’nün söylediği sözler fazla mı oldu? Efendisine itaat etmenin farzı ayn olması, yani yapılmasının şart olması, yapılmazsa haram olacağı sözleri aşırı mı sayıldı? Efendisine itaat etmeyenlerin başına gelenleri bilmiyor musunuz? Elbette biliyorsunuz. Efendisine itaat etmeyenler işlerinden atılıyor, cezalandırılıyor, daha da ileri giderse hapse atılıyor, aylarca, yıllarca hapiste tutuluyor. Efendisine itaat edenler ise terfi ediyor, yeni görevler alıyor, yüksek ücretler alıyor, oraya danışman, buraya başkan oluyor. İtaat edince rektör bile oluyor. Daha ne olsun? Şimdi istifa etmiş, öyle istenmiştir, yakında başka bir makama daha yüksek ücretle atanır. İtaat ödülsüz bırakılmaz. Geldiğimiz çizgide evcilleştirme yetmiyor, kul ve köle olmanız da gerekiyor. Üniversitelerin medrese yapılması, profesörlerin de müderris olması isteniyor. Karşı çıkarsan kapı dışarı, yallah. HHH Toplumda öfke büyüyor. Bunu görmeniz gerekir. Ücretlerin erimesi, hayat pahalılığının yangına dönüşmesi artık dayanma çizgisini çoktan geçti. Öfke büyüyor. Muhalefetin, özellikle CHP’nin bu öfkenin temsilcisi olması şart. Bu öfkeyi temsil etmeyen hiç kimse kitleyi harekete geçiremez. Gariptir ki, öfkenin yaratıcısı olan siyasal iktidar, toplumsal öfkeyi muhalefetten daha iyi temsil ediyor. Hedef şaşırtarak, kızgın saldırılarla, uydurma suçlamalarla, geçmişe dönük yalanlarla sahte bir öfke ortamı yaratıyor. CHP muhalefeti bu yapay gündemin peşinde uysal karşı çıkışlarla, yükselecek dalgayı yatıştırıyor. Muhalefet mi yapacaksınız? Meydan okuyacaksınız, meydan. Bu bir. Doğruları haykıracaksınız. Mırıldanmayacaksınız. Sızlanmayacaksınız. Doğruları yalancıların suratına çarpacaksınız. Bu iki. “Nereden oy alırım?” hesabının mızmızlığına gömülmeyeceksiniz. Bu toplumu kuran doğru evrensel ilkelerin öfkeli temsilcisi olacaksınız. Bağımsızlığın, laikliğin, ulus olmanın, bağımsız hukukun, laik eğitimin, Türkçenin, ulusal kültürün, Atatürk’ün ve İnönü’nün haklı ve gururlu temsilcisi olacaksınız. Yalana, talana, siyaset eşkıyasına, para ve mal cambazlarına böyle karşı çıktığınız zaman kitleler size kulak verecektir. Halkı haklının gücüne inandırdığınız ölçüde sizin yanınızda olacaktır. Haksız yere işinden atılanlara sahip çıkıyor musunuz? Aylardır haksız yere hapiste yatanlar için ne yapıyorsunuz? Konuşmanın ötesinde yaptığınız bir şey var mı? Halkın öfkesinin temsilcisi oluyor musunuz? Meydan okuyacaksınız. Varlığınızı kanıtlayacaksınız. Konuşmak yerine yapacaksınız. Örgütleriniz, haklı öfkenin enerji merkezleri olacak. Delege hesabı yerine eylem projeleri yapılacak. Gerçek bir güç kaynağı olacaksınız. Önemli olan, iktidar ya da muhalefet olmak değildir. Önemli olan, güven veren bir güç kaynağı olabilmektir. Kulluğa köleliğe karşı çıkan insanlık mirasının sahibi olabilmektir. İşte, Atatürk’ün temsil ettiği genç Cumhuriyet bu Aydınlanma kültürünün bilinçli temsilcisi idi. Gerçek iktidar, bu temsilin iktidarıdır. İnsanın evrimi yerine insanın devrimini koyacak olan da bu güçtür... Ecevit anılıyor Eski Başbakan Bülent Ecevit, yaşamını yitirmesinin 12. yıldönümünde anılacak. Demokratik Sol Parti, onursal genel başkanları eski Başbakan Bülent Ecevit için anma töreni düzenleyecek. Partililer, bugün saat 11.00’de Ecevit’in Devlet Mezarlığı’ndaki mezarına çelenk koyacak. Ecevit için ayrıca Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde Rahşan Ecevit Bülent Ecevit Bilim Kültür ve Sanat Vakfı tarafından panel düzenlenecek. “Bülent Ecevit ve Siyaset” başlıklı panele yazarımız Ahmet Tan ve Enver Aysever ile Gülsün Bilgehan, Fikret Bila ve Murat Yetkin konuşmacı olarak katılacak. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle