Katalog

Perşembe 7 Eylül 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Koalisyona dönüş haber 5 Cumhurbaşkanı yardımcısının partili olması için yasa değişikliği yapılacak. Erdoğan, Bahçeli’yi yardımcısı yaparsa Saray’da koalisyon ortaya çıkacak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 2019 yılında yapılacak Cumhurbaş kanlığı ve genel seçimi kazana bilmek için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Tansu Çiller gibi isimlere “Cumhur başkanı yardımcı lığı” görevini öne rebileceği konuşu EMİNE KAPLAN lurken; AKP hükümetinin TBMM’ye sunduğu anayasa ya değişikliğine uyum yasa ta sarısında “Cumhurbaşkanı yar dımcılarının da partili olabilme si” öngörülüyor. Bahçeli’nin bu öneriyi kabul etmesi durumunda cumhurbaşkanı yardımcısı olsa bile MHP Genel Başkanlığı göre vi devam edecek. Ancak bu sis temle Erdoğan’ın 16 Nisan refe randum sürecinde “anayasa de ğişikliğiyle bitecek” dediği koa lisyon hükümetleri dönemine 17 yıl sonra geri dönülmüş olacak. Cumhurbaşkanı ve AKP Ge nel Başkanı Tayyip Er dile getiriliyor. doğan tüm hesaplarını, 16 Nisan’da kabul öne çekilmemesi duru edilen anayasa deği munda 3 Kasım 2019 şikliğine göre, millet yılında birlikte yapıla vekilleri arasından ata cak Cumhurbaşkanlı nacak cumhurbaşkanı ğı ve milletvekili seçi yardımcısı ve bakanla mini kazanmak üzeri rın vekillikleri düşecek. ne yapıyor. Ancak AKP hükümeti, İlk olarak anayasa değişikliğinde MHP ile Tansu Çiller TBMM’ye geçen yasama yılında sunduğu anaya birlikte hareket eden sa değişikliğine uyum Erdoğan ve AKP yö için hazırlanan yargı netimi, bir süredir alı paketine “Cumhurbaş nan kararlar ve yasa kanı yardımcılarının da değişikliklerinde bu partili olması” yönünde ortaklığı sürdürüyor. düzenleme koydu. Erdoğan’ın, 2019 yılı seçimlerinde de bu or Partili yardımcı taklığı devam ettirebi Paketin, Meclis’in 1 leceği, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçim Devlet Bahçeli Ekim’de açılmasıyla birlikte komisyon ve genel lerinin ilk turunda yüzde 51’lik kurul gündemine gelmesi bekle oy oranını garantileyebilmek niyor. Paketin yasalaşması duru için MHP Genel Başkanı Devlet munda cumhurbaşkanı yardım Bahçeli ve eski Başbakan Tansu cısı olarak atanacak isimler aynı Çiller’e cumhurbaşkanı yardım zamanda siyasi parti genel baş cılığı önerisinde bulunabileceği kanı da olabilecek. Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a destek vermesi ve olası bir cumhurbaşkanı yardımcılığı önerisini kabul etmesi durumunda MHP Genel Başkanı olarak da görevini sürdürebilecek. Bu durumda Erdoğan’ın “yeni sistemle bitecek” dediği koalisyon hükümetleri dönemine fiili olarak 17 yıl sonra geri dönülmüş olacak. Kabineye MHP’den ya da MHP’nin istediği bakanların girmesi de gündeme gelecek. 2019 seçimlerinde milletvekili seçilmesi durumunda Bahçeli, cumhurbaşkanı yardımcısı görevini kabul ederse vekilliği düşecek. Anayasa değişikliğine göre cumhurbaşkanı yardımcıları, Yüce Divan’da yargılanacak. Yine anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanı’na cumhurbaşkanı yardımcısı vekâlet edebiliyor. Erdoğan’ın AKPMHP ortaklığı olması durumunda vekâleti de Bahçeli’ye bırakması gündeme gelecek. l ANKARA Sorumlu raportörmüş! AYM, 10 ayı aşkın süredir tutuklu vekillerle ilgili başvuruların ne zaman gündeme alınacağı konusunda tarih vermezken Arslan raporun tamamlanmadığını söyledi MAHMUT LICALI HDP; tutuklu milletvekillerinin bireysel başvurularını 10 ayı aşkın süredir gündemine almayan Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni bu hafta içi her gün sürdürme kararı aldı. HDP heyetinin önceki gün AYM Başkanı Zühtü Arslan ile yaptığı görüşmede; Arslan’ın bu konuda raportörün raporunu hazırlamadığı için sürecin devam ettiğini belirterek, “Raportör raporunu yapar ve genel kurula gelirse bakarız” dediği öğrenildi. HDP; adli yılın açılışının yapıldığı önceki gün AYM’de tutuklu milletvekilleri konusunda görüşmek istemiş, saatlerce bekleyip AYM Başkanı Arslan’la görüştükten sonra yüksek mahkeme önünde Vicdan ve Adalet Nöbeti tutma kararı almıştı. Edinilen bilgiye göre, önceki gün yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede HDP heyeti, AYM’nin 10 ayı aşkın süredir tutuklu milletvekilleri konusunda karar almamasının yargıya olan güveni azalttığını belirtti. HDP heyeti, AYM’nin tutuklu milletvekilleri konusunda daha önce verdiği kararlar olduğunu anımsatarak, yüksek mahkemenin bu konuda kendi içtihadına sahip çıkması gerektiğini, milletvekillerinin tutukluluğunun seçme ve seçilme hakkının ihlali anlamına geldiğini belirtti. Topu raportöre attı AYM Başkanı Arslan’ın ise tutuklu milletvekilleri konusunda yapılan bireysel başvurunun tek tek incelendiğini belirterek, sürecin devam ettiğini söylediği öğrenildi. Arslan’ın tutuklu milletvekilleri konusunda raportörün raporunu henüz tamamlamadığını, rapor tamamlanmadığı için sürecin buna bağlı olarak sürdüğünü, bu aşamada rapor tamamlanmadan bir işlem yapılamayacağını ifade etti. Arslan’ın “Raportör raporunu yapar ve konu genel kurul gündemine gelirse bakarız. Bu çok yakıcı bir durum. Elimizde 75 bin dosya var” dediği öğrenildi. HDP heyetinin ise tutuklu milletvekillerinin durumunun Türkiye’nin toplumsal barışı için çok önemli olduğunu belirterek, dosyaların hızlı bir şekilde ele alınması talebini ilettiği belirtildi. Ancak AYM Başkanı Arslan’ın tutuklu vekillerle ilgili somut tarih vermediği öğrenildi. HDP’nin AYM önünde yapacağı nöbetin nasıl ve ne kadar süreyle yapılacağı da netleşti. Buna göre milletvekilleri ve bazı parti yöneticilerinden oluşan heyet AYM önünde bu hafta içi boyunca nöbet tutacak. Parti Sözcüsü Osman Baydemir dün AYM önünde yaptığı açıklamada, Yargıtay Başkanı Rüştü Cirit’in FETÖ’nün yargıya sızmasından yakındığını belirterek, “Eş genel başkanlarımız, vekillerimizin tamamının fezlekeleri FETÖ diye görevden alınan ya da cezaevlerine konulan polislerin hazırladıkları fezlekelerdir. İddianamelerin tamamı cezaevindeki savcılar tarafından hazırlanmıştır. Size yapılınca ‘kumpas’, muhalefete yapılınca ‘yargı bağımsızlığı.’ Bu doğru değil” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. AKP’ye sızma uyarısı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, il başkanlarına uyarılarda bulundu. İl başkanlarından ilçe kongrelerinde kucaklayıcı ve liyakatlı isimlerin göreve gelmesine öncülük etmelerini isteyen Erdoğan, kaleleri düşüre düşüre yola devam edeceklerini, partiye dava, hizmet ve milletin adamı olarak görev yapacak kadroların gerekli olduğunu belirtti. ‘Görevden alın’ 2019’da yapılacak seçimlerin çok önemli olduğunu anlatan Erdoğan, bunun için her aşamada çok titiz davranılması, en küçük lekeye, sızmaya ve zayıflığa izin verilmemesini istedi. Erdoğan, en iyi kadroları göreve getirerek milletten aldıkları desteği daha da yukarılara çıkarmanın gayreti içinde olduklarını belirtirken, bakanlardan bu yürüyüşe ayak uyduramayan teknokrat ve bürokratları görevden alması talimatını verdi. CHP’nin milletin gönlünü kazanarak değil AKP ve şahsıyla birlikte Türkiye’nin de kaybetmesi pahasına yönetimi ele geçirme anlayışıyla hareket ettiğini ileri süren Erdoğan, normal bir muhalefet dili değil adeta terör örgütü dili kullandığını savundu. l ANKARA / Cumhuriyet HDP’Lİ AHMET YILDIRIM: Aleyhimize de olsa acil karar verin HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri için AYM Başkanı Zühtü Arslan ile yaptıkları görüşmenin detaylarını anlattı. Demirtaş ve HDP’li vekiler tutuklandıktan sonra AYM Başkanı ile yaptıkları ilk resmi görüşme olduğunu söyleyen Yıldırım, “AYM Başkanı’na, ‘Lehimize karar verin’ diye bir şey söylemedik, söylemeyiz. ‘Kararınızı açıklayın’ dedik. ‘Kararınız tahliye taleplerinin reddi temelinde mi olur, olursa yapacak bir şey yok. Ama kararınızı verin’ dedik” diye konuştu. Hiç milletvekili olmayan iller olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Siz kalkıp bu Meclis’in milletin tecelligâhı olduğunu nasıl ilan edebilirsiniz? Kalkmış bize prosedür anlatıldı, bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik.” l DHA AÇLIK GREVİ YAPMIŞTI Tuncel’e Gülmen ve Özakça cezası Tutuklu DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek vermek için cezaevlerinde yapılan açlık grevi eylemine katıldığı gerekçesiyle disiplin cezası aldığını belirtti. Tutuklu bulunduğu Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden bayram dolayısıyla mektup gönderen Tuncel şu ifadeleri kullandı: “Yeni haftada tutuklu kadınlarla spor ve sohbet gibi ortak etkinliklere çıkmayı umuyorum. Umuyorum diyorum; çünkü Silivri’den gelmeden önce Nuriye ve Semih için açlık grevine girdiğimden dolayı iki ay ‘spordan men’ cezası aldım. İnsanları hayattan men ederken, benim iki ay spordan men edilmemin tabii ki kıymeti yok.” Tuncel, iki eğitimciye destek için temmuz ayında üç günlük açlık grevi yapmıştı. l Yurt Haberleri Eylül... Saat gecenin kaçı? Sessizlik kendi içinde sanki bir hüzün kuşağı. Hava serin. İyonya, eylülün ilk günlerinde biraz ürkek. Kadına şiddet, ölüm sıradan olaylar… Pelinler, mandalinalar, Odisseus Elitis’in küçük yeşil denizinin kıyısında o deniz fenerinde, ayın bittiği yerde hafif esen bir poyrazı kucaklıyor. Günde kaç kadın öldürülüyor? Kaç çocuk ihmal sonucu servis araçlarında unutulup havasızlık nedeniyle can veriyor? O duygular bizi nasıl sarıp sarmalıyor, anneler babalar feryat ediyor. O derin duygular, acılar, gözyaşları, hayata ilişkin kırık dökük anılar. Yüreğime saplanan derin acıları nasıl anlatmalıyım, o annenin çığlığı karşısında nasıl davranmalıyım? Kıyı kasabaları boşalıyor... Tatilciler yavaş yavaş taşınıyor… Yozlaşmak, boş vermek. O binalar, yozlaşmanın simgesi olarak kentleri yok ediyor birer birer. Yaşamı altüst ediyor… Bu yozlaşma siyasette, sanatta, gazetecilikte her yerde kendini gösteriyor. Myanmar’da, radikal İslamcı Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu (ARSA) ile hükümet güçleri ve radikal Budistler arasındaki çatışmalardan kaçıp Bangladeş’e sığınan Müslümanların sayısı 125 bine çıkmış bile. Açlık, sefalet ve ölüm… Uygar dünya bu vahşeti seyrediyor sadece… HHH Sevdalanıp denizlerde yaşadığımız o mavi koyun körpe kollarında, Helena ve tüm güzel kadınlar, beyaz badanalı evin duvarı önünde dururken, İda Dağı eteklerinden Assos’a iniyor Çoban Paris. O büzgülü etekleriyle nisan, çok gerilerde kalmış. Hüznün habercisi eylül gelip yüreğimizin derinliğine kurulmuş. Ölümsüz güneşin, kendini kıskançlıkla yedi tür tüyle süsleyen tanrıların kışkırtıcı bakışlarıyla irkilen nar ağacı bize yarım kalmış tutkularımızı, kaçıp giden sevdalarımızı anlatıyor. Yaz şenlikleriyle, ateşbö cekleriyle gülüp oynayan, öfkelenen, bizi kara kötülüklerden arıtıp güneşin kucağına esrik kuşları serpen, gizli düşlerimizin bile üstüne kanat geren ağustos nasıl da bırakıp kaçtı bizi! Bak, okullar açılıyor işte... Çocuklarımız güle oynaya okullarına gidecekler... Çocukların emanet edildiği servisçiler yine okul bahçesinde silahlı çatışmaya girdi. Bir kişi öldü, üç yaralı var... Yer: İstanbul/Ümraniye... HHH Bense saydam gecenin içinde... Octavio Paz’dan Unutuş’u mırıldanırken kendimi karanlığa bırakıyor, körfezle ve gölgeli koylar arasında beynimin susuzluğunu dokuyorum. Saf bir boşluğum ben... Belki de savaş alanıyım! Öteki gövdemi götürüyorum, gövdemin arkasında. Güneşin oyduğu gözlerim iki derin kuyu... İki yıldız, kırmızı tüylerini sürüyor boş oyuklara. Görkemli kanatların kıvrımı, yırtıcı bir gaga… Bir türküye başlıyor yüreğim ansızın. Karşı kıyının ışıkları göz kırpıyor. Saat kaç farkında bile değilim… Uykunun sınırında dolaşmak neydi? O gece yarısı deniz kıyısında dolaşırken, yozlaşmayı düşünüyordum. Açık ve aydınlık günleri düşündüm o gece… Çocuk gelinlerini, kadına şiddeti, kadın cinayetlerini, ölen çocukları… Birden Mario Luzi geçti önümden. Helena’nın çapkın bakışları izledi erkekleri… Kendinden emin! Bir ses duyuldu: “Zamana yakalandım körpecik ve ölürken; türkümü söylediysem de denizler gibi zincirlerimle...” Denize doğru uzanan o ahşap iskelede yürüdüm ve ucunda durdum. O sırada inatçı bir korkuyla titreyen aşk, uyuyan ırmaklarla buluştu. Ölümsüz güneş bin bir renge büründü... Bir eylül sabahında… ESKİ SİLOPİ BELEDİYE BAŞKANI Annesinin cenazesine ‘yol güvenliği’ engeli Şırnak’ın Silopi ilçesinde 20042009 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Muhsun Kunur, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği” gerekçesiyle 2012 yılında Özel Yetkili Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın Yargıtay’da onaylanmasının ardından 9 ay önce tutuklanan Kunur, önce Şırnak daha sonra Elazığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne gönderildi. Muhsun Kunur’un annesi, 87 yaşındaki Hayiç Ku nur, önceki akşam saatlerinde tedavi gördüğü Batman Devlet Hastanesi’nde yaşlılığa bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle vefat etti. Bunun üzerine Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapan Kunur’un avukatları, annesinin cenaze töreni ve taziyesine katılabilmesi için izin verilmesini istedi. Başvuruyu değerlendiren Cumhuriyet başsavcılığı “yol güvenliğini” gerekçe göstererek Kunur’un annesinin taziyesine katılmasına izin vermedi. l DİYARBAKIR/DHA HÜDA PAR’DAN ‘SİYASİ AYAK’ TEPKİSİ: 8 yıl boyunca her şeyi ayaklarına serdiniz Hüda Par Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, 15 Temmmuz darbe girişiminden sonra FETÖ ile yapılan mücadele konusunda hükümeti eleştirerek, “FETÖ ile gizli ortaklık kurdukları ve iş yaptıkları ile ‘ne istediniz de vermedik’ demelerini hükümetin göz ardı etmesi, hesabını vermemesi de ayrı bir konudur. Siz 8 yıl boyunca bu ülkenin maddi kaynaklarını onların ayaklarına serdiniz. Her türlü imkânı verdiniz ama bunun hesabını vermediniz. AKP içerisinde siyaseten herhangi bir milletvekili veya bakanın görevden alındığını veya bun larla ilgili işlem başlatıldığını görmedik. Siyasi ayağının da ortaya çıkarılması lazım. Hükümetin bu konuda ciddi ve samimi olarak bir mağduriyetler ordusu oluşturmamak için çok hassas davranması lazım. Bizim inancımıza göre, bir insan hakkında yüzde yüz deliller olmadığı sürece o insan suçlanamaz” dedi. Tanrıkulu çözüm süreci konusunda ise “Anadilde eğitim ve öğretim ile Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesiyle Kürt meselesi çözülecekti. Fakat bu iki konuda hükümet bir türlü adım atmıyor” diye konuştu. l DHA C MY B