Katalog

Perşembe 7 Eylül 2017 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Rant var denetim yok!ÇOCUKLARIMIZI MAFYALARA TAŞITTIRAN OKUL SERVİSİ SİSTEMİ haber 7 Bazı devlet okullarında okul aile birlikleri, tur şirketlerinden araç başına ayda 500600 lira istiyor. Bağış adı altında sürüp giden bu rant, denetimsizliği doğuruyor İstanbul’da bir ilkokul bahçesinde servisçilerin silahlı çatışmaya girmesi, “Çocuklarımızı kim ler taşıyor” sorusunu gündeme getirdi. Yaptığımız araştırma, parayı verenin servisi kaptığı, denetimin değil rantın hüküm sürdüğünü gösterdi. Büyük bir rant kapısı olan okul ser visçiliği, plaka kısıtlamasının olmama sı, okul aile birliklerinin firmalardan bağış alması, belirlenen tarifelerden daha yüksek ücret talebi, yeterli dene tim olmaması gibi sorunlar nedeniyle eleştiriliyor. İstanbul Servis Araçları Odası Yö netim Kurulu üye FAigtaelany si, Anadolu Yakası okullar sorumlusu Günhan Sınar, okul aile birliklerinin bu konunun dışında kalması ve plaka sı nırlamasının acilen getirilmesi gerek tiğini söyledi. ‘Araç alan sektöre giriyor’ Bu konuda İstanbul’daki en büyük sorunun ‘’plaka tahdidi bulunmaması’’ olduğunu vurgulayan Sınar, şöyle devam etti: “İzmir’de ve Ankara’da var, İstanbul’da yok. Her isteyen sektöre girebiliyor. Örneğin iflas etmiş biri servis aracı alıyor, öğrenci taşımacılığına başlıyor. Sınırlama getirilsin istiyoruz ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi buna taraftar değil. İstanbul’da ‘servis kartı’’ modeline gidildi, bunun için 40 bin lira ücret belirlendi. O sistem de çalışmıyor. Para 5 yılda alınıyor, taksit taksit ödeniyor ve bu kart piyasada 1213 bine bulunuyor. Sektörde sürekli bir sirkülasyon var. Belediye ‘yasak’ dedi ama Borçla araç almak zor değil, altına arabayı alan sektöre giriyor. Tur firmaları kazancın yüzde 5060’ını alıyor, sektöre giren de mutsuz oluyor, ucuz işgücü olarak çalışıyor.” Bu alanda kalitenin yükselmesi için her önüne gelenin sektöre girmeme sinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Günhan Sınar, “Belediyenin belirlediği tarifeye de uymuyorlar, muazzam bir rant var. Son dönemde okul aile birlikleri araç başına ayda 500600 lira istiyor. Bu parayı esnaf veremez. Talebimiz üzerine belediye okullara yazı göndererek para istenmesinin yasalara aykırı olduğunu bildirdi ama işe yaramadı. Hangi şirket en çok parayı verirse servis işi ona veriliyor. Okulun önüne gelen taksiden, otobüsten inen öğrenci için bu araçların sürücülerinden para almayan okul idareleri, hangi hak ve mantıkla servisçi esnaftan para istiyor?’’ dedi. Ne yapılmalı? Bu sistemin düzeltilmesi için hem her isteyenin bu işe girmesinin engellenmesini hem de okul aile birliklerinin devreden çıkarılmasını öneren Günhan Sınar, ‘’Eskiden tur şirketleri yoktu, devlet okullarında esnaf olarak aracısız çalışırdık. Olması gereken, velinin, çocuğunu emanet edeceği aracı, şoförü kendisinin seçmesidir. Adaylar okul bahçesinde stant açar, veli istediğini seçer’’ diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Çocuk istismarından kaydı çıktı İstanbul Ümraniye’de önceki gün bir ilkokulun bahçesinde 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin de yaralandığı servisçi çatışmasına ilişkin 8 kişi gözaltına alındı. Çatışmada ölen Cüneyt Elik’in kasten yaralamadan emniyette 3 kaydı olduğu ortaya çıkarken, aranan 4 kişiden birinin de, ‘Çocuğun cinsel istismarı’ndan poliste kaydı bulunduğu açıklandı. 4 kişinin daha arandığı bildirildi. Gözaltı ve arananların bazılarının da değişik suçlardan kayıtları olduğu ifade edildi. Çatışmanın karşı tarafında yer alan Kerem Beyazıt’ın uyuşturucudan 2 kaydının bulunduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada; Cüneyt Elik ve Ramazan Sarı’nın geçtiğimiz yıl öğrenci taşıma konusunda tartışarak husumetli hale geldikleri belirlendi. Görüntülerde çatışma anları ve yaralanıp yere düşen bir kişinin taksiye bindirilerek götürülmesi görülüyor. Servisçiler plaka tahdidi talebini yineledi İstanbul Servis Esnafı Derneği üyesi bir grup servisçi, Ümraniye’deki Fatih İlkokulu’nda 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan kavgayı protesto etmek amacıyla D100 karayolunda trafiği yavaşlatma eylemi yaptı. D100 Karayolu Kartal mevkii’nde dün saat 21.00’de toplanarak açıklama yapan servisçiler, kavgaların tekrar etmemesi için yeni yönetmelik çıkartılması gerektiğini belirttiler. “İstanbul’da plaka tahdidi olsa servisçi esnafının sıkıntısı yüzde 70 azalacaktır” diyen servisçiler, açıklamanın ardından minibüsleri ile D100 karayolunda konvoy yaptı. Kornalar çalan servisçiler trafiği kısa süreli yavaşlattı. Korsan servislere dikkat! Avukat Cevat Kazma velilere korsan servis araçla ru alması da zorunlu hale geldi. Bu şartların sağlanmaması rı konusunda uyarıda bulunarak, halinde veliler yapılan sözleş sözleşme yapmadan önce ara meleri tek taraflı feshedebi cın tüm yetki belgelerini ve izin lir. Sözleşmenin feshi yapılır lerini kontrol etmeleri gerekti ken, gelecek aylara istinaden ğini söyledi. Okul Servis Araçla bir ödeme de yapıldıysa bu rı Yönetmeliği’nde yapılan de ücretin servis sahibi kişi ya da ğişikler ile velilerin servisler ile firma tarafından iade edilme yaptıkları sözleşmelerden cayma hakkı olduğunu hatırlatan Av. Cevat Kazma si de zorunlu hale geldi. Ödenen ücretin iade edilmemesi Kazma, şu uyarılarda bulundu: durumunda ise veliler, Tüketici Hakem “Yapılan son değişiklikle birlikte, ar Heyetlerine ya da Tüketici Mahkeme tık 26 yaşından küçük olanlar servis lerine başvurarak ücretlerini yasal fai şoförlüğü yapamayacak. Şoförlerin, ziyle geri alabilirler.’’ en az 5 yıllık E sınıfı ya da en az 7 yıl Avukat Kazma’nın verdiği bilgilere lık B sınıfı sürücü belgesine sahip ol göre, Türkiye’de yaklaşık 35 bin kayıtlı ması gerekiyor. Servis şoförlerinin her okul servis aracı bulunuyor. Çok sayı 5 yılda bir şoförlük mesleği bakımın da korsan aracın da bulunduğunu söy dan bedeni ve psikoteknik açıdan sağ leyen Kazma, velileri bu konuda dik lıklı olduklarını gösteren sağlık rapo katli olmaya çağırdı. Eğitimde‘üç’ olmazsa olmaz 16 YIL SONRA... ‘Evin reisi’ döndü! EMİNE KAPLAN Milli Eğitim Bakanlığı İsmet Yılmaz’ın “yapılmış en demokratik, en bilimsel, en çağdaş müfredat” olarak nitelendirdiği tartışmalı yeni öğretim programlarında, anayasaya ve 2001 yılında değiştirilen Türk Medeni Yasası’na aykırı pek çok unsur bulunuyor. “Hz. Muhammed’in hayatı” dersinin programında yer alan evlilik ve aile yaşamı ünitelerinde “ailenin reisinin erkek olduğu” belirtilirken, yeni Türk Medeni Yasası’yla “Koca birliğin reisidir” ifadesi 16 yıl önce kaldırıldı. Kadınların çalışmak için eşlerinden izin alması ile kadının görevini ‘kocasına yardımcı olmak ve eve bakmak” olarak tanımlayan hükümler de Türk Medeni Yasası’ndan çıkarılmıştı. Kadın: Kocanın muavini 2004 yılında anayasada yapılan değişiklikle “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmü getirildi. 2001 yılında çıkarılan yeni Türk Medeni Yasası ile eski yasada yer alan “Koca, birliğin reisidir” ifadesi çıkarılarak yerine “Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder” hükmü getirildi. Türk Medeni Yasası’nın ‘evliliğin genel hükümleri” başlığını taşıyan bölümünün genel gerekçesinde, “Eşitliği sağlamak amacıyla yürürlükteki kanunun ‘koca birliğin reisidir’ hükmü kaldırılmış, böylece konut seçiminde olduğu gibi evlilik birliğinin yönetiminde de eşlere eşit söz hakkı tanınmış, eşlerin evlilik birliğini beraberce yönetmeleri ilkesi kabul edilmiştir” denilmişti. Aynı ders programında annenin görevleri ‘kocasına karşı görevlerinde titiz davranması, evine ve çocuklarına sahip çıkması gerekir. Sabırlı ve kanaat ehli olmalı, israftan kaçınmalı. İslam, erkeğin üstlendiği mesuliyetlere karşılık kadının da kocasına itaat etmesini istemiş ve bu itaati ibadet saymıştır. Ailede çocukların büyütülüp terbiye edilmesi daha çok anne tarafından yerine getirilir. Ailede erkek vazifesini yapar, ailesine karşı güzel davranır, kadın da ona karşı gereken muhabbet, hürmet ve itaati gösterirse aile içinde düzen ve uyum sağlanmış olur” ifadeleri yer aldı. CHP’nin bugün düzenleyeceği eğitim çalıştayının koordinatörü olan milletvekili Gaye Usluer, “Bilimsellik, Laiklik ve Adalet” başlıklı çalıştayın ayrıntılarını Cumhuriyet’e anlattı İKLİM ÖNGEL CHP’nin değiştirilen müfredatın ardından, “Eğitimin Üç Şartı: Bilimsellik, Laiklik ve Adalet” başlığıyla düzenleyeceği çalıştay bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıyla başlayacak. Çalıştayın koordinatörü CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, müfredatın tüm kesimlerde derin kaygı oluşturması üzerine çalıştay kararı aldıklarını belirterek, “Pardon demeden, en iyisi ve doğru suyla çocuklarımıza zarar vermeden ortak akıl oluşturarak bir yol bulunmasını amaçlıyoruz” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili ve CHP Gaye Usluer Eğitim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer’in kooordinasyonunu üstlendiği çalıştay, bugün Ankara Bilkent Otel’de gerçekleşecek. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve MEB bürokratlarının da davet edildiği çalıştayda, eğitim sendikaları temsilcileri ve akademisyenler de konuşmacı olarak yer alacak. Çalıştay CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açış konuşmasıyla başlayacak, kapanış konuşmasıyla sona erecek. Eliaçık konuşmacı Çalıştaya EğitimSen, Eğitimİş, Türk Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim Sen genel başkanlarının katılacakları netleşirken, Adalet Yürüyüşü’ne katılan, Adalet Kurultayı’nda ise panelist olarak yer alan entikapitalist Müslümanların temsilcisi, İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık da çalıştayda konuşmacı olarak hazır bulanacak. Usluer, çalıştayın düzenlenme amacı ve hedefleri konusunda şu bilgileri verdi: Müfredata karşı miting Alevi Bektaşi Fedarasyonu ve EğitimSen, 17 Eylül’de Kartal’da gerçekleşecek mitinge ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada Türkiye’nin geldiği son duruma ve azınlıkların yaşadıkları sıkıntılara karşı birleşme çağrısı yapıldı. Alevi Bektaşi Fedarasyonu Başkanı Muhittin Yıldız, yaptığı açıklamada; başta eğitim müfredatı olmak üzere her alanda tekçiliğin, toplumsal kesimler üzerinde yarattığı gerginliklere sessiz kalma mak adına 17 Eylül Kartal mitinginin çok önemli olduğunu vurgulayarak tüm sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere, demokrasi adına mücadele veren herkese çağrıda bulundu. Yıldız 17 Eylül mitinginin birçok şeye karşı çıkmak için yapıldığına değinilerek şu ifadeleri kullandı: “Bu miting, yeni müfredattaki şeriatçı öğerelere karşı çıkmak, zorunlu din derslerinin kaldırılması, eğitim alanında ve her alanda eşitşizliğin ve cinsiyetçiliğin önüne geçebilmek, tekçiliğe karşı durmak için yapılıyor. Ayrıca OHAL sebebiyle haksız yere işlerinden atılan Nuriye ve Semih gibi kamu çalışanları başta olmak üzere tüm mağdurlara destek olmak, susturulan özgür basının, muhalif kitle örgütlerinin sesi olabilmek için ve tutuklu milletvekili, aydın, yazarların yanında olabilmek için bütün muhalif gruplara ortal bir payda oluşturuyor.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Müfredatı biz de eğitim uzmanları da inceledi. Herkeste çok derin kaygılar oluştu. Özellikle din derslerinin içeriği ve içerikte yapılan değişiklikler, Milli Mücadele’de Atatürkçülük konusunda daraltma olması, 15 Temmuz’u merkez alan yeni bir tarih yazılması ve buradan da “Yeni bir lider doğacak” algısı yaratılacağı şeklinde yorum ve kaygılar meydana geldi. Bu müfredat oluştuğundan beri öğrenciler, veliler, eğitim sendikaları kaygılı. Bu nedenle biz de CHP Eğitim Komisyonu üyeleri olarak toplandık ve bu çalıştayı yapma kararı aldık. Bizden olan veya olma yan ayrımı yapmaksızın tüm paydaşları davet ettik. Burada CHP’nin siyasi bir amacı yok, çünkü çocuklarımız ortak geleceğimiz. ‘Keşke katılsalardı’ Milli Eğitim Bakanlığı’ndan da müfredatın okullar açılmadan değiştirilebileceği yönünde kısık sesler gelmeye başladı. Okullar açılmadan yapmaktaki amacımız da hâlâ bir şans olması. “Pardon” dediğinizde milyonlarca öğrenci etkileniyor. “Pardon” demeden, en iyisi ve doğrusuyla, çocuklarımıza zarar vermeden ortak akıl oluşturarak bir yol bulunmasını amaçlıyoruz. AKP’ye yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir Sen Genel Başkanı’nı temsilen bir başkan yardımcısının katılacağı bilgisini verdiğini, daha sonra hiç katılmayacakları haberinin geldiğini belirten Usluer, “Keşke katılsalardı, birlikte konuşmak gerek” yorumu yaptı. Bakan Yılmaz’ın da gelmesini istediklerini, MEB Bakan Yardımcısı Orhan Erdem’i bizzat davet ettiğini dile getiren Usluer, “Kurum içi bilgilendimeyi kendilerinin yapacaklarını anlattılar. Orhan Bey’in de katılacağı söylendi. Şu ana kadar da aksi bir haber gelmedi. Gerek Yılmaz’ın gerekse Erdem’in katılımından onur duyarız” diye konuştu. l ANKARA Okullarda hasat zamanı başladı! Kadıköy Belediyesi’nin çocukların mey ve ve bitkileri tanıması için okullarla birlikte sürdürdüğü permakültür ve topluluk bahçeciliği meyvelerini vermeye başladı. Belediye geçtiğimiz bahar talep eden okullara permakültür bahçe alanına uygun özellikte gübreli toprak getirmiş ve bahçe çalışmalarına destek olmuştu. Çocuklar okul bahçelerinde oluşturulan tarım alanlarına çilek, reyhan, nane fideleri ile kayısı, kiraz, elma, erik dikmişti. Çocukların bahar aylarında diktikleri sebzelerin hasat zamanı geldi. Yeni ders döneminde çocukları bahçede kızarmış domatesler, yeşil biberler ve boy atan erik fideleri bekliyor olacak. Kadıköy Faik Reşit Unat Ortaokulu’nun bahçesi de onlardan biri. Bahçede dut, çilek, mısır, domates, patlıcan, biber, muşmula ve onlarcası bulunuyor. İstanbul’un simgesi erguvan da bahçedeki yerini alırken, Okul Müdürü Ali Arslan “Çocukları organik veya doğal tarımla tanıştırmak, doğayı öğretmek için küçük de olsa bir bahçe yaptık. Doğayı seven insanı da sever. Yoldan geçenlerin bile merakla baktığı bir bahçe oldu. Kadıköy’ün ortasında böyle bir bahçenin olması yoldan geçenlerin de ilgisini çekiyor hatta fotoğraf çektirenler bile oluyor” dedi. Çöplükten bahçeye Kadıköy Belediyesi’nin çevre düzenlemesinden peyzajına, fide ve fidan desteğine kadar pek çok katkı sunduğu birbirinden güzel okul bahçelerinden bir diğeri de Kadıköy 50. Yıl Tahran Anadolu Lisesi’nde bulunuyor. Bahçeye çevrilen bölümün eski haliyle şimdiki hali arasında büyük fark var. Eskiden atılacak eşyalar, atık ve çöplerin bulunduğu alan şimdi meyveden sebzeye birçok ürünün yetiştiği doğal tarım bahçesi oldu. Okul Müdürü Adem Filiz, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun bu konuda desteklerini esirgemediğini, bütün taleplerini karşılamaya çalıştığını belirterek, öğrencilerin katkılarıyla eskiden bakımsız olan alanın şimdi doğal tarım bahçesi olduğunu söyledi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B