25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 24 Aralık 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET okudun mu” diye sorar olduk. Ve “Hayır, okumadım; kitapla aram yok; kitap okumakla bir şey olunacağına inanmıyorum” ce vaplarıyla karşılaşır olduk. Devir değişti. Ağlıyorum, Teknoekonomik altyapı bizi “Gutenberg Galaksisi”nden aldı, o halde varım!azen konu bulmakta zorlanırsınız köşe yazınıza, Bbazen de konu çokluğunda seçim yapmakta… Ama bir de yazacak onca konu varken onları bir kenara bıraktıran gelişmeler olur. Dışınızda olup bitenlerle içinizde olup bitenler, kamusal sorumluluk ile kişisel mutluluk arasında sıkışır kalırsınız. Öyle bir ânın içinden kalemim kâğıda değiyor bugün. “Görünüyorum O Halde Varım: ‘Meşhuriyet Çağı’nda Kültür ve İnsan” başlıklı kitabım, 2017 yılının en iyi kitabı seçildi. “Hürriyet Kitap Sanat” eki bünyesinde 10 kişilik çok kıymetli bir jüri, “zamanın sonsuz ‘görünme/ beğenilme’ merakı”na neşter attığımı belirttikleri çalışmamı yılın en iyi 10 kitabı listesinde zirveye oturttu. Takdirlerine teşekkür ediyorum!.. Biz “yazılı kültür” çocuğu olarak “BillGates Galaksisi”ne uçurdu. Bu “galaksi”, ekranı gözde kılarken kitabı gözden düşürdü. Elbette yine de bilen biliyor, görselin altında hâlâ yazı var. Büyük çoğunluk seyrin rehavetinde bir düşünsel edilgenliğe savrulsa da güçlü bir azınlık, ticari akıllı güçlü azınlık, “kültür endüstrisi”ne yön veren azınlık biliyor ki yazı yoksa, düşünce yoksa, “konsept ve kontent”, yani kavram ve içerik yoksa, görselin “canı” da yok. Ama işte yabana atılmaz bir “sorunlu değişme” bu: “Aşkı Memnu”yu öncelikle dizi sanıp onun kitabını da yapmışlar diyen çocuklarımız var. “Kürk Mantolu Madonna”yı popstar Madonna sanan yetişkinlerimiz var. Kitapla aram yok diyen “sosyoloji” öğrencilerimiz var. “Kitap okumaya değil, diploma almaya geldik” diyen yüksek lisans dünyaya gözlerimizi açtık. Memle öğrencilerimiz var. ketin, içerisine doğduğumuz kesi “İtinayla tez yazılır” sitelerine tinde hayatın nabzını kitap, dergi, para döken doktora öğrencilerimiz gazete tutmaktaydı. var!.. Çocukluktan itibaren sabah ritü Biliyorum, yakınmanın yararı yok. elimiz, evde yataktan ilk çıkan için, Kim bilir, belki de yaşlılıktır! Za kapıya yönelip kapı kulpuna sıkıştı manında “Homeros Galaksisi”nin, rılmış gazete tomarını almaktı. yani “sözlü kültür”ün kaybına Babamın gardırobu eski yıllara “Gutenberg Galaksisi”ne geçilirken ait biriktirilmiş gazetelerle do nasıl ahvah edildiyse, şimdi de luydu. Menderes’in idamını da, “BillGates Galaksisi”nde “yazılı İnönü’nün vefatını da manşet ya kültür”ün kaybına ahvah ediyo pan gazeteleri saklamıştı o… ruz… Annemi bugün bile en çok ya Mu dersiniz?! takta iki büklüm Fakir Baykurt’un Uzun uzun tartışılması gereken “Tırpan”ını okurken hatırlıyorum. bir konu bu ve 2017’nin en iyisi Doğan Avcıoğlu’nun 2 ciltlik olarak takdir edilen kitabım “Görü “Türkiye’nin Düzeni”ni ilk çıktığında nüyorum O Halde Varım”, böylesi taze taze alıp eve getirmişti ba bir tartışmada “uvertür” olabilirse bam. mutluluğum daha da büyüyecek!.. “Hadi bakalım, bugün şu iki Jürinin takdiri beni hatıraların bölümü oku yeter, yarın diğer hüzünlü dönencesine sevk etti: bölümlerle devam edersin” de Annem, babam, öğretmenlerim!.. mişti yaz tatilinde “Pal Sokağının Onların “kitap gibi” hatırasından Çocukları”nı okurken annem… şimdi siz okurlarıma akan tarifsiz İsmail Hami Danişmend’in duygularımı da herhalde Özdemir “İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi”ni Asaf’ın şu dizeleri kristalleştirebilir: fasikül fasikül biriktirip ciltletti “Ağladığımı gör deye ağlamayo babam… MeydanLarousse’u da rum; öyle… Ağladığım için ağladığımı görü Henüz daha gazetelerin kuponla yorsun.” ansiklopedi dağıtmadığı günlerdi o Demek ki okuyorum, yazıyorum, günler!.. düşünüyorum, görüyorum, izliyo Ortaokulda ödülüm, Türkçe rum, görünüyorum derken… öğretmenim İbrahim Göktan’dan Bize de şu fani dünyada kalan gelmişti; İstiklal Marşı’nın ilk iki di bu oldu: zesini nesre sınıfta tek çevirebilen Ağlıyorum, o halde varım!.. olduğum için!.. Hiç unutmadım, 9 verdi. Bir not kırdı, çünkü en sonda küçük bir hata yapmıştım: “Yurdumun üstün de tüten en son ocak sönmeden, bu şafak larda yüzen Alsancak korkma, sönmez” şeklinde çevirmiştim. “Sonu, ‘sönmez, korkma!’ olacak” dedi, bir not kırdı. Dünyalara değiş meyeceğim tek “kırık not”tur!.. Asistanlık sınavını kazanıp Hacettepe Antropoloji’de kar şısına çıktığımda Bozkurt (Güvenç) Hoca’mın ilk isteği, o güne kadar oku duğum kitapların listesiydi. Listeyi verdim, “Güzel” dedi ve ekledi: “Yetmez, şunları da okumaya başla hemen!..” AVM’lerimiz yoktu, kitabevlerimiz vardı. Ankara Kızılay’da Kültür Kitabevi, Sa karya Caddesi’nde Bilgi Kitabevi, Zafer Çarşısı’nda Turhan Kitabevi, Bayraktar Kitabevi, Dost Kita bevi, sonra Konur Sokak’ta da Dost Kitabevi… Onların içinde do laşa dolaşa “insan” olduk!.. Şimdi elbette çok şey değişti. Eve yine sabah gazete giriyor. Ama ilk iş, yani “ritüel”imiz giderek “Mobil”i alıp bakmak oldu ne var ne yok diye… Akşamları çoğu muzun iki avucunu kitap kapaklarından ziyade cep telefo nunun kılıf kapakları dolduruyor. Sınıfta öğren cilerimize, “Hangi kitapları okudun, liste yap getir” demek yerine “Hiç kitap haber 3 30/0 0 180/1 2 0 70/4 0 60/2 0 50/ 2 0 10/ 2 0 30/2 0 00/ 4 0 100/4 0 130/8 0 20/0 0 120/7 0 90/6 0 150/1 3 0 120/8 0 00/ 4 0 80/6 0 120/4 0 90/6 0 140/4 0 90/3 0 130/8 0 TARİHTE BUGÜN 1867: Şair Tevfik Fikret’in doğum günü. 1871: Giuseppe Verdi’nin ‘Aida’ operası, Süveyş Kanalı’nın açılış kutlamalarında, Kahire’de ilk kez çalındı. ‘Vicdana aykırı’Sağlıkçıların ‘memnuniyet’ anketinden ‘şikâyet’ çıktı ATAMALAR SİYASİ TERCİHE GÖRE... Bakanlığın sağlık çalışanlarına yönelik yaptığı anketten, memnuniyetsizlik ve şikâyet çıktı. Sağlıkçılar performans sisteminden ve geçici görevlendirmelerden şikâyetçi olurken, Kamu Hastaneleri Birliği’ne yönetici atamalarının siyasi tercihlere göre yapıldığına inanıyor, beşte biri kurum gelirini artırmak için gereksiz tıbbi işlem gibi vicdanına aykırı işler yaptığını ifade ediyor. l İş bilen çalışan kalmadı: Sağlık çalışanlarının yüzde 69 gibi önemli bir kısmının geçici görevlendirmeleri olumsuz karşıladığı kaydedilirken sık sık yapılan tayinler sonucunda işi bilen çalışanların kurumda kalmadığı ve önceden bilgi verilmeden yapılan tayinlerin motivasyonu düşürdüğü bilgisi yer aldı. Kurumlar adaletsiz l Tükenmişlik düzeylerinin yüksek olduğu tespit edilen sağlık çalışanlarının “Bu kurumda çalışanlar adil bir şekilde ödüllendirilmekte”, “Bu kurumda bana sağlanan ücret ve diğer finansal imkânları adil buluyorum” ve “Bu kurum içinde işler adil bir şekilde dağıtılmakta” gibi adalet ile ilgili ifadelere katılmadıkları da ayrıca belirtildi. l gereksiz tıbbi işlemLER Yine çalışanların yaklaşık yarısının iş yükünün fazla olması, kayıt yapma gibi mesleği dışında yapmak zorunda bırakıldığı işlerden memnun olmadığını beyan etmiş olması ve beş çalışandan birinin kurum gelirini arttırmak için gereksiz tıbbi işlem gibi vicdanına aykırı işler yaptığını söylemesi ayrıca dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Araştırmaları Genel tesini, verimliliğini ve hasta memnuniyetini artırdığına inanan sağ Müdürlüğü’nün (SAGEM), lık çalışanı oranının merkez ve taşra teşkilat çok düşük düzeylerde larında çalışan hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire, ebe, diğer sağlık persone ŞEYMA PAŞAYİĞİT olduğu, buna karşın çalışanlardan yarısından fazlasının sistemin ge li ve yöneticilerden oluşan 21 reksiz muayene ve tetkikleri ar bin 155 çalışandan 17 bin 101 tırdığına ve çalışanlar arasın çalışanın yanıtladığı 148 so da dostluk, sevgi ve güven gibi ru üzerinden “Türkiye Sağlık duyguların olumsuz olarak etki Personeli Memnuniyet Araştır lendiğine inandıkları belirtildi. ması” yaptı. Sosyal politikaların en önemli araçlarından biri olan sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli olması için sağlık çalışanlarının yaptığı işten memnun olması gerektiği belirtilen araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı: l Tedbirler yetersiz Üç sağlık çalışanından ikisi şiddete ilişkin güvenlik tedbirlerini yeterli bulmadığını, kendini hasta ve yakınlarına karşı güvende hissetmediğini belirtti. l İş yükü fazla Sağlık çalışanlarının yarısı iş yükünün fazla olduğunu ifade ederken her üç çalışandan birinin yaptığı işle ilgili başarı hissi duymadığı tespit edildi. l Performans sistemi Performansa Dayalı Ek Ödeme Sistemi başta olmak üzere tam gün, tayin ve geçici görevlendirme, Kamu Hastanele l Siyasi tercihler... Sağlık çalışanları tarafından Kamu Hastaneler Birliği uygulaması ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapıldığı kaydedildi. Birliğe yönetici atamalarının liyakat ve yeterlilik esası yerine siyasi tercihlere göre yapıldığına inananların oranı yüzde 52.7 olarak belirlendi. l Üçlü yapı gereksiz Birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamındaki yenilikler ile ilgili olarak yapılan değerlendirmelerde; taşra teşkilatlarında sağlık müdürlüğü, halk sağlığı müdürlüğü ve genel sekreterlik şeklindeki üçlü yapının gereksiz olarak görüldüğü ve toplum sağlığı merkezlerinin görev ve sorumlulukları açık olmadığı için verimli olarak çalışılmadığı sonucu ortaya konuldu. ri Birliği, hasta hakları, kalite l Beyaz kod etkisiz ile akreditasyon ve Birinci Basa Obezite ve sigara ile mücade mak Sağlık Hizmetleri ile ilgili le konusunda yürütülen politi değerlendirmelerin önemli ölçü kalara olumlu bakan sağlık çalı de olumsuz çıktığı tespit edildi. şanlarının şiddeti önleme ama l Kalite sorunu cıyla kullanılan “beyaz kod” uy Performansa Dayalı Ek Öde gulamasını etkisiz bulduğu öne me Sistemi’nin hizmetin kali çıktı. l ANKARA GELECEK HERKESİNDİR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle