Katalog

Pazar 24 Aralık 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 Yurttaşlar Resmi törenin ardından yüzlerce yurttaş, Kocaoğlu ve belediye başkanlarının da yer aldığı kortejle birlikte, Menemen Garı’ndan sloganları atıldı. Kitle, Kubilay Anıtı önünde saygı duruşunda bulundu. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Devrim şehitleriayrıandı anıtın bulunduğu alana yürüdü. Yaklaşık 1 kilometrelik yürüyüşte, Atatürk, Kubilay fotoğrafları taşındı, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ‘11. Cumhuriyet Şehitleri Ulusal Koşusu’nu da erkeklerde Ramazan Özdemir, kadınlar kategorisinde ise Büşranur Koku kazandı. KUBİLAY VE ARKADAŞLARI, KATLEDİLİŞLERİNİN unutulmadı87. YILINDA ANILDI Menemen’de 87 yıl önce meydana gelen gerici ayaklanmada katledilen devrim şehitleri Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’la Bekçi Hasan ve Şevki Bey, Yıldıztepe’de düzenlenen törenle anıldı. Kubilay Anıtı’na çelenklerin konulması, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve saygı atışıyla başlayan törende İzmir Vali Yardımcısı Nihat Kaynar, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Menemen Kaymakamı Gülihsan Yiğit, CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ve Şehit Asteğmen Tören sonrası yürüyüşte Kocaoğlu ön sıradaydı. Kubilay’ın ailesi de yer aldı. Törende, Topçu Binba şı Mustafa Kıraç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın mesajını okudu. Mesajda, “23 Aralık 1930’da Atatürk ilke ve devrimleri uğruna canlarını veren Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Şevki Bey’i rahmetle anıyoruz. Bizi biz yapan değerlerimizin simgesi olan tüm şehitlerimiz gibi Kubilay ve arkadaşları da Türkiye Cumhuriyeti’nin gönlünde ebedi yerlerini almıştır. Mil letimizin birlik, beraberlik ve fedakârlıkları sayesinde, ülkemizin bütünlüğüne kastedenler hüsrana uğratılacaktır. Bugüne kadar şehitlik mertebesine ulaşmış tüm polis, asker, güvenlik güçlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi ise şükranla anıyoruz” sözlerine yer verildi. Anıt Özel Defteri imzalandı. Katılımcıların hep birlikte anı fotoğrafı çektirmesinin ardından Yıldıztepe’deki şehitliğe geçildi ve şehitlerin mezarlarına karanfil bırakıldı. l İZMİR OKULUNDA ANMAYA YASAK Kubilay için mezun olduğu okulda Atatürkçü Düşünce Derneği ve Eğitimİş tarafından yapılmak istenen anmaya izin verilmedi. Okulda hafta sonları yapılan hazırlık kurslarının iptal edildiği, güvenlik görevlilerine bile anma saati olarak belirlenen saat 12.00’de izin verildiği ve okulun giriş kapısının kapatıldığı görüldü. Katılımcılar okulun kapısının önünde açıklama yaptı. Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı Nedret Yayla, Kubilay’ı anmalarına izin verilmediğini, kapıların kilitlendiğini, okuldaki kursların bile iptal edildiğini söyledi. Daha sonra basın açıklamasını okuyan ADD Genel Sekreter Yardımcısı Lütfü Kırayoğlu, Cumhuriyetin Kubilaylar yetiştirme kararlılığına karşı Cumhuriyetin düşmanlarının da Kubilay’ı katleden Derviş Mehmetler yetiştirme kararlığını hiç terk etmediklerini söyleyerek, “Kubilay’ın yetiştiği ve günümüzde adı Çe lebi Mehmet Lisesi olan Muallim Mektebinin şimdiki müdürü, Kubilay’ın okulunda Kubilay anmasına yasak getirdi. Çünkü onların Derviş Mehmetler yetiştirme kararlılığı sürüyordu. Ancak meydan o kadar da boş değil” diye konuştu. Eğitim İş Bursa Şube Sekreteri Bahriye Toraman da, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir yandan uygar dünya ile bütünleşme yolunda ilerlerken, öte yandan Cumhuriyetin dayandığı değerler sistemine yönelen tehditlere, Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen çevrelere karşı da kararlı bir savaş vermek zorundadır. Her öğretmen bir Kubilay olmalıdır” dedi. l BURSA/ Cumhuriyet İki aylık Deran bebekle cezaevine girmenin zor olacağını söyleyen Ayşe Öğretmen, “Hiçbir anne bebeğinden koparılacak kadar ya da bebeğiyle hapse girecek kadar suçlu olamaz” dedi. ‘ÇOCUKLAR ÖLMESİN’ DEDİĞİ İÇİN HAPİS YATACAK Ayşe Öğretmen erteleme istedi SEYHAN AVŞAR Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanan çatışmalar ve uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde, Beyazıt Öztürk’ün sunuculuğunu yaptığı ‘Beyaz Show’ isimli programa telefonla bağlanıp “Çocuklar ölmesin” dediği için “Terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılanan ve 1 yıl 3 aylık hapis cezası onanan öğretmen Ayşe Çelik’e aldığı ceza tebligat yoluyla bildirildi. Ayşe Öğretmenin avukatı Mahsuni Karaman, cezanın infazının ertelenmesi için hafta başında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapacak. Başvuru sonucunda ise Ayşe Öğretmenin cezasının nisan ayının ortala rına kadar erteleneceği öğrenildi. ‘Deran’ım küçük’ Ayşe Öğretmen iki aylık kızı Deran bebek ile cezaevine girmenin çok zor olacağını söyleyerek, “Deran’ı kendimle götüremem. Şartların ne kadar kötü olduğunu biliyoruz ki, Deran henüz 2 aylık, bütün hastalıklara karşı dirençsiz. Malum kışa da giriyoruz. Kendimle götüremem. Dışarda bıraksam sütten kesilecek. İlk 6 ay anne sütünden mahrum kalacak ayrıca onun bana en çok ihtiyaç duyacağı zamanlar. Birbirimizden nasıl ayrılacağız. Onun kokusunu duyamamak çok zor olur. Hiçbir anne bebeğinden koparılacak kadar ya da bebeğiyle hapse girecek kadar suçlu olamaz” diye konuştu. l İSTANBUL Maraş’ta engele39 YIL ÖNCEKİ KATLİAMIN ANMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ rağmen anma SERMET ÇUHADAR 1924 Aralık 1978’de yaşanan ve resmi rakamlara göre 111 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin yaralandığı Kahramanmaraş katliamı anması, valiliğin yasak kararına karşın Aleviler tarafından gerçekleştirildi. Katliamın 39. yıldönümü için yapılması planlanan anma törenleri öncesi Kahramanmaraş Valiliği kentte 1 ay süreyle her türlü etkinliği yasakladı. Valiliğin yasak kararının ardından Alevi dernekleri, Erenler Cemevi önünde basın açıklaması yapılarak, katliamda yaşamını yitirenler için karanfil konulmasına karar verdi. Anma törenleri için kente gidenler Valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek Narlı’da durduruldu. Yapılan görüşmelerin ardından kimlik kontrolü yapılarak katılımcılara izin verildi. Anma törenlerine, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Muhittin Yıldız, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker, Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Başkanı İsrafil Erbil, Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eş Genel Başkanı Dursun Demirtaş, CHP mil KARANFİLLERLE YÜRÜDÜLER Yörükselim Mahallesi’nde bulunan Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği önünde toplanan katılımcılar, 500 metre ilerideki Erenler Cemevi’ne yürümek istedi. Alevi derneklerinin temsicilerinin emniyet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin ardından yürüyüşe izin verildi. Ellerinde karanfillerle yürüyen katılımcılar, “Maraş’ı unutma unutturma”, “Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı. Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının asıldığı cemevi önüne karanfiller konuldu, gülbenkler okundu. Bariyerlerle güvenlik önlemi alan polisler bazı gazetecilerin anma töreninin yapılacağı alana girmesine izin vermek istemezken, milletvekilleri ve Alevi kurumlarının temsilcilerinin yaptığı görüşmelerin ardından gazetecilere izin verildi. letvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Aytuğ Atıcı ve Necati Yılmaz, CHP Parti Meçlisi Üyesi Ali Öztunç, HDP milletvekilleri Mahmut Toğrul ve Müslüm Doğan, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtalan katıldı. Yapılan konuşmalarda Türkiye’nin geçmişindeki utancın temizlenmek zorunda olduğu belirtilerek, “Maraş katliamına da ‘katliam’ diyemedikleri gibi, üzerini örtmeyi maharet saydıkları için katliamı protesto edenleri de görmezden gelmekte, görmek istememektedirler” denildi. l KAHRAMANMARAŞ   Özlediklerimiz Bebek’ten her geçişimde, Sevgili Murat Sabuncu geliyor aklıma. Milliyet’te birlikte çalıştık, hem meslektaş hem de dost olarak bana hep destek oldu. Murat, 2011’de Fethullahçıların başlattığı gazeteci tutuklama furyasına en önde itiraz eden, her hafta Silivri’ye giden, herkesin derdine koşan biriydi. “Peki Bebek’te mi oturuyor” diyeceksiniz. Hayır ama Murat o kadar çalışkan adamdı ki, sabahları mesai başlamadan bir tomar gazeteyi alıp Bebek Kahve’de okurdu. İşe geldiğinde hangi köşe yazarı ne yazmış, hangi gazete birinci sayfada ne mizanpaj kullanmış, hepsini ezberlemiş olurdu. Murat bir yılı aşkın zamandır cezaevinde. Kendisini Silivri’de ziyaret eden Pınar Türenç’e, “Ailemi, denizin kokusunu, yeşili özledim” demiş. “Pazartesi özgür kalırsak, Bebek’e gidip, denizi koklayacağım. Eşimle köfteekmek yiyeceğim...” Cezaevinde o kadar arkadaşımız var ki artık, birini anıp diğerlerini anmamak olmaz. Selahattin Demirtaş, zindana atılmış Monte Kristo kontu gibi yapayalnız ama dimdik duruyor Edirne’de. Sesi kesildi ama karizmasından bir tık bile azalmadı. Sokakta insanlar “Selahattin Başkan ne zaman çıkar” diye soruyor. Eninde sonunda bu haksızlık bitecek, zindandan çıkacak, eşi Başak ve tatlı kızlarına kavuşacak. Demirtaş’la son görüşmelerimizde hep “Bir gün İstanbul’da balık yiyelim” demiştik. Lüfer sezonu hâlâ bitmedi ve biz o sözü unutmadık. Buradan Edirne’ye sıcak bir selam yolluyorum. Osman Kavala ben ve benim gibi dostları için alelade bir tanıdık değil. Osman bizim ailemiz. Gün geçmiyor ki ismini anmayalım, uğradığı haksızlığa isyan etmeyelim, bu uyduruk iddialar arasında adalet nasıl yerini bulur diye kafa patlatmayalım. Yeni yıla girerken Osman’a sımsıkı sarılıp “Merak etme” demek istiyorum. Yakında bitecektir bu saçmalık... Ahmet Şık... Ah Ahmet ah! Ben gazeteciliğe, Yeni Yüzyıl’da senin yan masanda başladım. Sen hep yaramazdın, hep dik kafalıydın, hâlâ da öylesin. Ve bu yüzden seninle gurur duyuyoruz! Geçenlerde Şişli’de Organik Pazar’da Yonca’ya rastladım. Her gördüğümde karının cesaretine, zekâsına, o tatlı gülüşüne hayran kalıyorum. Pazartesi Ahmet’in duruşması var. O gün Yonca’ya ve kızına kavuşmasını, Yeni Yıl’a ailesiyle birlikte girmesini diliyorum. Cumhuriyet gazetesi bugüne kadar dimdik ayakta kalabildiyse, bundan en önemli rol Akın Atalay’ındır. Cumhuriyet’in icra kurulu başkanı, aynı zamanda sevilen bir dost, iyi bir hukukçu, genç avukatlar arasında sevilen bir ağabey. 34 haftadır Çağlayan’da genç avukatlar nöbetini boşuna tutmuyor. Barış Derneği’nden başlayarak sapmadan demokrasiyi ve hukuku savunan bir çizgi... Ve o demokrat çizgi artık “10 yıl önce evine parke döşettiği kişinin oğlunun yemek yediği restoranın sahibinin MASAK raporu varmış” gibi komik iddialarla susturulamaz. Akın Atalay’ın yakında aramızda olacağına, Cumhuriyet gazetesine güç katacağına eminim. Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Ahmet Turan Alkan’a da selam yollamak istiyorum. Aileleriyle görüştüm, iddianamelerini okudum ve haklarında köşe yazısı dışında somut hiçbir delil olmadığını çok net gördüm. Bir an önce özgürlüklerine ve ailelerine kavuşmaları gerekiyor. Daha tanıdığım, tanımadığım çok meslektaşımız var cezaevinde. Gazeteciler dışında bu çılgınlıkta derdini anlatamayan ya da masum olduğu halde cezaevinde olan onlarca vatandaşımız var. Hepsine sıcak bir selam yolluyorum. 2017 berbat bir yıldı. Fazla bir teselli olmayabilir ama... 2018’in daha iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Berkin’in annesinden Gülmen’e ziyaret Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, 290 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen’i evinde ziyaret ederek dayanışmada bulundu. KHK ile ihraç edilmelerinin ardından başlattıkları “işimi ge Gülmen Elvan ri istiyorum” direnişini açlık grevine dönüştüren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın eylemi 290. gününü geride bıraktı. 1 Aralık’ta Numune Hastanesi’nden tahliye edilen Gülmen’e her gün onlarca ziyaretçi destek olurken, dün de Gezi Direnişi döneminde polis tarafından öldürülen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ziyaret etti. Gülmen, ziyareti sosyal medya hesabından “Annemiz geldi, kardeşlerimiz geldi. Berkin’in gözlerini, gülüşünü getirdiler. Direnişimiz hem Berkin’den öğrenen hem onun için de direnendir” ifadeleri ile duyurdu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B