18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazartesi 4 Nisan 2016 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU [email protected] Kanadalı mimar, yazar ve akademisyen Mark Foster Gage, dünya mimarlık ‘Ayasofya, dünyanıngündeminiCumhuriyet’edeğerlendirdi en güncel yapısı’ Kanadalı dünyaca ünlü mimar Mark Foster Gage, mart ayında İstanbul’daki Yapı Endüstri Merkezi’nde “Tasarım Akışkanlığı” konulu bir sunum yapmıştı. Helsinki Guggenheim Müzesi projesiyle öne çıkan ve Surface adlı yayının “mimarinin avangardı” dediği Gage için, Ayasofya dünyanın en güncel yapısı New York 57. Cadde Kulesi Helsinki Guggenheim Müzesi ‘İstanbul favori kentlerim arasında’ n Mikro ve makro organikbiyolojik hakikat yapılarınıza hangi oranda yansıyor? Birçok disiplinden fikirler ediniyoruz. Sözgelimi parametrik duvarlar projemizi ortaya koyarken, genetik materyallere başvurduk ve renk ya da biçim açısından sıklıkla bu unsurların biyolojik kökenlerine indik. Ama bu, ele aldığımız yapıya birer canlı hayvan muamelesinde bulunduğumuz anlamına da gelmemeli, çünkü bu çok fazla basite kaçmak olurdu. Bununla beraber kaçınılmaz biçimde ben, yapı tasarımlarımın kendi ‘hikâye’lerinden menkul oluşlarındaki bağımsız karakterin veya nasıl üretildiklerinin takdir edilebilmesini arzu ediyorum. Bu yönüyle işlerimin üretim sürecini dışavurduğum söylenemez. Onları yayınlar veya sunumlarımda hiç teşhir etmem. Ben, tıpkı biyolojide olduğu gibi, süreçten ve içerdiği anlatıdan çok neticeyle ilgiliyim. n Sözde özgürleştirici teknososyal iletişim araçları, giderek daha fazla bir düzeyde uzuvlarımız halini aldı. Bu, bağımlılığın bir türü olarak alınırsa sizdeki aksi ne olurdu? Bana kalırsa geçmişteki kişiler iPhone’larımıza bağımlı olduğumuzu beyan etmeyi sürdürecekler, gelgelelim geleceğin insanları ise onları yeterince kullanmadığımızdan dem vuracaklar. Bununla şunu kastediyorum: Yani hepimiz elektriği kullanıyoruz ama bu benim elektrik ‘bağımlısı’ olmama varmıyor. Bu tür aygıtlar, tekerlekten iPhone’a varıncaya değin, insanın eylemliliği adına birer arka plan sağlıyor. Zaman içinde günlük hayata dahil oluyor ve bir bağımlılık olmaktan çıkıyor. n Bir yapıyı tasarlarken, kamusal ihtiyaç ve mahremiyet arasındaki dengeyi nasıl gözetirsiniz? Güzel soru. Ben binaların mevcudiyetinin civarlarında yaşayan bireylere bir şeyler önerebilmeleri için imkân vermeye gayret ediyorum. Tasarım anlayışımda, kesin bir biçimde içeriden dışarıya doğru üretimin karşısında bir duruş bulunuyor. Binalarımın yalnızca işlevselliği ve bu işlevselliğin dışarıdaki teşhiri ile deneyimlenmesini arzu etmiyorum. İstediğim, onların kente estetik gerekçelerle katkıda bulunanlar olarak sevilmesi de aynı zamanda. n Geçmiş ve gelecek arasındaki bereketli gerilimden nasibini her daim almış İstanbul’a sizin bakışınız nasıl? Oldukça inanılmaz bir yer. Tarihsel derinlik, en ileri ve güncel teknolojiyle baş başa yaşıyor. Bir bakıma, vakti zamanında inşa edilmiş Ayasofya’nın dünyadaki en güncel yapı olduğu düşünülebilir. İstanbul’da bu özellikteki simgesel mimari projelerin bulunabilmesini ve kentin büyük mirasını koruyabilmesini umuyorum. Ben de İstanbul için projeler yapmayı çok isterim. Favori kentlerim arasında. Lady Gaga’ya kendini giydirdi Gage, Nicola Formichetti işbirliğiyle Lady Gaga için özel bir kostüm tasarladı. Autodesk uygulaması Mudbox ile yaratılan görsel efektler yardımıyla Lady Gaga’nın yüz maskesi çıkarıldı. Bu maskeler tekstil üzerine işlenerek, üç boyutlu etki yaratıldı ve Gaga aslında kendini giydi. Surface adlı yayın organınca “mimarinin avangardı” olarak tariflenen Kanadalı mimar, yazar ve profesör Mark Foster Gage, geçen ay başında Yapı Endüstri Merkezi’nde Geberit’in davetlisi olarak yaptığı “Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri” dizi sinin “Tasarım Akışkanlığı” çer çeveli yeni sunumu ardından, Cumhuriyet’e konuştu. İstanbul’a ilk olarak 1996’da, EVRİM ALTUĞ beş parasız bir öğrenciyken gelen ve Ayasofya’dan çok etkilenen Gage’in son dönemdeki en ses getiren projesi ise, Helsinki Guggenheim Museum projesi. Bu, 12 bin metrekarelik ala nıyla Helsinki sahil şeridinde konumlanan de neysel bir yapı. Müze, rastgele seçilen geri dö nüştürülmüş üçboyutlu dijital malzemeler kul lanılarak, özel olarak tasarlanmış. Yüksek çö zünürlüklü her bir figür, mimari estetiği ye niden biçimlendirmek amacıyla orijinal bağ lamından koparılarak kullanılmış. Yüzlerce obje kullanılarak hazırlanan bu yapı çağdaş teknolojinin katkısıyla yapılmış. Robot kol ile hazırlanan projenin detaylarında Minions gibi tanıdık birçok figür kullanılmış. Gage ile, mimarlığın dünyası ve dünyanın mimari izdüşümünü konuştuk... ‘Önemli olan koleksiyon’ n İdeal müze tasarımı için belli başlı ölçütleriniz var mı? Bu tamamen ne tür bir müze inşa edileceğine bağlı. Bir müze tasarlıyorsanız, evvelâ en önemli olanın, bulundurduğu koleksiyon olduğunu bilirsiniz. Ama o koleksiyonda tablolar değil de, diyelim ki kayalar varsa, talepleriniz de, ‘ideal’e yaklaşımınız da değişecektir. Ofisimizin her biri için de sıkı tasarımlar üreteceğinden kuşkum yok. n Küresel kapitalizmin sonucu sayılabilecek küresel ısınma, terör, sosyal depresyon, yabancılaşma gibi unsurlar günlük çalışma pratiğinize ne düzeyde aksediyor? Mimarlık dünyanın tüm sorunlarını çözmeye elverişli değilse bile, mimarlar ve alanın profesörleri bu sonuç için emek sarf ediyor. Ben, bir yurttaş olarak maddi bağışta bulunuyor ve aktif politikada yer alıyorum, mevcut politikaları dönüştürebilme umudu taşıyan kurullarda varlık gösteriyorum. Sözgelimi sığınmacıların tüm sorunlarını çözebilmenin, yeni tip bir sığınmacı barınağı tasarımı ortaya koymaktan geçtiğine inanacak denli naif biri de değilim. Bana göre bu ekonomik ve siyasidir. Sorunların çözümüne mimarlığın katkı yapabilmesi için daha birçok şeyi önceden elde etmek gerekir. Mimar denen kişi, bu unsurları atlayıp, yalnızca bir şeyler tasarlamaktan hoşnut olandır. Ben, o tür mimarlardan değilim. Saksofonun ustasına veda “Paris’te Son Tango” filminin müzikleriyle Grammy kazanan Arjantinli caz saksofon ustası Leandro “Gato” Barbieri, önceki gün 83 yaşında vefat etti. New York’s Blue Note caz kulübünün yaptığı vefat duyurusunda “Bugün bir ikonu, öncüyü, çok sevdiğimiz arkadaşımızı yitirdik” denildi. 1932 doğumlu Barbieri, uzun müzik kariyeri boyunca 50 albüm kaydetmişti. Son performansını ise 23 Kasım 2015’te sergilemişti. Yüzüklerin Efendisi PSM’de canlandı Dev bir ekran, önünde 100 kişilik bir koro ve 86 kişilik senfoni orkestrası ile ‘Yüzük Kardeşliği’, iki gecelik serüvenini tamamladı. Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşen ve Türkçe altyazı eşliğinde filmin de izlendiği konserler yoğun ilgiyle karşılandı. Üç saatten fazla sahnede, filmin tüm müziklerini canlı olarak seyirciye aktaran müzisyenler, koro, Soprano Kaitlyn Lusk ve şef Ludwig Wicki dakikalarca ayakta alkışlandı. İbrahim Gürşen Kafkas Eğitim dünyasının büyük kaybı Cumhuriyet’e yazılarıyla büyük katkı veren, Nobel ödüllü Aziz Sancar’ın hocası eğitimciyazar İbrahim Gürşen Kafkas dün İstanbul’da vefat etti. Kafkas’ın cenazesi bugün ikindi vakti Şakirin Camii’nde kılınacak cenaze namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek. 57 yıllık eğitimci ve Cumhuriyet sevdalısı Kafkas’ın ölümü eğitim camiasını ve yakınlarını üzüntüye boğdu. 1939’da Mardin, Gercüş’te doğan Kafkas; bilgi, deneyim, araştırma ve uygulamalarını 46 adet basılı eseriyle toplumla paylaştı. Kafkas, şiir, mesleki kitaplar ve tiyatro oyunları da yazdı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Yangına soruşturma Erzurum Devlet Tiyatrosu’nu üç gün önce küle çeviren yangınla ilgili savcılık soruşturma başlattı Erzurum Devlet Tiyatrosu üç gün önce çıkan yangında kül oldu. Henüz çıkış nedeni saptanamayan yangınla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Tiyatro binasında oyun provası sırasında çıkan yangın 16 itfaiye aracı 35 personelin müdahalesi ile yaklaşık beş saat sonra söndürülebildi. Kostümler de yandı dı. Soruşturma kapsamında binada inceleme yapan Cumhuriyet Savcısı, tiyatro binası kapısına sahnenin çökme ihtimali nedeniyle kilit vurdurdu. Vali Ahmet Altıparmak ise “Uzun süredir devam eden yeni bir tiyatro binası yaptırma çalışmalarımıza hız vereceğiz. Oyunlar sahnelenmeye başka bir salonda devam edecek” açıklamasını yaptı. 19 yıl önce hizmete giren binada, sahne ve seyirci koltukları tamamen kullanılmaz hale gelirken makyaj, soyunma odaları, dekor odaları, aksesuar deposunun da büyük hasar gördüğü, oyuncu kostümlerinin bir kısmının da yandığı belirtildi. Yangın sonrası hasar tespit çalışmaları yapıldı ve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yangınla ilgili soruşturma başlatıl Erzurum Devlet Tiyatrosu’ndaki yargının çıkış nedeni henüz saptanamadı. Türk bayrağı ve Atatürk portresiyle uğurlandı Bodrum’daki evinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren şarkıcı ve bestekâr Aydın Tansel (71) gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Şarkılarıyla 1970’li yıllara damgasını vuran Tansel için dün Turgutreis Mahallesi Yalı Camisi’nde düzen Aydın Tansel lenen cenaze törenine ağabeyi Buke Tansel, kardeşleri Burak Tansel ve Şebgün Tansel, diğer aile bireyleri ile şarkıcı Zaliha Özgen, solist Nilgün Onatkut, Türk Halk Müziği sanatçısı Şakir Öner Günhan’ın da aralarında yer aldığı çok sayıda seveni katıldı. Tabutunun üzerine Türk bayrağı serilip, çerçeveli Atatürk’ün portresi konulan Tansel’in cenazesi Gümüşlük Mezarlığı’nda toprağa verildi. BODRUM / DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle