25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 4 Nisan 2016 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN Yalancı hangisi? Obama mı, Erdoğan mı? Nur topu gibi yeni bir tartışma konumuz oldu: Obama “Dedim” diyor; Erdoğan “Demedi” diyor. Demek ki ikisinden biri yalan söylüyor. Hangisi olduğu umurumda değil. Ama hangisi olursa olsun yalancıyı bilmek çok umurum. Umurum, çünkü mahalle kahvesinde tartışan, “dedim, demedi” laf yarışına giren vatandaş Ahmet Efendi ile Mehmet Efendi’den söz etmiyoruz. Biri dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesinin başkanı. Öteki ülkemizin seçilmiş cumhurbaşkanı. İkisinden birinin yalancı olması, hangisi olursa olsun küçük değil, büyük çaplı bir rezalet anlamına gelir. Sahi hangisi? HHH Yazıya “gümmm” diye kestirmeden girdim galiba. Bir hatırlatma yaparak anlaşılır kılmaya çalışayım. Nükleer Güvenlik Doruk Toplantısı için dünya liderleri Washington’da bir araya geldi. Hazır bir araya gelmişken ikili, üçlü görüşmeler de yapıldı. Bu ikili görüşmelerden biri Obama ile Tayyip Erdoğan arasında geçti. 50 dakika sürdü. Fotoğraflardan hatırlayacaksınız, iki liderin yanı sıra notlar tutan iki yardımcı da o odadaydılar. Ayrıca Obama Türkçe, Erdoğan İngilizce bilmediğine göre besbelli ki gözümüze çarpmayan minik kulaklıklar aracılığıyla “anında çevirmen”ler de buluşmayı izlediler. Kaldı ki böylesi buluşmalarda konuşulanlar mutlaka banda alınır, yazıya dönüştürülüp bir tutanağa geçirilir. Yani… Yani “Kim ne dedi, kim ne cevap verdi” tanığıyla, tutanağıyla biliniyor. Doruk toplantısının kapanış toplantısında ev sahibi Obama bir konuşma yaptı ardından da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fransız Haber Ajansı’ndan Andrew Beatty şöyle sordu: Brookings Enstitüsü’nde yaşanan çirkin sahnelerden saatler sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluştunuz. Kendisini otoriter biri olarak görüyor musunuz? Obama bu soruya uzun bir cevap verdi. Okumuşsunuzdur. İçinden küçük birkaç cümleyi aynen aktarıyorum: …Ama aynı zamanda şu da doğru, ki bunu doğrudan ona da söyledim, Türkiye’de beni rahatsız eden bazı eğilimler olduğu sır değil. Ben basın özgürlüğüne güçlü bir biçimde inanan biriyim. Dini özgürlüklere güçlü bir biçimde inanan biriyim. Hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye güçlü bir biçimde inanan biriyim… Obama aynen böyle dedi. Doruk toplantısının son günü Erdoğan, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde kendisiyle birlikte ABD’ye gelen gazetecilerle konuştu. Obama’nın sözü hatırlatıldığında da aynen şöyle dedi: Gıyabımda o tür bir açıklama yapıldığını duyunca üzüldüm. Sayın Obama’yla görüşmemizde o konular gündeme gelmedi. Bana o türden bir şey söylenmiş değil. HHH Olup biten bu. Şimdi… Hanımlar beyler, abiler ablalar, bayanlar baylar, muhterem vatandaşlar dünyanın her yerinde bu açıklamaları okuyan biri “Bunlardan biri yalan söylüyor” der. Ben de diyorum ve soruyorum: Hangisi? Her rakam yitipİZMİR’DEKİDOĞANÇAYMEZARLIĞI,EGESULARINDAÖLENMÜLTECİLERİNİSİMSİZMEZARLARIYLADOLU giden bir yaşam İmam Ahmet Altan, “Bir gün sevedikleri gelir” diye kurduğu sistemi anlatırken “Koşturup oynayacak yaştakileri mezara koyuyoruz. Bu insanlık değil” diyor AAhltmanet Bir din insanıyla ölümden konuşmanın kolay ve de zor yanları var. Bir müddet sohbet edip, di yeceklerimi küstahlık olarak algılama yacak gönül genişliğini hissettikten son ra sordum: Bütün bunlara isyan ettiği niz oluyor mu? 35 yıldır mezarlıklarda imamlık yapan Ahmet Altan’ın son altı aydır görev yeri İzmir Bayraklı’daki Do ğançay Mezarlığı. Çevredeki bahar yeşi li, katırtırnağı sarısı tepelere bakarak ce naze aracıyla yukarı kıvrılmışız. Kimsesiz ler mezarlığına... 412. ada mülteci mezarla rına ayrılmış. Tepele rinde siyah boyalı pla kalarda beş haneli ra kamlar olarak yatan, PÖınğaürnç çoğunluğu Avrupa’ya hayalleriyle bindikleri botlardan sağ çıkama yan mülteciler. Ölüm sıralı değil, biliyoruz. İnsanın ve kurduğu düzenin karanlığını da. Savaş tan sağ kurtulup daha iyi bir hayat haya liyle canını gözden çıkarıp Avrupa yol larına düşenleri, misal üçbeş yaşındaki çocukları, duasını okuyup da gömdükten sonra isyan ediyor mu Ahmet Altan? Bir an durdu, “İnsanlığımdan utanıyorum bunları gördükçe” dedi... “Sadece kendi çocuklarının geleceğini düşünenler, baş ka çocukların geleceğini karartıyor. Koş turup oynayacak yaştakileri mezara ko yuyoruz. Bu insanlık değil”. 40 yıldır İzmir’de yaşayan Altan’ın ha yali Arapça hocalığı yahut hafız yetiştir mekken kendisini imam olarak bulmuş. “Camide imamlık herkes yapar” diyerek 35 yılını mezarlıklarda vazifesini ifa ede rek geçirmiş. Kulağında hoca olan amca sının “Mezarlıkta camiden gelen de gö receksin, meyhaneden gelen de. Hepsine eşit muamele edeceksin” öğüdü... Altan’ın mültecilere ayrılan mezarlık için hem ayrı bir ihtimamı, hem de son görev yeri oturtmaya çalıştığı şahsına mahsus bir kroki sistemi var. Başka ya panı o duymamış. Mezarlıklar pafta biri miyle kaydediliyor lakin bir paftaya kimi zaman beş yüz mezarın denk gelebildiği hallerde, bilhassa da kimsesizler mezar lıklarında karışma ihtimali yüksek olu yor. Altan, bir gün her bir ölünün sevdik lerine en azından mezar başında ulaşabi leceği ümidiyle kurdukları sistemi, Adli Tıp’tan gelen raporları sınıflandırdıkları kutuları, eliyle çizdiği krokileri gösteri yor. Ölü Kayıt Defteri’ni açıyoruz, “MEÇ HUL” denen kutuları karşılaştırıyoruz. Tüm rakamlar eşleştiğinde gururla, “bak nasıl tutuyor” diyor. Bir aylık bebek, iki kişilik cemaat İmam Ahmet Altan sonradan akrabaları gelip de kimlikleri tespit edilen, biri sekiz aylık, diğeri iki yaşında iki kardeşin mermer kaplanmış mezarını gösteriyordu. Her şeye rağmen başlarına isimlerinin yazılabilmesinden bir nebze ferahlık duymuş gibiydi, özellikle görelim istiyordu. O sırada telefonu çaldı, bir aylık Suriyeli bir kız bebeğin cenaze namazını kıldırması gerektiği haberini aldı. Aşağıda imamı bekleyen ba ba Şamlı Mohama 23 yaşında, bebek Lean ilk çocuğu. “Evvel veled” dediği Lean hasta doğmuş, bir ay hayatta kalabilmiş. İşsiz olan Mohama ve ailesi Eşrefpaşa’da yaşa Çocuklar ezilir...mayaçalışıyor.Mahalledenbirtanıdıklabirlikteikikişilikcemaatlenamazıkılınarak, bu gezegende canlı bir ay geçirebilmiş Lean toprağa veriliyor sonra. Sahil Güvenlik’in savcılığa teslim ettiği cenazeler, DNA tespiti ve sair tetkikler için Adli Tıp’a götürülüyor. Burada bir ihtimal yakını çıkar denerek 15 gün bekletiliyor. Sonrası Doğançay Mezarlığı... Altan, şu an Ege Denizi’nde onların bildikleri 330 ölü olduğunu söylüyor. Kimsesizler mezarlığının mülteciler bölümünde “kimliği meçhul” olarak gömülmüş 136 cenaze var, sahipli Suriyeli mezarlarıyla rakam 400’e ulaşıyor. Kimliği meçhul olanlardan sekizinin kim olduğu, DNA kaydı sayesinde daha sonra tespit edilebilmiş. Bir aileden 17 kişi botlarla Ege’ye açılan, dört kayıp veren İsmetullah, gelip 412. adadan yakını bulmuş örneğin. Çocuklara özel yer Daha geçen hafta iki çocuk ve bir kadın gömülmüş. Altan, ölenlerin yüzde 60’ının kadın ve çocuk olduğunu söylüyor. Halep’te hamile kalıp Konya’da doğuran, Ege’de çocuğuyla boğulup, bu mezarlığa gömülen bir kadın mesela... Unutamamış. AB’yle anlaşma öncesi mart başında yoğunlaşan geçişlerin neticesi de ne yazık ki cenazelerde artışı olmuş. Cenazelerin çok büyük bir kısmı 2016 yılından. Altan bazı Adli Tıp raporlarını gösteriyor, cinsiyet dahi belirlenememiş. Balıklar yemiş çünkü. Altan, iki yaşından küçük çocuklar için köşede ayrı bir yer ayırmış, “Büyükler arasında ezilir yoksa çocuklar” diye bir cümle çıkıyor ağzından, üzerine laf edemiyorsunuz. 35 senedir işi, hayatı bu olabilir ama son altı ayını başka bir yere koyuyor. “Açıkçası çok etkileniyorum” diyor, “sağ olsun hanım bize psikolojik danışmanlık yapıyor”. İkisi evli, dört çocuğu var onun da. Acı pazarlık Türkiye’ye kadar ulaşabilmişler madem, neden bu insanlar ölmeyi göze alarak Avrupa’ya gitmek istiyor, diye soruyorum. Ona nasıl göründüğünü merak ediyorum. “Ne kadar acı değil mi?” diye başlıyor, “Müslüman, Müslümanın ülkesinden kaçmak istiyor, bunu düşünmemiz lazım. Çocuğunu kurtarmak için bir ümit diyor, her şeyi göze alıyor”. Peki, neden çocuğunu burada kurtaramıyor? “O yana girmeyeyim. İş,w insanları getirmek değil, onlara iyi bakmaktır. Gerisi siyasete girer, susayım” diyor. Destek veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ismini zikrediyor birkaç kez, ardından İzmir Valisi Mustafa Toprak’ı da anıyor. Konumu ve tercihleri böyle bir dengeyi getiriyor sanki. O yüzden sohbetin başka bir noktasında mülteci anlaşmasından konuşurken “İnsanla rın hayatları üzerinden pazarlık yapabiliyorlar” diyebildiğine göre, gerçekten acısı içine işlemiş demek. Yine yola çıkacaklar Özellikle cuma ve pazar günleri, mülteci mezarlarını ziyaret edenler çıktığını söylüyor. Kendi cenazesini gömüp sonra gelenler ya da. Vadinin bir ucu Ege Denizi, aramızda Dünya Barış Anıtı. “Ülkelerinde barış istediler olmadı. Huzur arayıp denizde yola çıktılar, o da olmadı. Şimdi denize, barış için yapılan bu anıta karşı yatıyorlar” diyor. 20 Mart’ta yürürlüğe giren AB’yle anlaşmaya, kötü hava koşullarıyla birleştiğinde geçen hafta Yunanistan’a deniz yoluyla kaçak geçişte azalma gözlenmişti. Artık yeni de bir dönem başlıyor. Geri Kabul Merkezleri nasıl işleyecek? Avrupa ülkeleri sınırlarına jiletli teller örerken, iade öncesi kamplarda sefalet artarken Ege Denizi’nde yeni geçiş yolları mı aranacak? Altan, ne olursa olsun Avrupa’ya geçmeye çalışanların direteceğini düşünüyor. Kaybecek bir şeyi kalmayan her şeyi yapar. Böyle düşünüyor o. Şu da var. Avrupa’dan iadeler başladığında, hep birlikte yola çıkıp Ege’nin bu kıyısında ölüsünü bırakanlar gelip belki kayıplarının mezarını bulacak. Ahmet Altan, krokisinden bakıp, şurası diyecek... ABD’deki Rıza Sarraf iddianamesine Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen 10 milyonluk rüşvet tapesinin eklendiği öğrenildi. O günden sonra Bilal Erdoğan’dan haber alınamadı. Sosyal medya, onu her yerde #BilalWanted etiketiyle arıyor Görenlerin, bulunduğu yeri bilenlerin... Erdoğan’a, Rıza Sarraf soruşturması sorulmuş, “Bizi ilgilendirmez” cevabı alınmıştı. İkinci kez sorulduğunda hiç cevap alınamadı C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle