18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 4 Nisan 2016 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN 11 ZORUNLU DÖNÜŞ KAHRAMANMARAŞ’TA KAMP İSYANI w Türkiye, AB ile yaptığı mutabakat gereği, bugün Yunanistan’dan binlerce sığınmacıyı geri almaya başlayacak. Bu sürece dair kafalara takılan çok sayıda soru yanıt bekliyor Türkiye ile AB’nin mülteci haklarına aykırı olmasına karşın üzerinde uz laştığı mutabakat doğrultusun da Yunanistan’dan sınır dışı edi len ilk grup bugün Türkiye’ye geli yor. Ancak hükümet, ne sığınmacıların ge tirileceği limanları, ne yerleştirilecekleri yerleri ne de nasıl bir prosedür ile karşıla DUYGU nacağını açıkladı. GÜVENÇ Bu sabah 08.00’den itibaren 3 ayrı grup ta 400 Pakistanlı ve 100 Suriye li Dikili’ye gelecek. Türkiye’den de 40 Suriyelinin Almanya’ya gönde rilmesi bekleniyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Yunanistan’da olduğu gibi Türkiye’de de bu pa zarlığa dahil olmayı reddetti. Dikili’nin yetmediği durumlarda Çeşme Limanı’nın da kullanılacağı öğrenildi. AB ile yapılan anlaşma, başta Cenevre olmak üzere ulusla rarası sözleşmelere aykırı olmasına karşın “toplu gönderim”le başlaya cak. İşte TürkiyeAB anlaşmasında yanıt bekleyen sorular: ALA: İlk grup için 500 kişi istedik Muğla’nın Bodrum ilçesinde düzenlenen “Yasa Dışı Göçle Mücadele İstişare Toplantısı”na katılan İçişleri Bakanı Efkan Ala, Avrupa Birliği ile varılan anlaşma çerçevesinde sığınmacıların geri kabullerinin bugünden itibaren başlayacağını anımsattı. Türkiye’deki 3 milyon 69 bin sığınmacı için 10 milyar dolar harcama yapıldığını açıklayan Ala, AB’nin yardımın henüz ulaşmadığını söyledi. Ala “Pazartesi (bugün) ilk geri kabul başlayacaktır. Burada 20 Mart’tan sonra ülkemizden ayrılanlar bu kategoriye giriyor. Suriyelilerin dışındaki başka ülkelerden Af ganistan, Pakistan, Irak’tan gelenler, Yunanistan Adaları’ndan aldığımızdan andan itibaren geri gönderme merkezilerine intikal ettirilecekler. Buradan bu ülkelere gerek ikili ilişkilerimizle, gerekse bizimle iade anlaşması olan ülkelere, geldikleri ülkelere geri gönderilecek” dedi. Kıyı şeridinde geri gönderme merkezi olmadığını belirten Ala, Suriyelilerin ise geçici koruma altına alınarak kamplara ve uygun yerlere gönderileceğini açıkladı. 5 nokta belirlendi Ala, “Şu an Yunan adalarında 25 irtibat görevlimiz var. Yunanistan’dan 5 irtibat görevlisi geldi. Son 10 gün içerisinde Yunan Adaları’na geçen yasa dışı göçmen sayısında çok ciddi bir düşüş vardır. 10’da 1’e düşmüştür. Günlük 300 kişinin altına inmiştir. Aldığımız her bir Suriyeli göçmen için bir Suriyeliyi Avrupa Birliği’ne göndereceğiz. Bu projenin ana cümlesi budur” dedi. Bugün gelecek ilk grup için 500 kişi istediklerini Yunan makamlarına ilettiklerini dile getiren Ala, şu ana itibari ile 400 kişinin isminin verildiğini söyledi. Geri kabul noktası olarak 5 nokta belirlendiği öğrenilirken yetkililer bu noktaların yerleri konusunda bilgi vermedi. l MUĞLA / DHA Kaç kişi gelecek? Bakan Ala, ilk grup olarak 500 kişi istediklerini Yunanistan’ın ise 400 kişinin isminin verdiğini belirterek bu sayının artabileceğini söyledi. Ancak önümüzdeki aylar boyunca onbinlerce kişi Türkiye’ye gönderilecek. GÜNLÜK KAPASİTE NE? Türkiye’nin, geri göndermeden sürekli bir kabul yapmasını önleyecek bir mekanizma AB ile yaptığı anlaşmada yok. Türkiye’nin kapasitesi ise açıklanmıyor. AYRIM NASIL YAPILACAK? Türkiye sadece Suriyelilere geçici koruma sağlıyor. Diğer ülkelerden gelenler geri gönderilemeyecek. Uluslararası sözleşmelere göre Türkiye’nin sadece ekonomik nedenlerle kaçmaya çalışanları geri gönderme hakkı bulunmasına karşın, Bakan Ala “Afganistan, Pakistan ve Iraklıları da kendi ülkelerine göndereceğiz. Bunların hepsinin ayrı prosedürü var” dedi. Türkiye, Irak’ta IŞİD işgalinden kaçanlar hariç Suriyeli olmayanlara hukuki hak da tanımıyor. MÜLAKAT NASIL OLACAK? Bir göçmenin mülteci statüsünün belirlenmesinde saatlerce süren mülakatların uygulanması ve hayat hikâyelerinin alınması gerekiyor. Bunun ilk adımı Yunanistan’da yapıldı ancak Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği bu sürece dahil olmayı reddetti. KİM TERCÜME EDECEK? Görüşmelerin yapılmasında sığınmacı ve göç konularında eğitim almış kişilerin görev yapması şart. Göç İdaresi’nin tercüman kapasitesi ise açıklanmıyor. Tercümanların yanı sıra bu süreçte kullanılacak araç, gemi, personel sayısı da açıklanmadı. PEKİ YA ANLAŞMASIZLAR? Türkiye’nin yasa dışı göçe kaynak olan ülkelerle Geri Kabul Anlaşması bulunmuyor. Her ne kadar Türkiye, bu kişileri AB’nin vereceği para ile ülkelerine göndereceğini açıklasa da bu ülkelerin gönderilen şahsı kabul etmeme ve geri gönderme hakkı bulunuyor. KAÇ KİŞİ ALINACAK? Bu sorunun yanıtı Türk yetkililer de bilmiyor. Sadece mutabakatın caydırıcı olmasını ve sayıların azalmasını umut ediyor. Ancak Türkiye ve Yunanistan arasındaki Geri Kabul Anlaşması’nın tarihi 2002 olduğu için, ABTürkiye mutabakatından önce Yunanistan’a geçen Suriyeli olmayanların da gönderilmesi bekleniyor. SAYILARI AZALDI MI? Türkiye’nin tezinin aksine, AB kaynakları Türkiye’den Yunanistan’a geçişlerdeki sayının beklendiği kadar azalmadığı görüşünde. 2031 Mart arasında geçenlerin sayısı 4 bin 745. Üstelik sayıdaki bu düşüşte hava durumunun da etkili olduğu düşünülüyor. Türkiye’ye gönderilecek sığınmacılar için Midilli Adası’ndaki hazırlıklar sürüyor. Sığınmacılar tek ses: TÜRKİYE’YE HAYIR Savaştan kaçan Suriyeli ve Iraklıların başını çektiği sığınmacılar, canları pahasına aştıkları Türkiye’ye geri gönderilmeye, var güçleriyle itiraz ediyor. İtirazların isyana dönüştüğü ilk adres, Çeşme’nin karşısındaki Sakız adası oldu. Adadaki gözaltı merkezinde tutulan yaklaşık 800 sığınmacı, önceki gün kampı darmadağın edip dikenli telleri aştı. Hep birlikte Yunan anakarasına giden bir gemi bulmak için limana indiler. Ancak yetkililer, feribotları diğer limanlara yönlendirmişti. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği sığınmacılardan üçü, izdiham esnasında bıçakla yaralandı. Sakız’dan ayrılamayan sığınmacılar, “No Turkia” (Türkiye’ye hayır) ve “Özgürlük” sloganlarıyla eyleme başladı. Eşi ve çocuğuyla adada mahsur kalan Mustafa adlı Suriyeli, “Beni Türkiye’ye geri götürürlerse kendimi ve ailemi denize atarım. Bir cehennemden diğerine gittik” diye sitem etti. Öte yandan Yunanistan’ın baş kenti Atina’nın güneyindeki Pire limanında da rakip etnik gruplar arasında çatışma çıktı. Olaylar sırasında 8 genç erkek hastanelik oldu. Tarihi bir darbe Yunanistan Mülteci Krizi Masası Başkanı Yorgos Kyritsis, Türkiye’ye geri gönderilmek istemeyen sığınmacıların şiddete başvurmasını beklediklerini, zira çaresiz olduklarını söyledi. “Bu insanlar savaştan kaçtı, suçlu değiller” diyen Kyritsis, sığınmacılara karşı yumuşak bir tutum benimseyeceklerini söyledi. Anlaşmayı “insan haklarına tarihi darbe” diye nitelendiren Uluslararası Af Örgütü ise Midilli ve Sakız adalarına gözlem heyeti göndereceğini duyurdu. Türkiye’nin Suriyelileri ülkelerine zorla geri gönderdiğini ileri süren Af Örgütü’ne Dışişleri Bakanlığı’ndan “iddiaların hiçbir surette gerçeği yansıtmadığı” yanıtı geldi. l Dış Haberler Yunanistan hâlâ hazır değil Sığınmacı anlaşmasının yürürlüğe girmesine saatler kala, Yunanistan’daki hazırlıklar hâlâ tamamlanmamıştı. İngiliz Observer gazetesine konuşan Yunanistan Mülteci Krizi Masası Başkanı Yorgos Kyritsis, AB sınır muhafaza birimi Frontex’in yardıma göndereceği 2 bin 300 yetkiliden yalnızca 200 kadar polisin yerine ulaştığını, tercüman ve uzmanları beklemeyi sürdürdüklerini söyledi. Kuzey AFRİKA’YLA ANLAŞMAK GEREK Sığınmacıların Libyaİtalya gibi rotalara yöneleceğinden endişelenen Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, AB’nin Kuzey Afrika ülkeleriyle de Türkiye’yle benzer pazarlıklar yürütmesi gerektiğini söyledi. Tagesspiegel’e konuşan De Maiziere, Hâlâ yanıtlamamız gereken sorular var” diyerek, Kuzey Afrika’da kayıt merkezleri kurulması gerektiğini belirtti. İlk durak Kırklareli Türkiye’ye gönderilecek her sığınmacıya bir polis eşlik edecek Dikili limanında oluşturulan 4 çadıra getirilecek sığınmacılar, kimlik ve sağlık kontrollerinin ardından Kırklareli’ne gönderilecek. YUSUF ÖZKAN Geniş güvenlik önlemleri altında 20 Mart’tan bu yana Yunan adalarındaki kamplarda bekletilen göçmenlerin ilk bölümü, bugün Türkiye’ye iade ediliyor. Dikili’ye bugün 500 sığınmacı, 240, 160 ve 100 olmak üzere 3 grup halinde getirilecek. Bunun için Ayvalık ile Midilli arasında sefer yapan Jalem ve Turyol firmalarının yanı sıra, ÇeşmeSakız arasında çalışan Ertürk firmasıyla anlaşma sağlandı. Midilli’den 260, Sakız’dan da 240 kişinin taşınması planlanıyor. Sığınmacı başına bir polisin düşeceği bilgisi geliyor. Midilli’den edinilen bilgiye göre taşıma işlemi saat 10.00’da başlayacak. İlk teknenin saat 12.00 sıralarında Dikili’ye yanaşması bekleniyor. Dikili’de de hazırlıklar dün nere deyse tamamlandı. Kaynarca’da 20 dönümlük alana kurulan geri kabul kayıt merkezi, bugünkü operasyonda kullanılmayacak. Bunun yerine limanda oluşturulan 4 çadır, ilk gün için işlev görecek. Çadırlarda sağlık ve Kızılay yetkililerinin yanı sıra, pskilojik destek ekipleri de görev alacak. Edinilen bilgiye göre, Türkiye’ye geri getirilen müllteciler, çadırlarda kimlik kontrolleri ve sağlık taramaları yapıldıktan sonra hemen otobüslere bindirilerek Kırklareli’ne götürülecek. Yıllar önce Bosna katliamından kaçanlar için burada oluşturulan kampa yerleştirilecekler. Çeşme Limanı’ndaki bin 800 metrekarelik geri kabul merkezinin ise gelecek günlerde kullanılması bekleniyor. Limanın etrafı tel örgülerle çevrilmiş ve içine 4 çadır kurulmuştu. l DİKİLİ Sığınmacı kampına karşı eylem yapanlara gaz bombalarıyla müdahale edildi. Ucuz işgücü için istiyorlar SERMET ÇUHADAR Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı eski mera alanı olan ve Alevi köylerinin bulunduğu yere yapılmak istenen sığınmacı kampına tepkiler dinmiyor. Alevilerin yaşadığı Sivricehöyük yakınlarındaki 37 hektarlık alana 27 bin kişlik sığınmacı kampı yapılmasına karar verilmesinin ardından yöre halkı 10 gündür çadır eylemi yaparken dün bölgede miting düzenlendi. Eylem nedeniyle geniş güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri Sivricehöyük’e çıkan bütün yolları kesti. Köye girmek isteyen her aracı yaklaşık 4 kilometre mesafelerde kurulan arama noktalarında durduran jandarma Diyarbakır, Sivas, Gaziantep, Mersin, Kahramanmaraş, Adana ve Erzincan’dan gelen otobüslerin köye girmesine izin vermedi. Binlerce yurttaş ya otomobillerle taşındı ya da yaya olarak köye ulaşmak zorunda kaldı. Sivricehöyük Köyü Muhtarı Mehmet Cemaloğlu, valiliğin kamp hakkında bilgi vermediğini, dilekçelerinin yanıtsız kaldığını anlattı. Köprüağzı Köyü muhtarı Kenan Yılmaz da, “Mülteci kampının bu bölgeye yapılmasına sadece Alevi köyleri değil, 25 köyün muhtarları karşı çıktı. Kahramanmaraş’ın muhtarları 38 yıldır ilk defa bir arata geldiler. Kampın buraya yapılmaması için Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası ile görüştük, destek istedik. Ancak onlar, sığınmacı kampına 1.5 kilometre mesafede sanayi sitesi kurulacağını, burada çalışacak işçiye ihtiyaç olduğunu, mültecilerin burada çalışacağını söylediler” diye konuştu. Kamp kararının iptaline ilişkin dava açan Yaşam Platformu avukatlarından Mustafa Torun, Kahramanmaraş Valiliği’nin kampın yerini belirlerken yörenin sosyal ve demografik yapısını dikkate almadığını, idari davaların önüne geçmek için mera kamulaştırması ve kamp alanıyla ilgili bilgi vermediğini söyledi. Platformun avukatlarından Mehmet Çarman da, “AFAD’ın kamplarından IŞİD’e eleman devşirildiğini biliyoruz. Bombalı eylem yapanların cebinde AFAD kimliği çıktığını biliyoruz” dedi. 7 kişi gözaltında, üsteğmen yaralı Mitingin ardından yurttaşların bir kısmı dağılırken yüzlerce kişi kampının yapılacağı alana kadar yürümek istedi. Jandarma vatandaşlara biber gazıyla müdahale etti. Çok sayıda yurttaş fenalaştı. Müdahale sırasında göstericilerin attğı taş başına taş isabet eden bir üsteğmenin yaralandığı belirtildi. 7 kişi gözaltına alınırken CHP PM Üyesi Ali Öztunç,“Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Güvenlik güçlerinin insanlara saygılı olması gerekir. Sert müdahale etmelerini kınıyorum” dedi. l SİVRİCEHÖYÜK Siyah giyinen kadınlar Suriyeli sığınmacılar için kamp alanı olarak belirlenen Sivri cehöyük köyüne ulaşmak için Tür koğlu ilçesinden geçti aracımız. Bahar güneşinde ışıldayan buğday tarlalarına, Maraş’ın bereketli top raklarına, bir zamanlar Gâvur Gö lü iken kurutulup tarıma açılmış ge niş araziye bakarken Feride’yi dü şündüm nedense. Hani şu Fikret Otyam’ın bizlere tanıttığı, Gâvur Gölü’nde devlet toprak dağıtıyor muş diye yollara düşen topraksız köylülerin kızı Feride. Hani şu ba basının kucağında “Buba eppek, buba eppek” diyerek ağlayan ve açlıktan ölen küçük Feride... Sivricehöyük köyüne giriyo ruz jandarma ara İZLENİM masından sonra. Herkesin dilin de sığınmacı kam pı. Karşı çıkıyorlar: “Burası Alevi kö yü. 1978’de kat liam yaşadık. Yi AYabğidminur ne mi katliam hazırlanıyor!” Çünkü kampı AFAD yapacak ve başka il lerdeki kamplar da Suriyeli cihatçıların örgütlendiği, oraların cihatçıların elinde olduğu nu duymayan kalmamış. Başka yer mi yok? Sığınmacı kampı kurulacağını duyunca ilk eyleme başlayanlardan biri Döne Göksungur. Çadır ey lemini de o başlatmış. Kalabalığın arasında gelip buluyor bizi. Anlatı yor: “Kimse Suriyeli sığınmacılara karşı değil. Elbette onlara da barı nacak yer verilsin. Ama neden Alevi köyünün ortasına getiriyorlar onları. Başka yer yok mu?” Bu soruyu herkes soruyor. Fat ma Pusak adlı köy sakini mesela, Sivricehöyük’te eylemde çok sayıda kadın siyah giyinmişti. “Biz kadınlar olarak kaygılıyız. Önceden kötü şeyler yaşadık biz. Katliam olduğunda ben çocuktum ama izlerini hâlâ taşırım. Mülteci kampını kuracak başka yer yok mu?” diyor. İbrahim Önen adlı köy sakini ise “Suriyelilerin burada işi yok. Suriyeliler Maraş’ta olsun. İş orada, sanayi orada. 5 yıl sonra çocuklarımız burada gezemeyecek. Suriyelilere sözümüz yok. Sözümüz valiye.” Köyde kiminle konuşsak “Biz Suriyeliler için de üzülüyoruz. Bu ülkede barınsınlar. Ama bizim bu yörenin hassasiyetleri dikkate alınsın” diyor. Ölü bebekler... Maraş yöresinde belli bir yaşın üzerindeki kadınlar siyah giyinir genelde. Dün niyeyse o siyah elbiseler daha çok çekti dikkatimi. Katliamı hatırladım başımı nereye çevirsem. Köyden ayrılırken aklımda yine Feride vardı. Günümüzde “Baba ekmek, baba ekmek” diye ölen çocuklar yoktu buralarda. Ama binlerce Suriyeli yollardaydı, Suriyeli bebekler, annelerinin kucağında açlıktan ölüp Adana otogarında bir bankın üzerinde kalıyordu. Acaba devlet, bu kampları yaparken o bebekleri mi düşünüyordu? l SİVRİCEHÖYÜK C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle