28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 5 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN 8 Ağar’a takipsizlik İşkencede öldürülen Süleyman Cihan dosyasında, 34 yıl sonra Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin hakkında zaman aşımı nedeniyle takipsizlik kararı verilmesi kesinleşti Komşuda referandum unanistan bugün, kendisine dayatılan yeni kemer sıkma politikasına “evet” ya da “hayır” demek üzere referanduma gidiyor. Yunanistan’daki her gelişme öteden beri Türkiye’yi yakından ilgilendirmiştir. İki komşu ülke hukukundan öte, ortak kullandığımız deniz ve tarihimiz de bunda büyük bir etkendir. Yunanlı seçmen bugün kemer sıkmaya “evet” derse, büyük ölçüde AB politikalarına tümüyle teslim olacak. “Hayır” derse, yeni bir süreç başlayacak. Bunun devamında belki de Yunanistan farklı bir silkinme içine girecek. Yunanistan’ın bugün içine düştüğü durum üçbeş yıllık bir olay değil. Uzun bir sürecin devamı. Soğuk Savaş döneminden bu yana Türkiye ile Yunanistan, özellikle dünya silah tacirlerinin gündeminde oldular. Uzun dönem en çok silah satın alan ülkeler sıralamasında iki ülke de ilk 10’a giriyordu. Beşincilikle, altıncılık iki ülke arasında yer değiştiriyordu. Örneğin Yunanistan, uzun menzilli bir füze satın aldıysa aynı firma Türk tarafına geliyor, “Yanı başında şöyle güçlü bir silah var, haberin olsun. İstersen sana biraz daha güçlüsünü satalım” diyordu. Türkiye bu silahı satın alırsa benzer bir diyalog Atina’da geçiyordu. HHH Yunanistan’ın Türkiye ile silahlanma yarışına girme gücü nereden geliyordu? Bu soruya ekonomi uzmanlarından askeri stratejistlere kadar her alandan farklı yanıtlar verilebilir. Ancak genel bir bakışla şunu söyleyebiliriz: ABD ve AB üyesi ülkeler Yunanistan bütçesinin önemli bir diliminin silahlanmaya gitmesine göz yumdular ya da teşvik ettiler. Yunanistan ekonomisi dışarıdan aldığı yardım ve kredilerle ayakta kaldı. Sonuçta bu noktaya gelinmesinin önemli etkenlerinden biri bu oldu. 2 Eylül darbesi sonrariyet Başsavcılığı’na gönderilsında İstanbul Emniyet miş oldu. Müdürlüğü 1. Şube’de İstanbul Anadolu Cumhuriişkenceden geçirilen ve “ihtiyet Başsavcılığı Eylül 2014’te, har süsü” verilerek 1981 yıdönemin Emniyet Genel Müdülında öldürülen Süleyman rü Mehmet Ağar, işkence davaCANAN Cihan’ın failleriyle ilgili solarında ismi sıkça geçen döneCOŞKUN ruşturmanın üstü tamamen min İstanbul Emniyet Müdürörtüldü. Eylül 2014’te verilen takiplüğü TİM 3’ün başında yer alan Baysizlik kararına Cihan ailesinin yaptıram Kartal, Susurluk kazasıyla günğı itiraz İstanbul Anadolu 4. Sulh Cedeme gelen özel harekâtçı İbrahim Şaza Hakimliği tarafından reddedildi. hin, Tayyar Sever ve Mehmet Yetiş 34 yıl sonra dönemin İstanbul İl Emhakkında “görevi kötüye kullanma” niyet Müdürü Mehmet Ağar ve Suve “canavarca hisle veya eziyet çektisurluk kazası ile gündeme gelen özel rerek öldürme” suçlarından yürütülen harekâtçı İbrahim Şahin hakkında za soruşturma hakkında zamanaşımı gemanaşımı nedeniyle verilen takipsizrekçesiyle takipsizlik kararı verdi. lik böylece kesinleşti. Süleyman Cihan belgelere göre, 29 Temmuz 1981’de İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma sebebiyle, Edirne’den İstanbul’a giderken otobüsten indirilerek gözaltına alındı. 30 Temmuz 1981’de de “Kadıköy, Üst Bostancı Yalı Yolu, İpek Bir apartmanının altıncı katından kendisini atarak intihar ettiği” şeklinde tutanak Süleyman Cihan düzenlendi. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 13 Nisan 2012 tarihli raporunda, kaba dayak, falaka, askı ve elektrik işkenceleri ile uyumlu bulgular saptanarak Cihan’ın ölümden sonra yüksekten atılmış olmasının reddedilemeyeceğine işaret edildi. Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan da bu rapor üzerine Haziran 2012’de Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı yetkisizlikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Dosya 2012’den 2014’e kadar yetkisizlik gerekçesiyle İstanbul’un tüm adliyelerini dolaştı. Dosyanın yetkili savcılığın belirlenmesi için son olarak gittiği Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nı yetkili savcılık olarak belirledi. Dosya bu haliyle 19 ay sonra üzerinde hiçbir işlem yapılmadan yeniden Anadolu Cumhu 1 Y Zamanaşımı zırhı Cihan ailesinin avukatı Aydın Erdoğan da karara itiraz ederek, “Şüpheliler Süleyman Cihan’ı kişisel sebeplerle, ihtilaf veya ani öfke ya da haksız tahrikin verdiği bir etki sebebiyle öldürmemiştir. Şüpheliler askeri cuntanın belirlediği, düşman saydığı kişileri, siyasi düşünceleri sebebiyle yok etmek için öldürmüşlerdir” dedi. Dilekçede, “Devlet, failleri koruma altına almıştır. Etkin soruşturma imkânının bulunmadığı bir ortamda, korumadan yararlananların zamanaşımından yararlanacağı kabul edilemez” denildi. Avukat Erdoğan, cuntanın sağ olan üyelerinin yargılanarak cezalandırıldığını anımsatarak, “Onların emirleriyle, sağladıkları güvencelerle suç işleyen ortaklarının da yargılanarak cezalandırılması gerekmektedir” dedi. İtirazı değerlendiren İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliği ise takipsizlik kararında usule, yasaya ve oluşa aykırı bir yan bulunmadığını, itirazın yersiz olduğu kanaatine varıldığını ifade ederek takipsizlik kararının kaldırılması talebini reddetti. İtiraz edildi Cumartesi Anneleri: Bunlar VIP sanık umartesi Anneleri 1993’te Batman Soğuksu’da kaybedilen İbrahim Çelik ve oğlu Edip Çelik için adalet istedi. Eylemde İzmir Buca’da askerlik yapan ve yaklaşık 1 aydır kendisinden haber alınamayan er Osman Karadeniz’in nerede olduğu soruldu. Galatasaray Mey C danı’ndaki eyleme CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Pervin Buldan ve Hüda Kaya da katıldı. Tanrıkulu, Mehmet Ağar’ı eleştirerek, “Bu devlet Ağar’ı adliyeye getiremedi. Bunlar VIP sanıktır” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İtiraz yersizmiş Emekli Tuğamiral Çakmak’a veda ezaevindeyken kanser teşhisi konulan ve tedavi gördüğü Ankara GATA’da hayatını kaybeden Balyoz davası sanıklarından emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, Üsküdar Selimiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Törende fenalaşan anne Uçay Çakmak “Oğlumu getirin” diye feryat etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Gözler AYM’de C TÖRENE KATILANLAR Kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu, Jandarma Genel Komutanı Abdullah Atay, 1. Ordu Komutanı Salih Zeki Çolak, Engin Alan, Özden Örnek, Teğmen Mehmet Ali Çelebi, intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, milletvekilleri Dursun Çiçek, Veli Ağbaba, Barış Yarkadaş ile Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek... Avukat Erdoğan yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) önünde işkenceyle ilgili birçok emsal dava olduğunu ifade ederek “AYM’nin vereceği karar soruşturma va yargılama önündeki engeli kaldıracaktır. Devlet hesabına yurttaşlara karşı işlenen suçların faillerinin yararlandığı cezasızlık politikasına son verebilir” diye konuştu. 13 partinin bir araya gelmesiyle oluşan radikal sol ittifak SYRİZA, ülkenin içinde bulunduğu durumu siyasal fırsata çevirdi ve Çipras’ın liderliğinde iktidara geldi. AB’nin, özellikle Almanya’nın kendisine kafa tutma olasılığı olan bir iktidarı ayakta tutmak istemeyeceği ilk günden beri konuşuluyordu. Gelinen noktanın özeti budur. Yunanistan, kurulduğu 1830 yılından bu yana, Avrupa’nın siyasal ikliminde büyüdü. Osmanlı ile Avrupa ülkeleri arasında yapılan her barış görüşmesi Yunanistan’a bir miktar daha toprak verilmesiyle sonuçlandı. 1913’te, Girit’in de Yunanistan’a bırakılmasıyla birlikte bu ülke Osmanlı Avrupa anlaşmaları çerçevesinde topraklarını 7 kat artırmış oldu. HHH Kurtuluş Savaşı’nın ardından Atatürk’ün uyguladığı büyük dış politika bir kuşak önce savaştığımız Yunanistan’la barış iklimi oluşturdu. Atatürk, “Bu ülke benim tarihimin topraklarından çıktı. Üstelik de emperyalist ülkelerin politikalarının parçası olarak, Anadolu’ya göz dikti” demedi. “Öncelikle Türkiye’nin çıkarları önemlidir. Etrafında barış halkası oluşturulmazsa güvenlik tehlikeye girer” dedi. 1930’ların ortasında kurulan Balkan Paktı’nın ruhunu da bu oluşturuyordu. Keşke bugün de büyük düşünebilen, partisinden önce ülkesi için plan yapabilen yöneticiler çıksa, iyi bir komşular politikası üretebilse... İnsan her şeyi bir yana bırakıp sadece haritaya bakınca bile şunu söylemeden edemiyor: Ege’nin iki yakası bir araya gelmeden Türkiye ile Yunanistan’ın iki yakası bir araya gelmez! Komşumuzdaki referandum bizde de pek çok şeyi çağrıştırdı. Ufuk turunun devamını da referandumdan sonraya bırakalım. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle