16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 18 Haziran 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 7 TÜRGEV sahaya indi 990’lı yılların sonunda dönemin Şahinbey Belediye Başkanı Ahmet Yılmaz ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan tarafından, Gaziantepspor’a altyapı tesisi amaçlı olarak 49 yıllığına kiralanan, Tugay Yolu’ndaki 90 dönümlük dev arazinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV’e verilarif mek istendiği ortakızılyalıN ya çıktı. Ülke genelindeki kupon arazi ve tesisleri bünyesinde toplamaya çalışan TÜRGEV’in göz diktiği Gaziantepspor Altyapı tesisleri, yıllardır ülke futboluna çok sayıda sporcu kazandırmıştı. Halen 400 sporcunun yararlandığı tesis, Gençlik Spor İl Müdürlüğü protokolü ile Gaziantepspor’un elinde bulunuyordu. Tesisin boşaltılmasına ilişkin resmi bir yazı yazıldığı da vurgulanıyor. Bakanken Recep Tayyip Erdoğan tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yönlendirilen ve 30 Mart 2014 seçimlerinden galip ayrılan Fatma Şahin’in, araziyi se Bilal Erdoğan, Gaziantepspor tesislerine gözünü dikti. 30 Mart seçimlerinden galip ayrılan Şahin’in araziyi o günlerde vakfa söz verdiği iddia ediliyor 1 TÜRGEV’e verilmek istenen 90 dönümlük arazi, ülke futboluna çok sayıda sporcu kazandıran Gaziantepspor’a 49 yıllığına kiralanmıştı. çim ulufesi olarak TÜRGEV’e söz verdiği idida edildi. Gazete 27 tarafından gündeme getirilen iddialar dün Gaziantep’te geniş yankı uyandırırken, oluşan tepkilerden çekinen Fatma Şahin’in bugün ya da yarın geri adım atması bekleniyor. Şahin’in, TÜRGEV’e verileceği iddia edilen Tugay Yolu arazisine karşılık Gaziantepspor’a Seyrantepe’de daha minimal bir tesis tahsis edeceği de ididalar arasında. Ancak kentin master planında Seyrantepe’deki yüzme havuzu, kort ve futbol sahalarından oluşan tesis gençlik hizmetlerinin genel kullanımında gözüküyor. Gaziantepspor Kulübü ise AKP ile arasını bozmama adına henüz Celal Doğan tepkili topa girmedi. Ancak kulüp üyelerinin başkan İbrahim Kızıl’a isyan ettiği biliniyor. Gaziantepspor’a ait Tugay Yolu mevkindeki arazi ve tesislerin TÜRGEV’e devri iddialarına eski kulüp ve belediye başkanı şimdilerin HDP milletvekili Celal Doğan büyük tepki gösterdi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Celal Doğan, “Gaziantepspor’un elinden alınmak istenen bu tesis için Antepliler neden ses çıkarmıyor, anlamak mümkün değil? Burası Bilal Erdoğan’a çok mu lazım? Altyapıda yetişecek çocuklar için bu tesis daha önemli değil mi? TÜRGEV’in milyar doları var, bu yere ne ihtiyacı var? Bu kadar hırs niye? Sanırım seçimden önce verilmiş. Trene bakar gibi bakıyoruz. Verenler utansın”şeklinde konuştu. CHP ve MHP de bu devir olayına tepkili. CHP Gaziantep eski milletvekili sanayici Akif Ekici konu hakkında şunları söyledi: “Gaziantepspor gibi bu şehrin güzide değeri olan bir kulübün şehrin en önemli arazisi üzerinde gençleri eğitmek amacıyla kullandığı tesisi bağışlayanlar çok değil, yakın bir zamanda hukuk önünde hesap vereceklerdir” dedi. Deniz, Yusuf, Hüseyin ve Demirel... üleyman Demirel’in ölümü ve siyasal yaşamımızın bugün içinde olduğu süreç... 68 ve 78 kuşaklarının çok yakından tanıdığı bir siyasetçi... Başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına uzanan bir yol... 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat... Elbet ölünün ardından konuşulmaz, yazılmaz... Peki, televizyon ekranlarında ballandıra ballandıra anlatılıp övülür mü, bir demokrasi kahramanı olarak görülür mü? Demirel’i elbet bir gazeteci olarak ben de yakından tanıma olanağı buldum, yüz yüze görüşmeler yaptım, izledim. Dinci değil dindar bir siyasetçiydi, kendisine muhalif olan gazetecileri dışlamaz, onları toplantılara, yurtiçi ve yurtdışı gezilerine ayrım yapmaksızın çağırır, sohbet eder, espriler yapardı. Şimdi ben 91 yaşında ölen Demirel’in ardından ne yazabilirim! Ölüm haberini öğrendiğimde aklıma ilk gelen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan oldu... Darağacındaki o üç fidanı düşündüm... Yeğeni Yahya Demirel’in mobilya yolsuzluğunu ve onu nasıl savunduğunu: “25 yaşında olan bir çocukla uğraşıyorlar...” Ortada büyük bir yolsuzluk vardı, Yahya Demirel’in adı “yiyen” olmuştu... Mobilya yerine sunta ihraç eden, yani hayali ihracat yapan Yahya, Türkiye’nin gündeminden düşmüyordu. Özellikle Cumhuriyet ve Milliyet olayın üzerine gitmiş, büyük vurgunu tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarmıştı... HHH Süleyman Demirel siyasal tarihimizin en önemli adlarından biri... Dinci değil dindardı! Yeri geldiğinde viskisini yudumlar, çevresindekilerle saatlerce sohbet ederdi. Onu hiçbir zaman yalnız bırakmayan yol arkadaşları vardı... Altı kez gitti, yedi kez döndü, sonunda Çankaya’ya çıktı. 6 Mayıs 1972 yılında idam edilen Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i istese kurtarabilirdi ama bunu yapmadı. İdam kararları oylanırken Adalet Partisi grubunun ön sırasında oturuyordu. Oylama sırasında elini havaya kaldırdığı yetmezmiş gibi, başını çevirip arkasına baktı. S witter’da Kuranıkerim’e hakaret içerikli fotoğrafı paylaştığı iddiasıyla “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 4 yıla kadar hapsi istenen Twitter’da “kedibiti” adlı hesabın sahibi G.A.’nın yargılanmasına başlandı. Mahkeme, dosyanın şikâyetçileri arasında bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Egemen Bağış ve Melih Gökçek’in davaya katılmalarını kabul etti. Öte yandan “Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin ortalamasıdır” başlıklı bir yazı kaleme alan sosyal fobi uzmanı Psikiyatrist Doktor Ahmet Koyuncu, Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan, 17 bin 700 adli para cezasına mahkum edildi. Koyuncu, taksitlerden birini ödenmezse, paranın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği konusunda uyarıldı. Koyuncu’nun, Facebook’ta paylaştığı yazı, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Reşat Bahat’ın şikâyeti üzerine mahkemeye taşınmıştı. Koyuncu, cezaya itiraz edecek. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bilimsel makaleye hakaret cezası T Bedii Faik Akın Duayen gazeteci Bedii Faik Akın son yolculuğuna uğurlandı Babıâli’nin sivri kalemi, duayen gazeteci Bedii Faik Akın, Teşvikiye Camii’nde son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze namazından sonra Faik’in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Eski CHP milletvekili Oktay Ekşi, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Murat Bardakçı, Ergin Konuksever, Can Ataklı gibi isimlerin katıldığı cenaze töreninde Bedii Faik’in eşi Pırlanta Faik ve kardeşi İlhan Faik taziyeleri kabul etti. Bedii Faik’in oğlu Faik Akın: “Babam hem benim için büyük bir babaydı hem de mesleğin birçok inceliğini ondan öğrendim. Hayatım boyunca da hep onun izinden devam ettim. Süleyman Demirel’in çok iyi arkadaşıydı. Kader onları öteki tarafta ay ‘Demirel’le yolları birleşti’ nı gün birleştirdi. İnşallah öbür tarafta memnunlardır. İkisine de rahmet diliyorum” dedi. Prof. Dr. Ortaylı, “Bedii Faik, Menderes döneminde müthiş muhalifti, Demirel döneminde de taraftardı. Bu çizgi insanı belki o zaman şaşırtıyordu ama doğru olduğunu şimdi tarih gösterdi” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Tüm AP milletvekilleri idam kararını ellerini havaya kaldırarak onaylarken kimilerinin iki elini birden kaldırmasına çok sevindi. Artık içi rahatlamıştı... Kendinden emin bir biçimde biraz düşündü... Hep merak etmişimdir ne düşündüğünü! O zaman Deniz ve Yusuf 25 yaşındaydı... Yeğeni Yahya Demirel’in mobilya yolsuzluğu yapıp milyonları cebe indirdiği yaşta... Sabah, Altan Öymen’in idam kararlarıyla ilgili olarak yazdıklarını anımsadım. Baktım ki Oğuz Güven, Cumhuriyet’in internet sitesine koymuş. 25 yaşlarında olan Deniz, Yusuf ve Hüseyin için neden şöyle dememişti: “25 yaşındaki üç çocuk idam edilir mi?” Bugün okuduklarınızın bir benzerini yıllar önce bu köşede yazmıştım. Demirel yaşıyordu o tarihte... Sağlığı yerindeydi... Yazımı mutlaka okumuş ama beni aramamıştı... Şöyle düşünmüştüm: “Demek ki Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam edilmesinden hiç pişmanlık duymamıştı bunca yıl.” HHH Siyasal tarihimizde derin ama kanlı izler bıraktığını söylemeden geçemem... Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin kurulması, yaptığı eylemler, silahlı eğitim veren komando kampları... Tarikatlarla olan sıkı ilişkileri, Cemaat’e yaptığı katkı ve Orta Asya cumhuriyetlerinde okulların açılmasında verdiği destek... Kahramanmaraş katliamı... Türkiye’nin kan gölüne dönüştüğü yıllardaki şu sözleri: “Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz...” Derin devlet, NATO gladyosu, adına ne derseniz deyin, Türkiye’yi kanlı bir sürece götüren 70’li, 80’li, 90’lı yıllar... Faili meçhul cinayetler, JİTEM, kaçırılıp öldürülen Kürt işadamları, bir kanlı bilmece... Türkiye’de hesap sorulmaz kimseden! 10 yıl önce Güniz Sokak’taki evinde kontrgerillayı sormuştum kendisine. Demirel, bu soruyu duymazlıktan geldi. Bir kez daha sorunca o bize Johnson’un mektubunu anlatmıştı... Fotoğraf: CAN EROK 3 kurşunla intihara takipsizlik nkara’nın Gölbaşı ilçesi Ahiboz Jandarma Karakolu’nda iki yıl önce 20 yaşındaki Mardinli er Osman Denktaş göğsünden, aynı yaştaki Diyabakırlı er Uğur Özdel ise biri alnının ortasından olmak üzere başından 3 kurşunla vurularak öldü. Uğur Özdel’in vücudundaki 2 bitişik atışın tespit edilmesi olayda 3. kişinin olduğu kuşkusunu doğururken askeri savcılık Uğur Özdel’in Osman Denktaş’ı vurduktan sonra kafasına 3 el ateş ederek intihar ettiğine karar verdi. Savcılık, İlçe Jandarma Komutanı’nın da aralarında bulunduğu 5 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verdi. Olay yerinde kameralar ise yine arızalı çıktı. 27 Ağustos 2013 günü meydana gelen olayda er Denktaş göğsünden, er Özdel ise alnının ortasından, sağ kaşından ve sağ yanağından olmak üzere 3 adet MP5 otomatik tabanca kurşunu ile vurularak öldürüldü. Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı Gölbaşı Jandarma Komutanı Yüzba PTT yandaşlara açıldı MUSTAFA ÇAKIR Er Denktaş ve Özdel’in vurularak öldürülmesi olayına savcılık takipsizlik kararı verdi. Özdel’in vücudundaki 2 bitişik atışın tespit edilmesi, olayda 3. kişinin olduğu kuşkusunu doğurdu A Uğur Özdel’in (solda) anne ve babası sorumlulardan hesap sorulmasını istiyor. (Fotoğraflar: DHA) şı Erkan Özçelik, Ahiboz Karakol Komutanı Başçavuş Serhan Gümüş, Uzman Çavuş Salih Korkut, Astsubay Recep Yalçın ve er Doğan Zorlu hakkında “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma” iddiasıyla soruşturma başlattı. Soruşturmayı 20 ayda tamamlayan savcılık, Özdel’in önce arkadaşını vurduğu, daha sonra tüfeği alnının ortasına tutarak kafasına 3 kurşun sıkıp intihar ettiği kanaatine vararak takipsizlik kararı verdi. Özdel ailesinin avukatı Serkan Polat ise Kara Kuvvetleri Askeri Mahkemesi’ne dilekçe vererek, eksik soruşturma nedeniyle takip sizlik kararının kaldırılmasını istedi. Soruşturmanın genişletilmesini isteyen Polat, “Olayda 3. kişinin bulunması kuvvetle muhtemeldir. Takipsizlik kararı çelişkili tanık ifadeleri ile verilmiştir. Olay yeri tutanağı ve otopsi raporu değerlendirilmemiştir. Silahta sol el parmak izi varsa intihar mümkün değildir. Uğur’un psikolojik sorunlarının olduğu, zarar verme ihtimalinin bulunmasına rağmen silahlı nöbet tutturulmuştur” dedi. Olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen oğlunun mezarına gitmeyen ve mezarını yaptırmayan baba Mustafa Özdel, “Uğur o karakoldan şüphelendiğini ve başına bir şey geleceğini düşünüyordu. Hangi kapıyı çalsak yüzümüze kapanıyor” dedi. Anne Berfi Özdel de sorumlulardan hesap sorulmasını istediğini vurgulayarak, “Ben oğlumu askere gönderdim. Önce Allah’a sonra devlete emanet etmiştim. Onları da Allah’a havale ediyorum” dedi. lDİYARBAKIR/DHA ükümet sendikaların “yandaş alımı yapılıyor” eleştirilerine karşın mülakatla personel alımında kapsamı iyice genişletti. PTT’deki işe alımlar yazılı sınav yerine sözlü sınavla (mülakat) gerçekleştirilecek. Bakanlar Kurulu, Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ’de Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yaptı. Personelin işe alım şartları değiştirildi. Mevcut yönetmelikte yazılı ve/veya sözlü sınavlarda başarılı olmak şartı aranıyordu. Ancak yönetmelik değişikliği ile bu “yapılacak sözlü sınav H Müdürden skandal paylaşım Bursa İnegöl İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Karaaslan’ın, Ramazan ayının başlaması dolayısıyla sosyal paylaşım sitelerinde üzerinde Atakürk’ün fotoğranın bulunduğu “SICAK DİYE ORUÇ’U BOZMAYIN BURASI DAHA SICAK. K. ATATÜRK” yazılı bir mesajı takipçileriyle paylaştı. Müdürün Atatürk’ü cehennemdeymiş gibi gösteren bu skandal paylaşımı eğitim camiasını ayağa kaldırdı. Bursa Eğitimİş Şube başkanı Özkan Rona, “Hukuki tüm girişimlerde bulanacağız” dedi. da başarılı olmak” şeklinde değiştirildi. Yazılı sınav yerine mülakat getirildi. Ayrıca KPSS’ye katılmış olanlar arasından yapılacak personel alımlarında da gerekli KPSS puanına sahip olup başvuruda bulunan adaylardan en yüksek puanlı adaydan başlamak üzere alım yapılacak sayının en fazla 4 katına kadar aday sözlü sınava alınmak üzere çağrılacak. Sözlü sınavlara ilişkin esaslar ise PTT Yönetim Kurulu tarafından belirlenecek. Ayrıca müdür yardımcısı, uzman, amir, teknik amirpozisyonunda görev yapan 4 yıllık yükseköğretim mezunu, 10 yıllık personel şube müdürlüğüne atanabilecek. l ANKARA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle