27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 18 Haziran 2015 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN RAMAZAN SERİN BAŞLIYOR Meteoroloji 1. Bölge Müdürü Ergün Güler, “Sıcak hava ramazanın ilk günlerinde, yağış ve rüzgârın etkisiyle serinleyecek” dedi. 21 Haziran’dan itibarense ‘Afrika sıcakları’ geliyor. haber 5 İstanbul Ankara İzmir Bursa Antalya Adana Trabzon Artvin Çanakkale 35 32 28 23 20 18 16 13 10 8 210 /2 8 0 150 /2 8 0 230 /3 2 0 190 /1 3 0 230 /3 2 0 210 /3 1 0 180 /2 6 0 140 /2 4 0 230 /3 2 0 Yağmurlu Balıkesir Sivas Diyarbakır Mersin Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 150 /3 1 0 120 /2 6 0 170 /3 6 0 230 /2 9 0 90 /2 3 0 150 /2 9 0 210 /3 5 0 200 /3 3 0 160 /2 8 0 Atina 220 /3 1 0 Berlin 110 /1 8 0 Girne 230 /3 3 0 Londra 120 /2 3 0 Moskova 100 /2 2 0 Paris 130 /2 4 0 Madrid 150 /3 0 0 Amsterdam 100 /18 0 Roma 150 /3 0 0 Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1936: “Ana”, “Benim Üniversitelerim” gibi başyapıtların yazarı Rus romancı Maksim Gorki yaşama veda etti. 1972: 65 ülkenin pilotları uçak kaçırma olaylarını protesto için boykota başladı. Boykota Türkiyeli pilotlar da uydu. Uçak seferleri 24 saat durdu. Güneşli Parçalı bulutlu Gök gürültülü yağmur Karla karışık yağmur Başkentte dehşet Aksaray’ın kaderi hmet Sever’in, Abdullah Gül’le geçirdiği 12 seneyi aktardığı kitabı beklendiği üzere gündemin karışıklığına rağmen kendine önemli bir yer buldu. Erdoğan ile Gül’ün birçok konuda anlaşamadığı zaten biliniyordu. Hiçbir şeyden olmasa Gül’ün bir daha Cumhurbaşkanlığı’na aday olmasını engellemek isteyen yasal düzenlemeye başvurulmasından bu belliydi. Sever’in kitabı anlaşmazlıkların birçok kritik konuyu kapsadığını gösteriyor. Dış politikadan yolsuzluğa kadar Gül’ün Erdoğan’la neredeyse taban tabana zıt fikirleri var. Kitapta yolunda gitmeyen şeyleri fark eden, bunlara tepki göstermeye çalışan ancak bunu bir türlü netice elde edici bir seviyeye getiremeyen bir Gül var. Seçimden sonra Gül’ün güçlenmesi, Erdoğan’ın bu şekilde etkisinin azalması ve böylelikle AKP’nin makul ve istikrara hizmet edecek bir yapıya kavuşturulabileceğini savunanlar çok. Gül’lü bir AKP ile CHP koalisyonundan memnun olacaklar da çok. Cumhurbaşkanıyken Erdoğan’a karşı duruşu ancak bir serzeniş şeklinde ve sembolik kalmış Abdullah Gül’ün şu anki pozisyonunda AKP içinde nasıl güçleneceği bir muamma. AKP koalisyon görüşmelerinden önce kurultay yapıp başına Gül’ü mü getirecek? Öyle bir niyet var mı? Diyelim ki parti tabanından gelen talep bu şekilde. Bu varsayımda dahi Erdoğan ve Davutoğlu’nun buna onay vermesi mümkün görünüyor mu? Sever’in kitabı ve seçim sonuçları sebebiyle Abdullah Gül ismi dolaşıma girmiştir girmesine ancak kısa vadede bu dolaşımın somut bir siyasi sonucu olacağını söylemek güç. MHP’nin tavrı, içinde HDP’nin olduğu herhangi bir hükümet ihtimaline yolu kapamakta gibi gözükmekte. Gelgelelim siyasi mü Demirel’i nasıl bilirdiniz? lünün arkasından kötü konuşulmaz! Zaten onu kişisel olarak tanıyıp da sevmemek olanaksızdı... Keşke ben de onu sadece kişisel olarak tanımış ve yalnızca müsteşar olarak birlikte çalışmış olsaydım. HHH BayarMenderes ikilisinin ipoteğinden kurtulmaya çalışırken Bayar’ı kızdırmıştı... Ferruh Bozbeyli’nin Bayar’ın desteğiyle giriştiği Demokratik Parti hareketi ile 1973 seçimlerinde birinciliği ve başbakanlığı Ecevit’e kaptırınca, 1975’te kurduğu “Birinci Milliyetçi Cephe” hükümeti ile eski geleneksel dincimilliyetçianti komünistneoliberal çizgiye geri döndü. (Aslında pek de fazla sapmamıştı ya!) HHH Müthiş bir bellek... Hatırşinas bir kişilik... Atatürk Cumhuriyeti’nin çobanlıktan Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığı’na taşıdığı babacan bir köylü. HHH Bir askeri darbe sonrasında iktidar olan, iki kez askeri darbelerle iktidardan indirilen, bir kez de askerlerle işbirliği yapıp askeri darbeyi önleyen bir politikacı. HHH “Sokaklar yürümekle aşınmaz” diyecek kadar demokrat... “Benzin vardı da ben mi içtim” diyecek kadar polemikçi... “TRT’yi kontrol etmek için hükümet olmaya değer” diyecek kadar manipülatif. HHH Türkiye’yi bugünlerdeki bunalıma iki temel süreç getirmiştir: Güya “kentleşme” adı altında, gecekondulaşma... Güya “eğitim seferberliği” adı altında, dinci eğitim. Ne yazık ki, ikisinin de arkasındaki en büyük katkı Demirel’indir. HHH Türkiye’nin en büyük yatırımcı lideriydi... Barajlar, fabrikalar, GAP... Sovyetler Birliği’nden alınan destekle beş büyük sanayi tesisi... Tarımda makineleşme, toplumsal hareketlilik, köyden kente göç... Bunlara karşılık, endüstrileşmenin toplumsal boyutunun ihmali; köylülerin kente ihracı ama kentlileştirilememesi, kentlerin köylüleştirilmesi! HHH Bir de günümüzle mukayese için son bir not daha: Onun zamanında yolsuzluk haberleri yapanlara dokunulmaz, yolsuzluk yapanlar yargılanıp hapse atılırdı... Bugün ise yolsuzlukları yazanlar mahkemeye veriliyor, hapse de “darbeci” diye, yolsuzluk soruşturması yapanlar atılıyor! A zakereler, koalisyon ihtimalleri söz konusu olunca pek çok sürprize de açıktır. Hükümet kurulamasa ve erken seçime gidilse dahi bu seçim, hükümet kurma görevinden hemen 45 gün sonra yapılmayacak. YSK’nin bir seçim takvimi hazırlaması gerek. O süre zarfında dahi yolsuzlukların soruşturulmasından, MİT ve İç Güvenlik Kanunu’na birçok konuda “acil demokrasi” paketini geçirebilecek sayıda milletvekili var. Bu “acil demokrasi” meselesinin bir ayağı da Aksaray olabilir. 7 Haziran’da bir başkanlık referandumu yapıldı. Bunu yapan da Erdoğan’dı. Terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım dedi. Terlemeden anladığı seçim kürsülerinde nutuk atarken terlemekten ibaretmiş. Bir de kendine dev bir saray yaptırmak. Seçmen parlamenter rejimden yana oy kullandı. Cumhurbaşkanı’nın binasının Meclis binasından büyük ve görkemli olması bu iradeye karşı değil mi? Mevzu bir milli irade mevzusuysa yüzde 52’nin mi binası daha büyük olmalıdır, yüzde 100’ün mü? 1000 küsur odasıyla Aksaray, bir şahsa değil 550 milletvekiline daha uygun. Meclis’teki yer sıkıntısı da ortada. Erken seçim ihtimalinde dahi Aksaray’ı Meclis binası yapacak bir hukuki düzenleme yapılabilir. Tamam bina çirkin ve evet hakkında yargı süreci devam ediyor. Ancak yıkılacak hali de yok. Başkanlık yerine parlamenter rejimi tercih eden seçmenin iradesine uygun olarak Aksaray, bütün seçmenleri temsil eden TBMM’ye neden verilmesin? Erdoğan’a, merdivene dizdiği oyuncak askerleriyle oynayabilecek bina çok. Zannederim buna Erdoğan’ın oyuncak askeri olmayı kendilerine yediremeyecek AKP’liler de itiraz etmeyecektir. Ankara’da taksiye binmek üzere parktan geçen solist, iki kişinin tecavüzüne uğradı adına yönelik şiddet haberi bu kez Başkent’in göbeğinden... Mamak’ta evine gitmek isterken bir parktan geçen solist T.Y, iki kişinin tecavüzüne uğradı. Zanlılardan birisi kaçmayı başarırken, diğeri tutuklandı. Olay 14 Haziran günü saat 05:45’te yaşandı. Başkentte solistlik yapan 32 yaşındaki T.Y, arkadaşını evine bıraktıktan sonra kendi evine gitmek amacıyla taksiye binmek üzere Gülve K Ö ren Mahallesi’ndeki Yunus Emre Parkı’ndan geçiyordu. İki kişi, T.Y’nin üzerine doğru yürüdü. Solist, kaçmaya çalıştı ancak zanlılardan Recep adlı kişi, T.Y’yi yakaladı. Tecavüze uğrayan solistin verdiği ifadeye göre, zanlılar, mağdurenin çantasından 350 TL ile cep telefonunu gasp etti. Mustafa T; cinsel saldırı, gasp ve yaralama suçlarından tutuklanırken, zanlı Recep ise halen yakalanamadı. lALİCAN ULUDAĞ /ANKARA Hem alkollü hem ehliyetsizdi babakızı ezdi serbest kaldı İclal Güvercin t Zeynep Zilan Adem Eren ersin’de ehliyetsiz ve alkollü direksiyon başına geçip çarptığı iki yayanın ölümüne sebep olan sürücü 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi. KKTC’de mankenlik yapan İclal Güvercin’in (19) aracı, Mersin’de yolun karşısına geçmeye çalışan Adem Eren (53) ile kızları Zeynep Zilan (17) ve Öznur’a (24) çarptı. Zeynep ve babası can verirken Öznur ağır yaralandı. Ehliyeti olmadığı belirlenen Güvercin, 1.33 promil de alkollü çıktı. Kazadan önce 94 M kilometre hızla radara yakalanan Güvercin tutuklandı. Ölen baba ve kızı 5 metre yakındaki yaya geçidini kullanmamak ve gece koyu kıyafetle karşıya geçmekten kusurlu bulundu. Mahkeme, üst sınırı 15 yıl olan suç için, sanığın tali kusurlu bulup 4 yıl ağır hapis cezası verdi. Birden fazla kişinin ölümü nedeniyle cezayı 4 yıl 8 aya çıkaran mahkeme, sanığın duruşmalardaki iyi hali nedeniyle cezasını 3 yıl 4 aya düşürdü, tutukluluk süresini de dikkate alarak tahliye etti. Uyuşturucu komasındaki kızını bankta buldu stanbul ’da günlerdir kayıp olan kızını arayan bir baba, onu Gezi Parkı’nda bir bankın üstünde uyuşturucu komasına girmiş halde buldu. On gün önce evden çıkan 16 yaşındaki kızı B.B’yi semt semt arayan N. B, onun Taksim Gezi Parkı çevresinde görüldüğü bilgisine ulaştı. Sabah soluğu Gezi Parkı’nda alan baba, kızını bir bankın üzerinde yatarken buldu. Kızına kavuşmanın sevinciyle onu uyan İ dırmaya çalışan baba bunda başarılı olamadı. Kızının uyuşturucunun etkisinde olduğu anlayan baba, sevincini yaşayamadan yardım bulma telaşını yaşadı. Durumu Polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, B.B’ye müdahale ederken, baba olan biteni kaygılı ve çaresiz gözlerle izledi. B.B. sağlık ekiplerince Şişli Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. İSTANBUL / DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle