28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 12 yılda 9 kez sendikal hak ihlalleri nedeniyle kara listeye giren Türkiye, ILO toplantılarında iş sağlığı ve güvenliğinde yine sınıfta kaldı ürkiye maden faciaları nedeniyle yine Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) çalışma koşullarıMUSTAFA ÇAKIR nın en kötü olduğu ülkelere yer verdiği listeye girdi. Türkİş Başkanı Ergün Atalay, sendikal örgütlenme ve grev hakkı konusunda sıkıntıların devam ettiğini, işçi ve kamu görevlilerini kapsayan yasalarda kısıtlamalar, engellemeler, ayırımcı yaklaşımlar bulunduğunu söyledi. ILO’nun 104. genel konferansı Cenevre’de yapıldı. Türkiye geçen 12 yılda 87 sayılı “Örgütlenme Özgürlüğü Sözleşmesi” ve 98 sayılı “Sendikal Özgürlükler ve Toplu Sözleşme Konvansiyonu” çerçevesinde sendikal hak ihlalleri nedeniyle 9 defa bu komitede, ILO sözleşmelerini en kötü uygulayan 25 ülke içerisinde yer almıştı. Türkiye, bu yıl da Soma ve Ermenek’te meydana gelen facialar nedeniyle ILO’nun 155 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmediği gerekçesiyle yine bu komitede yer aldı. Toplantılara katılan Türkiye KamuSen Genel Dış İlişkiler Sekreteri Ahmet Demirci, iş sağlığı ve güvenliği raporu sundu. l ANKARA DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.7430 0.6 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.0960 1 kuruş 10.23 0.06 puan 79.747 1.601 puan 698.73 17.99 lira 104.80 10 kuruş EDİTÖR: PELİN ÜNKER Perşembe 11 Haziran 2015 ILO’da yine en kötü ülkeler listesindeyiz T Koç’a nişanı, Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Laurent Bili takdim etti. oç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Fransız hükümetinin en üst düzey nişanı olan ‘Legion D’Honneur’e layık görüldü. Rahmi M. Koç, Fransa tarafından Napoleon Bonaparte döneminden itibaren tüm dünyada üstün başarılı kişileri ödüllendirmek amacıyla verilen ve Fransız devletinin en prestijli devlet nişanı kabul edilen ‘Officier dans L’Ordre National de la Legion D’Honneur’ ile ödüllendirildi. Fransız Sarayı’nda düzenlenen törende Rahmi M. Koç’a nişanı, Fransa’nın Türkiye Büyü K Rahmi Koç’a Legion D’Honneur nişanı kelçisi Laurent Bili takdim etti. Koç törende yaptığı konuşmada “Benden sonra da çocuklarımın ve torunlarımın iftihar edeceği bu ödülü müzemde onurla teşhir edeceğim” dedi. Rahmi M. Koç, bugün Türkiye ile Fransa’nın ticaret hacminin 12 milyar Avro olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de bin 300 Fransız sermayeli şirket bulunduğu anlattı. Koç, “Gönül arzu eder ki bu iş birliği ve karşılıklı yatırımlar daha da büyüsün. Türkiye ile ilişkiler daha da sıklaşsın ve Fransa, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne entegre olmasına göz kırpsın” dedi. Tofaş’ta işten atılmalar üzerine işçiler bir kez daha eylem yaptı, işveren gece vardiyasını iptal etti. Eyleme başlayan işçiler yağmurun etkisiyle azaldı. İşçilerin sendikada işe alınmasıyla yeniden işbaşı yapıldı. İşten atılan işçileri Çelikİş aldı OFAŞ’ta 2 işçinin işten atılmasıyla önceki sabah başlayan iş bırakma eylemi, katılımın düşmesiyle sonlandırıldı. İşveren, gece vardiyasını iptal etti. Eyleme başlayan işçiler yağmurun da etkisiyle azaldı bu arada devreye, Türk Metal Sendikası’nın yerine TOFAŞ’ta örgütlenmeye hız veren Hak İş’e bağlı Çelikİş girdi. İşten çıkartılan 2 işçiye sendikada iş verildiği açıklanınca, sabah vardiyasında işbaşı yapıldı. T Camda direniş var rÇimSan Holding’e bağlı Sançim Çimento fabrikasında çalışan işçiler DİSK’e bağlı Cam Keramikİş Sendikası’nda örgütlendikleri için baskılara maruz kaldığını belirterek, yemek boykotu yapmakta ve vardiya giriş çıkışlarında holding yönetimini protesto etti. Cam Keramikİş Sendikası Genel Merkezi yazılı bir açıklama yaparak, “Sançim’de iş barışının sağlanmasının tek yolu işçilerin seçtikleri sendika ile masaya oturmanızdır. Aksi takdirde bir haftadır süren yemek boykotu ve bir saat iş bırakma ile başlayan eylemlerimizin devamında üretimden gelen gücümüzü kullanmakta tereddüt etmeyeceğiz” denildi. KP’nin, siyasal İslamın momentumu kırıldı ama hareketi durmadı. Seçim sonuçlarının ilk heyecanının, HDP’nin barajı aşma sevincinin yatışmaya başladığını düşünerek madalyonun öbür yüzüne bakmayı deneyebiliriz. Türk Metal, 160 bin üyesine seçim öncesi 100 milyon dağıtacak ursa’da başlayan işçi eylemlerinde yaklaşık 20 bin üyesini kaybeden ve önümüzdeki aylarda seçime gidecek olan Türk Metal Sendikası’ndan kritik karar. Genel Kurul’da tüzük değiştirilecek. 160 bin üyeye iki yılda dört dilim halinde 100 milyon liralık gıda dağıtılması kararı alınacak. İlk 25 milyon liralık dilim Kurban Bayramı öncesinde verilecek. Sonraki paket 1 Mayıs 2016’da dağıtılacak. Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak, son dönemde yaşanan eylemlerden sendika olarak gerekli dersleri çıkardıklarını belirterek, “Örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerine sandık koyacağız, böylece üyelerimiz kendi temsilcilerini kendileri seçecekler. Daha da şeffaf olacağız, daha da demokratik olacağız” dedi. Türk Metal Sendikası, Bursa’da metal sektöründe başlayan ve birçok ile yayılan işçi eylemlerinde yaklaşık 20 bin üyesini kaybetti. Yaşanan süreçten Akbank Direkt 150 Seçim için kesenin ağzını açtı şubenin kârına ulaştı B gerekli dersleri çıkardıklarını belirten Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Kavlak, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Bu eylemlerin kazananı yok ama kaybedeni çok. Biz üyelerimizi, işveren üretimini, işçi ise iş güvencesini kaybetti” dedi. kbank Direkt’ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Orkun Oğuz, Akbank Direkt üzerinden sağlanan kârın iki senede 150 şubenin kârına ulaştığını söyledi. Türkiye’de internet kullananların yüzde 92’sinin sosyal medya kullandığını belirten Oğuz “Her 100 internet kullanıcısının 70’inin internette alışveriş yapmasının hedefliyoruz” dedi. Bu ay itibariyle mobil bankacılık müşteri sayılarının in Metal İşçileri Birliği’nden yapılan açıklamada, direniş ve sonrasındaki gelişmeler şöyle anlatıldı: “İçeride ve dışarıda direnişe katılımın saatler içerisinde çoğalmak yerine azalması üzerine yönetim, “gitmek isteyen gitsin, fabrika işbaşı yapacak. Çalışmak istemeyenlerin tazminatlarını veririz” restini çekti. Bunun üzerine dışarıda ve içerideki gruptan kopuşlar hızlandı. Çelikİş adına yapılan açıklamada da işten atılan işçilere sendikada iş verileceği söylendi. Böylece direniş sona erdi. Öncülere hakim kılınan Çelikİş’in “Yasalar, yasal prosedür” anlayışı, direniş iradesini zayıfılatırken, beklediğimiz gibi işten atılanlara sendikada iş sözü verilmesi ile son nokta konuldu. Tofaş işçisi bu durumun muhasebesini yapacaktır. Tofaş işçisi bu tökezlemeden yıkılarak değil güçlenerek çıkmalıdır.” l BURSA (Cumhuriyet) enel seçim sonuçlarını değerlendiren Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, “vakit kaybetmeden ortak akıl, uzlaşı ve beraberlik içinde geleceğe odaklanılması gerektiğini” söyledi. Erdem, Türkiye’de demokrasi açısından önemli bir seçim sürecinin geride bırakıldığını belirterek, “Her zaman olduğu gibi bu süreçte de ülke menfaatlerinin her şeyden önde tutulması gerekli. Ülkemi YASED: Ekonomik önceliklere odaklanın G zin sahip olduğu bölgesel bir güç olma potansiyelinin hayata geçirilmesi, rekabet gücünün artırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için gerekli tüm ekonomik, hukuki ve yapısal reformlara hızla odaklanmak önceliğimiz olmalıdır. Kamu ve özel sektörün mutlak bir iş birliği içinde çalışarak, ekonomide gereken adımları atması son derece büyük bir önem taşımaktadır” dedi. l Ekonomi Servisi A E Sandık konulacak Sendika olarak özeleştiri yaptıklarını söyleyen Kavlak, “Üyelerimizin daha katılımcı bir sendika talepleri var, bunu saygıyla karşılıyoruz. İki ay içinde genel kurulumuzu toplayıp tatmin edici adımlar atacağız. Tüzüğümüzü de değiştireceğiz. Bundan sonra daha iyi sözleşmeler yapacağız, üyelerimizin ücretten kaynaklanan sorunlarını gidereceğiz” değerlendirmesi yaptı. ternet bankacılığı müşteri sayılarını geçtiğini vurgulayan Oğuz, Türkiye’de dijital bankacılığı kullanan müşteri sayısının 13 milyon, bunun 6 milyonunun mobil bankacılığı kullananlar olduğunu dile getirdi. Bankacılık işlemlerinin yüzde 91’inin artık şube dışı kanallarda yapıldığına dikkati çeken Oğuz, mobil bankacılığın Türkiye’de neredeyse son 2 yılda yüzde 400, Akbank’ta yüzde 600 büyüdüğünü ifade etti. l Ekonomi Servisi Kavlak, her üyeye 625 liralık yardım yapılacağını açıkladı. A Merkel, istek gelirse Çipras’la görüşecek gela Merkel’in, Avrupa Birliği (AB) Latin Amerika ve Karayipler Topluluğu (CELAC) Zirvesi için Brüksel’de, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile kesinleşmiş bir görüşmesinin olmadığını, ancak Çipras’tan talep gelirse bunun değerlendirileceğini söyledi. Wirtz, “Yunanistan Başbakanı, CELAC çerçevesinde Brüksel’de Fransa Cumhurbaşkanı ve Merkel ile görüşmek isterse bir buluşmayı yapma şansını kesin bulur” dedi. AB, Atina’nın mali yardımların serbest bırakılması için sunduğu son reform önerilerini yeterli bulmamış, bunun üzerine Çipras’ın Brüksel’de Merkel’le bir araya gelmesinin tehlikeye girdiği belirtilmişti. AB’nin mevcut mali programında kalan 7.2 milyar Avroluk kredinin serbest bırakılması için Yunanistan’ın haziran sonuna kadar kreditörlerle anlaşması gerekiyor. AB, Atina’nın mali yardımların verilmesi için sunduğu reform önerilerini yeterli bulmamıştı. lmanya Hükümet Sözcüsü Vekili Christiane A Wirtz, Almanya Başbakanı AnGünlük ihracat 550 bin varil. Seçmen ve Erdoğan’ın projesi Seçmen, Erdoğan’ın denetimsiz başkanlık projesine hayır dedi. AKP’nin oyları yüzde 20 oranında geriledi ama Erdoğan hâlâ “Saray”da oturuyor. Yüzde 40 oyla AKP, hâlâ en büyük, yeni hükümeti, bir koalisyonla da olsa, kurma olasılığı en yüksek parti olmaya devam ediyor. Diğer taraftan, Erdoğan, arzuladığı başkanlık sistemine anayasal bir dayanak istiyor ama aynı zamanda, pratikte her fırsatta güç biriktiriyor, yürütmeyi, yargıyı, güvenlik güçlerini, hatta ekonomi yönetimini kendi otoritesi altında birleştiriyor, Başbakanlık’ın ve Bakanlar Kurulu’nun içini boşaltıyordu. Şimdi Davutoğlu, bir koalisyon kurarsa, pratikte, bu koalisyonun ortağının muhatabı Erdoğan olacak. Dahası, koalisyon ortağı, iktidarda kalmaya ve nimetlerinden yararlanmaya devam edebilmek için Erdoğan’ın basıncına çoğu zaman boyun eğmek durumunda kalacak, Momentum kırıldı ama… Erdoğan da güç biriktirmeye devam edebilecektir. Eğer, koalisyon bozulursa, Erdoğan, kendi tabanına, “işte bunlar yüzünden istediklerinizi yapamadık; elimizi kolumuzu bağladılar” açıklamasıyla gidecektir. Eğer AKP bir koalisyon hükümeti kurarsa, Erdoğan, bir taraftan AKP’nin ortağını iktidarsızlaştırarak, elindeki olanakları daha da yoğun biçimde kullanarak, (örneğin, eğer bu ortak MHP olursa, milliyetçidinci bir söylemle) onu kısa sürede eritme şansına da sahip olabilecektir. Kısacası, bu seçim sonuçlarına karşın Erdoğan, anayasal bir zeminden yoksun olsa da projesini ilerletmeye devam edebilir. Bir AKPMHP koalisyonu bana, en güçlü olasılık gibi geliyor. Belki ilk turlarda, MHP taleplerini AKP’ye kabul ettiremediği için geri çekilir ama CHP de hükümet kurmayı dener ve kuramazsa, Bahçeli üzerindeki basınç daha da artarsa (ki artacaktır), MHP ikinci turda, göstermelik bir iki taviz kopararak AKP’ye teslim olabilir. Böyle bir koalisyon, özellikle Kürtler, “barış süreci” ve genel olarak demokratlar, sosyalistler, emekçiler için çok sancılı bir dönemi başlatır. Bu dönemde, AKP’nin çıkardığı İç Güvenlik Yasası, harekete geçmeye başlayan lümpen sokak güçleri, IŞİD bağlantılı tipler daha çok karşımıza çıkar. Bu dönemde, toplumda kutuplaşma, çatışma ortamı siyasi istikrarsızlık artar, zaten başlamış olan ekonomik istikrarsızlık, siyasi etkenlerle derinleşerek bir krize dönüşür. Ekonomik ve ideolojik Bu karanlık tablo karşısında ne söylenebilir. Birincisi, eğer, CHP, AKP’yi dışta bırakarak hükümet kurmasına olanak verecek bir formül bulamazsa, bir erken seçimin, içerdiği tüm risklere karşın, bu karanlık tablodakinden daha iyi bir seçenek olacağını düşünüyorum. İkincisi, bir AKPMHP koalisyonu karşısında, CHP’nin barış sürecinin, emekçi sınıfların, ezilenlerin sözcüsü, hak ve özgürlüklerin savunucusu olmayı üstlenecek, HDP ile yan yana gelme cesaretini, enerjisini kendinde bulması gerekecektir. Bu noktada, seçim boyunca CHP’nin o, “ideolojik olmadığı” için çok övülen ama, sonuç vermeyen “ekonomik” konularla sınırlı propagandası yine etkisiz kalacaktır. Çünkü, kabaca “ekmek peynir” davasına sahip çıkmayı, kültürel hak ve özgürlükler sorunlarının alternatifi sanan sözde “maddeci” yaklaşım en az iki açıdan hatalıdır: Birincisi “ekmek peynir” davası, insanların bilincinde ideoloji ve kültürün, yaşam alışkanlıklarının filtrelerinden geçerek anlam kazanır, pratik sonuçlarını üretir. İkincisi, “kültür ve ideoloji” de “ekmek peynir” davası kadar “maddi” bir varlığa, insanları harekete geçirme, toplumları dönüştürme kapasitesine sahiptir. CHP’nin, saplandığı durağanlığı aşabilmek için en az “ekmek peynir” davası kadar, haklar ve özgürlükler davasına, kültürel ideolojik özellikleriyle birlikte öncelik veren bir söylemi, diğer partilerle arasındaki farkları daha bir anlaşılabilir kılacak biçimde oluşturması gerekiyor. Yoksa, bu seçimlerden sonra, az da olsa bir umudu içeri alan pencere hızla kapanabilecek, karanlık bir dönem başlayabilecektir. Kuzey Irak, para istiyor Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Bağdat’taki merkezi yönetimin petrol ihracatından almaları gereken payı vermediğini duyurdu. Geçen aralık ayında imzalanan anlaşmaya göre, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin, merkezi yönetimin denetimi altında petrol ihraç etmesine ve gelirlerden belli oranda pay almasına izin verilmişti. Bu anlaşmadan sonra yaklaşık 6 ay içinde bölgenin petrol ihracatı günlük 550 bin varile kadar çıktı. Bölgesel Kürt Yönetimi Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Havrami Bağdat ile üzerinde anlaşılan payın yüzde 35’ini alabildiklerini, Bağdat’ın geciktirmesi nedeniyle Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren şirketlerin alacaklarının 3 milyar dolara ulaştığını belirtti. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle