15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Perşembe 11 Haziran 2015 Çocuk tacizcisine mahkeme Vatikan, çocuklara yönelik cinsel istismarı örtbas eden veya pedofil papazlara engel olmayan piskoposların yargılanacağı özel bir mahkeme kuruyor. Mağdurların yıllardır talep ettiği mahkemenin kurulmasına Papa Françesko onay verdi. EDİTÖR: CEYDA KARAN TASARIM: BETÜL BERİŞE Pakistan’da en tartışmalı idam Taliban’ın okul katliamından beri idam furyasına başlayan Pakistan, 3 kişiyi öldürdüğü suçlamasını işkence altında kabul ettiğinde 15 yaşında olan Aftab Bahadır’ı astı. 1992’den beri hapisteki Bahadır son ana dek masumiyetini savundu. 19 [email protected] IRAK Sünni eğitmek için ilave ABD askeri En sert rapora onay AP Türkiye için en sert kararını aldı. Seçim sonucu övülürken, ifade özgürlüğünün bastırılması kınandı, ‘basın özgürlüğü önceliktir’ denildi B’nin yasama organı Avrupa Parlamentosu’nda (AP) son yılların en sert belgesi haline gelen Türkiye raporu kabul edildi. Hollandalı Kati Piri tarafından hazırlanan, 442 tane değişiklik önergesi sunulan ve bazı değişikliklerle ilk halinden farklı bir boyuta taşınan rapora, dün AP Genel Kurulu’ndaki oylamada 127 çekimser ve 94 hayır oyuna karşı 432 evet oyu çıktı. Oylama öncesi açıklama yapan AP Sosyalist, Liberal, Yeşiller grupları, “Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi” diyerek, ifade özgürlüğü ve gazetecilere yönelik baskıya son verilmesini, tutuklu gazetecilerin bırakılmasını istedi. Seçmenlerin Erdoğan’ı frenlediğini dile getiren grup sözcüleri, Erdoğan’a otoriterliğe son verip demokratik reformlara geri dönmesi çağrısı yaptı. Kararda 7 Haziran seçimiyle ilgili “ülkenin çeşitliliğini yansıtır şekilde Türk modern tarihinin en kapsayıcı ve temsil düzeyi en yüksek parlamentosunun seçilmesinden memnuniyet, Türk demokrasisinin dayanıklılığı ve yurttaşların demokratik ruhuna övgü” ifade edildi. Seçim günü A ABD Başkanı Barack Obama, G7’de Irak’ta IŞİD’e karşı tam bir stratejilerinin olmadığını söyleyip eleştirilerin hedefi olmasının ardından, atağa kalktı. Obama, büyük bölümü IŞİD’in eline geçen Anbar eyaletinde Irak güçlerine eğitmenlik ve danışmanlık yapacak 450 asker gönderme kararı aldı. Irak’ta 3100 askeri bulunan ABD, yeni grubu Anbar’daki Takaddum üssüne konuşlandıracak. Böylece ABD’nin Irak’ta eğitim verdiği üs sayısı 5’e çıkarken, Amerikalılar IŞİD’in burnunun dibine girecek. Burada özellikle Sünni aşiret savaşçıları eğitilecek. Nitekim Pentagon, askeri eğitim programlarında daha fazla Sünni görmek istediklerini duyurdu. Irak hükümetinin verdiği yetkiyle ABD’nin doğrudan Takaddum üssüne silah sevkiyatı yapacağı da açıklandı. ABD’nin önceliğinin Musul değil Anbar’ın başkenti Ramadi’nin geri alınması olduğu belirtiliyor. AP’de dün Transatlantik ticaret anlaşması da tartışıldı. sivil toplumun katılımı “etkileyici” bulunurken, tüm siyasi partilere “Türkiye’nin demokratikleşme sürecini ve AB’yle reform diyaloğunu diriltme amacıyla istikrarlı ve kapsayıcı bir hükümet oluşturma” çağrısı yapıldı. Türkiye’den 1915’te yaşananları “soykırım” olarak tanımasını talep eden AP kararına atıf yapıldı. Temel hak ve özgürlükler: “Türkiye reform sürecini iç politika tercihlerinin merkezine koymalı ve AB’nin özünü oluşturan demokratik kural ve ilkelere kesin surette bağlı kalmalı. Hükümetin basın özgürlüğü ve çoğulcu görüşlere karşı eylemleri, AB temel haklarıyla bağdaşmıyor, müzakere sürecinin ruhuyla çelişiyor. Medya özgürlüğü birinci öncelik olarak garanti edilmeli. Sosyal medya ve web sitelerine erişimi yasaklama girişimlerini, gazetecilere taciz ve her türlü baskıyı kınıyoruz.” Yargı bağımsızlığı: Müzakerelerde yargı bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili 23. ve adalet, özgürlük ve güvenlikle ilgili 24. fasılların açılması için yapılan çağrı kaldırıldı. Bu başlıkların açılması için gerekli kriterlerin yerine getirilmesi istendi. HSYK Yasası, MİT Yasası, iç güvenlik paketinden endişe dile getirilip, “makul şüpheli” kavramının muhaliflere keyfi saldırılara kapı açtığının altı çizildi. Yolsuzlukla mücadele: “Yolsuzluk suçlamalarına hükümetin verdiği tepki, yargı bağımsızlığı ve güçler ayrlığı bakımından ciddi endişe yarattı. Polis, savcı, yargıçların görevden alınması bu kurumları işlemez hale getirdi. Yolsuzlukla mücadele için yasal çerçeveyi yaratmak konusunda siyasi irade gösterilmeli.” Laiklik yeniden: “İnanç temelliler gibi seküler olan da dahil olduğu farklı yaşam tarzlarına saygı gösterilmesi” ve “dinle devletin birbirinden ayrı tutulması” vurgulandı. IŞİD’le mücadele yetersiz: “IŞİD gibi gruplarla savaşta tüm kaynaklarını kullanmalı, daha aktif rol üstlenmeli.” Akkuyu dursun: “Akkuyu Nükleer Santrali çalışmaları sismik bölgede olması nedeniyle durmalı. Gelecekte atılacak adımlara Yunanistan, Güney Kıbrıs dahil edilmeli. RusyaTürkiye yakın enerji işbirliği endişe verici.” AB Bakanı Volkan Bozkır, “1915 maddesi girince, bizim için kabul edilemez hale geldi. AP tarihinde ilk defa Türkiye tarafından reddedilen bu raporu iade edeceğiz” dedi. Kin politikasına devam ayali Christiane Amanpour röportajı ile tanınan Takvim gazetesi; NişantaşıŞişliBebek hattındaki “Beyaz Türkleri”, 1. sayfanın tümünü kaplayan manşetinde dün “Bakın işte HDP’ye oy verenler bunlar!” edasında teşhir ediyordu. “Kürtçe şarkıya bile tahammül edemeyenler, AK Parti’ye karşı birleşti” diyen gazete manşet haberinde devam ediyordu: “Nişantaşı’nın en gözde caddelerinde bütün CHP oyları HDP’ye gitti. Millet, şaşkınlıkla izledi… CHP rolünü abarttı. Nişantaşı’nın Abdi İpekçi, Rumeli, Mim Kemal Öke, Halaskârgazi ve Valikonağı’nda oyları HDP’ye akıttı. HDP o semtlerden tam 8 bin oy aldı. Şişli’de yüzde 21.1’le üçüncü parti çıktı… Avrupa’nın en pahalı semtindeki değişim herkesi şaşırttı.” “İstanbul’da kim HDP’ye oy verdi”nin çetelesini tutuyorlar… Sokak sokak neredeyse şüpheli hanelere çarpı koyacaklar. Oylar, dünyanın en yüksek ve en adaletsiz seçim barajı sayesinde “hormonlu çoğunlukla” AKP’ye gidince “Şapur şupur yarabbi şükür milli irade!” oluyor. Etiler, Şişli, Nişantaşı… HDP deyince Takvim ifadesiyle “Yaman çelişki!”… 2015 yılında “yüzde 10” barajı gibi bir barajı muhafaza etmeye kalkışmak çelişki değil. Çağdaş demokrasiyle bağdaşmayan barajı yıkmak “çelişki” oluyor… H Ankara’dan iade MISIR Yenilgiyle yüzleşmeyince Luksor’da meşhur tapınağa saldırı IŞİD’i yenmek için peşmerge olmayı seçtiler Mısır’ın güneyindeki Luksor kentinde dünyaca ünlü Karnak Tapınakları’na bombalı saldırı düzenlendi. Antik kent girişinde güvenlik kontrolünden geçmeyi reddeden üç kişiden birinin koşmaya başladıktan sonra üzerindeki patlayıcı yüklü kemerin patladığı, güvenlik güçlerinin diğer iki saldırgandan birini öldürüp diğerini tutukladığı belirtiliyor. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre patlamada yaralanan ikisi polis dört kişi arasında turist bulunmuyor. Saldırıyı üstlenen olmazken, geçen hafta Gize piramitleri yakınlarında motorsikletli saldırganların ateş açmasıyla iki turizm polisinin öldüğü ülkede İslamcı militanların turizmi baltalamak için geçmişte benzer saldırılar düzenlediğine işaret ediliyor. Mısır’da, ordunun İhvan yanlısı Muhammed Mursi’yi devirip yönetime el koymasından bu yana turist sayısı giderek eski rakamlara yaklaşıyor. Hindistan’da gazeteci canlı canlı yakıldı indistan’da Jagendra Singh isimli bir gazeteci, yerel siyasetçi Ram Murti Verma’yı yolsuzlukla suçladığı haber dizisini Facebook hesabı üzerinden yayınlamasının ardından diri diri yakıldı, kaldırıldığı hastanede ise hayatını kaybetti. Singh, Facebook’ta, Hindistan’ın Uttar Pradeş eyalet meclisinin bakanlarından biri olan Verma’yı yolsuzluk, arazi çalmak ve yasadışı maden çıkartmakla suçluyordu. Gazetecinin şüpheli ölümünün ardından politikacı Verma süpheli beş diğer kişiyle birlikte tutuklandı. Shahjehanpur kasabası polisi gazetecinin kendini yaktığını öne sürüp “Singh hakkında bir dava vardı. Onu tutuklamaya çalıştık ama intihar etti” dedi. Polisin intihar id H dialarına karşın ölen gazetecinin eşi, “Müfettiş ve diğerleri 1 Haziran’da paldır küldür eşimin odasına girdi ve Singh’in üzerine benzin dökerek yaktılar” diye konuştu. Yakıldıktan sonra hastaneye kaldırılan Singh, birkaç gün sonra hayatını kaybetti. IŞİD’e karşı 45 gün askeri eğitim verilen kadın peşmergeler erkeklerle aynı maaşı alıyor. 19 yaşındaki Şehnaz Bekir Ahmed, kadınlara tecavüz edip köle pazarlarında satan cihatçılarla mücadele için peşmerge olduğunu söylüyor. Singh yerel bir bakanı yolsuzlukla suçluyordu. İRAN Avrupalı heyetin giyimi şaşırttı ‘ABD’den korkan Ankara Hamaslı Aruri’ye dur dedi’ srail’le Hamas cahitleriydi” diyeİ arasında esir rek sorumluluğu takası sonucunüstlenmişti. da Türkiye’ye geHaaretz, len Hamas yetkiliAruri’ye faaliyetlesi Salih Aruri’den rinin farkında olan Ankara’nın “İsrail MİT’in “dur” talekarşıtı terör faalibini ilettiğini kayyetlerini frenlemedetti. İsrail güsini” talep ettiği idvenlik yetkilileridia edildi. İsrail’in nin “Türk yetkiliSalih Aruri. Haaretz gazetesi, lerin görmezden Ankara’nın ABD yögelmesiyle Hamas’ın netimi tarafından “terörizmTürkiye’de terörist eğitim de suç ortaklığı” ile suçlankampları yönettiği” iddiasımaktan korktuğu için bu tanı hatırlattı. “Bu suçlamalar, lepte bulunduğunu yazdı ABD’yi Türkiye’den açıklaHamas’ın askeri kanadı ma talep etmeye itti ki, AnkaKassam Tugayları’nın kurura Aruri’den faaliyetlerini dücularından Aruri, 2011’deşürmesini istedi” dedi. ki İsrail askeri Gilad Şalit takasında serbest bırakılıp Batı İhvan ABD’de Şeria’ya gönderildikten sonMısır ‘Müslüman Kardeşra Türkiye’de “üslenmişti”. ler’inden bir heyet ABD’yi ziİsrail’in geçen yazki Gazze yaret ediyor. ABD Dışişleri saldırısını tetikleyen olaylarsözcüsü Jeff Rathke, “geçmişdan biri olan 3 Yahudi gencin te görüştüğü İhvan ile bu kez kaçırılıp öldürülmesiyle ilgiyardımcı olmayacağı için göli ağustosta İstanbul’daki bir rüşmeyeceğini ama temastoplantıda Aruri “Bunun bir ta kalacağını” duyurdu. Sisi İsrail komplosu olduğu söyyönetimi ABD’nin Mısır Bülendi. Doğru değil. 3 yerleyükelçisi Stephen Beecroft’a şimcinin kaçırılma eylemini İhvan’ın ABD’de temaslarıngerçekleştirenler Kassam mü dan rahatsızlığını iletmişti. Papa Putin’i ağırladı ama Ukrayna’yla ilgili de uyardı. Yandaş basının havası buysa, “muktedir”in havası da budur. Kendisi henüz esip üfürmediği için doğrudan konuşamıyoruz ama postacılarının mesajlarından, ruh hali hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Mehmet Metiner dakika bir, gol bir sandıklar açılınca; “Gezi’de yapamadıklarını sandıkta yaptılar!” demedi mi? Burhan Kuzu; “Bu oyu hak etmedik; hizmetin karşılığı bu olmamalıydı. Her toplum layık olduğu irade ile yönetilir. Kendi düşen ağlamaz!” diye ilave etmedi mi? Bu göstergelerden iktidar çevrelerinde sağlıklı analizlerin yapılmadığını anlıyoruz. Cumhurbaşkanı ve çevresinde “Neden bu sonucu aldık? HDP’nin barajı parçalamasına hangi tavrımız neden oldu” sorularına dürüstçe yanıt arayan bir danışman/yardımcıyı göz önüne getirebiliyor musunuz? Böyle birileri olsa dahi Erdoğan’a dönüp “2011 sonrası konjonktürü yanlış okudunuz. Arap baharında çuvalladınız. Mursi ve Müslüman Kardeşler’e sponsorluk yapmanız, Suriye’de savaşa müdahil olmanız, sınırları eleğe dönüştürmeniz yanlıştı. Bu politikalar bizi yalnız bölge ve dünyada yalnızlaştırmakla kalmadı; yurtta da zora soktu. HDP’nin rekor kırdığı Güneydoğu’da Suriyeli mültecilerden şikâyet etmeyen kent yok. Yetmezmiş gibi Kobane’de tavrınız Kürtleri darılttı. Doğuda bunlar olurken… Batıda HDP’ye yönelen çevreler, sizin ‘ayrıştırıcı’, ‘ötekileştirici’, ‘kutuplaştırıcı’ söylemlerinizden bunaldı. ‘Çapulcu’ diye horlanmaktan sıkıldı. 1725 Aralık krizini, Soma’yı unutmadı; Facebook, Twitter, basına sansürü, gazetecilere baskıyı affetmedi. Aksaray dayatması ve süper başkanlık projesi, ‘mezara dek AKP’anlamında ‘ikinci yarı’ iddiaları, başka çaresi kalmayan kentli üst ve orta sınıf muhalefeti HDP’ye itti!” diyebilir mi? Sanmıyorum. Erdoğan’a kimse bunları söylemeyecek. Erdoğan da son dört yılın stratejik hatalarıyla çok büyük olasılıkla hiç yüzleşmeyecek. En fazla “Nasıl oldu da HDP’nin ‘parti’ olarak seçime girmesini engelleyemedim”in pişmanlığını yaşayabilir Cumhurbaşkanı: “Nasıl oldu kurander yapacak bu kapı aralığını bıraktım ve bu ceryana maruz kaldım” diyebilir. Oysa dış basını okuması dahi sonuçtan doğrudan kendisinin sorumlu olduğunu ve Doğu’su, Batı’sıyla yeryüzünde ne müthiş itibar kaybına uğradığını göstermeye yetecektir. Yalnız Batı değil, Suudi Arabistan’dan Lübnan basınına, Mısır basınından İran basınına… HDP’nin zaferine ve AKP’nin gerilemesine sevinmeyen yok. Erdoğan’ın sandıkta uğradığı hüsran bunların karşılığı... Ama öyle anlaşılıyor ki hiç ders çıkartılmayacak ve şimdiye dek tanık olduğumuz “kin ve nefret politikası” ile yola devam edilecek. “Uçurumun kenarından döndük” diye sevinmek için henüz çok erken! Sevinmek için erken Avrupa Parlamentosu heyetinin Tahran’daki temaslarında Hollandalı vekil Marietje Schaake’nin vücudunu tümüyle kapamaması dikkat çekti. Meclis Başkanı Ali Laricani’yle görüşmede 36 yaşındaki Schaake’nin giyim kuşamına İranlı muhafazakarlar tepki gösterdi. Milletvekili Mehdi Küçükzade, “Acaba bu Avrupalı vekil resmi görüşme kıyafetiyle gece partisi kıyafeti arasındaki farkı bilmiyor mu” diye çıkıştı. Pek çok yayın organı “diplomatik nezaketsizlik, umursamazlık” tepkisi verdi. Bir erkek vekilin sırt çantasıyla görüşmelere katılması da şaşırttı. 7 zirvesinden “Ukrayna’da çatışmalar sürerse yaptırımların artacağı” uyarısı alan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün İtalya’yı ziyaret edip Başbakan Matteo Renzi ve Papa Françesko ile görüştü. Milano’daki Expo Fuarı’nda Rusların couşkuyla karşıladığı Putin, Renzi ile basın toplantısında, 2 hafta sonra süresinin uzatılması gerekecek Rusya’ya yönelik AB yaptırımları için “İtalyan şirketlerine 1 milyar Avro kaybettirdi” dedi. İtalya’nın da üyesi olduğu G7 ile ilişkile Putin İtalya’dan yanıt verdi: G7 bir hobi grubu G Barış Meleği ri sorulduğunda “Rusya G7 içindeyken alternatif bir bakış getirmişti. Demek ihtiyaçları yokmuş. Ancak G7 bir örgüt değil bir hobi grubu. Onlara bu halleriyle başarılar dileriz” dedi. Papa ise Ukrayna’da barış için çalışmasını talep ettiği Rus lidere “sonunda bütün savaşları bu kazanır” diyerek barış meleği madalyonu hediye etti. Putin, son olarak “birlikte alem yaptığı gerçek dostu” eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile buluştu. Kerry’den ‘İyiyim’ mesajı İran ile müzakereler sırasında bisikletten düşüp kalça kemiğini kıran ABD Dışişleri Bakanı John Kerry tedavi gördüğü hastanede fotoğraf çektirdi. Kerry “Ameliyattan bir hafta sonra çok iyi hissediyorum. Çalışmaya devam!” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle