Katalog

Perşembe 11 Haziran 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 7 HDP son hafta % 4.4 oy kazandı ahçeşehir Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Çağdaş Şirin ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Koray Çalışkan’ın “7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi Sandık Çıkış Araştırması”na göre, HDP, son haftada yüzde 4.4 oranında bir oy kazanmış. HDP’ye son bir ayda oy vermeye karar verenlerin oranı yüzde 5.5 ve son üç ayda karar verenlerin oranı ise yüzde 7.3. HDP seçmeninin yüzde 82.9’u ise kararını aylar öncesinde verdiğini belirtti. Türkiye’de 42 farklı ilden 4 bin 208 seçmenle, oy kullandıktan sonra ortalama 15 dakika içinde yapılan görüşmelerin Seçmen yasama ile yürütmeyi ayrıştırdı... Haziran seçiminin sonuçları giderek saydamlaşıyor. Seçmen, Erdoğan’ın yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplama girişimine “dur” demekle kalmadı, yasama ile yürütmeyi de ayrıştırdı. AKP’nin devlet yönetiminde yaratmayı başardığı alışkanlıklar da tersyüz oldu. Artık Cumhurbaşkanı ve Başbakan kişisel düşüncelerini ve takıntılarını yasalaştırma olanağına kolay kolay sahip olamayacak. Gece yarısı önergeleri ile kamu çıkarı yandaşlar adına değiştirilemeyecek. Ortak sorumluluk 13 yıl sonra ilk kez geçerli olacak. HHH Tablo, bir koalisyon dönemini gösteriyor. Siyasal yaşamımızda bakanlıkların hatta kamu bankalarının paylaşımına dayalı koalisyonlar olduğu gibi, bir partiye ortak olmadan dışarıdan destek vererek iktidar oluşturmanın da örnekleri var. Koalisyon söz konusu olduğunda pazarlıklar başlar, rakipler için sarf edilen kem sözler bir yana bırakılır. En olmayacaklar arasında sayılan birliktelik, bir bakarsınız ki gerçekleşmiş. HHH Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) yöneticileri ile yandaşlarının, pembe tablo çizmeye yönelik çabaları, çıkar birlikteliğini saymazsak seçmenlerin ancak yüzde 40’ını etkileyebilmiş. Olur da AKP’nin ortak olacağı bir koalisyon gündeme gelirse özellikle iktidarının son döneminde kötüye kullandığı bakanlıklardan uzak bırakılması demokrasi umutlarının güçlenmesine yol açacaktır. Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Maliye Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve medya ile ilişkili devlet bakanlığı bu alanda ilk akla gelenlerdir. Andığım bakanlıkların sabıka kayıtlarını yinelemek yersiz olur. Özellikle Erdoğan’ın kafasının içindeki hedefleri yaşama geçirmek için deneme yanılma yöntemiyle bulabildiği son bakanlar, onursal genel başkanın isteklerini yerine getirmekte milim sektirmemişlerdir. Siyaset tarihimizde de kendilerinin kuşkusuz ayrıcalıklı (!) bir yeri olacaktır. HHH Seçmen, yasama ile yürütmeyi ayrıştırdı dedik ama bu, görüntüye bakarak yapılmış bir değerlendirmedir. Yargı erkinin yansız ve bağımsız kılınması ise hem bu görüntünün gerçekleşmesine hem de hukuk kavramının uluslararası düzeydeki uygulamayla algılanmasına bağlıdır. Pişmiş aşa su katmayalım ve umudumuzu yükseltmeye bakalım... Bahçeşehir Üniversitesi, sandık çıkış araştırması ile seçimi değerlendirdi 7 B ardından hazırlanan araştırma, seçmenin tercihini ve nedenini yansıtması bakımından dikkat çekici. Seçim günü Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt sorunu olarak görüldü. Katılımcıların yüzde 29’u Kürt sorunu, yüzde 26’sı ekonomi, yüzde 17’si ise yolsuzluğu söyledi. Yüzde 12 demokrasi ve özgürlükleri sorun olarak görürken, laikliği sorun olarak görenlerin oranı yüzde 5’te kaldı. Araştırmaya göre diğer partilerden HDP’ye gelen oy oranı ise şöyle: Yüzde 14 AKP, yüzde 9 CHP ve yüzde 1 MHP. HDP seçmeninin yaklaşık dörtte biri, 2011 seçimlerinde, oyunu daha önce AKP ve CHP’ye verdiğini söyledi. HDP’ye oy verenlerin yüzde 18’i 1824 arası genç seçmen. Yüzde 16’sı, 2530 yaşlarında. Yüzde 14 ise 3144 yaş aralığında yer alıyor. 65 yaş üstü oy verenlerin oranı ise yüzde 7. Genç seçmeni kaptı Seçmenlerin parti tercihini en çok lider belirliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 35’i liderden etkilendiğini, yüzde 26’sı ideolojiden, yüzde 22’si ise ekonomik vaatlerden etkilendiğini söyledi. CHP’de ekonomik vaatler öne çıkarken, lider, AKP ve HDP seçmenini en çok etkileyen faktör oldu. MHP seçmeni yüzde 40 oranında ideolojiden etkilenmiş. CHP’nin ekonomik vaatlerini, seçmenin yüzde 51’i kaynak açısından gerçekçi buluyor. AKP seçmeni bile ekonomik vaatleri desteklemiş. Yüzde 16 oranında bir katılımcı, CHP’ye AKP çok kaptırdı CHP’ye kadro itirazı Çağdaş Şirin Koray Çalışkan oy vermeye yanaşmış ancak oy vermemiş. Ankete katılan seçmenin yüzde 66’sı CHP kadrosunu yetersiz buluyor. Seçmenin yüzde 80’i oyunu gönül rahatlığıyla vermiş. Araştırmanın ilginç bölümlerinden biri de “Oy verdiğiniz parti seçime katılmasaydı, oyunuzu hangi partiye verirdiniz?” sorusu oluşturdu. Yüzde 37 oy kullanmayacağını, yüzde 20 ise baraj altındaki partileri tercih edeceğini söyledi: Yüzde 21 MHP, yüzde 10 CHP, yüzde 8 AKP ve yüzde 4 HDP. Bu sonuçlara göre, yüzde 10’luk seçim barajı düşerse, birçok yeni parti Meclis’e girebilir. l İSTANBUL/Cumhuriyet Hükümet nasıl kurulacak? 63. hükümetin kuruluş süreciyle ilgili soruların yanıtlarını aradık eni hükürilmeyerek “dışarıdan” destek Y metin kurusağlanabilir. Ancak, böyle bir İlber Ortaylı: Heyecanlı luş süreci, Cumhükümet sürekli “düşürülme hurbaşkanı Tayriski” altında olur. adamdan başkan olamaz 4 Hükümet kaç günde kuyip Erdoğan’ın rulabilir? Hükümetin kuruluş önümüzdeki döeni Türkiye aptallıkkarak Erdoğan’ın şu anki masüresi koalisyon pazarlıklarınem planları, “Y tır” sözü AKP’lilerin kamına da uygun olmadığını, na bağlı. Yeni kabinenin oluştu“teammüller”e tepkisini çeken tarihçi Prof. Cumhurbaşkanlığının “denrulması ve Cumhurbaşkanı’nın ne ölçüde uyacağı ve “anayasal TÜREY KÖSE çerçeveye” ne ölçüde çekileceği konusunda da ipuçları verecek. Türkiye’de en son koalisyon hükümeti olan DSPMHPANAP hükümetinin üzerinden 13 yıl geçti. AKP’nin tek parti hükümetleri döneminde hükümet kuruluş süreçleri hızlı bir rutin içinde yürürken, bu kez birçok soru işareti var. 63. hükümetin kuruluş süreciyle ilgili sorular ve yanıtları özetle şöyle: 4 Süreç ne zaman başlar? YSK’nin kesin seçim sonuçlarını ilanını takip eden beşinci gün 15.00’te TBMM Genel Kurulu toplanacak. “En yaşlı üye” olarak 76 yaşındaki CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal geçici başkanlık görevini üstlenecek. Geçici başkanlık divanı oluştuktan sonra milletvekilleri ant içecek. YSK’nin 18 ya da 19 Haziran günü kesin sonuçları açıklaması bekleniyor. Bu durumda 23 ya da 24 Haziran gü Dr. İlber Ortaylı, 7 Haziran seçimlerinde halkın başkanlık sistemini istemediğini ortaya koyduğunu söyledi. Seçim sonuçları hakkındaki görüşlerini Radikal ile paylaşan Ortaylı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim sürecine müdahil olmasının halkın AKP’ye “hayır” demesinde büyük rol oynadığını söyledi. Bu sonuçtan yola çı geleyen bir bilgelik makamı” olduğunu ifade eden Ortaylı, “Heyecanlı bir adamın cumhurbaşkanı olması mümkün değil” dedi. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullarının sandıktan çıkan oyları etkilediğini vurgulayan Ortaylı, “Seçim sonuçlarını geçim derdi ve istikbal korkusu belirledi” diye konuştu. Haber Merkezi nü TBMM toplanacak ve milletvekilleri yemin edecek. YSK sonuçları daha önce açıklarsa, takvim de değişecek. 4 Görev Davutoğlu’na mı verilecek? Teammüllere göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini en çok oy alan partinin liderine vermesi bekleniyor. Ancak bu, anayasal zorunluluk değil. Erdoğan, yemin tö reninden sonra yeni hükümeti kurma görevini “TBMM üyeleri arasından” uygun gördüğü herhangi birine verebilir. Görev verilecek kişi için tek koşul, “milletvekili” olması. Hükümeti kurma görevi alan milletvekili, 276 milletvekilinin desteğini alan bir hükümet kurup, Bakanlar Kurulu listesini Cumhurbaşkanı’na sunacak. Cumhurbaşkanı atarsa hükü met kurulmuş olacak. 4 Güvenoyu için 276 şart mı? Değil. Güvenoyu için değil, hükümeti düşürmek için 276 “güvensizlik oyu” gerekiyor. Güvenoyu için oylamaya katılanların yarısından bir fazlasının oyu yeterli. (Toplantı (184) ve karar yeter sayısının (139) bulunması koşuluyla) Kurulacak koalisyon ya da azınlık hükümetine “güvensizlik oyu” ve atamasından sora Bakanlar Kurulu listesi TBMM’ye sunulacak. Bakanlar Kurulu’nun programı, kuruluşundan başlayarak en geç bir hafta içinde TBMM’de okunacak. Hükümet programının okunmasının üzerinden iki tam gün geçtikten sonra program üzerinde görüşmeler yapılacak ve görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçtikten sonra da güvenoylaması yapılacak. Kabinenin Meclis’e sunulmasından sonraki süreç en fazla 10 günde tamamlanıyor. 4 Erdoğan erken seçim kararı alabilir mi? Anayasanın 116. maddesine göre, hükümetin güvenoyu alamaması ya da güvensizlik oyuyla düşürülmesi durumunda 45 gün içinde yeni hükümet kurulamazsa Cumhurbaşkanı “Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir”. l ANKARA ‘Mücadele sertleşecek!’ Haziran seçimlerinde AKP’nin güç kaybının ardından yandaş medyanın kalemşörleri sonuçları değerlendirmeye devam ediyor. AKP’ye yakınlığıyla bilinen üç ayrı yazar, seçim sonucu hakkında üç farklı yorum yaptı. Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, seçim sonuçlarına ilişkin olarak, “Son istiklal savaşında bu bir yenilgi değildir. Mücadele çok daha sertleşecektir. Yüz yıllık hesaplaşma devam etmektedir” dedi. Yazısında AKP karşısında tek cepheye dönüşen ve sandıktan çıkan iradeyi ‘Sisi Koalisyonu’ diye tanımlayan, bayrak ve Atatürkçülük sentezi ile ‘Baasçılık’ inşa edildiğini söyleyen Karagül, önceki gün Diyarbakır’da yaşanan silahlı saldırıyı da “HDP’nin infazları” olarak yorumladı ve halkı mücadeleye çağırdı. Habertürk Gazetesi yazarlarından Fehmi Koru başkanlık planlarının suya düşmesiyle Erdoğan’ın yaşadığı saray hakkında “İlk amacına uyacak biçimde, başbakanlık ve ilgili birimlerine tahsis edilebilir. Cumhurbaşkanlığı yeniden Çankaya Köşkü’ne taşınır” dedi. Erdoğan ve Davutoğlu’nun eski gözdelerinden olan Koru, seçim sonrası AKP cephesinde yaşanın ‘şok’un ancak seçmenin yazdığı bu reçete ile atlatılacağı görüşünde olduğunu belirtti. Star Gazetesi yazarı Cem Küçük, Doğan Medya Grubu’na yönelik nefret söylemlerine devam ettiği yazısında, HDP’nin barajı geçmesini Doğan Medyası’nın laik Türklerin beyinlerini yıkamasına bağlayan Küçük; Ahmet Hakan, Mirgün Cabas, Aslı Aydıntaşbaş, Deniz Zeyrek ve Cüneyt Özdemir’e kişisel olarak hakaret etti. “Adamların bu şekilde çirkeflik ve belaltı vurursa biz de aynı şekilde karşılık veririz” diyen Küçük, Aydın Doğan’ı hapisle tehdit etti. l Haber Merkezi 7 50 polis şefine dava açıldı, Ramazan Akyürek’e 860 yıla kadar hapis isteniyor ALİCAN ULUDAĞ ‘MHP kasetleri onların işi’ A nınmış isimlerin usulsüz şekilde dinlendiği iddiasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 130 sayfalık iddianamede, 50 polis şüpheli olarak yer aldı. Eski İstihbarat Daire Başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak, iddianamede örgüt kurmak ve yönetmekle suçlandı. Savcı, 40 ayrı eylemden dolayı Akyürek hakkında 860 yıla kadar hapis istedi. İddianame, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın muhalefet partilerini hedefe koyduğunu ortaya çıkardı. İddianameye göre, Deniz Baykal’ın sağ kolu olarak bilinen Yılmaz Ateş, İBDAC üyeliği iddiasıyla bir kaç kez dinlendi. Emniyet İstihbarat’ın dönemin CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nu da özel kalem müdürü Şükran Kütükçü aracılığıyla dinlediği anlaşıldı. Dinleme kararlarının altında Lokman Kırcılı ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in adı ve imzaları var. Şükran Kütükçü’nün telefonuna ilişkin dinleme kararı 26 Aralık 2008’de üç ay daha uzatıldı. Şükran Kütükçü, 2 Haziran 2014 tarihinde savcılığa verdiği ifadede, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürü olduğunu belirterek, söz konusu telefon hattını 20 yılı aşkın bir süredir kullandığını kaydetti. Ancak bu telefonu 2008 yılı içerisinde Kılıçdaroğlu’nun kullandığını kaydetti. MHP’ye yönelik dinlemelerin zamanlaması da yine oldukça ilginç. Söz konusu dinlemeler Mart 2011’de başladı. MHP’nin 10 yöneticisiyle ilgili kasetler ise NisanMayıs 2011 tarihinde internet sitesine düştü. 12 Haziran 2011’deki genel seçimler öncesinde yaşanan bu kaset skandalları, MHP’ye oy kaybettirmişti. Davanın sanıklarından eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak, mahkeme ifadesinde 2011 yılı Mart ayı başlarında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile AKP Genel Merkezi’nde görüştüğünü, görüşmede Lokman Kırcılı’nın da yer aldığını belirterek şunları söylemişti: “Sayın Başbakan benim şube müdürlerimle diyaloglarında çok samimi bir üslup kullanıyordu. Anladım ki benim şube müdürlerimle birebir sayın başbakan görüşüyormuş. Ben yıllarca devlete bürokratlık yapmış bir emniyet müdürü olarak niçin bu görüşmeye parti binasına davet edildiğimi, iki personelimle siyasi görüşmeler konuşulduğunu gördüm ve buna çok şaşırdım.” 33 kişinin örgüt kurucusu olmakla suçlandığı iddianamede, Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak’ın İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptıkları dönem süresince bu örgütün yöneticisi oldukları vurgulandı. l ANKARA KP’nin cemaatle ittifak yaptığı dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın MHP ve CHP’nin üst yönetimini istihbari dinleme kapsamında takibe aldığı ortaya çıktı. Savcılığın 50 polis şefi hakkında açtığı davanın iddianamesine göre, Emniyet İstihbarat, dönemin CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nu, canlı yayında dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i zor durumda bıraktığı 2008’deki yolsuzluk tartışması sonrası dinlemeye almış. Mart 2011’de ise İstihbarat, Devlet Bahçeli’nin yakın çevresini hedef aldı. 12 Haziran 2011 genel seçimlerine denk gelen tarihten sonra ise peş peşe MHP’li yöneticilerin kasetleri patladı. Ankara Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Alpaslan Karabay, kamuoyunda ta Saraydan dışarı Baykal’ın sağ kolu Ramazan Akyürek C M Y B