15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 11 Haziran 2015 EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 5 Erken seçim çözüm değil... rken seçim mi yoksa bir koalisyon hükümeti mi? Matematiksel olarak koalisyon hükümeti kurulabilir... İlk akla gelen AKPCHP hükümet ortaklığı. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la dün Dışişleri Konutu’nda görüştü... Bu görüşme elbet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde gerçekleşti. CHP’nin AKP’yle hükümet ortaklığı yapması gerçekleşebilir mi? Neden olmasın! Bu konuda CHP’nin kırmızı çizgisi yok! Şurası bir gerçek ki, ErdoğanBaykal görüşmesi, en yaşlı milletvekili olarak Meclis’in açılışında geçici Meclis başkanlığıyla ilgili değil. Peki ne? HHH Baykal iki saati aşan görüşmeden çıktıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada bazı ipuçları verdi... Benim de kimi CHP’lilerden aldığım bilgilere göre hâkim görüş, çözümün “erken seçim” olmadığı... Büyük olasılıkla AKPCHP ortak hükümeti... Zaten Deniz Baykal, “koalisyon” kurulmasını Erdoğan’la enine boyuna konuştuklarını söyledi... Ankara kulislerinde konuşulan, AKPCHP hükümet ortaklığının kurulacağı, HDP’nin kurulacak hükümete destek vereceği yolunda. Deniz Baykal’ın şu sözleri çok önemli: “Cumhurbaşkanı her türlü koalisyona açık!” HHH Siyaset çok inişli çıkışlı bir süreç içerir... Ne zaman ne olacağı belli olmaz... 2002 seçimlerini anımsayın! Yasaklı RTE’nin elinden tutan, onu ara seçimle milletvekili yaptırıp koltuğa oturtan Deniz Baykal değil miydi? Yine Deniz Baykal’ın kimi görüntülerini tüm dünyaya gösteren, genel başkanlık koltuğundan indirilmesine neden olan, Kemal E Kılıçdaroğlu’nu CHP Genel Başkanlığı’na oturtan siyasal iktidar ve ortağı paralel yapı değil miydi? 5 yıl sonra Erdoğan, Baykal’ı “ansızın” telefonla arayıp “Görüşelim” diyor. Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu’nu arayıp “görüşeyim mi” diyor, Kemal Bey “ne demek, görüşün elbet” yanıtını veriyor. Baykal, Antalya’dan uçağa atlayıp Ankara’ya geliyor. Görüşme iki saati aşıyor... Biliyorsunuz, seçimlerden çok önce Kemal Derviş, ABD’den Türkiye’ye gelmiş, Kılıçdaroğlu’yla görüşmüştü. CHP’nin içinde olacağı bir hükümet seçeneğinde görev alacağını duyurmuştu. Siyaset böyle bir şey! Erdoğan ve Baykal iki saati aşkın süre içinde siyasi sohbet yapıyorlar... Haydi bir soru sorayım, sevgili okur yanıt versin: “Erdoğan, Baykal’a Meclis Başkanlığı’nın CHP’ye (Deniz Baykal’ın olması koşuluyla) verilip AKPCHP ortak hükümet kurulmasını önerdi mi?” HHH Türkiye’de ekonomi zor soluk alıyor, yabancı yatırımcılar, yabancı bankalar ülkemizden kaçıyor... HDP, Türkiye’nin partisi olmuştur... Bakmayın siz derin milliyetçilerin yaygarasına. Kürt sorunu mutlaka çözülmeli, demokrasimiz gelişmelidir. Ortadoğu ateş topu! Köktendinci terör örgütleri cirit atıyor ülkemizde... Erken seçim çözüm değil çözümsüzlük getirir. Halk kararını verdi. Tek parti iktidarı değil, koalisyon hükümeti istiyor... Elbet, hırsızlardan yargı önünde hesap soran bir ortak iktidar... Baskıyı, korkuyu ortadan kaldıran... Güneşli, mavi sabahlarda insanı uyandıran, halkını ötekileştirmeyen, ayrımcılık yapmayan... HHH Şunu da unutmamalı, iktidarı paylaşmak karşılığında AKP’nin yolsuzluklarını, talanını, günahlarını, kirini örtmeyi her kim kabul ederse çok büyük bir yara alacaktır. Guardian, ‘haddini bil’ diyen Erdoğan’dan ‘özür’ bekliyor Başyazıda Cumhurbaşkanı’nın ‘Terbiyesiz, haddini bil’ sözlerine sert tepki gösterildi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Sen kimsin, terbiyesiz, haddini bil” diyerek eleştirdiği İngiliz Guardian gazetesi dün yayınladığı başyazıda “Türk liderinin bu gazete hakkındaki iddiaları doğruluk değeri taşımıyor” diyerek Erdoğan’ın kendilerine özür borçlu olduğunu belirtti. Erdoğan’ın basın özgürlüğü konusunda giderek kötüye gittiği ifade edilen yazıda, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı tehdit ettiğini, ülkede seçim öncesinde medyaya baskı yapıldığı, haber kuruluşlarının susturulduğu ve basın akreditasyonlarının engellendiği hatırlatıldı. Yazıda özetle şu ifadelere yer verildi: “Guardian’ın yazdığı iddia edilen ‘Daha fakir Müslüman Türklerin kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilmez’ ifadeleri sinsi bir yalandır. Göründüğü üzere Cumhurbaşkanına yakın bir gazeteci bir şey uydurmuş, iddia sosyal medyada hızla yayılmıştır. Bu bilgiler, Erdoğan’ın Ardahan’daki konuşmasında yer almış, bu yalan hızla bir propaganda haline dönüşmüştür. Siyasetçilerin de kelimelerini seçerken çok dikkatli olmaları, bahsettikleri gerçeklerin doğru olması gerekir. Belki de özür dileyecektir” Washington Post gazetesinin yazarlarından David Ignatius da Türkiye, Rusya ve Çin’in otoriter liderler tarafından yönetildiğine dikkat çekerek, “Türkiye’deki seçim sonuçları Putin ve Şi Jinping gibi otoriter liderlerin amansız yükselişine karşı meydan okuma” yorumunu yaptı. Financial Times’taki yazıda ise seçim sonucu “kördüğüm” olarak nitelendirildi. Gazete, bu durumun Türkiye ekonomisineyönelik şüpheleri artırdığını yazdı. l Haber Merkezi Burak Erdoğan 14 yıl sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan, 14 yıl sonra görüntülendi. Sanatçı Sevim Tanürek’in ölümüne neden olan kaza ile gündeme gelen Burak Erdoğan, 2001’deki düğününden sonra görüntü vermemişti. Sözcü gazetesinde yayımlanan haberde Burak Erdoğan oy vermek için Üsküdar’daki okula girerken görülüyor. Meydan okuma C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle