18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 12 Mayıs 2015 haber 8 Nuri Ergin Nuri Ergin’in oğlu firar etti Karagümrük Çetesi’nin elebaşı Nuri Ergin’in oğlu Anıl Ergin rapor için götürüldüğü hastaneden kaçtı. amuoyunda “Karagümrük Çetesi” olarak bilinen suç örgütünün elebaşı Nuri Ergin’in, Edirne’de gözaltına alınan oğlu Anıl Ergin, sağlık raporu için götürüldüğü hastaneden kaçtı. Hakkında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan Ergin önceki gün, Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Sağlık kontrolü için Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne götürülen Ergin, buradan firar etti. Ergin’in, 34 AK 1675 plakalı otomobille Kırklareli yönüne doğru kaçtığını belirleyen polis, Kırklareli Emniyet Müdürlüğü ekiplerine haber verdi. Ekipler otomobili, Kırklareli Karahıdır Mahallesi Edirne Caddesi’ndeki bir alışveriş merkezinin otoparkında boş halde buldu. Anıl Ergin’in yakalanması için Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay’ın yönettiği operasyon başlatıldı. Polis, Ergin’in içinde olduğu öne sürülen 22 DC 979 plakalı otomobili takibe aldı. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu otomobil, Asilbeyli köyü yakınlarında şarampole devrildi. Ergin, kaza yapan otomobilden inerek kaçtı. Olay yerinden kaçmaya çalışan G.G. ile E.K. gözaltına alındı. Operasyonu genişleten ekipler, Ergin’e yardım ettiği iddia edilen kişilerin bulunduğu 22 UN 967 plakalı otomobili de takibe aldı. Pınar Mahallesi Vatan Caddesi’ni araçlarıyla trafiğe kapatan polis, otomobili durdurdu. Araçtaki S.K. ile İ.Ö de gözaltına alındı. Bu arada ekipler, şehrin giriş ve çıkışlarında araçlar üzerinde uygulama yaptı. Özel harekat polisleri de Kavaklı beldesi yakınlarında hazır bekletildi. Gözaltına alınan 4 şüpheli, işlemlerinin ardından Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. l KIRKLARELİ/AA ‘Silahlı örgüt suçlaması’ evletin zirvesinin usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik TÜBİTAK ve TİB’de görevli 28 kişi hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin iddianame mahkemeye gönderildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘şikayetçi’, Başbakan Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı ‘mağdur’ olarak yer aldığı iddianamede, “Silahlı örgüte üye olmak”, “darbeye teşebbüs” suçlamaları yönetildi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki ses kaydının “birden fazla farklı kayıttan yararlanılarak oluşturulmuş bir montaj” olduğu kaydedilirken, şüphelilerin Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve diğer siyasetçilerin kullandığı kriptolu telefonları mahkeme kararı olmadan dinledikleri ve ses dosyalarını da “Fetullahçı Terör Örgütü” yapılanması arşivine aktardıkları belirtildi. İddianemede, şüphelilerden Hasan Palaz, Gökhan Vıcıl, İmren Ergüler, Özgür Ören, Orhan Üçtepe ve Ayhan Yeni’nin TÜBİTAK BİLGEM’de görev yaptıkları ve MİLCEP K2 model kriptolu cep telefonlarının tüm yazılım ve donanım tasarımını gerçekleştirdikleri kaydedilirken, bu telefonların dinlenebilmesi için IMEI numaralarının bilinmesi gerekiği belirtildi. TÜBİTAK’ta görevli şüphelilerin tele EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Halk Erdoğan’dan 2 sıfır attı! Eylül darbesinin başındaki kişi olarak Kenan Evren’in ölümünün ardından yaşanan tartışma yelpazesi oldukça geniş. Evren’in ölümüyle birlikte 35 yılın bir dökümünün de yapıldığı görülüyor; “önümüzdeki 35 gün daha bunun devam edeceği anlaşılıyor”. Evren’in kudretli olduğu dönemlerde etrafını donatan kişilerin yıllar sonra söyledikleri... 12 Eylül hukukundan ve uygulamalarından yararlanarak kendilerine özel güçlenme sahası yaratanlar... 12 Eylül günlerini en acı şekilde yaşamış ve o günlerin silinmez izlerini taşımakta olanlar... Yelpaze çok daha fazla genişletilebilir. Tartışmanın sadece Evren’in diktatörlüğü çerçevesinde kalmayıp 12 Eylül’ü yaratan koşullar ve 12 Eylül’ü kullananlar boyutuna da taşınmasını diliyoruz, istiyoruz. HHH 12 Eylül nasıl bir darbeydi? Pek çok kişi, bu da soru mu canım, işte her türlü yöntemin kullanıldığı acımasız bir askeri darbeydi, karşılığını verebilir. Ancak bu soruyu, sonuçları bugüne de uzanan bir derinlikte yanıtlamak gerekiyor. 12 Eylül, sosyalist sola sözcüğün tam anlamıyla siyanürlü bir darbeydi, yani bir daha hiçbir filiz vermemek üzere köklerini kazımak istediler. Merkez sola acımasız bir darbeydi. Başında sol taşıyan bütün fikirlere “yasadışı” damgası vurdular. Öyle ki uzun yıllar sol örgütlere operasyon yapıldığında hep şöyle başladılar: “Yasadışı sol bir örgüt...” Yani solu yasadışı sözcüğüyle birleşik kullandılar. 12 Eylül sağın bütün renklerine de darbeydi. İdam edilen, yıllarca hapiste çürütülen ülkücüler oldu. Ancak 12 Eylül sağa şunu söyledi: “Sizi bir süre kenara çekiyoruz, fakat fikirlerinizi iktidara taşıyoruz.” 12 Eylül ile bütünleşen “Türk İslam sentezi” o dönemin yerleştirilmeye çalışılan toplum ve devlet ideolojisiydi. Ne var ki MHP’nin örselenmesi sentezin Türk kısmını erozyona uğrattı. Geriye İslam kaldı. AKP iktidarı 12 Eylül darbesinin ürünüdür. Bu zihniyetin kökeni de başta Erbakan olmak üzere bir süre rafa konmuştur. Ancak vurguladığımız gibi o çizginin büyümesi için de her şey yapılmıştır. Bu konuda bugün dürüst davranan kişilerden biri Burhan Kuzu’dur. 12 Eylül, bugünkü iktidarın köşebaşlarını böylesine el üstünde tutmuştur ki Erdoğan’ın 1 günlük gözaltısı konuşulur olmuştur. Erdoğan o günlerde 1 gün gözaltında kalmış, bir onbaşı ona çay vermiş. Yıllar sonra o onbaşıyı aradılar. HHH 12 Eylül döneminde Atatürk fikrinin betonlaştırılması buna karşılık eğitimin halkın dini duygularına hitap etmekten öte bir ideoloji malzemesi olarak dinselleştirilmesi bugünkü AKP’nin devlet içindeki ve toplumdaki iktidar zeminini yaratmıştır. AKP bu iktidarı bugün diktatörlüğe taşıma ve değiştirilemez kılma hevesi içindedir. Her diktatörlük gibi Erdoğan’ın hevesi de önünde sonunda kursağında kalacaktır. Erdoğan’a tuttuğu yolda en iyi dersi İzmirliler vermiştir. İzmir’de 1 milyon kişiyi topladığı günlerin hayalini kuran Erdoğan, ancak zoraki toplanan 10 bin kişiyle buluşabilmiştir. Demek ki halk 1 milyondan 10 bine indirerek Erdoğan’dan 2 sıfır atmıştır. Yakında 3 sıfır daha atacak geriye 10 kişilik aile çevresi kalacak. Bu bizim öngörümüz değil, diktatörlük heveslilerinin kaçınılmaz kaderidir. Mahkemeye gönderilen TİB ve TÜBİTAK iddianamesinde Cumhurbaşkanı şikâyetçi, Başbakan ve Genelkurmay başkanı mağdur 12 D K 16 ilde telekulak operasyonu A nkara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20072011 yılları arasında usulsüz dinlemeler yapıldığı iddiasıyla 16 ilde operasyon yaptı. Aralarında emniyet müdürü ve polislerin de bulunduğu 34 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Şüpheliler 48 kişiyi usulsüz dinlemekle suçlanıyor. 2 kişinin zaten cezaevinde bulunduğu, 25’inin gözaltına alındığı bildirildi. 17’sinin emniyet müdürü, 3’ünün ise polis memuru oldu ğu belirtildi. Şüpheliler, Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, gazeteciler Fikret Bila, Abdulkadir Selvi, Mehmet Akif Beki, Ertuğrul Özkök, Zeynep Koç, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu gibi isimler ve bir çok politikacının başdanışmanı ile bürokratları usulsüz dinlemekle suçlanıyor. fonları kullanıma hazır hale getirdikten sonra dinlemelerin yapılabilmesi amacıyla IMEI numaralarının ve şifreleme anahtarlarının TİB’de görev yapan diğer “örgüt yöneticilerine” verdikleri kaydedildi. Ayrıca TİB’deki verileri silen şüphelilerin, üst düzey siyasetçi ve bürokratların iletişimlerini dinleyerek, devletin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin ettikleri aktarılan iddianamede, üst düzey siyasetçi ve bürokratların haberleşmelerinin gizliliğinin organize şekilde ihlal edildiği, ayrıca ses kayıt larının ‘Fetullahçı Terör Örgütü’nün amaç ve çıkarları doğrultusunda kullanılıp, montajlandığı ve örgütün kontrolünde bulunan medya organlarında yayınladıkları ifade edildi. Şüphelilere, “silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek veya erişilmez kılmak” suçlamaları yöneltildi. l ANKARA / Cumhuriyet Çavuşoğlu ‘Eğitdonat için havadan koruma’ ışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile ABD’nin uzlaştığı eğit donat programında sahaya gönderilecekler için güvenli bölge gerektiğini ve havadan koruma sağlanması için görüşmelerin devam ettiğini açıkladı. Çavuşoğlu, TRT’de katıldığı yayında, eğitdonat programının kısa süre içinde başlayacağını belirterek, “Arazide radikal gruplarla mücadele edecek... Güvenli bölgede olması lazım bu insanların gidip arazide etkili olabilmesi için aynı şekilde bunların havadan korunması lazım. Rejim hava saldırılarına devam ederse eğitip donattığınız, güçlendirdiğiniz insanlar arazide telef olabilir. En azından bunlara yönelik havadan koruma sağlanması lazım, belirli güvenli bölge gerekiyor. Eğitip donatacaksınız, başınızın çaresine bakın olmaz” dedi. Çavuşoğlu, aylardır programın neden geciktiği konusunda ise şunları söyledi: “Bir taraftan terör örgütleri ile mücadele ediliyor diğer taraftan rejimi de siyasi çözüme zorlamak lazım. Rejim saldırılarını durdurmak lazım. En son eğit donat programı ile muhalefetin güçlendirilmesi için bir kararımız anlaşmamız oldu. Türkiye’de Suudi Arabistan’da uygulanacak. Ürdün’de ve belki Katar’da da uygulanacak. Ancak şimdi ilk etapta Türkiye ve Ürdün’de uygulanıyor. Bu konuda ABD ile birlikte karar veriyoruz; nerede nasıl kimleri eğiteceğimize. Gecikmenin nedeni iki ülke arasında görüş ayrılığından değil, teknik çalışmalar biraz zaman aldı. Özellikle ABD’den tesisat ve personelin gelmesi... Eğitilecek insanların seçimle süreci de bir zaman aldı.” lANKARA/Cumhuriyet Devrimciler unutulmadı rabzon’da çalıştığı kitabevinde 7 Mayıs 1980’de ülkücüler tarafından kurşunlanarak öldürülen KTÜ Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi Mustafa Demiralp’i arkadaşları ve ailesi unutmadı. Demiralp Samsun ili Havza ilçesi Güvercinlik köyündeki mezarı başında anıl T D dı. 68 kuşağının devrimci önderlerinden Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in mezarlarından alınan toprak Demiralp’in mezarına serpildi. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilişlerinin 41. yılında, 68 Kuşağı’nın önder isimlerinden Alpaslan Özdoğan da Buca’da bulunan mezarı başında yapılan törenle anıldı. 68’liler Birliği Vakfı İzmir Temsilciliği’nin her yıl düzenlediği anma etkinliğine, CHP İzmir milletvekili Mustafa Moroğlu, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, 78’liler Federasyonu ve yurttaşlar katıldı. l AMASYA / İZMİR Deprem tehlikesi yüzde 70 ‘20 milyon konut orta derecede bir depremde ayakta kalamaz’ diyen Gökçe, İstanbul’un gökdelenlere teslim edildiğini söyledi MMOB İnşaat Mühendisdisliği Komitesi işbirliğince düleri Odası (İMO) İstanzenlenen “8. Ulusal Deprem Mübul Şube Başkanı Cemal hendisliği Konferansı” dün İTÜ Gökçe, Türkiye’nin yüzde 66’sıMaçka Kampusu Mustafa Kemal nın 1. ve 2. derece deprem tehAmfisi’nde başladı. 5 gün sürelikesi altında bulunduğunu an SİBEL cek olan konferansın açılışında cak yeteri kadar önlemlerin konuşan Gökçe, Nepal’de yaşaBAHÇETEPE alınmadığını vurgulayarak “Nünan ve 7 bin 500 insanın ölümüfusumuzun yüzde 70’i, büyük sanayi ne, 10 bine yakın insanın yaralanmakuruluşlarımızın yüzde 75’i deprem sına neden olan depremi anımsatarak, tehlikesi altında yaşıyor. Ya“Türkiye de başta deprem olmak üzepı stokumuzun deprem re çeşitli doğa olaylarından sıkça etkigüvenlikli olmadığılenen bir ülkedir. Deprem ve afete dönı da biliyoruz. Ülke nüşen diğer doğa olayları nedeniyle mizde bulunan yakçok ağır kayıplar yaşayan bir ülkenin laşık 20 milyon ko insanları olarak, yeterli ölçüde ders alnut ve kamu yapımadığımız gibi ortaya çıkan yeni afetlarının orta büyüklerden bile öğrenemiyoruz” dedi. lükte bir depremde Alanlar ranta kurban bile ayakta kalabilmeleri oldukça zorla“Afetler konusunda yeterli bilgi ve şıyor” dedi. tecrübeye sahip olmamıza karşın ne TMMOB İMO İstanyazık ki bilgi ve birikimimizin bize bul Şubesi ve Türyüklemiş olduğu sorumluluğu yerine kiye Depgetirmek yerine, afete açık yeni kentrem Vakfı ler yaratmak için yapılmaması gereCemal Gökçe Deprem ken her şey yeniden yapılıyor” diyen Mühen Gökçe, özetle şunları söyledi: “Toplam T bina sayısının yaklaşık yüzde 25’i oturulamaz hale gelmiştir. İstanbul başta olmak üzere kentlerimizi depreme hazırlamak adı altında yapılan yeni uygulamalarla, deprem afeti başta olmak üzere kentlerimiz yeni afetlere açık hale getirilmiştir. Bugün İstanbul AVM’lere, yerli yersiz gökdelenlere teslim edilmiştir. İstanbul’da deprem sonrası toplanılacak alan kalmamıştır. Benim de içinde bulunduğum 14 kişiden oluşan İl Afet Merkez Kurulu, dönemin valisi başkanlığında üç yıl çalışarak, 493 toplanma alanı ve çadır kurulacak yer belirlemiştir. Bu yerlerin 4’te 3’ü ranta, haksız kazanca; kamusal ve kamu yararına kullanılan alanların birçoğu ise bugün kentsel dönüşüm adı altında plan bütünlüğünden koparılarak ranta teslim edilmiştir.” TMMOB İMO Genel Başkanı Nevzat Ersan ise yerel ve merkezi yönetimlere çağrıda bulunarak, “Olası büyük bir deprem yaşanmadan Türkiye’nin bir deprem senaryosuna ihtiyacı olabilir. Ancak ülkemizin asıl olarak bir yaşam senaryosuna ihtiyacı bulunmaktadır” dedi. lİSTANBUL HDP’ye oy istedi, görevden alındı Aydın’ın Efeler İlçesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Veli Yalçın, görevden alındı. Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Veli Yalçın’ın, Efeler Belediyesi tarafından bu yıl 25’incisi düzenlenen Umurlu Erik Festivali’nde sahne alan Suavi’nin konserinde zafer işareti yapıp “Oylar HDP’ye” dediği için görevden alındığı öne sürüldü. Konuyla ilgili Efeler Belediyesi’nce yapılan yazılı açıklamada: “Efeler Belediyesi’nde Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görev yapan Veli Yalçın, görülen lüzum üzerine Belediye Başkanı Mesut Özakcan tarafından görevinden alınmıştır” denildi. lDHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle