19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2015 PAZAR 14 HABERLER HDP bağımsız mı girecek? ERDEM GÜL Dolmabahçe’de yapılan ortak açıklama ile çözümde girilen yeni aşama Meclis’teki İç Güvenlik Paketi’ni de HDP’nin seçime parti kimliğiyle katılma kararını da etkileyecek ANKARA Hükümetle HDP’nin birlikte açıkladıkları Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye karşı silah kullanmaya son verilmesi yolundaki irade beyanıyla girilen yeni aşama, İç Güvenlik Paketi ve HDP’nin seçime parti kimliğiyle girme kararını etkileyecek nitelikler taşıyor. Paketin tamamen geri çekilmesine şans tanınmıyor ancak yumuşatılması için HDP’nin hükümetle müzakere edebilme zemininin oluştuğu belirtiliyor. Kulislere göre girilen yeni aşama ile HDP’nin son anda bağımsız aday formülüne dönüşü için olasılık arttı. Dolmabahçe’de yapılan açıklama ile PKK’nin “Türkiye’ye karşı silah kullanmaması” karşılığında hükümetin atacağı adımlar konusunda müzakere aşamasına geçilmiş oldu. İmralı’da kurulacak masada müzakere edilecek 10 maddenin kapsamı nedeniyle nihai adımların seçim sonrasına kalacağı konusunda yaygın bir görüş birliği bulunuyor. Nisan ayında Kandil’de toplanacak PKK kongresinde bu nedenle silah kullanmama kararının hükümetin atacağı adımlar “şartına” dayandırılmasına da olasılık tanınıyor. Bütün bun u AKPHDP ortak açıklamasıyla iki çetin konu çok önem kazandı. Birincisi Meclis gündemindeki İç Güvenlik Paketi. HDP, hükümetin paketi bütünüyle geri çekmese bile yumuşatmasını istiyor. İkinci konu ise HDP’nin “seçime parti olarak girme” kararını sürdürüp sürdürmemesi. HDP, bu kararından son ana kadar vazgeçmemekte ısrarlı olacak. Ancak kulislerde son anda yine bağımsız adaylara dönüş olasılığının belirdiği ifade ediliyor. lar, tarafların birbirini sınayarak izleyeceği yaklaşık 50 günlük kritik bir sürece girildiğinin göstergesi. Yeni girilen aşama, kendi içinde çözüm bulmak ya da yeniden tıkanmak şeklinde sonuçları olacak bu kendi iç gündemi yanında iki çok çetin ve kritik konuyu da tarafların önüne koydu. Bunlar, Meclis gündeminde bulunan İç Güvenlik Paketi ve HDP’nin seçimlere parti kimliğiyle katılıp katılmayacağı konusu. Dünkü açıklamadan itibaren bu iki konuyla ilgili siyasi kulislerde konuşulanlar şöyle: İç Güvenlik müzakeresi: AKP ile HDP’nin ortak açıklaması için başlangıçta 15 Şubat tarihi belirlenmişti. Ancak hükümete göre “Kandil’in Öcalan’ı boşa çıkarması”, Kandil’e göre de “Hükümetin adım atmayıp seçim için oyalama yapması” nedeniyle açıklama iki haftalık gecikmeyle yapılabildi. Bu arada dün kü açıklama öncesi taraflar arasında çok yoğun bir görüşme trafiği yaşandı. Bu görüşmelerde HDP tarafı, milletvekillerinin de hastanelik olmasına neden olan Meclis gündemindeki İç Güvenlik Paketi de gündeme geldi. HDP’liler, dünkü Dolmabahçe açıklamasına katılan isimlerden AKP’nin çözüm sürecinden sorumlu grup başkanvekili Mahir Ünal başta olmak üzere çok sayıda yetkiliyle paketle ilgili görüşmeler yaptı. Açıklamayla birlikte HDP ile AKP arasında güvenlik paketi konusundaki müzakerenin sürmesi bekleniyor, hatta, paketle ilgili “müzakere imkân ve zemininin yakalandığı” ifade ediliyor. HDP, paketin tamamının geri çekilmesi olmasa da başta mülki amir emriyle polise 48 saat gözaltı yetkisi olmak üzere “polis devletini tahkim eden” maddelerin gözden geçirilmesini istiyor. Parti mi, bağımsız mı?: HDP, cumhurbaşkanı seçimindeki oyların yüzde 10’lara dayanmasından bu yana seçime parti kimliğiyle girileceği yolunda ısrarlı bir kararlılık izliyor. Ancak HDP’nin bu kararı ortaya koyduğu ilk günlerde bile, “HDP’nin seçime nasıl gireceği konusunda sürecin gidişatı da etkili olacak” yorumları yapılıyordu. Bu nedenle dünkü açıklama ile başlayan sürecin seçime nasıl girileceği konusunu kesin olarak etkileyeceği belirtiliyor. Özellikle açıklanan 10 madde içindeki “yeni anayasa” vurgularına dikkat çekiliyor. HDP’nin kategorik olarak AKP’nin istediği başkanlık sistemine karşı oluşundan da hareketle sürecin yeni anayasa ile güvence altına alınma hedefinin seçime parti kimliği ile girme kararını değiştirecek özellikler taşıdığının altı çiziliyor. HDP’nin, “AKP ile birlikte yeni anayasa yapacak” suçlamasıyla karşılaşmamak ve yeni anayasa sürecinde Meclis’te olmamayı göze alamayacağı için kararını gözden geçirebileceği ifade ediliyor. Kulislerde bu durum, “HDP, parti olarak girme kararını sürdürmeye devam edecek. Ama son anda bağımsız adaylara dönüş formülünün olasılığı arttı” diye konuşuluyor. ‘İklim için ben de varım’ kampanyası HAZAL OCAK Sanatçılar, çocuklar, yazarlar, gazeteciler, çifçiler, doktorlar, köylüler ve toplumun farklı kesimlerinden yüzlerce kişi “İklim İçin Ben de Varım” kampanyası başlattı. Kampanyanın basın toplantısı dün İstanbul’da Cihangir’deki Tatavla Sahne’de gerçekleştirildi. Aralıkta Paris’teki iklim toplantısına kadar kampanya kapsamında sokak etkinlikleri, eylemler, konserler, forumlar ve toplantılar düzenleneceği açıklandı. Açık Radyo’nun kurucusu ve Yayın Yönetmeni Ömer Madra “Bizler, Türkiye’de de görülmüş en büyük iklim eylemlerini oluşturmak, her şeyi değiştirmek için harekete geçtik. 1500’ü aşkın imza var elimizde” dedi. Hasankeyf’ten Ercan Arıboğa, sanatçıları temsilen tiyatrocu Tilbe Saran, doktorları temsilen Dr. Ali Özyurt, çiftçileri temsilen Sultan Ersöz, LGBTİ hareketini temsilen Yıldız Tar sahnede neden “İklim İçin, Ben de Varım!” dediklerini anlattılar. Kampanyanın ilk imzacıları arasında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, oyuncu Haluk Bilginer, yazar Murathan Mungan, yönetmen Yeşim Ustaoğlu gibi ünlü isimler de bulunuyor. Kampanyanın destekçilerinden 6 bin zeytin ağacının telef edildiği Yırca köyünün muhtarı Mustafa Akın’ın eşi Hamide Akın tanıtım toplantısında gözyaşlarını tutamayarak “Eşimi zeytin ağaçlarının kesildiği gün ilk kez ağladığını gördüm. Zeytin ağaçları bizim hayatımızdı. Çocuklarımız zeytin ağaçlarını görsün diye buradayım” dedi. Toplantıda iklimicin.org sayfasındaki manifestonun imzalanması için çağrı yapıldı. Her kesimden katılım Buldan ‘Ortak toplantı olmaz’ diyen Bülent Arınç’a Dolmabahçe’den imalı tweet attı YDGH Cizre’de ‘Arınç Bey’e selamlar’ İstanbul Haber Servisi Dolmabahçe’de HDP heyeti ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın görüşmesi öncesinde, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, 2 gün önce katıldığı bir televizyon progPervin Buldan ramında “Ortak açıklama olmaz” diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a Twitter’dan gönderme yaptı. Buldan’ın “Birazdan hükümet yetkilileri ile ortak basın toplantısı yapacağız. Bu arada Bülent Arınç Bey’e selamlar...” diye yazması dikkat çekti. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da “çözüm süreci bitsin” diye elinden geleni yapmakla suçladığı Arınç’ın istifasını istedi. Dolmabahçe’de hükümet yetkilileri ile yapılan toplantıya girerken Buldan Twitter üzerinde “Bu arada Bülent Bey’e selamlar” şeklinde esprili bir dille tweet attı. Buldan, Twitter üzerinden paylaştığı bu mesajla iki gün önce bir televizyon programında “Ortak açıklamadan ziyade; Öcalan’ın bildirdiği haberlerin, Kandil tarafından kabul edilmesi halinde onların bir açıklama yapması, hükümetin de bunu uygun bulduğunu bir şekilde ifade etmesi lazım. Yan yana gelerek bir açıklamadan kimse bahsetmesin” diyen Arınç’a gönderme yaptı. Antalya’da konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Arınç’ı “çözüm süreci bitsin” diye elinden geleni yapmakla suçladı. Demirtaş, “Barış sürecine bu kadar tahammülsüzse kendisine istifa etmesini tavsiye ederim. Demirtaş Ya hükümet sözcülüğünden ya da bakanlıktan ayrılsın. Çözüm süreci Bülent Arınç’ın tarzıyla ve yaklaşımıyla sürdürülseydi bugünlere gelinemezdi. Kendisi, ‘Çözüm süreci bir yerde tıkansın’ diye bu işi bozmak için bayağı süredir uğraşıyor, çaba sarfediyor. Bülent Arınç, çözüm sürecinden rahatsızlık duyuyor. Hükümet sözcüsü olarak bu tür gayri ciddi yaklaşımlarla süreci yürütemeyeceğimizi görmelisiniz” dedi. 2013 yılında da kızlıerkekli öğrenci evleri konusu da Erdoğan ile Arınç arasında krize neden olmuştu. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra, Erdoğan’ın Kızılcahamam toplantısında dile getirdiği karma evlerin denetimine ilişkin sözleri üzerine çıkan haberlere ilişkin sorulara hükümet sözcüsü Arınç “asparagas” yanıtını vermiş “Böyle bir yetkimiz yok” demişti. Arınç’ın açıklamaları Erdoğan tarafından yalanlanınca Arınç, “Ben sadece bir bakan değilim, benim özgül bir ağırlığım var. Benim yıpranmamam lazım, hiçe sayılmamam lazım. Başbakan ile hükümet sözcüsü arasındaki çelişkinin izah edilmesi, dün, bugün, yarın kendisinden beklenmektedir” deBülent Arınç mişti. İZMİR’DE GÜNDOĞDU MEYDANI’NDA İÇ GÜVENLİK YASA TASARISI PROTESTO EDİLDİ Fotoğraf: METE KIZIK DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK’nin gençlik yapılanması olan Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) üyeleri önceki akşam saatlerinde lastik yakıp yolları trafiğe kapattı. Yüzleri kapalı YDGH üyeleri, yoldan geçen araçları durdurup içindeki yolculara kimlik kontrolü yaptı. Yol kesen YDGH’liler olay yerine gelen polis ekiplerine de ses bombası, molotof, havai fişek ve taş attı. Atılan molotofların isabet ettiği zırhlı polis aracı alev aldı. Alevler TOMA’dan sıkılan suyla söndürüldü. Güvenlik güçleri YDGH’lilere gaz bombası ve basınçlı suyla müdahale etti. Bir süre devam eden olayların ardından grup ara sokaklara kaçtı. yol kesti ÖMER MADRA’NIN TOPLANTIDA YAPTIĞI KONUŞMA ‘Büyük Dönüşüm’ Başladı ve Herkese İhtiyaç Var! Günümüzün önde gelen entelektüellerinden nörolog ve yazar Oliver Sacks, geçenlerde New York Times gazetesinde varoluş, yokoluş ve yeryüzü üzerine “Kendi Hayatım” başlığıyla yazdığı derinlikli felsefi yazıyı şu cümleyle bitiriyordu: “Her şeyden önce ben bu güzelim gezegende duyarlı bir varlık, düşünen bir hayvan olarak varoldum ve bu durum, kendi başına muazzam bir ayrıcalık ve macera zaten.” (NYT, 19 Şubat 2015) Ülkede, bölgede ve dünyadaki sayısız şiddet, çatışma, savaş, iç savaş, terör, “infaz”, intikam, vahşet, misilleme, hunhar kadın cinayetleri, çözümü ufukta görünmeyen “çözüm” görüşmeleri, özgürlüklerle temel hakları yok edecek “güvenlik” yasa tasarıları var. Ama bütün bu hengâmeden fırsat bulup etrafa bakabilmeyi başarırsak, söz konusu ayrıcalığın hemen farkına varabiliriz aslında: Yılların aktivisti Joanna Macy, kendini örgütleyebilen bu harika gezegenin onu algılayabilecek duyularla, onu içine çekecek ciğerlerle, ondan beslenecek organlarla donatılmış insanlar olarak bize verilmiş müthiş bir armağan olduğunu söyleyerek Sacks’i doğruluyor. (http://newstoryhub.com/2015/02/...) Geçen eylül ayında başta New York’taki 400 bin kişilik kalabalık olmak üzere dünyada gerçekleştirilen insanlık tarihinin en büyük iklim yürüyüşünden 1 gün önce konuşan 14 yaşındaki kıdemli(!) aktivist rapçi yerli Xiuhtezcatl Martinez armağan metaforunu ilerletiyor ve biz dinleyenleri yere çarpan konuşmasında, önümüzdeki büyük fırsatı şöyle anlatıyordu: “İklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan benim kuşağım ve benden sonra gelecek olanların kuşağı. Büyükler gezegende bir parti verdiler, şimdi de biz çocuklara ‘ortalığı silip süpürmek size kaldı’ dediler... Ama bu, insanı duraklatacak bir şey değil. Aksine, tam bir fırsat aslında: Şu çağda doğmuş olmaktan daha büyük nimet olur mu? Çünkü bu kuşağın, bu salondakilerin, yandaki komşuların ... hepimizin önünde tarihi yeniden yazmak, tüm toplumun temel inanışlarını değiştirmek için önemli bir fırsat var.” (Bkz. http://indiancountrytodaymedianetwork.com/2014/09/20/) Xiuhtezcatl (Şutezkat diye okunuyor) gibi pek çok genç öncü var dünyada. Bu insanlar her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu yeryüzünde kendi toplumlarıyla ve dünyayla bir taahhüt paylaşıyorlar. Gençlerin, yeryüzünde pozitif değişim yaratmak için insanları bir araya getirecek gücü olduğunu biliyorlar çünkü. Büyük çevre aktivisti Davit Suzuki’nin söylediği gibi, “İnsanlar bir araya geldiği zaman da ortaya birdenbire sihir çıkar!.. Gençlerin çoğu henüz oy kullanacak yaşta değiller ama, bugün alınacak kararların doğuracağı pislik yığınlarını temizleyecek olan da onlar. Dolayısıyla, onların kuşağına bırakmak istediğimiz dünyaya ilişkin kararlar üzerinde dikkatle düşünme zamanı.” (http://www.commondreams.org/views/2015/02/19/) Sorumluluklar, torunlar, kararlar. Olabilecek en önemli dönüm noktası artık: Önde gelen düşünür ve aktivist Noam Chomsky de durumun vahametini şöyle vurguluyor: “İşin şakası yok! İnsan türünün tarihinde ilk kez, torunlarımızın haysiyetli bir hayat sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda belirleyici kararları bizzat almak zorundayız. Bu, daha önce hiç olmadı. Daha şimdiden, dünyadaki canlı türlerini olağanüstü boyutta yok eden kararları aldık bile.” (Chomsky, ‘The World of your Grandchildren’, https://www. jacobinmag.com/2015/02/noamchomskyinterviewjacobin/) İnsanlık macerasında belirleyici bir noktadayız. Tarihteki en büyük değişim hareketinin bir parçası olarak bizler, Türkiye’de de görülmüş en büyük iklim eylemlerini oluşturmak, her şeyi değiştirmek için harekete geçtik. Unutmadan: Her şeyi değiştirmek için herkese ihtiyacımız var! 4. peşmerge grubu Kobani’de ‘Hukuk yoksa sokak var’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Demokrasi ve Emek Platformu’nun çağrısı üzerine Gündoğdu Alanı’nda toplanan yurttaşlar, İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nı protesto etti. Şiddetli yağmura karşın alandakiler, “İzmir diktaya boyun eğmeyecektir” vurgusu yaptı. Kitlesel açıklamaya, DİSK, TÜRKİŞ, KESK, TMMOB, TTB, İzmir Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Taraftar Hakları Derneği üyeleri, milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yanı sıra birçok ilçe belediye başkanı da katıldı. Açıklamada, “Bizler İç Güvenlik Paketi değil, özgürlük ve demokrasi istiyoruz. Bu yasa, genel ve kalıcı bir sıkıyönetim yasasıdır. Derhal Meclis’ten geri çekilmelidir. İzmir emek ve demokrasi güçleri bugün olduğu gibi bundan sonra da bu yasaya karşı sokakta sözünü söyleyecektir” denildi. Eylemde, Cumhurbaşkanı’na hakaret savıyla tutuklandıktan sonra serbest bırakılan Birleşik Haziran Hareketi İzmir Yürütme Kurulu Üyesi Onur Kılıç da konuşma yaparak, “Hukuk yoksa sokak var. Sokaktayız, tekrar kaldığımız yerdeyiz” dedi. Demirtaş: Arınç istifa etsin DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Irak Bölgesel Kürt Yönetimi tarafından Erbil’den gönderilen 124 kişilik 4’üncü peşmerge grubu, önceki akşam saatlerinde uçakla Şanlıurfa’ya geldi. GAP Uluslararası Havalimanı’nda uçaktan inen peşmerge grubu, zırhlı araçlar eşliğinde yoğun güvenlik önlemleri arasında otobüslerle Suruç ilçesine götürüldü. Grup, daha sonra IŞİD’e karşı savaşmak için Mürşitpıar Sınır Kapısı’ndan Kobani’ye geçti. Kobani’deki 3. peşmerge grubunun ise uçakla Erbil’e döneceği öğrenildi. Arınç’ın özgül ağırlığı Sırrı Sakık: Silahları toprağa gömeceğiz AĞRI (DHA) Ağrı’nın DBP’li Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Valiler kararnamesi ile merkeze alınan Ağrı Valisi Mehmet Tekinarslan için verilen veda yemeğinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’ye barış ve kardeşliği inşa edeceğiz, silahları toprağa gömeceğiz” dedi. Veda yemeğinde konuşan Sakık, “Bir arada yaşamak zorundayız. Farklı düşünce ve inançlarımız olabilir. Ama hepimiz bu toprakların evlatlarıyız. Bu topraklarda hayat bulmak için çabalıyoruz. Bu topraklarda en az benim kadar barışın ve kardeşliğin hayat bulması için çaba sarf ettiğini gördüm. Sayın valimiz gitse bile eminim ki yüreği hep bu kentte olacak” dedi. Türkiye’de barış ve kardeşliği inşa edeceklerini ifade eden Sakık şunları söyledi: “Tüm Türkiye’ye barış ve kardeşliği inşa edeceğiz, silahları toprağa gömeceğiz. Bu kentte barışın kardeşliğin hayat bulması için hepimize önemli görevler ve sorumluluklar düşüyor. STK’ler ve bütün meslek kuruluşlarına hepimize tek tek görev düşüyor.” KCK: Sorunu çözsünler silah bırakalım DİYARBAKIR (Cumhuriyet) KCK yürütme konseyi üyesi Mustafa Karasu, Öcalan’ın ve kendilerinin sorun çözüldüğünde silahlı mücadelenin anlamı kalmadığı yönünde açıklama yaptığını anımsatarak “Türk devleti sorunu çözsün, adımlar atsın yarın bile kongreyi toplayıp Türk devletine karşı silahlı mücadeleyi durdurma kararı alabiliriz” dedi. KCK yürütme konseyi üyesi Karasu, hükümet ve HDP’nin ortak açıklamasından hemen önce dün sabah saatlerinde ANF’de yayımlanan açıklamasında, AKP’nin her seçim öncesi çözüm için adım atmak yerine süreci seçim propagandasına dönüştürdüğünü söyledi. Müzakereler başlamadan ve mutabakat sağlanmadan silah bırakmayacaklarını belirterek Karasu şunları söyledi: “AKP hükümetine sormazlar mı eğer gerçekten bu konuda ciddiysen, görüşmeler de önemli bir noktaya gelmişse neden önder Apo’yla PKK yönetiminin görüşmesini sağlamıyorsun? Eğer AKP samimiyse önder Apo’yu örgütüyle de buluşturur.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle