28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER n Baştarafı 1. Sayfada Fotoğraf: SONER HİSARCIOĞLU DHA 9 n Baştarafı 1. Sayfada GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Oysa Kılıçdaroğlu yanılıyor. Bu kadro bol palavra ve vaatlerle geldi. Şimdi ağızlar kapatılmış, medyası suspus, askeri garnizonda, üniversitesi var mı yok mu belli değil. Türlü yoldan yıllardır bu yutturmacalarla AKP ülkeyi yönetmiyor. Halkı idare ediyor. HHH Övünme duygusu kabardıkça kabardı. “Dünya nezdinde yalnızlığı umursamıyorum” diyen bir devlet başkanı. Ortadoğu politikası iflas etmiş. Bu ifadesiyle ne yapacağını bilmeyen kararsızlarla ülkeyi dünya arenasında yalnızlığa mahkum ettiğini hem itiraf eden hem de bu sonucu umursamadığını söyleyebilen, dünyada eşi görülmemiş bir cumhurbaşkanı. Eee… Pekâlâ bu beyefendi neyi umursuyor? Bu saltanatın altını üstünü bilmeyen, öğrenmeye de meraklı olmayan seçmen oylarını! HHH Küba gezisinden sonra uçaktaki gözdesi gazetecilere yaptığı açıklamalar Bay RTE’nin karakter yapısını olduğu gibi sergiliyor. Obama’nın iktidara geldiği günlerde arası fevkalade iyi imiş. Adeta küçümseyerek “Beyaz Ev denilen yerde” üstelik ailece ağırlandığını ve toplantılar yaptıklarını, ama ah bu zekâ küpü olmanın erdemiyle birden bakmış ki, (ne olduğu belirsiz) “mesele anlayamadığı şekilde farklı gelişmeye” başlamış. Elbette Obama dost bir başbakanın rotasına girecek değil. Bir dünya lideri. Oysa bizimki alışmış Türkiye’de ne derse itirazsız kabul edilmesine. Obama’yı evirip çevirip kendi hizasına sokacağını sandı galiba. Başkan Obama Ortadoğu’da ulusal yararları doğrultusunda bir müttefik arıyor. Üstelik beyefendiyi Türkiye’nin değişmez coğrafi konumu nedeniyle Beyaz Ev diye alaya aldığı mekânında ağırlıyor. RTE ne yazık ki ABD Başkanı’nın özellikleri, belli görevleri nedeniyle kendisine iltifat etmesini o sırada ve hâlâ sindirememiş görünüyor. Obama’yı umursamamasının nedeni ne ola ki?.. Örneğin Suriye politikasındaki Obama, RTE’yi umursamadığını aylardır kanıtlıyor ve... …son haberler doğru ise ABD, İngiltere ve Fransa RTE’nin aksine Esad’ın gitmesine değil, yönetimde kalmasına taraftar! Kısacası Ortadoğu kaplanını umursayan yok! HHH Bu fakirlikten kurtulamayan halkın milyarlarıyla Beştepe’de saray inşa ettirdi. Yüz, iki, üç yüz odalı da değil, bin odalı bir saray!.. Bir bardak bin lira. Saray’ın ağaçları da camları da ithal. Daha nice israftan sonra gözleri hâlâ başka saraylarda. Küba’da başkanlık sarayını görünce hayran kalmış. “Büyülendim” diyor. Kasımpaşa’daki ahşap küçük evden taşındığı Saray’ı da artık küçümsüyor. Ah diyor ah! Külliye sarayı yaptırmadan önce görseydim Küba sarayını, diye hayıflanıyor. Büyülendim ifadesi, kıskançlık ifade eden söylemi görmemişliği içermiyor mu? HHH Özgecan’ın vahşice katledilmesi yurtta beklemedikleri tepkiyle karşılaştı ve bu tepkinin kadın oylarına olumsuz etki yapacağını içeren bir telaş sardı AKP’yi. Sanki bu ülkenin başbakanı değil Bay AD... Son iki yılda kadın cinayetleri dört kat artmamış gibi, Özgecan cinayetinden sonra “kadına uzanan elleri kırmak” şimdi mi aklına geldi? Bugüne kadar yol ortasında bıçaklanan, çocuklarının önünde öldürülen kadınlar her gün medyada yer alırken… …Başbakan Bay AD; şimdi şu soruya doğru dürüst, seçim propagandası kokmayan içerikte yanıtlar mısınız: Özgecan cinayetini sanki kadın cinayetlerinin ilki imiş, hemen her gün bir veya iki kadının öldürüldüğü ahvali adiyeden bir habermiş gibi görmezden geldi hükümetleriniz ve... …şimdi de ekranlardan kadına dokunan elleri kıracağız diyerek yine bilinen taktiklerinizden biriyle halkı uyutmaya çalışıyorsunuz! Kadın cinayetlerini seçim propagandasına dönüştürmeyin! Hiç değilse yapamayacağınız vaatlerde bulunmayın! Cesetle 5 kilometre yol katetti Yoldan geçen sürücüler uyardı İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’nda yoldan geçenlerin uyarısıyla durdurulan bir otomobilin altından ceset çıktı. Cesetle yaklaşık 5 kilometre yol kat eden sürücü, ölen kişiye kendisinin çarpmadığını ve aracın altından herhangi bir ses duymadığını söyledi. Edinilen bilgiye göre önceki gece O3 TEM bağlantı yolundan Aksaray istikametine giden Sezer Demir’in kullandığı otomobilin altında bir nesnenin sürüklendiğini gören sürücüler, Demir’i uyardı. Uyarılar üzerine, Anıt Mezar mevkisinde durdurduğu otomobilin alt tarafını kontrol eden Demir, aracın altında ceset bulunduğunu görünce durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekiplerinin çekiciyle kaldırdığı otomobilin altından, uzun süre sürüklendiği belirlenen bir erkek cesedi çıkarıldı. Üzerinden kimlik çıkmayan ceset, cenaze aracıyla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Demir, ifadesine başvurulmak üzere polis merkezine götürüldü. Sürücüyü uyaran görgü tanıkları yaşananları, “Otogar istikametinden biz geliyorduk. Geride köprünün ortasında bir kaza olmuştu belliydi zaten. Ben aracın altında bir el fark ettim. Ceset olduğunu anladım. Durdurduk” şeklinde anlattı. Sanatçı Mekin’e otomobil çarptı ANTALYA (DHA) Sinema ve tiyatro sanatçısı 83 yaşındaki Ahmet Mekin, bir otomobilin çarpması sonucu yaralandı. Sanatçı kazayı, hafif yaralı atlattı.Antalya Muratpaşa’da Portakal Çiçeği Bulvarı ile 1462 Sokak kavşağında önceki gün kızının evinden çıkan sinema ve tiyatro sanatçısı Mekin’e yolun karşısına geçmeye çalışırken Özlem Özdemir’in kullandığı otomobil çarptı. Savrulan Mekin, yol kenarındaki taşların üzerine düştü. Başından da yaralanan sanatçı, hastaneye kaldırıldı. Mekin’in başına dikiş atılırken, sağ kasığında ödem oluştu ve vücudunda çizikler oluştu. Şoku üzerinden atamayan Mekin, bazı projelerini iptal ettirme riskiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, kendisine çarpan sürücüden şikayetçi olduğunu söyledi. ...şaşırtmadı. Hükümet bu ve benzeri konularda, hedef haline gelmemek için her şeyi yapıyor; kabul etmek gerekir ki büyük ölçüde başarıyor. Toplumu derinden sarsan bir olay olduğunda bunun birinci sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Örneğin, yıllar önce Almanya’da bir gencin polis tarafından öldürülmesi üzerine içişleri bakanı anında istifa etti. Türkiye’de ise bu tür durumlarda istifa değil, istifade yöntemi geçerli. Hemen krizden fırsat çıkarılıyor, suçlular güçlü duruma geliyor. Daha 3 hafta önce hükümet sözcüsü dedi ki: “Toplumda büyük bir nefret ortamı var. Yüzde 50 bizden nefret ediyor!” Siz, karşıtlık üretmeyi temel politika haline getirirseniz, “sokağa çıkan yüzde 50 varsa, ben de öteki yüzde 50’yi evde zor tutuyorum” derseniz... Bunun devamı olarak kadını sadece “cinsel tahrik unsuru” gibi görüp çocuklarla ilgili düzenlemeleri bile bu kafaya indirgerseniz... Sanattan gençlik buluşmalarına kadar her şeye bu cinsel açlık güdüsüyle bakarsanız... Özgecan’ı vahşice katleden nesillerin yetişmesini sağlayacak bataklıklar oluşturmuş olursunuz... HHH AKP zihniyeti 13 yıldır adım adım yarattığı bir bataklığın hedefi haline gelmemek için ortaya hemen “idam” tartışmasını attı. AKP’nin bakanlarından il yöneticilerine kadar herkes koro halinde, “idamı tartışmak gerekir” demeye başladı. Oysa asıl, AKP zihniyetinin yarattığı ortamı tartışmak gerekir. Eskiden bir söylem vardı; sallandıracaksın üçünü, bak bakalım bir daha oluyor mu, diye. Bu da toplumsal şiddetin bir başka yansıması... Sadece ülkemizde değil, tüm dünyadaki örnekler gösteriyor ki ölüm cezası suçların ortadan kalkmasına, azalmasına yetmiyor. Buna ilişkin çarpıcı bir örnek vardır. Yüzyıllar önce İngiltere’de hırsızlık, yankesicilik artmış. Çözüm, bu suçlara idamda bulunmuş. Yankesiciler ibret olsun diye Londra’nın merkezi meydanlarında halkın önünde asılırmış. Zamanla bakmışlar ki en çok yankesicilik olayı, yankesicilik suçundan idam edilenleri merakla izleyen insanların bulunduğu topluluklar arasında yaşanıyor! İdam Türkiye’de, DSPMHPANAP koalisyonu döneminde, o günlerde yeni kurulan AKP’nin de desteğiyle kaldırıldı. Özgecan vahşeti Türkiye’nin her noktasında yankı bulunca AKP idam ipine sarılıyor. HHH Özgecan vahşetine tepki gösteren AKP’lilerin verdiği demeçlerdeki ortak paydalar şunlar: “Kadına şiddet uygulayanlara en ağır cezaları vereceğiz.” “Kadınlarımızın korunması için her türlü girişimde bulunacağız.” Evet, olayın bir yönü bu ama geldiğimiz noktada yaşadıklarımız “erkek” sorunudur. Daha önceki günkü gazetelerde, tecavüze ilişkin haberlerden biri şöyleydi: Genç kız internetten tanıştığı arkadaşının evine gidiyor, daha önce tanıyıp reddettiği bir kişiyle karşılaşıyor, tecavüze uğruyor. Hâkim olayın ayrıntılarını dinledikten sonra ilk şunu söylüyor: “Sende de amma cesaret varmış be kızım!” Genç kız bir bakıma tecavüze uğrama suçu işlemiş oluyor! Kadın cinayetleri, kadına şiddet, kadına taciz... Bütün bunlar özünde erkek sorunudur. Kadınların bu yöndeki mücadelesini desteklemek, omuz vermek gerekiyor. Ancak bu yetmez. Çözüm idamı geri getirmek değil, toplumsal hoşgörüyü, barışı, kadınerkek eşitliğini geri getirmek. Bu da sadece kadınlarımızın mücadelesiyle olmaz, herkesin katılması gerekli... ‘ACİL KURS’ İSTENDİ ACI KAYBIMIZ Herkes Osmanlıca öğrenmek istiyormuş İstanbul Haber Servisi İstanbul Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, tüm devlet okullarında görev yapan personel için Osmanlıca Türkçesi kursu açması, sosyal medyada eleştirilere neden olurken, ilçe milli eğitim müdürlüğünden yapılan açıklamada kurs açılmasının nedeni, “gelen talep üzerine açılması planlanıyor” sözleriyle açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Antalya’da düzenlediği 19. Milli Eğitim Şurası’nda ‘Osmanlıca Türkçesinin tüm liselerde zorunlu olması’ yönünde tavsiye kararı alınmasının ardından, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin art arda Osmanlıca kursu açtıkları haberleri geldi. Bunlardan sonuncusu ise İstanbul Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü oldu. Müdürlükten tüm devlet okullarına gönderilen yazıda, isteyen personel için Osmanlıca kursu açılacağı belirtilerek okulda tüm personele imza karşılığı duyuru yapılması ve katılmak isteyen personel bilgilerinin bildirilmesi talep edildi. 11 ubat 2015 tarihinde menfur bir saldırı sonucu yitirdi imiz Ö rencimiz Özgecan ASLAN kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bu hunharca saldırıyı iddetle kınıyoruz. ’ı DERDİYOK’U VURDUĞU İDDİA EDİLMİŞTİ Gazetemize molotof atan zanlı yakalandı İstanbul Haber Servisi Esenyurt’ta geçen yıl aralık ayında öldürülen ve Ergenekon davası kapsamında gazetemize molotoflu saldırı olayına ilişkin “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile 2 bin lira adli para cezasına çarptırılan Fatih Derdiyok’un aynı davada yargılandığı katil zanlısı Bora Ballı yakalandı. Olayda Ergenekon Davası’nda yargılanan Derdiyok, Ballı ve Murat Aplak’ın aralarında çıkan tartışmada ateşlenen bir silahtan çıkan mermilerin Derdiyok’a isabet ettiği iddia edilmişti. Gazetemize 2008 yılında molotofkokteyli atmaktan Bedirhan Şinal ile birlikte yargılanan Ergenekon davası sanığı Fatih Derdiyok, geçen yıl aralık ayında pompalı tüfekle öldürülmüştü. Çıkan çatışmada, davanın sanıklarından Murat Aplak ağır yaralanırken, Bora Ballı’nın ise yara almadan olay yerinden kaçtığı iddia edilmişti. Derdiyok, Ergenekon davası ile birleşen gazetemize molotoflu saldırı olayına ilişkin Boğaç Kaan Murathan, Bedirhan Şinal, Bayram Demir, Seyhun Zaim, Bora Ballı, Murat Aplak ile birlikte yargılanıyordu. Derdiyok dava kapsamında 4 yıl tutuklu yargılanmış, 2011 yılında da tahliye olmuştu. Kadına iddet gibi insanlık dı ı olayların sosyal ve psikolojik temelleri ivedilikle tespit edilmelidir. Bu ba lamda, Senatomuz tarafından, üniversitemizde yeni kurulan psikoloji laboratuvarına “Özgecan Aslan” ö rencimizin adı verilerek, onun mesle ine dair hayallerinin ya atılması ve isminin ölümsüzle tirilmesi kararı alınmı tır. Toplumsal travmaya yol açan bu elim olayın bir daha tekrarlanmaması için bilimin ı ı ında; saygıya ve sevgiye dayalı adil bir toplumun yaratılması için kurumlar ve ki iler üzerlerine dü en görevleri yapmalıdırlar. Bu vah eti ya atan suçluların, en a ır cezalarla yargılanacaklarına dair adalete güvenimiz tamdır. Ça Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak davaya müdahil olup, sonuna kadar takipçisi olaca ız. Ö rencimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve milletimize ba sa lı ı dileriz. İstanbul Haber Servisi Ülkede demokratikleşmenin ilk adımı olarak kabul edilen Medeni Kanun’unun kabulunun 89. yılı nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirilecek. 20. kuruluş yıldönümünü de kutlayan İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) bugün İstanbul’da bir etkinlik gerçekleştirilecek. Gülgün Feyman’ın sunuculuğunu yapacağı etkinlikte İKKB Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu açılış konuşmasını yapacak. Medeni Kanun’un 89. yıldönümü ÇA ÜN VERS TES C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle