Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2015 SALI [email protected] 16 KÜLTÜR Fikret Şeneş, pek çok ünlü şarkıya söz yazmıştı ‘Bir Başkadır Benim Memleketim’in yazarına veda için yazan Şeneş, en Kültür Servisi Türk çok Ajda Pekkan’ın popunun bilinen pek çok ünlü seslendirdiği şarkılara imza şarkısının söz yazarı Fikret atmıştı. Şeneş hayatını kaybetti. 94 Şeneş’in ölüm haberinden yaşındaki Şeneş son üç yıldır sonra sanatçılar da sosyal Alzheimer tedavisi görüyordu. medyadan paylaşımlarda 300’e yakın şarkı sözünde bulundu. Şarkıcı Yaşar, imzası bulunan Şeneş en son “Bana hep oğlum 1996’da Ajda Pekkan için diyen, bence hepimizin “Bir Hata” şarkısına söz müzik annesi, hakkı yazmıştı. ödenmez, ruhu şad “Haykıracak Nefesim”, olsun, müziğimizin başı “Yeniden Başlasın”, “Kimler sağolsun”, Göksel de “Türk Geldi Kimler Geçti”, “Hoş müziğinin ilk kadın şarkı Gör Sen”, “Bir Başkadır sözü yazarını kaybettik. Benim Memleketim” gibi Sevgi dolu, olağanüstü dillerde dolaşan şarkıların bir kadındı. Hoşça kal” söz yazarı Şeneş, 1921 tweet’lerini attı. Şeneş’in yılında İstanbul’da dünyaya u Ajda Pekkan’ın seslendirdiği oğlu İzzet Çapa “Şarkılara gelmişti. İstanbul Amerikan Kız birçok şarkıya imza atan Şeneş, hayat veren kadın Fikret Koleji’nden mezun olduktan ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’, ‘Hoş Şenes’i kaybettik... Allah sonra konservatuvarın şan Gör Sen’, “Bir Başkadır Benim rahmet eylesin” derken, bölümüne yazılan Şeneş, Memleketim’ gibi şarkıların söz şarkıcı Reyhan Karaca “Çok evlendiği için konservatuvarı kıymetli bir kadını daha bitiremeden ayrıldı. yazarıydı. kaybettik... Fikret Şeneş Çapamarka’nın sahibi Bedii nurlar içinde uyu” dedi. Çapa ile evlenen Şeneş, İstanbul eğlence Şeneş’in cenazesi yarın Teşvikiye dünyasına birçok mekân kazandıran AhmetCamisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Celalİzzet Çapa kardeşlerin de annesiydi. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecek. İlk şarkı sözlerini 50’lerde Erol Büyükburç Sanat yaşama öykündü EVRİM ALTUĞ SALT Galata’daki ‘Düşlerin Sonu’ sergisi Mart ayı sonuna kadar izlenebilecek bir araya geldiğimiz sanatçıya göre doğanın müdahalesi, işin üretim sürecini, bu işle ifade etmek istediği travma ve tehlike duygusuna daha da yaklaştırarak işin anlatısına katkı sağlamış. Yılmayan Larsen, bu koşullardan hareketle, hem bölgede çekim yapmaları hem de ulaşabildikleri enkaz ve heykelleri toplamaları için bir dalgıç ekibiyle anlaşmış. Sanatçının söz konusu materyalden ürettiği ve SALT’ta dünya prömiyerini yapan bu yeni iş, sualtında çekilmiş beş kanallı HD bir videoyu içeren çoklu medya bir enstalasyon ile heykel kalıntılarıyla hazırlanmış bir kompoziyondan oluşuyor. Sharjah Art Foundation’ın desteği ve Danish Arts Council’ın katkılarıyla qwatz (Roma) tarafından gerçekleştirilen sanatçının diğer yapımlarını da içeren sergisi, aslında bir sergiden öte, izleyiciye bir deneyim fırsatı sunuyor. Peki ya Larsen serginin psikolojik karakterini nasıl kuruyor ? Şöyle yanıtlıyor sanatçı: “Burada, kaybedilenlere yönelik açık bir saygı duruşu var. Bu, genel geçer orta sınıf Avrupalıların her gün tecrübe ettikleri bir şey değil. Böyle olsa bile, bu tüm hızıyla akıp gidiyor; söz gelimi ‘47 göçmen öldü…’ hemen ardından, ‘piyasalarda son durum… hava durumu…’ yani işittiğimiz şeyler giderek sayısallaşıyor. Öteki haberlerin arasında kaynıyor.” Larsen’in ‘insanlık buluntuları’, beraberinde herhangi bir zamana da referans verebiliyor. Sanatçı, Akdeniz’de yatan nice kalıntı ve insanlık izine gönderme yaparak, tekerrür eden tarihin altını şöyle çiziyor: “Proje ekseninde yaşananlardan ötürü kaybolan heykeller, kim bilir gelecekte birileri tarafından su altında keşfedilebilecek. Böylece içinde bulunduğumuz durum bir bakıma tarihin bir parçası olarak tarihe geçebilecek.” Danimarkalı sanatçı Nikolaj Bendix Skyum Larsen’in ‘Düşlerin Sonu’ isimli düzenlemesi, SALT Galata’nın karanlık bodrum katında, kefeni andıran 11 insansı, iplere bağlı buruşuk kütle ve Akdeniz’in koyu mavi akıntı görüntüleri eşliğinde işittiğimiz ürpertici tınılarla salınıyor. Mart ayı sonuna dek görülebilen eser, Avrupa’ya ulaşmak üzere Akdeniz’i geçmeye çalışırken hayatını kaybeden sayısız göçmene bir ithaf niteliğini taşırken, sergi açıldığından bu yana (ne yazık ki yine ve yine) yüzlerce canın hayata veda etmiş olması, çalışmayı daha da dramatik ve gerçekçi hale getiriyor. Sanatçı, eseri İtalyan sanat kurumu qwatz’ta konuk sanatçı olduğu 2013 yılında ilk olarak bir düzenleme biçiminde üretmiş. Ertesi yıl 48 adet beton – kumaş heykeli Güney İtalya’nın Calabria bölgesi Pizzo Calabro liman kasabasında deni u Danimarkalı sanatçı Nikolaj Bendix Skyum Larsen’in Akdeniz’deki kaybedilmiş göçmenlere adadığı sergi, tıpkı bu denizin dibinde yatanların yaşadığına benzer bir ‘kaza eseri’ gün ışığına çıktı. ze indirmeye başlayan Larsen, ceset torbalarını andıran bu formları, ilk başlarda ‘doğal nedenlerle’ sualtı organizmaları ile kaplanana kadar denizde bırakmayı, sonrasında ise yine denizin bıraktığı izlerle ‘güncellenmiş’ bir sergi yapmayı aklına koymuş. Gelgelelim, doğanın rastlantısal yazgısı hayata yine el vermiş ve işin üretim aşamasında heykellerin yerleştirildiği sal, beklenmedik bir şiddetli fırtına sonucu parçalanmış; bazı heykeller, deniz yatağına ve çevredeki kumsallara dağılırken, bazıları da tamamen kaybolmuş. İşte bu heykellerden bulunabilmiş 11 adedini içeren sergisi için Murat Menteş’e eleştiri ‘ceza’sı Kültür Servisi “Ruhi Mücerret”, “Korkma Ben Varım” gibi kitapların yazarı Murat Menteş’in Üsküdar Belediyesi’nce düzelenecek etkinliği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştiren bir video kaydının sosyal medyada yayılması üzerine iptal edildi. Murat Menteş, geçen yıl mayıs ayında düzenlenen 6. Kocaeli Kitap Fuarı’na katılmış, Cumhurbaşkanı’nı ve hükümetin uygulamalarını eleştirdiği bir konuşma yapmıştı. Konuşma kaydının aylar sonra sosyal medyada yayılması üzerine, 1. Üs Bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdiği için Üsküdar Belediyesi etkinliğini iptal etti küdar Kitap Fuarı kapsamında, 21 Şubat’ta yapılacak söyleşi ve imza günü iptal edildi. Fuarın açılışı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yapılmıştı. Murat Menteş, yayımlanan konuşmasında, “Çocuklarımızın hepsi aptal oldu. İğrenç kitaplar dağıtıyorsun. Verme kardeşim istemiyorum. Memlekete bakın dilenciler, teröristler, psikopatlar. Dördüncü bir tür yok. Allah’a inanıyor gibiler, bugüne kadar hep Allah diyerek hırsızlık yaptılar” gibi ifadeler kullanmıştı. LARSEN’İN GÖZÜNDEN AVRUPA’NIN GÖÇMEN POLİTİKASI ‘K.O.Z’u koz olarak kullandı AKP Iğdır milletvekili aday adayı, ‘Kod Adı K.O.Z’ filminin biletlerine fotoğrafını bastırıp bedava dağıttı Kültür Servisi AKP Iğdır milletvekili aday adayı Yılmaz Okuklu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlandırıldığı “Kod Adı K.O.Z” adlı filme ücretsiz bilet dağıttı. Biletlerin üstüne kendi fotoğrafını bastıran Okuklu, biletleri Milli Eğitim Bakanlığı’nda memur ve öğretmenlere dağıttı. T24.com.tr internet sitesinde yer alan habere göre biletin fotoğrafını Iğdır’da görev yapan bir öğretmen paylaştı ve okuldaki bütün öğretmenlere dağıtıldığını belirtti. Biletlerin filmin gösterime girdiği 13 Şubat tarihinde dağıtıldığını belirten öğretmen, valilikten izin alınarak kamu kurumlarına da dağıtıldığını belirtti. Filmde son 10 yıllık dönemde yaşanan bütün olumsuz olayların sorumlusu “paralel yapı” olarak gösterilirken filmle ilgili “hükümet propagandası yaptığı” eleştirileri getiriliyor. Diğer taraftan filmi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de izledi. Filmi, filmin yapımcıları Uğur Yalçınkaya ve Kazım Albayrak ve oyuncularıyla izleyen Gökçek kendi sosyal medya hesaplarından da filmin izlenmesini tavsiye etti. ‘İnsanlığı kaybediyoruz’ Sanatçı, Avrupa’nın bugünkü göçmen politikasını ise şöyle değerlendiriyor: “Avrupa bugün için koskocaman bir bürokrasi makinesine dönüştü ve bu makine, bir bakıma duygusal seviyede insanların bölgeye gelip gidişlerinin yolunu açma imkânlarının tam önünde duruyor. İnsanlara yardımcı olmaya çalışmanın nesi bu kadar yanlış, anlayamıyorum. Bu insanlar Avrupa’ya kötü emeller için değil, yardımımızı istedikleri için, gayet insanî pratikler üzerinden ulaşmaya çalışıyor. Bana kalırsa, arada bir şeyleri, insanlığı kaybediyoruz. Bunda hiç hoşlanmadığım bir yön de, konunun seçim kampanyalarına nasıl malzeme yapıldığı. Sağ kanattan hükümet veya partilerin bunu nasıl becerip, yabancı düşmanlığını küresel dünyada nasıl körükleyebildikleri. Gönül ister ki bu tür çatışmaların yaşanmadığı bir dünya kurulabilsin.” T.C. SAMSUN 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN Sayı: 2014/1088 Esas Mahkememizde görülmekte olan gaipliğe karar verilmesi davası nedeniyle; Samsun, İlkadım, Pazar Mahallesi 24 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın 576/1152 hisse sahibi Ali oğlu İbrahim ile 29/1152’deki hisse sahibi Ahmet oğlu Mustafa Sami’nin sağ olup olmadıkları ve açık adreslerinin bilinmemesi sebebiyle hisselerinin Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/7026 sayılı kararı ile 26/01/2004 tarihinden itibaren kayyım yolu ile idaresi sebebiyle TMK 588/1 maddesi gereğince söz konusu idarenin 10 yıl sürmesi sebebiyle ilan tarihinden itibaren 6 ay içerisinde hak sahibi olduğunu ileri sürenlerin mahkememiz dosyasına başvurması aksi halde söz konusu kişilerin gaipliğine karar verilip gaiplere ait mal varlığının TMK 588/2 maddesi gereğince hazineye intikaline karar verileceği ilan ve tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:18967) T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOB İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T . C . K Ü L T Ü R V E T U R İ Z M B A K A N L I Ğ I Orhan Pamuk’a Aydın Doğan Ödülü Kültür Servisi Orhan Pamuk, bu yıl roman dalında verilmesi kararlaştırılan Aydın Doğan Ödülü’ne değer bulundu. Her yıl farklı bir sanat dalında verilen ödülün seçici kurul başkanlığını Doğan Hızlan yürütüyor ve kurulda Prof. Dr. İnci Enginün, Prof. Dr. Nüket Esen, Semih Gümüş, Prof. Dr. Handan İnci, Prof. Dr. Turan Karataş, Prof. Dr. Jale Parla, Ömer Türkeş ile Metin Celal bulunuyor. Kurulca açıklanan gerekçeli kararda “Eserleri ile Türk edebiyatına romanın farklı türlerini getirdiği ve bu farklı türlerle kendisini izleyen genç romancılara yeni uygulama ufukları açtığı; burası ve ötesi, dünyevi ve uhrevi, Doğu ve Batı kutuplarını ustalıkla bir araya getirdiği; Türk romanını dünyada temsil eden ustalarımız arasında yer aldığı için” ifadesine yer verildi. Geçen yıl fotoğraf alanındaki çalışmaları için Ozan Sağdıç’a verilen ödül, 1997 yılında da roman dalında Adalet Ağaoğlu’na sunulmuştu. C M Y B