19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2015 SALI 6 HABERLER Binlerce avukat Ankara’da iç güvenlik paketine karşı yürüdü Faşizm yasallaşıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu’nun çağrısıyla başkentte buluşan binlerce avukat, Meclis’e yürüyerek güvenlik paketinin geri çekilmesini istedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun da destek verdiği eylem kapsamında cüppelerini giyen yaklaşık 5 bin avukat, dün Atatürk Bulvarı’nı trafiğe keserek Meclis’e yürüdü. “Polis devleti değil, hukuk devleti” pankartını açan avukatlara yoldan geçen yurttaşlar da destek verdi. Avukatlar, Tarsus’ta katledilen Özgecan Arslan’ın resmini taşıyarak “Özgecan’ın hesabı sorulacak” şeklinde sık sık slogan attı. Yürüyüşün sonunda Meclis’in Çankaya Kapısı önünde toplanan avukatlar adına açıklama yapan Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, güvenlik paketinin sıkıyönetim dönemini aratmayacak düzenlemeler içerdiğini belirterek iktidarın halka yıllarca uyguladığı şiddetin dozunu arttırma ve bunu yasal kılıfa sokma peşinde olduğunu kaydetti. Canduran, “Tasarı adeta, ‘hukuk devleti’ yerine kurulmak istenen ‘polis devletinin’ belgesi niteliğindedir” dedi. 87 bin avukat, 79 baro adına konuştuğunu belirten TBB Başkanı Feyzioğlu da Meclis’teki paketin, “faşizmin yasallaşması” olduğunu belirterek “Yürütmenin yargı üzerinde yasal olarak söz sahibi olmasını amaçlayan bir diktatörlük paketidir” dedi. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, paketi bombaya benzeterek imha edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Bölünür mü? Bölünür de bölünmez de... Aslında, Kürt meselesi ülkenin salt bir iç meselesi olarak kalabilse, Kürtlerin ülkenin dört bir yanına dağılmış ve Türklerle her alanda ve her açıdan iç içe geçmiş varlığı, ülke bütünlüğü içinde birlikte yaşamayı öncelikli kılar. Çözüm bu çerçevede aranır ve herkesin yararına bir çözüm mutlaka bulunur... Ama Kürt meselesi salt bir iç sorun değil, dahası giderek tamamen “dış dinamikler” denen illetin rüzgârında gelişmektedir. Son durumu belirteyim: Türkiye’nin Kürt meselesini birlik yönünde çözmek giderek imkânsızlaşıyor. Çünkü, İmralıKandil ve BDP’nin önünde “özerk yapı” oluşuyor: Suriye! Irak demiyorum. Irak’ta zaten ABD’nin himayesine giren Barzani’nin özerk bir devlet yapısı var. ABD üstelik Erbil’de askeri lojistik üs açıyor. Suriye’de ikinci Kürt özerk yapısı biçimleniyor. Burası PKK/PYD’nin. Kürtçe adıyla Kobani ve çevresi. Pakete Kandil rötuşu Silahsızlanma için iç güvenlik paketinin geri çekilmesi şartı getirildi. AKP, bugün görüşülecek paketi geri çekmek yerine rahatsızlık yaratan maddelerde değişikliği değerlendiriyor MAHMUT LICALI Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Esad yönetiminde yeni Suriye yapılanması Batı, IŞİD’i Suriye’den kesip atmaya kararlı. ABD, müdahale birliklerini oluşturuyor; bu kez daha hızlı davranacak. Obama’nın atadığı John Allen, “IŞİD’e kara operasyonu geliyor” dedi. Ayrıca Irak Ordusu bu amaçla hazırlanıyor. Esad ile ABD arasında IŞİD’e karşı açıkanmamış bir işbirliği var. Güvenlik Konseyi’ne özel rapor hazırlayan Birleşmiş Milletler’in Suriye’de çözüm çalışmalarının Özel Temsilcisi Staffan de Misture “Esad çözümün parçasıdır” diyor. Bütün bunların sonucu, Suriye’de Esad yönetimi ülkeye egemen kılınacak, PKK/PYD Kürt Özerk Bölgesi ile birlikte. Herhalde, Esad yönetimine ılımlı Şii muhalifler de entegre olacak. Yazmıştım: ABD’nin Suriye, Irak, Libya’dan ders çıkardı: Müdahale ettiği ülke yönetimleri parçalanıp yok olursa, yerlerini terör örgütleri, üstelik onlarcası alıyor. Şimdi devlet kurumlarını yıkma değil güçlendirme politikasına geçildi. Yakın gelecek: Suriye’de Esad yönetimi ülkeye egemen kılınacak, tabii PKK/PDY Kürt Özerk Bölgesi ile birlikte. Herhalde, Esad yönetimine ılımlı Şii muhalifler de entegre olacak. ANKARA Çözüm sürecinde özellikle son iki aydır İmralı’da genişletilmiş devlet heyetiyle yapılan toplantılarda müzakerelere geçişle ilgili yapılan çalışmalar iç güvenlik paketi nedeniyle tıkanma aşamasına geldi. Tarafların 15 Şubat’ta ortak açıklama yaparak süreçle ilgili kamuoyuna olumlu mesajlar vermesi yönündeki beklenti, iç güvenlik paketi nedeniyle gerçekleşmedi. İki haftadır ertelenen iç güvenlik paketinin bu hafta Genel Kurul’da ele alınması beklenirken, süreçteki krizinin aşılması için HDP heyetinin hafta boyunca görüşme trafiği yürüteceği belirtiliyor. İç güvenlik Paketini “süreci sabote etmek” olarak gören Kandil, silahsızlanmayı paketin geri çekilmesi ve yasal düzenleme şartına bağladı. Hükümet kanadında paketin tamamen geri çekilmesi Trafik sürecek yönündeki talepler kabul görmezken, bu hafta yürütülecek görüşmeler kapsamında rahatsızlık yaratan bazı maddelerde değişiklik yapılabileceği ifade ediliyor. KCK yöneticileriyle iki gün süren görüşmelerin ardından Kandil’den dönen HDP heyeti TBMM’de parti grubuyla toplantı yaparken, kamuoyuna çözüm süreciyle ilgili bir açıklama yapmadı. HDP heyetinin sürecin ilerleyebilmesi ve yaşanan tıkanıklığın aşılabilmesi için hükümet temsilcileriyle bu hafta içinde yeni den bir araya gelmesi bekleniyor. Heyetin hükümetin ardından bu hafta sonu ya da gelecek hafta İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmesi bekleniyor. HDP, iç güvenlik paketiyle ilgili TBMM Genel Kurulu çalışmalarını engellemek üzere çeşitli stratejiler geliştirdi. Bu kapsamda 132 maddeden oluşan iç güvenlik paketi için HDP toplam 264 önerge hazırladı. HDP’den 264 önerge ‘Roboski’yi MAHMUT ORAL Albay Eker’in, ‘Roboski’de vurulanların kaçakçı olduğunu Genelkurmay’a ilettik” dediğinin ortaya çıkması aileler için yeni bir umut oldu. aklayan kararlar geçersiz İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde basın açıklaması girişiminde gözaltına alınan Grup Yorum üyeleri vahşi bir muameleye maruz kaldıklarını anlattı. Kandil ve İmralı ile Suriye’de komşuyuz Bu ne demek? Bizim iktidarın el altıyeraltı müttefiki IŞİD kesilip atılacak, Türkiye, KandilİmralıHDP ile bütünleşik bir Suriye Kürt Özerk Yönetimi ile komşu olacak. Kürt Silahlı ve Siyasi Hareketi ve “çözüm süreci görüşmeleri” esas olarak bu gelişmenin dinamiğine girdi. Belirttiğim gibi, PKK/PYD Batı’nın desteğini almış durumda. Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı iken alçakça Silivri’ye tıkılan İsmail Hakkı Pekin, Aydınlık’ta yayımlanan ve pazar gecesi de Habertürk’te Enine Boyuna’da paylaştığı bilgiye göre, PKK 235 uçaksavar silah aldı, TSK saldırı yaparsa kullanmak amacıyla! “PKK ateşkes süreçlerini hep yeni silah yığınakları için kullandı” diyor. PKK’li komutan Bersus, geçen cumartesi günü yayımlanan haftalık Der Spiegel’e konuşuyor: “IŞİD’e karşı Kobanı’deki savaşlarda Alman silahları çok işe yaradı, bunları bize peşmergeler verdi.” Almanların Barzani’nin peşmergelerini silahlandırdığı ve eğittiği haberlerini birkaç aydır okuyorduk. Almanlar el altından, beklendiği gibi, PKK/PYD güçlerini de silahlandırıyor. Kılıf hazır: “Biz vermedik, ellerine geçmiş! Silahlar yollarını şaşırmışlar!” PKK’liler ellerindeki Alman malı bazukalarla IŞİD tanklarını çok iyi vurduklarını söylüyor. IŞİD’e karşı tabii ki iyi silah lazım. Ama Batı artık PKK’yi kucaklıyor ve onu terör örgütü olmaktan fiili olarak çıkartıyor... Polis Yorum üyesinin kolunu kırmak istemiş İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda tepki çeken ve polise geniş yetkiler veren İç Güvenlik Yasa Paketini ve polisin keyfi uygulamalarını protesto etmek için gittikleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde önceki gün gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 12 kişi serbest bırakıldı. Serbest kalan Grup Yorum üyesi İnan Altın, gözaltına alınırken polislerin ismiyle hitap ettiğini, kendisini tanıdıklarını belirterek, bateri çaldığını bildiklerinden özellikle kolunu kırmaya çalıştıklarını söyledi. Gözaltına alınan Grup Yorum üyesi Eren Olcay’ın da aralarına bulunduğu 11 kişi emniyetten, 12 kişi ise adliyeden serbest bırakıldı. Serbest kaldıktan sonra gazetemize konuşan baterist Altın, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde trafiği kapatmadan herkes protesto yapabiliyor. Ama polis bize izin vermedi. Gözaltına alınırken vahşice bir muameleye maruz kaldık. Özellikle 3 sivil polis ‘sen bir gel bakalım’ diyerek ‘benim özel bir hesapları varmış’ gibi çektiler. Küfürler ediyorlardı. Çok şiddetli bir şekilde kelepçe taktılar. O kadar sıktılar ki daha o anda şişmeye başladı avucum. O halde 23 saat kaldı elim. Ters kelepçeden sonra polisler, araca götürürlerken kolumu kırmaya çalıştılar. Koluma özellikle tekme atıyorlardı. Ara ara tam omzuma yumruk atıyorlardı. Özellikle kolumu kırmak için bir istekleri vardı. Beni tanıyorlardı. İsmimle hitap ediyorlardı. Biz bu muameleye daha önce de maruz kaldık. Bizim solistimiz Selma’nın kulak zarını patlattılar. Kemancımız Dilan’ın parmaklarını kırdılar. Ben de bateri çalan biri olduğum için kolumu kırmaya çalıştılar. Emniyette avukatların getirdiği suya izin verilmedi. Parmak izi alınırken de zor kullanıldı. Savcılık ifademde darp eden polislerden şikâyetçi oldum. Dava açacağım. Biz müziğimizle sanatımızla muhalif, devrimci bir müzik grubuyuz. Bu sene 30. yılımızdayız. Durduramadıkları büyüyen bir ses var karşılarında. Her yöntemi deneyerek susturmayı denedi iktidarlar. Albümlerimizi bile kurşunladılar. Tek bildikleri yöntem kaba, zor, şiddet, işkence, tutuklama ve terör. Biz bu yöntemlerle nasıl 30 yıl başettiysek bundan sonra da başetmesini biliriz.” DİYARBAKIR Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski bölgesinde 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin öldürüldüğü katliamla ilgili 23 Aralık 2013’te askeri savcıya ifade veren Albay Aygün Eker, İHA görüntülerini Yarbay Taner Dündar, Tuğgeneral Halil Erkek ile birlikte izlediklerini ve grubun kaçakçı olduğu kanaatine vardıklarını belirtti. Kanaatlerini 2. Ordu Komutanı Org. Servet Yörük’e de anlattığını belirten Eker, 2. Ordu’nun, grubu sınırı geçtikten sonra yakalamak için hazırlık yaptığını ve Genelkurmay’ın hava harekâtına kendilerine danışmadan karar verdiğini açıkladı. Katliamda kardeşi Serhat Encü’yü kaybeden Roboski Derneği Başkanı Veli Encü, Eker’in açıklamalarının kendilerini şaşırtmadığını belirterek “Biz hep bu gerçekleri söyledik. Katliamın bilinçli olarak gerçekleştirildiğini soruşturma makamlarına izah etmeye çalıştık. Ancak yargı görüşlerimizi dikkate almak yerine soruşturmayı örtbas etti. Ama bu açıklamalar ile soruşturmayı zamana yayma ve suçluları koruma girişimi yerle bir olmuştur. Söylediğimiz gerçekleri hep inkâr edenler şimdi ne diyecekler? Artık emri veren de bombalayan da, siyasi sorumlu da bellidir. Anayasa Mahkemesi bu açıklamaları dikkate almalıdır” dedi. Eker’in açıklamalarıyla hem askeri yargının kararlarının hem de TBMM Uludere Komisyonu’nun hazırladığı raporlarda yer alan tezlerin çöktüğünü kaydeden Encü, “Katliamın kazayla ya da hata sonucu olduğu iddiaları artık kabul görmemeli” diye konuştu. Ankara ve PKK ‘Barış için’ mi silahlanıyor? Köylülerin avukatı Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi de Eker’in açıklamalarının soruşturmanın seyrini değiştirecek nitelikte olduğunu vurguladı. Elçi, “Artık toplum gerçekleri görebilecek. Etkin bir yargılama yapmaya ihtiyaç var. Soruşturma ile daha bilinmeyen çok şey var ve bunlar da çorap söküğü gibi gelecek. Anayasa Mahkemesi bu açıklamaları dikkate almadı” diye konuştu. ‘Gerisi gelecek’ atletle eylemci kovaladı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin 16. yıldönümü nedeniyle bölgede çıkan olaylar gece de sürdü. Batman ve Nusaybin’de 2 polis yaralandı. Diyarbakır’da önceki gece polis ve göstericiler arasında çıkan çatışmada yaralanan 23 yaşındaki A.K, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurdu. Silahla yaralandığını söyleyen A.K’nin muayenesinde elinde bir patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralandığı belirlendi. Batman’ın İluh Mahallesi’nde önceki gece özel harekât polisi ekiplerine ateş açıldı. 1 polis yaralandı. Mardin’in Nusaybin ilçesinde önceki gece çıkan olaylarda bir polis memuru tabancayla ayağından vuruldu. Siirt’te çıkan olaylarda 12 kişi gözaltına alındı. Şırnak’ın Silopi ilçesinde de önceki gün başlayan olaylar sabaha kadar sürdü. Yeşiltepe Mahallesi’nde göstericileri kovalayan zırhlı araç, göstericilerin bir evin bahçesine kaçma olasılığına karşı bahçeye baskın düzenledi. Zırhlı araçtan inen ve üzerinde sadece atlet bulunan sivil polis, uzun namlulu silahıyla göstericileri kovaladı. Bu arada hükümet kanadından “barış oldu olacak” haberleri pompalanıyor. Ortak açıklama yaparlar mı, yaparlar. Suya sabuna dokunmayan, barışkardeşlik falanı içeren bir açıklama beklenebilir. Kürt Silahlı ve Siyasi Hareketi’nin yapılanmasını sürdürmesi için daha zamana ihtiyacı var. Ankara’daki Meclis’e ihtiyacımız yok diyorlar. HDP’nin seçime katılıp baraja takılması pek umurlarında değil. Ordu da Güneydoğu’ya komandolar gönderiyormuş. Görünen şu: Her iki taraf da silahlanıyor. Ankara’nın iç güvenlik paketinin bir hedefi de bu. Muhtemel çatışma hazırlıkları.. savaş, olasılıklar arasında ağırlıklı sanki. Yeniden soralım: Türkiye bölünür mü? Dış dinamizmin Kürt sürecini iyice kucaklamasıyla birlikte, içeride kardeşçe sorunları çözmekten uzaklaşan bir Türkiye var. RTE’nin tek adam yönetim politikası, süreci şüphesiz hızlandıracak etki yapacak. Bazı akademisyenler de AKP’den hâlâ “bölgesel güç” olarak bahsediyor ve tecrit edilen RTE politikasını destekliyor! Demokrasi ve hukuk yoksa, salt tek adam ve diktatörlük heveskârlığı varsa, ülkenin bölünmesi kolaylaşır. RTE çözüm sürecine “sandıkta oy devşirme mekanizması olarak” baktı. Milletin temsilcilerinden gizli sürdürülen görüşmelerin vardığı nokta, Kürt tarafının kazanç hanesine sürekli artılar eklemesi ile sonuçlandı. 2005’te RTE Diyarbakır konuşmasıyla aslında resmen başlattığı çözüm sürecini, 10 yılda bu noktaya vardırdı. Ve tabii sürece gözü kapalı destek veren “liberal/sol” paydaşlarının katkılarıyla... Oysa daha başında ciddi bir süreci başlatılabilseydi, Meclis seferber edilebilseydi başka bir yere varabilirdik. Ülkenin en büyük Ulusal Sorunu’nu “sandık ve güç alanı” gördü. Çözümü bu noktaya getiren bir antidemokratik iktidar yapısı... Şimdilik görünen o ki, seçimden sonra esas kaosu yaşama olasılığı artacak. Yoksa ben rüyamda karabasanların esiri mi oldum? Umarım öyledir... Yok yok, tabii ki öyledir... İnşallah... O da ekmek almaya gidiyOrdu SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin 16. yıldönümünde Adana’da düzenlenen eylemlerin ortasında kalan 16 yaşındaki Ş.İ, polisin attığı biber gazı kapsülüyle yüzünden yaralandı. Ş.İ’nin ailesi çocuklarını ekmek almaya gönderdiklerini belirtti. Yaşananlar Gezi Direnişi sırasında İstanbul’da ekmek almaya giderken gaz kapsülüyle vurularak ölen Berkin Elvan’ın ölümünü akıllara getirdi. Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü nedeniyle önceki gün Adana’nın Şakirpaşa Mahallesi’nde çıkan olaylarda sırasında ağabeyinin oto lastik dükkânından, karşıdaki markete ekmek almaya gittiği belirtilen 16 yaşındaki Ş.İ, polisin attığı biber gazı kapsülüyle yüzünden vuruldu. Ş.İ’nin yüz kemiğinde çatlaklar ve yüzünde yanıklar oluştu. Darbe nedeniyle gözlerinde bir hasar oluşup oluşmadığı ise yapılacak tettiklerden sonra belirlenecek. Şakirpaşa Mahallesi’nde lastik tamircisi olan 6 çocuk babası Bercez İ, “İşyerinin zarar görüp görmediğini öğrenmek ve ekmek almak için oğlumu ben gönderdim. Eve döndüğü zaman suratı korkunçtu. Taş diyorlarmış. Taş değen yerde yanık izi olur mu? Oğlum iyi bir öğrencidir. Herhangi bir eyleme katılma durumu hiç olmadı” dedi. Ağabey Murat İ. ise “Kardeşim evden çıkıp fırına doğru giderken, eylemci grubun arasında kalmış. O sırada da polisin zırhlı araçtan attığı biber gazı kapsülü kardeşimin yüzüne isabet etmiş. Öyle bir noktaya isabet etmiş ki, suratı parçalanabilirmiş” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle