17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 Beş gençten birinin işsiz olduğu ülkede 45 ayın rekoru kırıldı. İşsiz sayısı 3 milyon 96 bin kişi oldu İşsizlikte tehlikeli artış u Kasım döneminde işsizlik zayıf iç talep ve işgücüne katılımdaki artışla en son Şubat 2011’de görülen yüzde 10.7’ye yükseldi. Genç işsizler yüzde 19.9’a ulaştı. DİSKAR’a göre geniş tanımlı işsizlik yüzde 17.5, işsiz sayısı 5 milyon 473 bin oldu. Ekonomi Servisi Çözümlenemeyen yapısal sorunların başında gelen işsizlikte artış eğilimi devam ediyor. Eksik büyüme ile kısır bir döngüye oturan işsizlik oranı kasımda bir önceki aya göre 0.3 artarak yüzde 10.7 oldu. İşsiz sayısı aynı dönemde 3 milyon 43 binden 3 milyon 96 bin kişiye çıktı. Akademisyenler işsizlikte artış eğiliminin süreceğini dile getirirken, düşük büyümeye işaret eden işsizlik artışının Merkez’e ‘faiz indir’ baskını artıracağı da dile getirildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014’ün kasım ayına ilişkin ‘Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı kasımda 3 milyon 96 bin kişi oldu. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 9,7, kadınlarda yüzde 13 olarak hesaplandı. Kasımda, 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı 25 milyon 874 bin kişi, istihdam oranı yüzde 45.1 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 64.2, kadınlarda da yüzde 26.6 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 5 milyon 180 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 20 milyon 694 zayıf büyüme bin kişi oldu. İstihdam edilenlerin yüzde onaylandı 20’si tarım, yüzde 20.4’ü sanayi, yüzde 7.6’sı inşaat, yüzde 52’si hizmetler sekİşsizlik verileri ekonomideki töründe yer aldı. 2014’ün son çeyreğine ilişkin BetaM: sanayi geriledi Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından hazırlanan rapora göre de mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik, Kasım 2014 döneminde bir önceki döneme kıyasla yüzde 0.1 puan artarak yüzde 12.8’e yükseldi. Tarım dışı işsizlik oranları son üç dönemdir yüzde 12.8 civarında seyrediyor. Kasım 2014’te istihdam sanayide 80 bin geriledi, hizmetlerde 50 bin, inşaatta 46 bin arttı. Raporun hazırlayacılarından ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Seyfettin Gürsel, CNBCe’ye yaptığı işsizlik değerlendirmesinde, düşük büyüme nedeniyle işsizlikteki artış eğiliminin bir süre daha devam edeceğini dile getirdi. Raporda ayrıca, geçen yıl son çeyreğinde sanayi üretim endeksine paralel olarak sanayi istihdamı 80 bin azaldı. Beraber Yürümedik Biz Bu Yollarda... Özgecan’ın öldürülüp yakılmasında insanlık dışı boyutlar, kanıtları ile ortalığa saçılınca... En sonunda panikle bir toplumsal kırılma, patlama noktası yaşanıyor.. Kadının sokakta kahkaha atması, gülümsemesi, güzel görünümü, eteği, erkeklerle eşit koşullarda yaşamın her alanında yer alma çabalarını.. erkekleri tahrik etme suçu olarak siyasal İslam adına siyasette kullanan kafalar... Sözlerini unutup, daha doğrusu bedelini ödemek zorunda kalacaklarından ürküp, ailenin yanında, siyasal vitrinde boy göstererek, toplumsal tepkiden sıyrılma çabasındalar... Telaşları, Cumhuriyet devrimleri, laiklik sayesinde dünya ölçeklerinde olamasa da kadınerkek eşitliğinde uygarlaşmaya, evrensel insan hakları, eşitliğe doğru yol alışta anlamlı adımlar atmış kadınlarımızın, yaşamlarını günümüzde yeniden karabasana çeviren, baskışiddet, çağlar geriye püskürtülmesinde, 13 yıllık iktidarlarının katkılarının açığa çıkması... Emperyal çıkar odaklarının, öncelikle yoksul güney dünyasında, enerji yatakları üzerinde de İslam dünyası odaklı projelerinde, aynı toprakları, aynı ülkelerin vatandaşlıklarını paylaşan insanları her türden alt kimlikle, ırklaraşiretler, dinlermezhepler üzerinden çatıştırma projelerinde, 90 yıllık Cumhuriyeti yok sayma, yeni Osmanlıcılık, ılımlı İslam... kimlikli rejimi değiştirme misyonerliğinde.. Kadın siyasette çok etkili, vitrinde kullanılsa da, siyasal İslamcı siyasetin doğası gereği, eşitlikçilikten uzaklaştırılarak, erkekten çok gerilere, kazanılmış hakları gasp edilerek, ezilerek püskürtülmesi zorunluluktu... Vitrinde, İktidarlarının başının çektiği söylemlerle, cinsiyetin doğasından gelen ayrımlar kutsanıyormuş, zayıf korunuyormuş gibi yapılarak, yaşamın her alanında kadınlar erkeklerden ayrıştırılarak, kazanılmış haklardan geri alınanların, gasp edilenlerin algılanmaması siyaseti güdüldü... Sözde türban özgürlüğü sayesinde kadının yaşam alanlarına katılımı, görünürlüğünde patlama yaşanmıştı... Bireysel direnmelerle kazanımları elbette yok sayamayız, gerçekte toplumsal yaşamın bütünlüğü içinde ne kadınların eğitim ne de çalışma hakları, hele de insanca çalışma yaşam koşullarını kazanabilmelerinde olumluyu unutun tersine gerçekler yaşandı... HHH Siyasal İslamcı yaşama doğru sürüklenişin kaçınılmaz sonucu, erkeğe itaat, en az üç çocuk sorumluluğu, aile yükü katlanan kadınlar, giderek daha olumsuz istatistik verilerle, daha çocuk yaşlarda evlendirilir, törenin esiri çağlar geride kalmış olması gereken yaşama mahkum edilir oldular... Oransal istatistikler yaşamın her alanında, kadının uçurum ölçeklerde kazanılmış hak kayıplarını sergiliyor. Kadın emeği sömürüsü, kuralsız en düşük ücretli çalıştırmada patlama, evin yükünü sırtlamış kadının çaresizliğinin milyonlarla sayılmalarına karşın, eğitimli olanlarının bile insanca yaşam ücreti alamadıklarını, ancak yüz binlerle sayılabildiklerini ortaya koyuyor. Dindar ve kindar gençlik yetiştirme uğruna dayatılan eğitim sistemi sayesinde kız çocuklarının okul terklerinde patlama var. Kaçınlımaz ürettiği çocuk gelinler, töre cinayetleri oluyor... Kadına yönelik şiddetin son on yıllık patlamasının kadın cinayetlerinde yüzde 63’lük bir artışı da ortaya çıkardığı biliniyor... Özet sonuç kadın üzerinden, kadın vitrinde, popülist kirli siyasetle, en uzun soluklu iktidarı yakalamış İktidarlarınızda, biz kadınlar beraber yürütülmedik bu yollarda... Kimi kadınlar medyatik güdüleme, algılama paketleri içinde, ezile ezile, ezildiğini bile algılayamadan, bağımlılıkla miting meydanlarında en çok alkış tutanlar saflarında olsalar da... Kimileri sokaklarda hak aramaya kalktıklarında sizleri çok korkutuyorlar... Özgecan’ın akıllara durgunluk verecek vahşi, insanlık dışı katliamı karşısında öfke içinde sokaklara çıkan kadınlar azınlıkta olsalar da sizleri çoğunluk sessizlerin gözlerini açabilirler kaygısıyla mı çok çok korkutuyorlar? Beyoğlu’nda bir üst kattan afiş asmaya kalkışan kadınlara katlanamıyor, polis şiddetinin en acımasızı ile dağıtmayı seçiyorsunuz? Biliyoruz bu ülkenin insanlarının insanca, barış içinde, birlikte yaşam koşullarına öylesine ağır darbelerden sorumlusunuz ki... O kadar çok yaşamsal alanda o kadar çok hakhukuk gaspı suçu işlediniz, beraber yürünen şarkılarla halkı o kadar ağır kandırdınız ki... Bu ülkenin birlikte yaşanabilirlik koşullarına öylesine dinamitler yerleştirdiniz, insanları o kadar ağır cepheleştirerek, her tür ayrımcılıkla bir diğerine düşman yaptınız ki... En başarılı pazarlanmış yürüyüşlerinizin bile ağır faturaları bir bir çok ağır karşımıza çıkıyor. “Sıfır sorundan bütün komşularla düşmanlık savaş hali..” sloganı gerilerde, hafif suç olarak kaldı... Ekonomide büyüme mucizeleri, toplumun zenginleşmesi masalları da soldu gitti. Sanki en iddialı gibi göründüğünüz ülkenin parçalanmaması, Kürt açılımındaki son gelişmeler yüreğimizi kaygıyla hoplatıyor. İnsan hakları, demokrasinin, hukuk devleti düzeninin tüm kriterleri tepetaklak... Olmazsa olmazları güçler ayrılığı tüketilmiş, sivil İktidarlarının diktatörlüğünün örnekleri almış başını gitmiş... Ekonomi Servisi Türkiye Devrimci İşçi yavaş büyüme tahminlerini Sendikaları Konfederasyonu Araştırma teyit ederken, bankacılar, Enstitüsü (DİSKAR), TÜİK tarafından açıklanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Fa verilerin yaklaşan genel seçimlere Hanehalkı İşgücü Anketi Kasım 2014 dönem düşük bir büyüme ile girmek ik Öztrak, TÜİK’in 2014 Kasım işsonuçlarını değerlendirdi. Raporda, Türkiye istemeyen siyasilerin Merkez gücü ve istihdam verilerini değerlenekonomisinde büyüme oranlarında yaşanan Bankası (TCMB) üzerindeki faiz düşüş devam ederken yeni seride iki haneli direrek, büyümenin geçen yıl yüzde indirimi baskısını artırabileceğini rakamlara ulaşan işsizlik oranı ciddi bir sorun 3’ün altına düştüğünü, TÜİK verisöylediler. İş Yatırım ekonomisti lerine göre ortalama istihdam artı Muammer Kömürcüoğlu, “Bugünkü durumunda. Hatırlanacağı gibi yılın üçüncü çeyreği için Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bir şının 1 milyon 300 bine ulaştığını rakamlar iktisadi faaliyette yılın son önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.7’lik çeyreğinde öncü göstergelerin belirterek, “Yayımlanan veriler, büyüme ile kötü bir performans göstermişti. işaret ettiği zayıf toparlanmayı geçen senenin son üç ayında işBu durum bir süredir işsizlik verilerini de doğrulamaya devam etti. Yıl olumsuz etkilemeye devam etti. sizlikteki artışın kaygı verici boortasında genel seçimlerin Raporda şu unsurlar dikkat çekti: yutlara ulaştığını gösteriyor” dedi. yapılacağı dikkate alındığında, l İşsiz sayısı bu dönemde de kriz dönemindeki Her beş gençten birinin işsiz olişsizlik oranlarındaki artışın sayıyı aşarak dönem rekoru kırdı. duğunu vurgulayan Öztrak, “Verileri önümüzdeki dönemde l İstihdam edilenlerden ve işsizlerden oluşan faiz indirimi baskısını işsizlikteki artış eğiliminin sürdüğünü işgücünün sayısı bir önceki döneme göre 2 milyon artıracağını gösteriyor” dedi. Öztrak’a göre, işsizlik 12 bin kişi arttı. düşünüyoruz” l İşsiz sayısındaki artış işgücü artışının yüzde 45 ayın zirvesine çıktı. dedi. Kaygı verici Dönem rekoru kırıldı 30’u oldu. l İşsizlik verilerinde en ciddi artış gençler, kadınlar ve tarım dışı sektörlerde gerçekleşti. l Raporda Kasım 2014 döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar (umutsuzlar ve diğer) dahil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 17.5, işsiz sayısı da 5 milyon 473 bin kişi oldu. l İşinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar (eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı 6 milyon 569 bin kişi olurken bunların istihdam içindeki payı da yüzde 21 oldu. l Kadınlarda resmi işsizlik oranı yüzde 13 olan kadınlar için tarım dışı işsizlik oranı yüzde 17.5, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 25 seviyesinde gerçekleşti. l Kadınlarda işsizlik Şubat 2014 döneminden bu yana 209 bin kişi artarken, erkeklerde ise artış 64 bin kişi olarak gerçekleşti. Kasım ayında erkek işsizliğinde yaşanan yüksek artış erkek işsiz sayısındaki azalmayı artışa çevirdi. Ekonomi Servisi VakıfBank, geçen yılın son çeyreğinde 683 milyon TL net kâr elde ederek 2014’ü yüzde 10.6 artışla 1 milyar 753 milyon TL net kâr ile kapattı. VakıfBank’ın aktif büyüklüğü de yüzde 17 büyüme ile 158 milyar TL’yi, nakdi kredileri yüzde 21 büyüme ile 104 milyar TL’yi, mevduatı ise yüzde 13 büyüme ile 91 milyar TL’yi aştı. VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan, global ekonomideki belirsizlik nedeni ile kırılganlığın ve oynaklığın arttığı bir dönemde başarılı bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek, “Bankamızın ortalama özkaynak kârlılığı, 2014 yılında sektör ortalamasının üzerinde yüzde 13 seviyesinde gerçekleşti. Nakdi kredilerimiz yıllık bazda yüzde 21 büyüme ile 104 milyar TL’yi aşarken, KOBİ kredilerimiz aynı dönemde yüzde 25 büyüme ile 28 milyar TL’ye ve proje finansman kredilerimiz dolar bazında yüzde 31 büyüme ile 6.8 milyar dolar seviyesine ulaştı” dedi. vakıfBank’tan 1.7 milyar tl kâr u Akbank Private Banking’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Saltık Galatalı, “Şu anki dolar/TL seviyelerinden üst bantta bir faiz indirimi yangına körükle gitmek olur” dedi. PELİN ÜNKER ‘Faiz indirimi yangına körükle gitmek olur’ Riskten kaçan döviz alıyoR Kasım 2014 itibarıyla finansal varlıkların 1.2 trilyon liraya yükseldiğini belirten Galatalı, bunun yüzde 77’sinin mevduattan oluştuğunu söyledi. “Bu mevduatın üçte biri de döviz. Son dönemde döviz mevduatında bir miktar artış var” bilgisini veren Galatalı şöyle devam etti: “Türkiye’de bireylerin riskten kaçınan bir yapısı var. Bugün bir döviz mevduatının ortalama getirisi yüzde 1.6. Eğer Türk Lirası’nda yüzde 89 getiriler varken bile üçte biri dövizde duruyorsa bu genel olarak riskten kaçınma eğilimi olarak değerlendirilebilir. 20032004’te dolarTL mevduatı yarı yarıya idi. Şimdi üçte birlere geldi. Bu da son senelerdeki yükseliş. Açık pozisyonu olan şirketler yükümlülükleri nedeniyle volatilite arttıkça döviz alıyor.” Kurdaki 2.50’nin psikolojik sınır olduğunu anlatan Galatalı, bunun da daha ziyade Avrupa Merkez Bankası’nın Yunanistan ile ilgili tutumu ve petrol fiyatı gibi küresel etkenlere bağlı olduğunu aktardı. dHMi yer tahsisinde ayrımcılık yapıyormuş Ekonomi Servisi Rekabet Kurulu, hâkim durumu kötüye kullanma iddiası doğrultusunda Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ) hakkında soruşturma açtı. Rekabet Kurumu’nun web sitesinde yer alan açıklamada, DHMİ’nin havaalanlarında yer tahsisi hizmetlerine ilişkin olarak kiracı teşebbüsler arasında ayrımcılık yapmak suretiyle hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiasını içeren şikâyet başvurusunun Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin ilgili kararı üzerine yeniden değerlendirilerek soruşturma açıldığı ifade edildi. Açıklamada, daha önce söz konusu şikayet nedeniyle yürütülen soruşturmada DHMİ tarafından uygulanan yer tahsis tarifelerinin incelendiği ve DHMİ’nin havaalanlarında arazi veya üzerinde yer alan tesisleri kiralayan teşebbüsler arasında ayrıma giderek hâkim durumunu kötüye kullanmadığına karar verildiği hatırlatıldı. LONDRA Akbank Private Banking’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Saltık Galatalı, Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyona göre ölçülü faiz indirimleri yapabileceğini belirterek “Ancak şu aşamada koridorun üst bandının indirilmesi zor görünüyor. TL çok ciddi değer kaybetti. Şu anki dolar/ TL seviyelerinden faiz indirimi yangına körükle gitmek olur. Ben bunu bir tahminden ziyade bir gözlem olarak söylüyorum” dedi. TCMB’nin sıfır reel faiz politikasına gidebileceğini anlatan Galatalı, üst bantta bir indirim olursa 6 ay sonra daha fazla faiz artırımı baskısıyla karşılaşılabileceğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP çevreleri Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini yeterli bulmayarak seçim öncesinde büyümeyi canlandırabilmek için koridorun üst bandını indirmesi gerektiğini savunuyor. Merkez’e faiz indirimi baskısı da dolar kuruna rekor üstüne rekor kırdırıyor. Euromoney’nin “En İyi Özel Bankacılık Ödülü”nü bu yıl 8. kez alan Akbank Private Banking ödül töreninden önce gazetecilere konuşan Saltık Galatalı, 2013 Gezi olaylarından sonra piyasanın yeni yeni toparlandığını ifade ederek, yurtdışındaki gelişmelere ek olarak bir de içeride piyasayı rahatsız edecek bir gelişme olunca bunun olayların üstüne tuz biber ektiğini söyledi. Yurtiçindeki olayların kur üzerine etkisinin üçte bir hatta dörtte bir olduğunu aktaran Galatalı, “Yılbaşından bu yana gelişen para birimlerine karşı TL daha fazla değer kaybetti. Bu da içerideki faiz tartışmalarından kaynaklı” diye konuştu. Saltık Galatalı Müşterilerinin toplam 23 milyar liralık varlığını yöneten Akbank Private Banking, “Türkiye’nin En İyi Özel Bankacılık Kuruluşu” ödülüne sekizinci kez layık görüldü. Saltık Galatalı, Euromoney yetkililerinden aldı. Galatalı, “Bu ödülün yanı sıra Ultra High Net Worth clients, High Net Worth clients, Super Affluent clients, Asset Management ve Succession Planning Advice and Trusts kategorilerinde de Türkiye’nin en iyisi olduk” dedi. Euromoney’den 8. ödül seçimden önce komşudan para geldi 1 milyon lira üzeri mevduatlarda eski dönemlerdeki yüzde 30’luk büyüme hızının olmadığını belirten Galatalı, milyoner sayısının daha yavaş arttığını ve piyasanın oturduğunu ifade etti. Türkiye’deki doymuş piyasayı dengelemek için yurtdışından Türkiye’ye varlık getirmeyi planladıklarını anlatan Saltık Galatalı, “1 milyar dolar civarında bir yurtdışı aktifi var. Artık yurtdışından para getirerek büyüyoruz. 2014’te yurtdışından 400 milyon dolar tutarında yeni para girişi sağlandı. Ağırlıklı Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinden geldi. Bu ülkeler Tayland, Çin ve Dubai oldu. Seçimlerden önce Yunanistan’dan varlık geldi. İsviçre, Fransa ve İtalya’dan da giriş oldu” dedi. Yunanistan’dan gelen para için rakam vermek istemeyen Galatalı, “3 ayda 400’ün içinde bir rakam” diye konuştu. HSBC’nin şu an için Akbank Private Banking’e etkisi olmadığını ifade eden Galatalı, “Swiss Leaks’te Türkiye’den üç bin küsür hesabı olan var deniyor. Bir tane bankada üç bin hesap rakam olarak çok fazla geldi. İsviçre’de 50 tane private banking yapan kurum var. Bunların ortalaması yuvarlak hesap 1000 desek, 5060 bin Türk’ün hesabı var demektir. Bence bu da çok büyük bir rakam” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle