23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan şiddet gören kadınlara dikkat çekmek için 14 Şubat’ta yapılan eylemi eleştirdi 5 önemli değildir... Önemli olan kafaların özgürlükçü olup olmamasıdır. HHH Kafalar özgürlükçü değil... Bürokrasi siyasal iktidara sanki tapıyor... Böyle bir durum, milletvekili adaylığı için bürokraside istifa kasırgası... Seçilmeseler eski görevlerine dönmeleri zaten garanti değil mi canım! Birazcık vakit geçsin! Paralelciler olmadığına göre acaba bize bir şeyler düşer mi? Gariban böyle söyler, milletvekili olmak isteyen aday adayı böyle ister... Yüzde 10 seçim barajı falan vız geliyor... Demokrasi ve özgürlükler süpürülüyor... Dolar 2 lira 50 kuruşu aşarken birileri köşeyi yüz kez dönüyor... Benim memurum, benim işçim, benim emeklim! Onları soran yok, onların da zaten dili yok! Biz acılara, ölümlere, kıyımlara şerbetliyiz... Vatanımızı severiz... Devletimize toz kondurmayız... Tarsus’ta bindiği minibüsün şoförü tarafından kaçırılıp, bıçakla delik deşik edilen, yakılarak öldürülen 20 yaşındaki Özgecan Aslan... Onun acısı dört bir yanını kuşattı ülkemin! Vahşet düzeninde kadınlara kıyılıyor, onlar öldürülüyor, bir süre sonra bir yenisi ölüm zincirinin halkasını oluşturuyor. Tarsus’ta yaşanan bu acıdan ders çıkaracak mıyız? Yanıtım “hayır” olacak... HHH Kadına şiddet son yıllarda ivme kazanmaya başladı. Adına “töre” denilen o vahşet bildim bileli var! Çocuk gelinler var, taciz, tecavüz var! Pazar günü Cumhuriyet’in birinci sayfası olağanüstü hazırlanmıştı. Birinci sayfada “Taş Kalpliler” altında büyük bir fotoğraf: “Özgecan’ı kadınlar omuzladı...” Yalova’da AKP il yöneticisi Muğlim Bağatar’ın taşocağı için 192 bin ağaç kesilecek... Yok yok 192 bin ağaç öldürülecek! Katli vacip, çıkar için, para için... İki haber ve iki başlık! Cumhuriyet’e çok yakışmıştı... Bu arada Cumhuriyet’e yeni katılan Tahir Özyurtseven (Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı) ve Doğan Satmış’a hoş geldin diyorum. Can Dündar zaten bir süredir aramızdaydı. Can’ın yeni görevini, Genel Yayın Yönetmenliği’ni de kutluyorum. Cumhuriyet’te yeni gelen ezelden gelen yok. Biz tümleşmeyi seven bir gazeteyiz. Zor günlerimizi hep birlikte dayanışma içinde aştık. Yolumuz aydınlanmanın ışığında sürecek! ‘Dans nedir, fatiha oku’ ‘O dans Özgecan için değildi’ Erdoğan’ın isim vermeden Özgecan’ı anmak için “dans etmekle” eleştirdiği CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, o etkinliğin Özgecan için olmadığını söyledi. Erdoğan’ın bir kadın cinayeti sonrasında bile bir başka kadına saldırarak siyaset yaptığını söyleyen Nazlıaka, “One billion rising etkinliği, her yıl dünyanın her yerinde 14 Şubat’ta kadınların; şiddete, tecavüzlere, enseste dikkat çekmek için gerçekleştirdikleri bir isyandır. Dansa odaklanmak bu konuyu çarpıtmak için seçilen yoldur” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan katledilmesinin ardından yapılan eylemde kadınların dans etmesini eleştirdi. Erdoğan, “Bunlar kendi ülkesine, kendi milletine, kendi insanının değerlerine, kültürüne o kadar uzaklar ki, geçtiğimiz günlerde hunharca katledilen Özgecanımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. Bu ne biçim iştir. Önce sen biliyorsan bir fatiha oku. Bilmiyorsan bir rahmet dile. Ailesine bir başsağlığı dile. Dans ediyor. Bunun bizim kültürümüzdeki yeri nedir? Adeta sanki o ölümden zevk alıyor, bu anlama gelir” dedi. Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni’nde konuştu. Erdoğan Özgecan’ın öldürülmesiyle ilgili “Canice, vahşice yapılan bu katlin failleri yakalandı. İnşallah hak ettikleri cezayı da en ağır şekilde almaları için bizzat davanın takipçisi olacağım” dedi. Kimi zaman töre denilerek kadının şahsiyetinin yok edildiğine, kimi zaman çağdaşlık denilerek kadının metalaştı rıldığına şahit olunduğunu söyleyen Erdoğan, “Kadını zayıf görerek, kadını aciz görerek ona şiddet uygulayan her kim olursa olsun alçaktır, zavallıdır. Kadına şiddet uygulamak, Allah’ın emanetine ihanet etmektir. Cahiliye döneminde kadını bir eşya gibi alıp satanla; bugün medyada, sokakta, işyerinde onu bir meta gibi pazarlayan arasında hiçbir fark yoktur” diye konuştu. “Karar mekanizmalarının büyük çoğunluğunu oluşturan siz beyefendilere sesleniyorum” diyen Erdoğan, “Bu olay hepimizin kızının başına gelebilirdi. Bu konuyu sahiplenmedikçe gerçek bir iyileşme mümkün olmayacaktır” dedi. Erdoğan, törende Cuhmurbaşkanlığı Sarayı’nı da inşa eden Rönesans İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak’a ödül verdi. Vahşet Düzeninde Kadın Olmak! Daha şiirsel bir dünya, bulutlara iliştirilmiş sevda sözcükleri... Hayatın hep böyle olmasını isterim... Ne yazık ki öyle değil yaşam... Ölümler! Acılar! Yitip giden umutlar ve umutsuzluk! De Andrade’nin dizelerinden fırlamış, o ince güzellik, kırılgan bir gövdenin, hiçbir kitabın anlatamadığı, dilini ancak rüzgârın, yaprakların, karıncaların bildiği savaşsız bir dünya özlemi... Oysa tarihin sayfalarında nice acıların, kıyımların tersyüz olduğunu, bir sayfa kapanmadan bir başkasının yine kanla yazıldığını görmek artık sıradan bir şey... Acılar ırmağının insanlarıyız biz! Sevgisiz, yılgın, umursamaz... Yakın tarihimize bakıp ders çıkarmak artık işimize gelmiyor. Emir komuta zinciri, darbeler... Her şey vatan için! Ziverbey Köşkü, o çığlıkla yankılanıyordu 44 yıl önce... Orgeneral Faik Türün’ün acımasızlığının ilk işareti: “Kontrgerilla ana kumanda merkezine hoş geldiniz!” Gür bir ses, sert bakışlar, işkenceciler... Hem ürkek, hem gözü kara hepsinin... Geçelim... HHH Kontgerillanın birinci adamı Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün, uzun sözün kısası 12 Mart’tan sonra 1973 seçimlerinde Adalet Partisi’nden milletvekili seçilip paşa paşa siyasete girdi... İşkence yaptığı emekçiler, öğretmenler, subaylar, yazarlar... İlhan Selçuk’un Ziverbey Köşkü’nü bilmem kaçıncı kez yine okudum bu arada... Bir kez daha yazmak istedim, özellikle gençler için... Nasırlaşmış acının can kafesinde; yürekler bağnazlığın dökülen kalıplarında taşlaşır... Geçen acılar, Faik Türün’ler unutulur... 12 Mart’ı geçelim; 12 Eylül’ü bile unutmadık mı? Peynir ekmek gibi tarihi bitip tüketiyoruz, hiç ders almadan hayata tutunmaya çalışıyoruz. Oysa aradan sadece ama sadece 3040 yıl geçmiş... Oysa tarih bizim geleceğimiz, umudumuz değil midir? İşte bizim sağ siyaset bu ülkeyi bugünlere getirdi. Hakan Fidan’ın adaylığının eleştirilmesi, milletvekili seçilmesi ya da seçilmemesi hiç AKP’den farklı sesler yükselirken CHP’li Aygün ve HDP’li Kaplan karşı çıkıyor İdam ve hadım tartışması u Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın hunharca öldürülmesinin ardından “hadım” ve “idam cezası” tartışmaları yoğunlaştı. AKP’liler suçun niteliğine göre ölüm cezası ile süreli veya sürekli olarak erkeklik gücünü yok etme cezası seçeneklerinin yeniden tartışılması gerektiğini belirtiyor. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Başbakan Davutoğlu, idam cezasının gündemlerinde olmadığını söyledi. Bakan Bozkır, AB çalışmaları konusunda uzmanlaşmış bir öğretme makamı olan Jean Monnet Kürsü Başkanları’nı kahvaltılı toplantıda ağırladı. (Fotoğraf: AA) Cezalar ödüle dönüşüyor Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, kadına karşı şiddete ve vahşete dayalı öldürmelerde idam cezası ile ölümle sonuçlanmayan cinsel şiddette, niteliğe göre süreli veya sürekli olarak erkeklik gücünü yok etme cezası seçeneklerinin yeniden tartışılması gerektiği belirtti. İyimaya, “Hukukun mümkün kıldığı en katı cezayı katile tatbik etmek bizleri sorumluluktan kurtarmaz. Ağır travmalardan ders çıA. İyimaya karmak ve sistemi buna göre düzeltmek; vicdanın, aklın ve bilimin gereğidir. Bu tür cezalara, yasama organının af veya benzeri azaltıcı yasalarla müdahalesini önleyecek çekirdek anayasa normlarını üretmeliyiz. Aksi takdirde cezalar, çoğu kez ödüle dönüşmektedir” diye konuştu. Bozkır ‘Kızımın başına gelse silahı alır cezasını veririm’ dedi AB bakanından Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Aslan’ın katledilmesinin ardından gündeme gelen idam cezasının, bugün içinde bulunulan psikoloji içinde değil, daha sağlıklı bir ortamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bozkır, “Şayet benim kızımın böyle bir olay başına gelseydi ben elime silah alır bunun cezasını kendim verirdim ve cezasına da katlanırdım ama devletlerin reaksiyonlarının bu şekilde olmaması gerekir. Devlete insan öldürmek bir anlamda yakışmaz diye düşünüyorum. Mevcut kanunlarımızdaki en ağırlaştırılmış müebbet cezasının, bu tür suçlar için idam cezası yerine uygulanmasının daha doğru olacağını düşünüyorum.” dedi. İdamı tartışmak yanlış değil Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız “Kamuoyunda idamın tartışılıyor olması yanlış değil. Önümüzdeki süreçte bu konular hem kamuda hem de sivil toplum kuruluşlarında gündeme gelecek ve tartışılacaktır” ifadelerini kullandı. T. Yıldız tartışılacak sözler Dedegil: İdama güveniyorum TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Alev Dedegil kadına karşı cinsel suçlarda idam cezasının caydırıcı olacağına inandığını söyledi. Dedegil “Kadına ve çocuğa karşı cinsel saldırı olaylarında, kesinlikle idam cezasının hukuk sistemi içinde yer alması ve uygulanmasının, bu tür suçların engellenmesinde önemli rol üstlenebileceğini düşünüyorum. Bu cezanın caydırıcı yönüne çok güveniyorum. Bu suçla mücadelede çok kararlı olsaydık, belki de bu yavrumuz ölmeyecekti” dedi. AKP Grup Başkanvekili Belma Satır, milletvekilleri olarak bugün Meclis’e koyu renk giyerek geleceklerini bildirdi. Siyasi suçlara doğru genişler CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, idam veya hadım etmeyi doğru bulmadığını belirterek, “İdamın da hadım cezasının da ülkemize ve çağımıza yakışmadığını düşünüyorum. Özgecan’ın katilleri sadece onu öldüren 3 kişi değil, Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü her gün kadınlara nefreti yayan, ‘kadın mı kız mı bilmiyorum?’ diyen kendisidir. Azmettirici H. Aygün odur. Özgecan, onun kurduğu sistemin kurbanıdır, hesap vermelidir. Ama idam ve hadım etme doğru değil. Çünkü bu siyasi suçlara doğru genişletilir, çok sıkıntı yaratır” uyarısında bulundu. Acil yargılama için yasa önerisi HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Özgecan cinayetinin toplumsal infialin doruk noktası olduğunu kaydetti. Hasip Kaplan, idam cezasının geriye dönüşü olmayan bir mekanizma olduğunu, hadımın ise çok ilkel bir tartışma olduğunu kaydetti. Kaplan, tüm partilerin desteğiyle kadına karşı işlenen suçlarda acil yargılama ve infaz indiriminin kaldırılması düzenlemelerinin bu hafta TBMM’den çıkarılmasını önerdi. H. Kaplan TBMM Başkanı Cemil Çiçek vahşet olaylarında yasadan daha çok uygulamaların tartışmalı olduğunu belirtti. Çiçek, şunları dile getirdi: “Böylesine vahşi ve büyük bir şiddetle kınadığımız olayla ilgili hapis cezası veya dile getirilen tedbirler ne olursa olsun vatandaşın beklentisi idam edilmesidir. İdamla ilgili bir ceza uygulanmadığı sürece bu infiali tam karşılamak mümkün olmuyor. Vatandaşın da bu yönde talebi var, bazı açıklamalar var. Tabiatı ile bu konuyu tartışırken Türkiye’nin bir kısım uluslararası taahhütleri de var. Bunları da ortaya koyarak tartışmak lazım” Vekiller siyah giyecek ‘Fuat Avni’ muamması İstanbul Haber Servisi AKP iktidarına yakın 3 gazetede Twitter’daki “Fuat Avni” hesabının Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu’ya olduğu iddiaları ortaya atıldı. Uslu ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ve AKP’yi eleştirdiği için bu iddianın ortaya atıldığını belirterek “Ayrıca 140 karakterlik Twitter’dan 185 karakter tweet’i atsa atsa Bilal atar. Ben atamıyorum henüz. Yanlış adres” dedi. Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu, AKP iktidarına yakın 3 gazetede Fuat Avni hesabının kendisine ait olduğuna ilişkin iddialara yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. Uslu açıklamasında, “Fuat Avni’yi bulma şenlikleri devam ediyor” diyerek AKP’ye yakın gazetelerde daha önce de Fuat Avni’nin kendisi olduğuna dair haberler yapıldığını, buna ilişkin davalar açtıklarını söyledi. MİT müsteşarlığı görevinden istifa ederek siyasete giren Fidan’ın Fuat Avni’yi bulamamış olmasının onun kariyerinde büyük bir eksiklik olarak durduğunu öne süren Uslu, “Fuat Avni’yi bile bulamayan MİT müsteşarı olarak siyasete girmemek için bir Fuat Avni buldular” ifadelerini kullandı. AKP’ye yakın 3 gazetede ortaya atılan iddialarda ise Emniyet içinde kritik görevlerde bulunan polis müdürlerinin Twitter’daki Fuat Avni hesabına “Direkt mesaj” yoluyla bilgi sızdırdığı, bunun karşılığında da hesaplarına para yatırıldığı yer almıştı. l İktidara yakın gazetelerden ‘Emre Uslu’ iddiası Yahudi lobisine milyonlar SİBEL BAHÇETEPE CHP Yolsuzlukları Araştırma Birimi Başkanı ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, AKP hükümetinin İsrail yanlısı bir hükümet olduğunu ve 18 ayrı lobi şirketine 2013 yılına kadar 65.4 milyon dolar para ödediğini açıkladı. Erdoğdu, lobi faaliyetleri için yapılan ödemelerin ülkemizin bütçesinden, Türk ve ABD hükümetlerinin bilgisi dahilinde yapıldığını belirterek “AKP, birçok politikasında olduğu gibi İsrail politikasında da ikiyüzlü. Recep Tayyip Erdoğan, Davos’ta ‘one minute’ diyerek İsrail’e başkaldırdığını ve mazlum Filistin halkının yanında olduğunu gösteren bir görüntü çizmeye çalışmıştır. ABD’de ise İsrail ve Yahudi yanlısı bir hükümet olduğunu ispatlamak amacıyla lobi şirketlerine para ödemiştir” dedi. Levent’teki CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda dün düzenlenen basın toplantısında Erdoğdu, AKP hükümetinin Amerikan şirketleriyle “İsrail ve Yahudi lobisi ile Türk hükümetinin arasını düzeltmeleri” için yaptığı gizli anlaşmaları ve ödediği bedelleri belgeleri ile gündeme getirdi. Erdoğdu “Ödeme yapılan şirketler arasında Livingston Group, FeishmanHilllard, Gephardt Group gibi çeşitli lobi şirketeri var.” dedi. Erdoğdu, Gezi Direnişini küçük düşürmek amacıyla da çok ciddi lobi faaliyetleri yapıldığını da söyledi. l Atıcı, hükümetin yaptığı ödemelere dikkat çekti Koç/ Ankara CHP’de isimler FIRAT KOZOK ANKARA CHP’nin seçim bölgelerinde uygulanacak aday belirleme yöntemlerinin kararlaştırıldığı Parti Meclisi toplantısının ardından, MYK üyelerinin seçim bölgeleri de netleşmeye başladı. MYK üyelerinden Selin Sayek Böke’nin Hatay’dan, Haluk Koç ve Murat Özçelik’in Ankara’dan, Enis Berberoğlu ve Mehmet Bekaroğlu’nun da İstanbul’dan aday gösterilmesi bekleniyor. İstanbul’da 3 bölgede toplam 14, İzmir’de 2 bölgede 6, Ankara’da da yine 2 bölgede 6 kontenjan kullanmayı planlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önseçime sokmayacağı MYK üyeleri için 3 büyük kentteki bu kontenjanları kullanacak. CHP PM’de üç büyük kentte de ilk sıraların kadın adaylara verileceği de karara bağlanmıştı. Bu çer netleşmeye başladı Koç ve Özçelik’in Ankara, Berberoğlu’nun İstanbul, Böke’nin Hatay’dan aday olması bekleniyor çevde parti kulislerinde yapılan değerlendirmelerde, Şafak Pavey’in İstanbul 1. bölgeden, Seyhan Erdoğdu’nun ise Ankara 1. bölgeden ilk sırayı alması bekleniyor. 14 kontenjanın kullanılacağı İstanbul için Genel Sekreter Gürsel Tekin’in yanı sıra Sezgin Tanrıkulu, Ercan Karakaş ve Burhan Şenatalar da İstanbul için adı geçen isimlerden bazıları. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba seçim bölgesi Malatya’da delegelerden oy isteyecek. PM toplantısında Antalya 3. sıra için kontenjan ayrılması, soru işaretlerini de beraberinde getirmişti. Bu sıranın eski Genel Başkan Deniz Baykal için ayrıldığı yorumları bile yapılmıştı. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun, bu sırayı son gün arayarak istifa etmesini istediği eski Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak için tuttuğu öğrenildi. C M Y B Böke/ Hatay içek uluslararası boyuta dikkat çekti Ç Bekaroğlu/ İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle