Katalog

17 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 Nihat Doğan dışlandı Babadan sağduyu l Uluslararası Af Örgütü’nün rakamlarına göre, 2012 yılında dünya çapında 1923 idam cezası verildi. İdam cezasının en fazla uygulandığı ülkelerin başında Çin, ABD, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Ortadoğu ve Arap Yarımadası ülkeleri ile Afrika ülkeleri geliyor. Sadece Çin’de uygulanan idam sayısı bütün dünya ülkelerinin toplamını aşıyor. Buna karşılık, dünyada kadınların statüsü üzerine en ayrıntılı çalışmaları yapan Woman Stats Project’in 2011 rakamlarına göre, dünyada tecavüzün en yaygın olduğu ülkelerin başında, yani birinci grupta ortalama her 100 bin kadından 60’ının tecavüze uğradığı Afganistan, Hindistan, Pakistan, Suudi Arabistan, Yemen, Irak, Suriye, Ürdün, İran, Sudan ve diğer Afrika ülkeleri geliyor. Sayılan ülkeler aynı zamanda Çin ve ABD dışında idam cezasının en yaygın olarak uygulandığı ülkeler. Woman Stats Project’e göre tecavüz ortalamasında ikinci grubu Çin, Vietnam, Laos, Tayvan, Güney Kore, Tayland gibi ülkeler oluşturuyor. Ancak başta Çin olmak üzere, bu ülkeler idam cezasının yine en fazla uygulandığı ülkeler arasında sıralanıyor. ABD tecavüz ortalamasında üçüncü kuşak ülkeler arasında yer almakta. Ancak aynı ABD dünyada idam cezasının en fazla uygulandığı ülkelerin arasında ön sıralarda yer alıyor. (DHA) Özgecan’ın babası, acıdan kavrulan haliyle konuştu: İdam çözüm değil İDAM CEZASI CAYDIRMIYOR ABİDİN YAĞMUR Haber Merkezi Özgecan Aslan’ın katledilmesinden sonra “Siz de mini eteği giyip soyunup laik sistemin ahlâksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın” tiviti atan Nihat Doğan katılacağı Survivor yarışmasından Acun Ilıcalı tarafından çıkarıldı. Doğan’ın attığı tweet sonrası Twitter’da binlerce insan #NihatVarsaSurvivorBoykot etiketiyle kampanya başlatmıştı. Nihat Doğan’a Galatasaray camiasından da büyük tepki geldi. Eski 2. Başkan Adnan Öztürk, disiplin kuruluna bir dilekçe göndererek Doğan’ın kulüp üyeliğinden ihraç edilmesi için başvuruda bulundu. Yönetim Kurulu’na bir dilekçe yazan ve kulüp tüzüğünün 108. maddesinin 5. fıkrasına göre, Nihat Doğan’ın genel ahlâka ve kulüp değerlerine aykırı söylemleri nedeniyle üyelikten çıkarılmasını istedi. Öztürk, Doğan’ın kulübün kuruluş amacındaki, “Vatansever Atatürk gençleri” kavramına da ters düştüğünü belirtti. Doğan, Adnan Polat döneminde kulübe üye olmuştu. Dilekçede “Kamuoyunda, sanatçı olarak tanınan bu kişi, aşırı söylem ve eylemleri ile dikkat çekmesinin kulübümüze herhangi bir büyük hizmet ve yararı olmadığı tüm camia tarafından malumdur. Ancak, son yaşanan vahşi, tüm ülkenin kanını donduran cinayete sosyal medya aracılığı ile yaptığı yorumlar ile gerçek zihniyetini ve hastalığını ifşa etmiştir” ifadelerine yer verildi. MERSİN Özgecan Aslan’ın acılı babası Mehmet Aslan, kızının vahşice öldürülmesinin ardından yeniden gündeme gelen idam tartışmalarıyla ilgili “Caydırıcı olması açısından gelsin ama idamın gelmesi de çözüm değil. Her insanın vicdanı kendi jandarması olacak. Kendini, nefsini birebir kontrol etmeyi bu insanların öğrenmesi gerekiyor. Henüz barış varken güzel olana teslim olalım” dedi. Taziyeleri kabul eden acılı baba, “Tek talebimiz adaletin tecelli etmesi. Şimdi bu yükü milyonlarca insan paylaşıyor” ifadesini kullandı. Kanal D habere canlı yayınına konuk olan Özgecan Aslan’ın ailesi canlı yayında tüm Türkiye’yi ağlattı. Baba Mehmet Aslan “Birinin beni bu kabustan uyandırmasını istedim” derken, “Siz hiç mucize gördünüz mü? Şu an bir mucize gerçekleşiyor. Olayın tüm Türkiye’ye mal olmasının bir hikmeti var” sözleri herkesin yüreğini sızlattı. Aslan, sözlerini “Masallarla büyüdük. Bir varmış, bir yokmuş. Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş. Sevgi geldi saygı geldi cihana, biz yarattık dediler. Bizler sevmesini saymasını öğretmeye geldik cihana” diye bitirdi. Özgecan’ın kardeşi Beste de okullarda “insanlık ve sevgi” dersi verilmesini istedi. Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş G.Saray da dışladı cezayı çeksinler Davutoğlu: Özgecan pek Hak ettikleri Anne Songül Aslan ise “Başka anne ve babaların canları acımasın. Adalet yerini bulsun. Hak ettiği cezayı çeksin” diye konuştu. Acılı anne Songül Aslan kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek, “Çok üzgünüm, yavrum gitti benim. Başka anne ve babaların canları acımasın. Benim kızımın kanı yerde kalmasın. Bu katliamı yapanlar idam edilsin” dedi. Yenişafak yazarı: Susun Haber Merkezi Yeni Şafak yazarı Sevda Türküsev, Özgecan Aslan cinayeti sonrası Twitter’da #sendeanlat hastagiyle başlarından geçen taciz olaylarını anlatan kadınları hedef aldı. “Maalesef HAKLI çıktım: sosyal medyada yaşadığı tacizi anlatan Kadınlara: susun ve doktora gidin. Hayat dizi değil” tweeti atan Türküsev ardından yaşadığı tacizi anlatan kadınlara “Uğradığı tacizi doktora değil de sosyal medyada yazan kadınlara: Bi kendinize gelin, dizilerdeki gibi kahraman mı olacaksınız sanıyorsunuz?” diye seslendi. Özgecan’ı ölüme götüren yol ölüm kapanı; şehirden uzak, ulaşım seçeneği yok. Erkek öğrenciler de saldırıya uğramış. Taciz yolu ABİDİN YAĞMUR Anne Songül Aslan Özgecan cinayeti, dünkü Bakanlar Kurulu’nun da gündemine geldi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Özgecan’ın ölümüyle ortaya çıkan bu ortak bilinçle belki de pek çok kadının hayatı kurtulacak” dedi. Kadına şiddet etki analizi yapılmasının kararlaştırıldığını ve yeni bir eylem planı hazırlanacağını söyleyen Davutoğlu, Özgecan’ın babasının sözleri için “Bugünkü ifadeleri gerçek bir insanlık destanıdır” dedi. çok kadını kurtaracak KIZIM BUHRAN GEÇİRİYOR l Özgecan Aslan’ın ölüme gittiği günü birlikte geçirdiği ve onu en son gören sıra arkadaşı B.G de şokta. B.G’nin babası Selçuk G., Al Jazeera Türk’e yaptığı açıklamada, kızının böylesine insanlık dışı bir olayla anılmasını istemediği için onu saklamaya çalıştığını belirterek “Kızımı kaldığı yurttan alıp eve götürdüm. Ayakta duracak hali yoktu, buhran geçiriyordu, bu ruh halinden hâlâ sıyrılabilmiş değil. Sürekli ‘Böyle bir şey nasıl bizim başımıza geldi’, ‘İnanamıyorum, nasıl olur’ diyor.” Özgecan’ı kendi kızı gibi gördüğünü ve bu vahşetin yarattığı travmayı kendi ailesinin de yaşadığını anlatan Selçuk G. “Kızımın medyada yer almasını istemedim. Bu olayın öğrenim hayatını etkilemesini istemiyorum. Orası ıssız bir yer değil. Gittikleri yer alışveriş merkezi, pavyon değil. Bindikleri yer kalabalık bir yer. ‘Olmasaydı, gitmeseydi’ demek doğru değil. Çok geç bir saate de kalmamışlar. Saat gece 1, 2 değil. Akşam 8 gibi çıkmışlar, önce benim kızım binmiş. Benim çocuğum aynı durumda olabilirdi şimdi. Talihsiz yavrunun elbiselerini göstermişler. Bu yüzden kızım buhran yaşıyor. En çok sevdiği arkadaşı o. Cenazeyi göstermemişler. Herhalde buna dayanamazdı. Üç kızım var benim. Hepsi etkilendi.” Kızının cenazeye gidemediğini ama daha sonra aileye taziyeye gideceklerini belirten Selçuk G. “Gidecek durumu yoktu. Çocuğum bunalıma düştü. Kafayı bozmasından korkuyorum. Hatırladıkça ağlıyor, perişan” dedi. Bergen’le aynı mezarlıkta Vahşice öldürülen 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın toprağa verildiği Mersin Akbelen mezarlığında erkek şiddetinin bir başka mağduru olan sanatçı Bergen’in de mezarı bulunuyor. Arabesk tarzı şarkılarıyla ünlenen ve “Acıların kadını” lakabıyla tanınan Bergen, sürekli şiddet gördüğü eşi Halis Serbes’in adamları tarafından 1982’de İzmir’de gece kulubü çıkışında yüzüne kezzap atılması sonucu bir gözünü kaybetmiş ve yüzü tanınmaz hale gelmişti. Yüzünün bir bölümünü sürekli saçlarıyla gizleyen ve bu haliyle hafizalara kazınan Bergen, 15 Ağustos 1989’da sabaha karşı eşi tarafından kurşun yağmuruna tutularak öldürülmüştü. Henüz 29 yaşındayken öldürülen Bergen, kısacık hayatına 5 plak ve 11 kaset ile bir film sığdırmıştı. Onu katleden eşi Halil Serbes Eylül 1990’da Almanya’a yakalanırken, 19 ay “iyi hal” indirimleriyle 3 yıl veza verilerek serbest bırakıldı. Özgecan son gününü onunla birlikte geçirmişti MERSİN Çağ Üniversitesi yerleşkesinin Tarsus ilçesinin Yenice beldesi yakınlarında, yerleşim birimlerinden uzak olduğunu anlatan öğrenciler, servis sorunu yaşandığını, mecburen minibüsleri kullandıklarını söyledi. Öğrenci Kulüpleri Birliği Başkanı Tunç Güçer “Sadece kız öğrenciler değil, erkekler de taciz ediliyordu. Geçen yıl bir şoför benim arkadaşımı bıçakla kovaladı. Daha önceki gün Yenice’de bir kadını dövdüler. Bu cinayetin geleceği belliydi. Biz böyle bir şey olacağından zaten korkuyorduk. Okula ve belediyeye şikâyette bulunduk ama sonuç alamadık” dedi. Çağ Üniversitesi’nden Özgecan’ın arkadaşları ve öğretim üyeleri dün Özgecan’ın Mersin’deki evine giderek ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Öğrenciler, Tarsus Mersin hattında hizmet veren Tarsus Otobüsçüler Motorlu Taşıyıcılar İşletme Kooperatifi’ne (TOK) bağlı minibüslerde sık sık taciz edildiklerini anlattı. Çağ Üniversitesi’nin, Tarsus ilçesinin Yenice beldesinde, şehir yerleşiminden uzak bir alanda olduğuna dikkat çeken bir kız öğrenci, “Okuldan çıkınca D400 Karayolu’nda TOK’lara binmek zorunda kalıyoruz. TOK dışında toplu taşıma aracı yok. Mecburen TOK arabalarına biniyoruz” dedi. Okuldan en geç akşam 18.00’de çıktıklarını, eğer servis saatlerine denk gelmezse özel toplu taşıma aracına binmek zorunda olduklarını anlatan bir diğer kız öğrenci de “Her şoför aynıdır diyemem, genelleme yapamam ama birçok şoförün davranışlarından dolayı endişeliyiz” ifadelerini kullandı. Hukuk fakültesinde okuyan bir erkek öğrenci şunları söyledi: “Sadece kız öğrenciler değil, erkek öğrenciler olarak bizler de rahatsızız o dolmuşçulardan. Bazen bizi zorla dolmuşa bindirmek istiyorlar. Yolun karşısına geçiyoruz lokantaya gitmek için bizi arabaya bindirmek istiyorlar. Katilin fotoğrafları yayınlandı, birçok arkadaşımız tanıdı. Defalarca onun arabasına binenler var. Bu saatten sonra ben gönül rahatlılığıyla binemem o araçlara. Ben bir hukukçu adayı olarak söz verdim, bu işin peşini bırakmayacağım.” ARKADAŞIMI KOVALADI BIÇAKLA Öğrenciler endişeli Katili çoğumuz tanıyorduk Özgecan Aslan’ın Çağ Üniversitesi’nden arkadaşları son derste oturduğu sıraya karanfiller bıraktı. (AA) l Arkadaşımı bıçakla kocala Çağ Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Birliği Başkanı Tunç Güçer, şunları söyledi: “Toplu taşımayla ilgili, TOK otobüsleriyle ilgili öteden beri şikâyetlerimiz vardı zaten. Sadece kız öğrenciler değil, erkek öğrenciler de bir şekilde taciz ediliyordu. Geçen yıl bir şoför benim arkadaşımı bıçakla kovaladı. Daha önceki gün Yenice’de bir kadını dövdüler. Bize karşı tavırları da çok kaba. Şunu söyleyebilirim bu cinayetin geleceği belliydi. Biz böyle bir şey olacağından zaten korkuyorduk. Her zaman tedirgindik. Şikayette bulunduk ama sonuç alamadık. Çarşamba günü (yarın) bölgeden üniversitelerin, taraftar gruplarının katılımıyla büyük bir eylem yapacağız. D400 Karayolu’nu kapatacağız. Bizim hem belediyeden, hem okuldan, hem emniyetten taleplerimiz var, bunlar gayet açık. Belediye otobüsü istiyoruz. Tüm toplu taşıma araçlarına araç içi kamera takılmasını, araçların uydu cihazlarıyla izlenmesini, güzergahta çalışan araçların ve sürücülerinin denetlenmesini, okulun servis sayısının artırılmasını istiyoruz. Eylemde hem kadın cinayetlerini kınayacağız, hem de bu taleplerimizi dile getireceğiz.” C M Y B