Katalog

Pazar 8 Kasım 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ECE KURTULUŞ 6 SELAHATTİN DEMİRTAŞ HDP İL EŞBAŞKANLARI TOPLANTISINDA KONUŞTU: Tek adam sistemine biz ‘evet’ demeyiz! Toplantı öncesi konuşan Demirtaş, “Yönetim modeli elbette değişmeli ama başkanlık sistemi adı altında tek adam sistemine de evet diyemeyiz” dedi DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni ve özgürlükçü bir Anayasayı bütünlüklü olarak tartışmaya hazır olduklarını vurgularken, “Dikta rejimine payanda olamayız, kendi elimizle ülkeyi tek adama teslim etmeyiz, halkımıza bu sözü verdik, arkasındayız. Geçmişte bizlerle kirli pazarlıklar yapmak istediler, tenezzül etmedik. Yine öyle yapacağız” mesajı verdi. Demirtaş, ayrıca “Tek derdimiz başkanlık mı? Dün üniversitede yerde sürüklenen gencin sorunu beyefendinin başkan olması sorunu mu?” diye sordu. Demirtaş, dün seçim sonuçlarının değerlendirildiği il eşbaşkanları toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada “1 Kasım seçimlerinde saldırının merkezi haline getirilmiş bir parti olarak en az oy kaybını yine kendilerinin yaşadığını” söyledi. Demirtaş, “Bütün senaryo HDP’yi baraj altında bırakmak üzerineydi. HDP’nin varlığı olmasaydı Türkiye büyük bir kaosa sürüklenmiş olacaktı. Şu yüzde 50 oya rağmen büyük bir kaos çıkacaktı. Biz varız, o yüzden umut var” dedi. Demirtaş, “Kenan Evren gitti, anayasası kaldı. Tartışmaya hazırlarsa, biz, yeni ve özgürlükçü Pandora’nın kutusu... ayatın kapısı aralandığında karşınıza beş yıl öncesi çıkıyor ansızın... Davaya açılan sürecin başladığını bir sabah televizyonları açıp, sabah haberlerini izlediğimiz saatlerde öğreniyoruz... 10 Ağustos 2010... Ergenekon, Balyoz ve benzeri davaların tıpkısı... Bir eposta geliyor İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne iddiaya göre... Gönderilen adres ABD Maryland... Muhbirin haleizmirhale@ hotmail.com adresinden gönderdiği ihbara göre, İzmir’de üniversite öğrencisi kızlar aldatılarak, üst düzey bürokratlara, varsıl kişilere fuhuş amacıyla satılıyor. Kızlar Alsancak ve Bostanlı’daki kafelerde oluyor... Bizim havuz ve cemaat medyası ayakta... Denizci amiraller, subaylar, astsubaylar kendilerini “Askeri Casusluk ve Fuhuş” davasının içinde buluyorlar. 300 kişi gözaltına alındı operasyonlarda, 2012 yılında 57 asker tutuklandı. Şimdi o operasyonu yapanlar, sahte kanıt üretenler gözaltına alındı... Askeri itibarsızlaştırmak isteyen bir oyundu ve iktidarda AKP vardı. Gözaltına alanlar polislerdi, yargılayanlar savcılar, yargıçlar... Dava sürecinde, örgüt şemasında adları yazılan kişilerin birbirlerini bile tanımadığı, dinlemelerin usulsüz, yasa dışı yapıldığı mağdur askerlerin avukatları tarafından öne sürüldü. Kimse dinlemiyordu, önemsemiyordu, halkımız askere yönelik “olumsuz algı” numarasına kanıyordu. Şimdi bir soru: “Cemaatin yatacak yeri yok tamam da birlikte yürüyen iktidarın yatacak yeri var mı?” hhh Ergenekon, Balyoz gibi davalarda hukuk dışı uygulamalar, dinlemeler vardı, İzmir’deki davada da... Sabah televizyonu açtım, İzmir’de suçu olmayan amiralleri, subayları, üst düzey bürokratları uyduruk belgelerle, yasadışı dinlemelerle gözaltına alanlar bu kez savcıya ifade veriyor. Aralarında vali, vali yardımcısı, emniyet müdürü olanlar da var... H H Toplantıda konuşan Selahattin Demirtaş, “Halkımıza söz verdik, arkasında duracağız” diye konuştu. bir anayasayı bütünlüklü olarak tartışmaya hazırız” derken, şu değerlendirmeleri yaptı: “Maden işçisinin şu anda sorunu Türkiye’nin başkanlık sistemi mi? Dün üniversitede yerde sürüklenen gencin, üniversite öğrencisinin sorunu beyefendinin başkan olması sorunu mu? Niye tartışmayı oradan başlatıyorlar? Anayasanın her maddesi doğru da bir tek başkanlıkla ilgili kısmı mı eğri? Anayasanın kendisi deve zaten. Neresi düzgün ki? Tartışabiliriz, deniyor ya başkanlık teklifi falan yapmadılar ki. 2011 teklifine bakın, sonrakilere bakın, bildiğin tek adam sistemi, diktatörlük sistemi. Yönetim modeli elbete değişmeli ama bir başkanlık sistemi adı altında tek adam sistemine de biz ‘evet’ diyemeyiz. CHP ve AKP’ye gelin yeni yönetim modelini tartışalım, diyoruz. MHP’nin böyle bir derdi olmayabilir, o görevini yaptı yerine oturur artık 34 yıl. Ama ülkede demokrasiyi ile inşa edeceksek, CHP ile AKP de gelin beraber tartışalım. En iyi model, yerinden yönetim modelini öneriyoruz, niye karşısınız gelin tartışalım. Biri tek adam sistemi öneriyor, öbürü eski rejimde ısrarcı. ” Demirtaş, “Bazı dostlarımız neden başkanlık sistemine karşısınız, tartışılsın diyor. Biz tartışılmasın demedik ki. Ama başkanlık sistemi değil ki. Biz dikta rejimine payanda olamayız, kendi elimizle ülkeyi tek adama teslim etmeyiz. Halkımıza bu sözü verdik, arkasındayız. Asla kirli pazarlığın içine girmeyiz” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘İşçinin derdi mi?’ ‘Tartışılmasın demedik’ ÖCALAN’IN SEÇİMLER İÇİN HDP VE PKK’Yİ SUÇLADIĞI ÖNE SÜRÜLDÜ, AVUKATLAR YALANLADI bdullah Öcalan’ın 1 Kasım seçimlerine ilişkin PKK ve HDP’yi başarısızlıkla ve halkı AKP’nin kucağına itmekle suçladığı, çatışma nedeniyle kazanımların heba edildiğini söylediği iddia edildi. Öcalan’ın avukatı Cengiz Çiçek iddiaları yalanladı. Habertürk’te dün yayımlanan haberde, Öcalan’ın İmralı’da devlet heyetiyle görüştüğü ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu öne sürüldü. Bülent Aydemir imzalı habere göre Öcalan şöyle konuştu: “Öcalan, HDP’nin 7 Haziran’da aldığı ilave oyların 1 Kasım’da yarı yarıya düşmesinden dolayı hayal kırıklı ‘Spekülasyon yapılıyor’ A ğı yaşadığını belirtirken, “Ben, ‘Silahların gölgesinde barış olmaz’ demiştim. Dinlemediler, haklı çıktım. PKK ve HDP için özeleştiri yapma vakti. Politikaları çöktü, başarısız oldular. En ufak olumsuzlukta silaha sarıldılar, devletle çatıştılar. Kazanımlar heba edildi.” Öcalan’ın avukatı Çiçek “Ne biz avukatları, ne ailesinin görüşebildiği ve her türlü iletişim kanalından yoksun Öcalan hakkındaki bu tür haberler spekülasyondan ibarettir. Sağlıklı bir çözüm isteniyorsa Öcalan’ın doğrudan kamuoyuyla iletişime geçecek kanalların yaratılması gerekiyor” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İmralı heyeti toplanıyor H Abdullah Öcalan DP’nin İmrali heyeti gelecek hafta toplanıyor. DİHA’nın haberine göre pazartesi veya salı günü bir araya gelecek olan heyet hem hükümetin Öcalan’ın açıklamalarıymış gibi medyaya sızdırdığı açıklamaları hem de çözüm sürecinin geleceğini görüşecek. Heyetin çözüm sürecinin sürmesi ve yaşanan çatışmalı sürecin sona erdirilerek ölümlerin önüne geçilmesi için de neler yapılabileceğini masaya yatırması bekleniyor. O yılları düşündüm... Zor yıllardı bugün olduğu gibi... O yıllarda evrensel hukuku, hukukun üstünlüğünü, adalette eşitliği, dürüstlüğü, temel hak ve özgürlükleri savunuyorduk... Bugün de aynı çizgideyiz, bizler için değişen bir şey yok! Demek ki hukuk, adalet, temel hak ve özgürlükler bir gün mutlaka herkese gerekir... Biz hep burada kaldık, dik durduk, boyun eğmedik! Efsane savcı gibi Gürcistan üzerinden Almanya’ya kaçmadık, her sabah gazeteye geldik. Tehditlere aldırmadık! İzmir’de açılan Askeri Casusluk ve Fuhuş Davası asker üzerinde olumsuz bir algı yaratmaktan başka bir şey değildi. O davada tek şey, “Pandora” adlı dosyaydı. Bir işadamının Sapanca’da bulunan villasında bulunan klasörü oraya kimin koyduğu bilinmiyordu. Arama hukuka aykırıydı... Yasa gereği aramada bulunması gereken yerel güvenlik güçlerinin tutanakta imzaları yoktu. Pandora klasörü casusluk savlarının temeline oluşturdu, çok sayıda asker bu belgeler yüzünden tutuklandı. hhh Haberleri izleyip bahçeye çıktım... Gökyüzü gri, çiçeklerin yüzü gülmüyordu. O anda gerçek mutluluğu düşündüm. Toprağın kokusunu özlemiştim, dağların yamaçlarını, denizi, ağaçları... Yaşanan bir anın yazıyla somutlaşması, mutluluğun paylaşımıydı benim için. Kuddusi Okkır, Yarbay Ali Tatar ve daha niceleri... Anıların harmanlaştığı bir yaşam, karşındaki kişinin acısını ve kaygısını paylaşmaktan geçerdi. Gerçek mutluluk “Pandora’nın Kutusu”nun olmayacağını bir kez daha anlamamız gerekir. Gerçek mutluluk bütün insanlığın altına çekilen toplum çizgisindeki duyarlılıktan oluşurdu... Gözlerimi yumdum bir süre... Sonra yeniden ağaçlara baktım, hayata, umuda, umutsuzluğa... Az ötedeki bir kahveye doğru yürümeye başladım... C M Y B