19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 2015 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 l 17 Aralık’ın savcısı Celal Kara: İktidar, açığımı arayıp Ulan bi dansözle ancak bir nargile kafede fotoğraf bulununca kızmış: bulamadınız Operasyondan sonra size iktidardan taciz olmadı mı? CELAL KARA Olaydan haberleri olunca benim endişem gerçek oldu:  Üst düzey bazı siyasiler, “Bu savcı kimdir, neyin nesidir” diye açığımı aramaya başakipsizlik kararı vahim lamışlar. Bula bula bir nargile kafede herkesle otururbir skandaldır ken çekilmiş bir fotoğrafımı bulmuşlar. Hatta bir yetkili, “Ulan bi dansözle çekilmiş resmini de mi bulama Sonradan Sarraf’ın mal varlığına konulan teddınız” diye kızmış. bir de kaldırıldı. Aile mahremiyetlerine girildiğinden, karakter suikastı KARA O karar, tam bir hukuk skandalıdır.  Kahveyapıldığından şikâyet edenlerin böyle bir açık aramahane ağzıyla yazılmış bir karardır. Çok vahimdir. larını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Suç gelirlerinin müsaderesine dayalı madde var: “Ka  Görevden almaya kalkışmadılar mı? zanç müsaderesi”; suçtan elde edilen kazancı müsaKARA Bunu ikinci gün denediler. O gün Başsavdere edebiliyorsun. Hemen itiraz ettim: cıvekili Zekeriya (Öz) Bey’in odasına uğradım. Bak“Şu şu şu gerekçelerle bu karar yerinde değildir” dedim. tım milli ombudsman Nihat Ömeroğlu orada… Sıraİmza için Ekrem Aydıner’e gönderdim. dan bir ziyaret değildi. Sonradan Öz’ün açıklamaların“Katılıyorum” veya “Katılmıyorum” diyecek. dan, onun dosyayı benden alıp başkasına vermesini “Ben okumadım ki dosyayı” dedi. İki gün oyalaistediğini öğrendim. dı. İki gün sonra başsavcı değişikliği oldu. Yeni baş Öz size hiçbir şey demedi mi? KARA Demedi. O gün gidip Kara: Ombudsman başsavcı Turan Çolakkadı’yla Nihat Ömeroğlu’nun konuştuğunu biliyorum. Çolakkadı biraz kızar gibi olmuş. (sağda) Zekeriya Öz’ü Aslında bizim soruşturmaların (solda) ziyareti sıradan hemen hiçbirini bilmez, bilmesi bir ziyaret değildi... de mümkün değil. Ama burada işin içinde siyasiler ve çocukları olduğu için hassas tabii… Oysa ben bağlı olduğum büronun başındaki başsavcıvekiline haber vermiştim. tin” diye sordu. “Yahu” dedim “‘En iyileri bunlar’ dediler, yazdık. Hiçbirini tanımıyorum.” İki gün de o imzalamayıp direnç gösterdi. Sonradan Siber Şube’deki müdürün bunu bilinçli ve kasıtlı yaptığını anladım. Nereden? KARA İzmir Liman Soruşturması sırasında Vali’yle Emniyet Müdürü arasındaki bir konuşma internete düştü. Orada Vali, Emniyet Müdürü’ne diyor ki: “Savcı bir şey istediği zaman ‘Üzerinde çalışıyoruz’ diyeceksin, ama yapmayacaksın. İstanbul’da olan aynen bu.” O günlerde Emniyet’teki şube müdürlerinin, son zamanlarda da Ekrem Aydıner’in böyle ciddi frenlemeleri vardı. T Ayakkabı kutularındaki paralar tüm yurtta yapılan eylemlerde protesto edilmişti. l yerleştirdi? Paraları polis mi arım saat içinde göndermezsen…’ Görevden alamayınca engellemeler çoğaldı mı? KARA Çoğaldı. Bir örnek vereyim: Operasyonda çok fazla dijital materyal toplanmıştı. Bunlara bilirkişi incelemesi lazım. İstanbul Emniyeti’nin Siber Suçlarla Mücadele Şubesi’nde çok yetkin bir kadrosu var. Bu elemanlardan bir bilirkişi heyeti oluşturabilmek için bana isimlerinin bildirilmesini istedim.           15 kişinin ismini bildirmek 5 dakikalık iş. Hadi 1 saat sürsün. 1 hafta, 10 gün geçti, haber yok. Şubenin başına 17 Aralık’tan sonra atanan müdür Faik Ozan Karadağ’ı aradım. “Niye göndermiyorsunuz” dedim. Çok lakayt ve laubali bir üslupla, “Üzerinde çalışalım” dedi. Neyi çalışıyorsun? Proje mi bu? “Yarım saat içersinde göndermezsen hakkında resmi soruşturma başlatacağım” dedim. Gene 4 saat geçti. Ben o esnada tutanak tuttum, yeni gelen savcı arkadaşlara gönderdim, ama onlar da, “Biz o konuşmaya şahit olmadık” deyip imzalamaktan imtina ettiler. 4 saat sonra faksla isimler geldi. 13 kişiden 810 kişilik bir heyet belirledim. Bu sefer de yeni atanan savcı Ekrem Aydıner, “Bu isimleri neye göre seçsavcı, “İşbölümü değişikliği yapıyorum” dedi, dosyayı benden aldı. Sonradan duydum, Aydıner mahkemeye yazı yazmış, “Takipsizlik kararı doğrudur, itirazımızı geri çekiyoruz” diye… Ben şahsen böyle bir metnin bir hukukçunun kaleminden çıkabileceğine de, bu kararın savcılıkta yazıldığına da kani değilim. ‘Y zarara uğratıldı Devlet 5060 milyon dolar Bu kararla kamunun uğradığı zarar ne kadar? KARA O kararla devlet en az 5060 milyon dolarlık zarara uğratıldı. Öbürlerinin aldığı rüşveti saymıyorum. Bu, Sarraf’ın kendi payına düşen miktar… Buradan elde ettiği para 50 milyon dolarsa (tam miktarı araştırmanın sonucunda ortaya çıkacak) bunun teminatını sağlamak üzere mal varlığına tedbir koymak gerekmez mi? Bu bir tedbirdir ve itiraz yolu vardır. Bir üst merci, yerinde görmüyorsa kaldırır. Ben ileride, mal varlığından, onlarca milyon dolarlık müsadere talep edeceğim, “suç işlemek suretiyle edinilmiş gelirdir” diye... Sen o kararla bunun dayanağını ortadan kaldırıyorsun. Paraları baskında polisin yerleştirdiği iddia edildi? CELAL KARA Abuk sabuk bir iddia… Süleyman Aslan’ın evindeki aramada 2 milyon 445 bin dolar, 2 milyon 520 bin Avro, 520 bin TL ve 990 pound çıkıyor. Bunlar kitaplıkta, ayakkabı kutusunda, banyodaki dolapta ve lifte ele geçiyor. O kadar parayı polis nereden bulup da oraya koyacak? Bir başkomiser, “O gün benim cebimde 25 lira vardı” demişti. Cebinde 25 lirası olan polis, o kadar parayı nereden bulacak da oraya koyacak? Sonra o para müsadere edilecek. Kim feda ediyor bu kadar parayı? Kimin cebinden çıkıyor? Hem polis koydu ise takipsizlik kararından sonra paralar neden el konulanlara faiziyle birlikte iade edildi? ‘İmam hatip yapımı için yardım parası’ dendi? KARA Yardım parası ise banyodaki lifin içinde 50 bin doların işi ne? Böyle kutsallık atfederek masumiyet ve kanunilik intibaı vermeye çalıştığın yardım parası neden ayakkabı kutusunda saklanıyor? Koyacak çanta bulamadın mı? Evine getirilene kadar takip ettiğimiz rüşvet, kuryeyle teslim edilince niye eşin sevindirik olup “Yeşiller geldi” diye seviniyor? Bu külliyetli miktar, yardım parası ise neden güvensiz olan evin yerine bankadaki bir kasada emaneten saklamıyorsun? İnsan aklıyla alay eden gerekçeler! KARA Kamera kayıtlarında alırken tespit ettiğimiz parayı, gidip evinde buluyoruz; utanmadan, “Savcım biz bunun yardım parası olduğuna sizi ikna edemedik galiba” diyor. Nesini edeceksin ya? Kapı gibi deliller var. Avro ile rüşvet alıyor. Hemen arkasından konuştuğu emlakçıya satın aldığı evin bedeli için “Avro ile ödesek olur mu” diyor. l SORGULAR resmini de mi ? süt dökmüş kedi gibiydi’ bunun muhakemesini yapacak de Üçüncü günün sonunda savğildim. Dediğini zapta geçtik. Zacılık sorguları başladı? Siz hanten teknik takiplerde de vardı; “1.5 gilerinin ifadelerini aldınız? milyon doları verdik, hâlâ işi halletCELAL KARA Fatih Belediye miyor” diye... Başkanı’nın, Kaan Çağlayan’ın, Ne kadar sürdü ifadeleri? Barış Güler’in, Süleyman Aslan’ın KARA Her bir ifade 2225 daifadelerini bizzat aldım. Almaz olaykika sürmüştür. Öyle “2 dakikada mışım. Sonradan bir sürü yalan ve anlat çık” demedik. Ekstra nezaiftira üretildi. ket gösterdik ki gölge düşmesin   Bakan çocukları ne haldesoruşturmaya... Utanmadan iftira lerdi? atıyor. Öyle eli cepte ifade almak, KARA Biraz çekingenlerdi. Ama “Gelsin efendileriniz kurtarsın” deben soruşturmanın hassasiyetine mek gibi hataları 18 senelik değil, binaen hepsine ayakta “Hoş gel18 günlük savcı bile yapmaz. Zadiniz” dedim, tokalaştım.“Buyrun” ten Mustafa Demir’in avukatı da diye yer gösterdim. Normalde şüp“Ben öyle bir şey duymadım” dihelinin ifadesi ayakta alınır; ben ye yalanladı. dikkat ettim, “Oturun yorulmayın” dedim. Kâtibim de şahittir. Çocuklarda ‘Babamız bakan’ havası var mıydı? KARA Yok. Süt dökmüş kedi edasındaydılar. Ben onları teskin ettim. Sert davransam iyice paniklerlerdi. Olabildiğince naEli cepte ifade almayı 18 günlük savcının zik davrandım. “Emnibile yapmayacağını vurgulayan Kara, yet ifademizi tekrar ediFatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in yoruz” dediler. O kadar. ifadesinin ayrıntılarını anlattı.   ‘Babamız nasılsa bizi kurtarır’ beklentisi var mıydı? KARA O gayretler zaten vardı. Nitekim 3 savcı, Fatih Belediyesi Anıtlar Kurulu dosyasından yeterli delil olan 21 kişiyi sevk ettik. Sadece 2’si tutuklandı. Fatih Belediye Başkanı serbest kaldı. Onlar dosyada 3 savcının göremediği bir şey mi gördü, bizde olmayan üstün hukuk bilgileriyle mi değerlendirdi, bilmiyorum. Bir savKara, Ali Ağaoğlu’nun cı yanılabilir, ama 3 savcı imzayla, tutuklanma kararında “Bunların tutuklanması için yeterli yaşanan tartışmalara sebep var” diyor, sevk ediyor; 21 dikkat çekti. kişiden 19’u serbest… Burada bir tuhaflık yok mu sizce? ‘Bakan çocukları Kaan Çağlayan Barış Güler plakalı araçlarla doluydu Adliyenin önü Ankara ‘Avro ile ödesek olur mu?’ l SARRAF ÇAĞLAYAN Adliyede kameralar Zafer Çağlayan kapatıldı ve... Fezleke nasıl Polis fezlekesinin de imzalanıp imzalanmadığı tartışma konusu oldu. CELAL KARA 4. gün Emniyet’ten bir telefon geldi; “Savcım fezlekeyi buradan çıkarttırmıyorlar” diye... Öğlen olmuş, görevden alınanların yerine atanan yetkililer, polis fezlekesini imzalayıp savcılığa göndermiyorlar. Zaten bende var fezleke… Sadece “Aramalarda şunlar ele geçti, savunmalarında bu dendi” diye eklenecek, o kadar… Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yeni atanan Hakan Sıralı’yı aradım: “Neden göndermiyorsunuz fezlekeyi” dedim. “Ben daha okumadım” dedi. “Ne zaman okuyacaksınız” dedim. “Önce yardımcım okuyacak, her sayfasını paraflayacak, sonra bana gönderecek, ben okuyacağım, imzalayacağım, ondan son Ankara mı müdahale etti? KARA Sorguların yapıldığı 4. gün, adliyenin önü Ankara plakalı arabalarla doluydu. Adeta Ankara, Çağlayan’a çıkarma yapmıştı. Ama Erdoğan, ifade alış biçiminizi eleştirdi. El cepte, ‘İki dakika süren var, anlat ve çık. Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın’ dediğinizi iddia etti. KARA Külliyen yalan. Zaten insan koltukta otururken ellerini nasıl cebine soksun? Olabildiğince sakin ve nazik davrandım. Mustafa Demir’e “Vurgulamak istediğiniz şeyler varsa alayım” dedim. O anlattı. Özeti bile 25 dakikaya yakın sürdü. Amaç, soruşturmanın tarafsız yürütülmediği izlenimi verip dosyayı benden almaktı. Ben o gün fark ettim bunu... n acemi savcı bile anlatamaz’   Kimlerin tutuklanacağına nasıl karar verdiniz? KARA İfadeler bitti. En az iki savcının imzasıyla “Sevk mi serbest mi” kararı verilecek. Bazı TOKİ şüphelilerinin durumunu tartıştık. Mustafa Erol bir şey demeden kenarda oturuyor. Mehmet Yüzgeç, Ali Ağaoğlu gibi başrolde olan ve delillerin sağlam olduğunu düşündüğü şüphelilerin tutuklanmasını istiyor. Dosyanın esas savcısı Ekrem Aydıner “Adam sistemin açıklarını değerlendirmiş” falan diyor. Biz, Aydıner’le yan yanayız ayakta… Birden bana döndü, elini omzuma koydu: “Ben o dosyayı biraz okudum kardeşim. Midem bulandı, gerisini okuyamadım. Kimi istiyorsan sevk et, ben altına imza atacağım” dedi. Böylece iki imza tamamlanınca dönüp savcı Mustafa Erol’a sordum. “Siz imzalıyorsanız ben de imzalarım” dedi. Ben, “Şunlar, şunlar sevk” dedim. Hemen altına imza attılar. 14 kişiyi tutuklamaya sevk ettik ve hepsi tutuklandı. Sonradan bu şahıslarla ilgili takipsizlik kararı yazılıyor ve yine altına imza atıyorlar. Ama o kararın adliyede yazıldığını düşünmüyorum. Bir savcının kaleminden öyle bir takipsizlik kararı çıkamaz. En acemi savcı bile, 4 sayfa boyunca, Sarraf’ın, yaptıklarıyla Türkiye’nin cari açığını nasıl kapattığını anlatamaz. Kim yazdı öyleyse? KARA Ben o metni bazı avukatların yazdığından şüpheleniyorum. ‘E iftira atıyor’ ‘Utanmadan ki, dosyada yeterince delilim var. Sarraf’a “Hükümeti suçla, seİfadeye gelecekti, yüzde 99 ihtini serbest bırakalım” dediğiniz idmalle şöyle oldu: Sarraf’la avukatı dia edildi. bunları konuştu. Bu konuşma dinCELAL KARA Öyle bir şey lendi. Havuz medyaya servis edilyok. O iddiayı ne zaman gündedi. Oradan “Böyle dedi” diye lanme getirdiler? Rıza Sarraf içerise edildi. Bu, çok saçma bir algı deydi. Avukatı aracılığıyla ifade operasyonuydu, o ama maalesef vermek istediğini söyledi. Ama bundan dolayı da ifadeye çağrılaynı zamanda, “Benim 3.5 sanması gecikti. timlik kanser tümörüm var, içe Sarraf’ın dışarıya haber yollariye girince bu 4.5 santime çıktı, yıp “Beni buradan kurtarmazsanız tedavi olmam lazım” dedi. konuşacağım” dediği de söylendi. Ben, “Böyle bir pazarlığı kabul KARA Ona dair bir duyum geldi. etmem” dedim, “… seni kimsenin Hatta bir bakanın adliyeye gittiği, itiraz edemeyeceği bir üniversite Rıza Sarraf o oradayken adliye kameralarının hastanesine sevk ederiz, bilirkikapatıldığı, içeride Sarraf’a “Biz şilerden bir heyet kurarız. İddianı seni kurtaracağız” dediği duyumu geldi. doğrularlarsa, ciddi bir kefalet öngöre Zafer Çağlayan mı? rek mahkemeden izin isteyebilirim. Ama KARA Öyle geçti ismi. Ama benim bunun karşılığı olarak ifade verme pabunu delillendirme imkânım yok. Sadezarlığını asla kabullenmem.” ce bir duyumdu. Zaten onun konuşmasına ihtiyacım yok yoldan çevrildi? ra gider” dedi. “Kaçıncı sayfada yardımcın” diye sordum; 504 sayfalık fezlekenin 10. sayfadasındaymış. Direniyorlar göndermemek için; amaç, gözaltı süresini doldurmak; çok bariz belli bu... “Sizin okumanızı mı bekleyeceğiz” dedim. “O zaman ben okumadığıma dair tutanak tutayım, öyle göndereyim” dedi. “Bu yaptığınız, adli görevi ihmal ve kötüye kullanmadır. Hakkınızda soruşturma başlatırım. Nasıl istiyorsanız öyle tutanak tutun ama hemen gönderin” dedim. Bir tutanak tutmuşlar, imzalamışlar, fezlekeyi ekleyip yollamışlar. Komiser Hüseyin Korkmaz fezlekeyi bana getirirken yolda telefonla arayıp, “Geri getirin” demişler. Ama o, benden aldığı talimat gereği fezlekeyi bana getirdi. O şekilde almış olduk.   Ne anlattı? KARA Arama sırasında, masasının çekmecesinde bulunan dolar hesap cüzdanı vardı. 2.3 milyon dolara yakın bir para… Bir yıl içinde miktar ve vade açısından düzensiz para girişçıkışları var. Soruşturmayı yürüten büro amiri, “Savcım böyle bir şey var, sorduk cevap veremedi” diye getirmişti. İlk sorduklarında “Maaşımla geçiniyorum” demiş. Dolar hesabı sorulunca avukatı itiraz etmiş, “Yok, dolar olamaz”, “Yok, virgül hatası vardır” diye… Hesap cüzdanı gösterilince de “Hık mık” etmiş. İfade hazırlığı yaparken, aşağıdaki Vakıflar Bankası’ndan cüzdandaki hesap dökümünü istedim. Kapalı zarfta geldi. Para hareketleri tıpatıp orada da görünüyor. “‘Maaşımla geçinirim’ diyorsunuz ama yaklaşık 2.3 milyon dolarlık bir para var burada, nedir” diye sordum. Cevap veremedi. Tabii orda ben YARIN: FETHULLAHÇI MI? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle