27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 2015 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 Yerleşik düzeni değiştirmek iddiasındaki tüm girişimler, o düzene uyanlara korku salar, uyamayanlara umut olur. Zaten evlilikten politikaya, ideolojiden ekonomiye herhangi bir düzeni değiştirmek iddiası da durup dururken değil, düzenin artık düzen olmaktan çıkıp “düzeneğe” dönüşmesiyle ortaya çıkar. Düzeneğe dönüşen düzen, birilerinin işine yararken diğerlerine zarar veren bir düzensizliktir aslında. Zarar verdiklerinin sayısı yarar sağladıklarının sayısını katlayınca, düzen diye yutturulan köhne yapının yıkılması ve çok sancılı da olsa, yenisinin kurulması kaçınılmaz hale gelir. Küreselleşen kapitalizm, uzunca bir süredir dünya düzeni demek. Ekonomi genleşirken spekülatif balonların da aşırı şişip patlaması, dünya çapında krize yol açtı. Krizin derinliği ve sürekliliği, kimi çevrelerde “kapitalist sistemin iflası” olarak yorumlanıyor. Bu yorum doğruysa, yerleşik dünya düzeni de alabora ve insanlık, yeni düzen arayışlarından biri galebe çalana dek çalkantılı sulara giriyor, demektir. HHH Avrupa’yı zorlayan ekonomik krizde ilk ve en dibe vuran ülke Yunanistan oldu. Dolayısıyla düzen olmaktan çıkıp düzeneğe dönüşen müflis kapitalizme karşı ilk yeni düzen önerisi, Yunanistan’da deneniyor. Seçimleri açık ara kazanan SYRİZA partisinin açılmış adı, Synaspismos Rizospastikis Aristeras. Türkçesiyle, Radikal Sol Koalisyon. Dünden bugüne kurulan bir siyasal oluşum değil. 2001’den öteye pek çok koalisyon içinde seçimlere katılmış ve hemen her seçimde, görece sayıda milletvekiliyle parlamentoya girmeyi başarmış siyasal bir örgüt. Radikal Sol Koalisyon SYRİZA’nın bir parti çatısı altında resmi kuruluş tarihi, 22 Mayıs 2012. O günden bu yana amblemi aynı ve başkanı Aleksis Çipras. SYRİZA resmi kuruluşundan bir ay olduğu gibi, “Paranın kokusu yoktu r, ama belleği vardır.” gırtlağı sıkılarak, ALPHONSE DE LAMA gebertilerek RTINE ödettiriliyor… Milyarlarca insan yoksullaşırken, hem onları ve hem de onlara ait dünyanın İşçi Partisi lideri doğal kaynaklarını sömüren Doğu Perinçek, bugün uluslararası sermayenin bir Strasbourg’daki AİHM’de avuç sahibi, birkaç bin temsilci görülecek tarihi bir davanın ve tefecisi, servetlerine servet duruşmasına katılıyor. katmayı sürdürüyor. Perinçek, “Ermeni soykırımı HHH emperyalist bir yalandır” İşte bu yüzdendir ki vahşi sözü yüzünden yargılandığı rekabete dayalı serbest piyasa, İsviçre’ye karşı AİHM’de artık reel ekonomiye değer açtığı ve lehine sonuçlanan katmaktan çok spekülatif davada, mahkemenin verdiği para hırsına dayalı yolsuzluk “Yaşananlar soykırım tanımına üretiyor... girmiyor” kararıyla Türkiye’ye İşte bu yüzdendir ki kapitalist önemli bir hukuk kozu sistem, artık küresel bir barış kazandırmıştı. düzeni olamaz. İsviçre, aleyhine çıkan kararı Eğer yeni bir düzen AİHM’nin Büyük Dairesi’ne kurulmazsa, yoksullaşan taşıdı. çoğunluklar er geç Bugün verilecek karar, ayaklanacak ve küresel kriz, savaşlar Türkiye açısından evrensel üretecektir. önem taşıyor. Yunanistan’ın borçlarının yarısının Doğu Perinçek, yurtdışı silinmesini isteyen Aleksis Çipras, bu yasağı yüzünden az kaldı yüzden 1953 Londra Borç Konferansı’nı duruşmaya katılamıyordu. anımsatıyor. Almanya’nın Birinci Dünya Neyse ki İstanbul 4. Savaşı sonunda ödemeye mahkum Ağır Ceza Mahkemesi, edildiği muazzam borçlar yüzünden oybirliğiyle yasağını kaldırdı Alman halkı Hitler’in peşinden gitti. ve Strasbourg’a gitmesinin Eğer uluslararası sermaye, Almanya’yı yolunu açtı. ödenemez biçimde borçlandırmasa Eğer Büyük Daire, AİHM’nin ya da 1953’te sildiğini 1923’te silse, aldığı ilk kararı onarsa, Ermeni kuşkusuz Hitler’in iktidarı da, İkinci soykırım tezi kimsenin itiraz edemeyeceği uluslararası bir Dünya Savaşı da önlenebilecekti. yargı kararıyla kadük olacak. Kalabalıkları çaresizliğe itmek Doğu Perinçek’in tehlikelidir. Strasbourg’dan nihai bir Çaresiz kalan halklar, can havliyle hukuk zaferiyle dönmesini hem yapıcı, hem yıkıcı olmakta imkânsızı diliyorum. başarabilir. Çünkü 1915 tehciri, SYRİZA iktidarı Yunanistan’ı krizden öncesi ve sonrası yapılan çıkarabilirse, Yunan halkının kurtuluşu Ermeni katliamları, bazı varsılların iflasını yüklenen tüm yoksul soykırımdan daha kapsamlı, halklara rehber olacak. daha dehşetengiz bir insanlık Daha da iyisi, zehirli bir düzeneğe dramıdır. Ama bu dramın panzehir, çürümüş kapitalist sisteme bir tanımı, soykırım değildir. alternatif olabilir. Umudun Adı SYRİZA sonra parti olarak katıldığı ilk seçimlerde oyların yüzde 26.89’unu alarak ana muhalefet koltuğuna oturmuş. Yani sürpriz çıkış yapan bir parti değil. Yükselişini emin adımlarla, zamana yayarak sürdürmüş. Şimdi iktidar. HHH Dünyanın en genç başbakanı Aleksis Çipras ve SYRİZA’nın rakiplerine fark atarak kazandığı seçim zaferi, kriz zamanı sadece zenginlerin parasını korumaya odaklanan ve borçları halkın sırtına yükleyen kapitalist sistemin artık iflas ettiğini, yerine daha hakça, daha halkçı bir düzen kurulması gerektiğini düşünen dünyaya umut oldu. Böyle düşünenler haksız sayılmaz. Kapitalist düzende bereket zamanları, sermaye ve kredi çevreleri pastadan büyük dilimi alır, ama kalanı küçücük dilimlere bölünse de halka yarardı. Kriz zamanı ise aynı çevreler, küçülen pastanın tamamını yiyor, küçülme bedeli borçları da halkların sırtına yıkıyor. Ama bu son kriz, tamamıyla sermaye ve kredi kuruluşlarının spekülatif iştahı dolayısıyla patlak verdi. Yani pastanın küçülmesinden bizzat sorumlular. Oysa bu sorumlulara hiçbir bedel ödetilmedi, devletler bankalar batmasın diye halkın vergilerinden oluşan bütçelerini uluslararası sermaye gruplarına akıttı. Ve bir de baktık ki, bu grupların borçları yine halkın sırtına yükleniyor. Hatta Yunanistan örneğinde Fotoğraf: Aleksis Çipras ‘Bizimkiler’ ve Kobani Başbakan üç gün önce Diyarbakır’da konuştu: “Türk ve Kürt kardeşler birlikte Kudüs’ün, Şam’ın özgürlüğü için çalışacaklar. Çözüm sürecini hiç aksamayan bir mekanizma çerçevesine oturttuk. Yeni Türkiye için tekrar yola çıkmışken 67 Ekim olaylarını çıkardılar. Kobani için çıkmadı o olaylar. Kobani’ye buradan selam ediyorum. Kobani’deki her kardeşimin alnından öpüyorum. Kobani bize tarihin emanetidir.” (25.01.2015) Güzel söylemiş, öyle değil mi? Oysa Cumhurbaşkanı’nın Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış toplantısında yaptığı konuşma hâlâ kulaklarımızda: “Sınırımızda Kobani diye bir vilayet var. (…) Fransa Başkanı’na sordum. Halep mi, Kobani mi? Dedi ki tabii Halep. (…) Neden Halep’i değil de Kobani’yi konuşuyoruz. Hesaplar başka. Sinsice planlar yapılıyor. Kobani için dünyayı ayağa kaldıranlar Halep için kılını kıpırdatmıyor.” (15.11.2014) HHH Cumhurbaşkanı nedenini bilmiyor gibi konuşuyordu. Kobani için dünyayı ayağa kaldırmamızdan daha doğal ne olabilirdi? Türk mü yoksa Kürt mü, fark eder miydi, orada yaşayan, IŞİD teröristleri tarafından zulüm gören, katledilen, tecavüze uğrayan, kaçırılan, evleri yakılıp yıkılan, malları mülkleri ellerinden alınan, göçe zorlanan Kobani halkı bizim yurttaşlarımızın akrabalarıydı, yakınlarıydı. Bu vahşet karşısında sessiz mi kalacaktık? Bizden beklenen bu muydu? Cumhurbaşkanı da, Başbakan da Kürtler IŞİD teröristlerine karşı zafer kazanır da sınırımızın yanı başında özerk bir Kürt yönetimi oluşur korkusuyla gelen mültecileri kabul dışında ellerini kollarını kıpırdatmadılar. Ta ki ABD’nin zorlamasıyla Kuzey Irak’tan gelen peşmergelere bir geçiş koridoru açana kadar. Şimdiyse hesap döndü. Kobani Kürtleri canlarını dişlerine takarak, hayatlarını ortaya koyarak gerçekleştirdikleri zafer direnişiyle IŞİD’i topraklarından sürmeyi başardılar. Beklenen olmayınca Başbakan’ın da ağzı değişiverdi. Şimdi, “Kobani’ye buradan selam” ediyor. “Kobani’deki her kardeşinin alnından öpüyor.” Çevir kazı yanmasın yani! Sonra ekliyor, “Kobani bize tarihin emanetidir” diyor. Şimdi Cumhurbaşkanı’nı bekliyoruz. Kim bilir o neler söyleyecek de gözlerimiz yaşaracak… HHH İkinci güzel haber Yunanistan’dan geldi. 40 yıllık aradan sonra “radikal sol”, “sosyalist” bir oluşum iktidara geçti. Bu başarı dikkatli bir analiz gerektiriyor. Şimdilik SYRİZA ve lideri Çipras’ın kişiliğinde Yunan yoldaşlarımı kutlamakla yetiniyorum. Fuat Avni’nin öngörüsü yine doğru çıktı: 13 ilde 26 Emniyet mensubundan 17’si gözaltına alındı Dinleme operasyonu: 17 gözaltı Haber Merkezi İzmir merkezli 13 ilde düzenlenen “yasadışı dinleme” iddialarına ilişkin operasyon çerçevesinde hakkında gözaltı kararı çıkarılan 26 Emniyet mensubundan 17’si gözaltına alındı. Twitter fenomeni Fuat Avni, operasyonu önceki gün Twitter hesabından duyurmuştu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, kamu kurumlarında görevli olan bazı memurların, üniversite üst düzey yöneticilerinin ve üst düzey askeri personelin de bulunduğu toplam 92 kişinin, farklı isim ile meslek grupları adı altında ve asılsız suç isnatlarıyla 20092013 yılları arası yasaya aykırı usulsüz dinlendikleri iddiasıyla 26 Emniyet personeli hakkında dün sabah saatlerinde gözaltına alma talimatı verilerek operasyon başlatıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak... iftira, suç uydurmak, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek” suçlarından başlatılan soruşturmada olayın şüphelileri olduğu tespit edilen, dönemin İstihbarat Şube Müdürlüğü çalışanı 17’si rütbeli 26 Emniyet personeli hakkında yakalama müzekkeresi çıkarıldığı aktarıldı. Buna göre Adıyaman, Ankara, Denizli, Erzurum, Hakkâri, İstanbul, Kırklareli, Malatya, Muş, Trabzon, Şırnak ve Yalova’da eşzamanlı başlatılan operasyonda, 7’si İzmir’de, 10’u diğer illerde 17 şüpheli yakalandı, 9 şüpheli için çalışmalar sürüyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yasadışı dinlemelerle ilgili geçen yıl 19 Ağustos’ta da İzmir merkezli 13 ilde operasyon düzenlenmiş, aralarında eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ve Elazığ Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı’nın da bulunduğu 32 Emniyet mensubu gözaltına alınmıştı. 32 sanık hakkında 10 ile 961 yıl arasında değişen hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı. Davanın görülmesine devam ediliyor. Öte yandan Hatay’da “hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetmek” suçlarından haklarında dava açılan 47 polisten halen Hatay İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan 18 polisi görevden uzaklaştırdı. Bu arada Twitter fenomeni Fuat Avni, operasyonu önceki gece detaylarıyla duyurmuştu. Fuat Avni, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “PKK’ye dokunmayın” talimatı verdiğini ve bunun konuşulmaması için İzmir’de operasyon yapılacağını ileri sürmüştü. Erdoğan’a suikast davası İstanbul Haber Servisi Başbakan olduğu dönemde Sultangazi’de Belediye Başkanlığı Ek Hizmet binası açılışına giden Recep Tayyip Erdoğan’ın aracının altına silah fırlatan Ferhat Yıldız’ın yargılandığı davada, Adli Tıp Kurumu silahın ateşlenmiş olduğunu tespit etti. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada mahkeme başkanı söz konusu silaha ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nin hazırladığı raporun dosyaya girdiğini açıkladı. Raporda, tabancanın çalışır durumda olduğu, atış yapmasında bir aksaklık olmadığı tespit edildi. Silahın çekirdek gömleğinde çizikler olduğu, ateşleme iğnesinin mermi kovanına çarptığı ancak patlamanın olmadığı, bunun da değişik nedenlerden ortaya çıkabileceği kaydedildi. Sanık avukatı, Adli Tıp Kurumu’ndan tabancanın 50 metre uzaklıktan fırlatıldıktan sonra patlama olasılığı ile Erdoğan’a isabet etme olasılığının ne kadar olduğunun tespiti yönünde rapor alınmasını talep etti. Avukat, müvekkilinin öldürme kastıyla değil protesto için oraya gittiğini belirtti. Mahkeme dosyanın esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için Cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar verdi. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK G NOKTASI behicak@yahoo.com.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN Sarıgül’den ‘tehdit’ ifadesi İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü’nün eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül tarafından tehdit edildiği iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında daha önce tanık olarak dinlenen eski Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Emir Sarıgül dün de şüpheli olarak ifade verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, 18 Aralık 2014’te Nazlı İnönü’nün bir gazeteye verdiği röportajdaki “mafya ile tehdit edildikleri” iddialarına ilişkin olarak resen soruşturma başlatmıştı. Dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelen Emir Sarıgül, soruşturmayı yürüten savcılığa ikinci kez yaklaşık 1 saat ifade verdi. Hayri İnönü geçtiğimiz günlerde ifade vermek istediğini kaydetmişti. İnönü ifadesinde 6 Kasım 2014’te çocuklarını görmek için ABD’ye gittiğini ve o sırada Mustafa Sarıgül’ün kendisine “ABD’ye geliyorum” mesajını gönderdiğini öne sürmüştü. Sarıgül’ün görüşme isteğini kabul ettiğini belirten İnönü, “Beklemeden istifa etmemi, yeni bir dilekçe yazmamı söyledi” demişti. Mustafa Sarıgül’ün bu sırada telefonun çaldığını belirten İnönü, “Sarıgül konuşurken fotoğrafları çektim” diyerek dilekçelerin fotoğraflarını savcılığa sunmuştu. Emir Sarıgül’ün ise doğrudan bir tehdidinin olmadığını aktaran İnönü, “Ancak birlikte hareket etti. İkisinden den şikâyetçiyim” demişti. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com O davada yeniden yargılama talebi İstanbul Haber Servisi Küçükçekmece’de İETT otobüsüne molotofkokteyli atarak lise öğrencisi Serap Eser’in ölümüne neden oldukları için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlü sanıklar Hamit Aksan ve Salman Akpınar yeniden yargılama ve tahliye talebinde bulundu. Sanıklar, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in “Serap Eser’i öldüren molotofçu MİT görevlisiydi” açıklamasını gerekçe gösterdi. Dilekçede sanıkların 6 yıldır tutuklu olduğu, hâlâ otobüs şoförünü de öldürmeye teşebbüsten yargılandıkları da anımatıldı. Sanık avukatlarınca mahkumiyet kararını veren kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, 2012’de BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Eser’in MİT tarafından yakıldığını, olayın Kürt hareketine karşı bir kara propaganda aracı haline getirildiği ve MİT’in birçok provokatif eyleminin olduğu” şeklinde beyanlarına da yer verildi. HARBİ SEMİH POROY SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Van’ın bir 1 ilçesi. 2/ Saz 2 takımında usul vurmaya 3 yarayan tef... 4 Yunan mito 5 lojisinde tut 6 ku tanrıçası. 3/ Gaetano 7 Donizetti’nin 8 bir operası... 9 Vücut ısısı. 4/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Eski Yunan’da, masrafları or 1 M E N K I B E A taklaşa karşıla 2 A T İ R A S A T nan dostlar ara 3 N A N H A R S U sı yemeğe verilen 4 T N A A H U ad... Fas’ın plaka 5 I R A M A K M A imi. 5/ Eylemleri 6 V A R A K H A L olumsuz yapmak 7 AME R İ K A NO ta kullanılan ek... 8 R A A DON İ S Bilgisiz, kültür9 K E T E B E A süz kimse... Anma, hatırlama. 6/ İskambilde bir kâğıt... Japonların yemek yerken kullandıkları çubuklara verilen ad. 7/ Kekeme ya da dilsiz kimse... Bir cismin düşey kesiti. 8/ Hoşlanarak bakma. 9/ Datça Yarımadası’na verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Balıkesir’in bir ilçesi. 2/ Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası... Tanrıtanımaz. 3/ Hindistan’da yetişen büyük bir ağaç... “ kesilir geçse saba gülşenimizden” (II. Selim). 4/ Aralarında para toplayan bir grup insanın bir dosta verdikleri faizsiz ödünç para... Eski dilde su. 5/ Kuzu sesi... Küçük bitkilere verilen ortak ad... “Yiğidin başına bir iş gelirse / Onu ellere açıcı olma” (Karacaoğlan). 6/ “Kakım” da denilen kürk hayvanı... Alçakgönüllü. 7/ Eskiden Türk’e yabancı olan kimse ve topluluklara verilen ad... Mimarlıkta “profil” anlamında kullanılan sözcük. 8/ Temsil, piyes. 9/ Tokat’ın bir ilçesi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle