Katalog

C 28 OCAK 2015 ÇARŞAMBA www.cumhuriyet.com.tr l Auschwitz’ten kurtulan 300 kişi son kez buluştular Dış Haberler Servisi Uluslararası Holokost Günü olarak anılan Auschwitz’in kurtarılışının 70. yıldönümü’nde törenler düzenlendi. Nazi zulmü ve Yahudi soykırımının simgesi Auschwitz’ten kurtulanlar törenlerde bir araya geldi. Steven Nazilerin, çoğu Spielberg de Yahudi 1.1 milyon törene insanı öldürdüğü katıldı. Polonya’daki kampta düzenlenen tören, Auschwitz’ten kurtulan ve hâlâ hayatta olan 300 kişiyi bir araya getirdi. Kader arkadaşları kucaklaştı ve gözleri önünde katledilen arkadaşlarını andı. Bunun soykırımdan kurtulanların katılmaya ömrünün yetebileceği son büyük etkinlik olduğu sanılıyor. Alman parlamentosunda ayrıca düzenlenen törende, Auschwitz’ten kurtulanlardan biri, Başbakan Angela Merkel’in aralarında bulunduğu milletvekilleriyle birlikte oturdu. Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, parlamentoya hitabında, “Auschwitz’siz Alman kimliği düşünülemez. Holokost’un hatırası, Almanya’nın tüm yurttaşlarının dert edindiği bir mesele olmaya devam etmektedir. Ülkemiz tarihine ait bir meseledir” dedi. Almanya’nın ahlaki görevinin geçmişi hatırlamaktan ibaret olmadığını, hem insanlığı hem de her bir bireyin haklarını korumayı gerektirdiğini söyleyen Gauck, Almanya’daki İslam karşıtı PEGIDA gösterilerine atıfla “Bunu tam da bizim Almanya’da farklı kültürler ve dinler arasında işbirliği konusunda yeniden uzlaşmaya varmamız gerektiği bir zamanda vurguluyoruz. Hepimizin içinde yaşamak istediği toplum ancak bireylerin onuruna saygı gösterilmesi ve dayanışmanın capcanlı olmasıyla gelişecektir” diye konuştu. Törenler için Polonya’ya giden “Schindler’in Listesi” filminin meşhur ABD’li yönetmeni Steven Spielberg, 70 yıl sonra Yahudilerin Hollywood’dan Facebook’a her yerde hâlâ Yahudi karşıtlığıyla karşılaştıklarına dair bir konuşma yaptı. Belki de l Hahambaşı Haleva yaşamını yitirenler anısına mum yaktı. Fotoğraf: HALİL SAĞIRKAYA/AA Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu üyeleri, Holokost’un 70. yılında Nazilerin insanlığa karşı işlediği suçları bir kez daha hatırlatmak ve hayatını kaybeden milyonlarca insanı anmak için dün akşam Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. “Holokost kurbanlarını saygıyla anıyoruz. Bir daha asla” pankartı açan grup, yere karanfil bıraktı. (VEDAT ARIK) Ankara’da ilk kez anma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Yahudi soykırımının 70. yılında ilk kez Ankara’da Uluslararası Holokost Anma Günü düzenlendi. Ekinlikte TBMM Başkanı Cemil Çiçek, geçmişte yaşanan acıların bir daha yaşanmamasını tekrarlayarak, “terör” vurgusu yaptı. İsrail hükümetine yönelik “Mavi Marmara saldırısının ülkemiz açısından hâlâ sonuçlandırılmamış olmasına anlam veremiyoruz” diyen Çiçek, İsrail’e “Filistinlilerin hakları, hukukları, egemenlikleri verilmediği, bağımsız bir Filistin devleti kurulmadığı sürece Ortadoğu’da barış sağlanamaz” mesajı da verdi. Bilkent Üniversitesi’nde düzenlenen programa TBMM Başkanı Çiçek, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik katıldı. Daha önce İstanbul’da yapılan törenler ilk kez bu yıl Ankara’da düzenlenirken, bu törenlere ilk kez devletin üst düzeyinden katılım oldu. Çiçek, anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin ilk yıllarında, Atatürk’ün de talimatıyla, Yahudi pek çok sanat ve bilim insanına Türkiye’nin kapılarını açtığını anımsattı. Dünyada bugün İslamofobi ve antiseminizmin yükselişe geçtiğini belirten Çiçek, ırkçılık, ayrımcılık gibi her tür faktörle mücadele edileceğini söyledi. İsrail hükümetinin Kudüs’ün statüsünü zorlayan Mescidi Aksa’ya yönelik saldırılarının Türkiye’yi üzdüğünü kaydetti. Çiçek, Paris’te Charlie Hebdo saldırısına da atıfta bulunarak bu saldırılardan “tüm Müslümanların sorumlu tutulamayacağını” kaydetti. Daha sonra Musevi cemaati temsilcileri Holokost’ta yaşamını yitirenler anısına mum yaktı. izotoplar l Beyazıt Meydanı yenileniyor ÖZLEM GÜVEMLİ Meydan bittiğinde bu şekilde görünecek. Şüpheli l Nükleer enerji uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Kılıç yasa tasarısını inceledi: “Plütonyum239”, “Uranyum233” gibi radyoaktif izotoplar yalnızca nükleer silah programında kullanılır l Başbakana bağlı Auschwitz’ten kurtulanların yüzünde yaşanan acılar taptaze duruyordu. Ölü insan yığınının içinde Auschwitz’teki törenlere Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, diğer liderler ve Türkiye’den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı. Kampı 27 Ocak 1945’te kurtaran tarafın Kızıl Ordu olmasına karşın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin törende yoktu. Ukrayna krizi sebebiyle Putin’i çağırmak istemeyen ev sahibi Polonya, liderleri bizzat davet etmek yerine, Auschwitz’in korunmasına bağış yapan ülkelere törene kimi yollayacaklarını sordu, bu muamele üzerine Moskova Kremlin İdaresi Başkanı Sergey İvanov’la temsil edileceğini açıkladı. 10 yıl önceki törende ise Putin Yahudi karşıtlığını eleştirdiği duygusal bir konuşma yapmıştı. ‘Halka da bir İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ) ana giriş kapısı ve Beyazıt Camisi’nin de yer aldığı Beyazıt Meydanı yenileniyor. Restorasyan nedeniyle Beyazıt Meydanı şantiye alanına döndü. İÜ öğrencileri, inşaat alanının çevresindeki paravanlara “el çizimi yönlendirme levhaları” yerleştirmek gibi alternatif çözümler üreterek okullarına ulaşmaya çalışıyor. Fatih Belediyesi’nin CHP’li üyesi Soner Özimer, “Proje yapılırken halka, öğrencilere ve meslek odalarına sorulsaydı daha iyi olurdu. Umuyoruz eski Beyazıt Meydanı’nı bize arattırmaz” dedi. Beyazıt Meydanı’ndaki restorasyon çalışmaları kap bulunan kız çocuğu Kampa giren Sovyet askerlerinden birinin ölülerin yığıldığı tepeler içinde nedereyse ölecek halde bulduğu 11 yaşındaki küçük kız çocuğu Paula Lebovics, bugün 81 yaşında ve ABD’den kalkıp törene katıldı. Kendisini kurtaran askerin adını bilmediğini ama kampa giren tüm Sovyet askerlerine “şükran duyduğunu” belirten Lebovics, törende Rusya liderinin bulunmamasının “utanç verici olduğunu”, “hayra alamet olmadığını” söyledi. Diğer kader arkadaşları da Nazilerin Yahudileri katletmesine Ukraynalıların yardım ettiğini hatırlattı. Münih’ten gelen Natan Grossmann da “Sovyet askerleri bizi kurtarmak için hayatlarını feda etti, onları onurlandırmamız şart” dedi. sorsaydınız’ samında İÜ’yü meydanla buluşturan ana kapı önünde bulunan tarihi merdivenler geçici olarak kaldırıldı. İÜ ana kapısından Elektrik İdaresi’ne kadar olan bölüm sac levhalarla kapatıldı. Meydan’da bulunan tarihi Beyazıt Camii’nde de restorasyon çalışmaları başladı. Öğrencilerin üniversitenin bölümlerine ulaşmak için, uzun bir yol katetmesi gerekiyor. Eski ismi Darülfünun altgeçidi olan Vezneciler altgeçidi de yaklaşık 5 milyon liraya yenilenerek yüksekliği 2.90 metreden 4.70 metreye çıkartıldı. Meydandaki dükkânı olan esnafa yıkım için tebligat gönderildi. Proje ile dükkân alanları da Beyazıt Meydanı’na katılması planlanıyor. Nükleer enerji uzmanı Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santralların aynı zamanda nükleer silah olarak kullanılabileceği iddiasında bulunuyor. Kılıç’ın bu iddiasının dayanağını da tasarı aşamasındaki “Nükleer Enerji Yasası” oluşturuyor. Kılıç, tasarıda nükleer madde olarak listelenen “Plütonyum239”, “Uranyum233” gibi radyoaktif izotopların aslında sadece nükleer silah programında kullanılan maddeler olduğuna dikkat çekiyor. Kılıç, “Bu izotoplar, normalde amacı sadece nükleer enerji üreten santrallar kurmak olan bir programda, santral yakıtı olan Uranyum235 ve Uranyum238 gibi izotoplarla aynı listeye sokulamazlar” diyor. Kılıç, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun Başbakanlığa bağlı olmasının ve kurumun kararlarının denetim dışı bırakılmasının da soru işaretleri yarattığını vurguluyor. Yeni nükleer enerji yasa tasarısını madde madde inceleyen Prof. Dr. Hayrettin Kılıç’a göre tasarının yasalaşması halinde Türkiye, nükleer silah programı için ilk adımı atmış olacak. Yasa tasarısını Cumhuriyet için analiz eden Prof. Hayrettin Kılıç’ın çarpıcı tespitleri şöyle: l Tasarının 3. maddesinin “ı” fıkrasında; henüz resmi söylemde hiç bahsi geçmeyen nükleer silah programına dair niyetin işareti vardır. Bu fıkrada “nükleer madde” diye listelenen Plütonyum239, Uranyum233 gibi radyoaktif izotoplar aslında sadece nükleer silah programında kullanılan izotoplardır. l Aynı maddenin başka fıkrasında “radyoaktif atık tesisi” için bir açıklık getirilmemiş. Bu tesisin nihai bir depolama tesisi mi yoksa atıkların yeniden işlenerek içindeki Plütonyum239’un çekildiği bir tesis mi olduğu belirsiz. Antidemokratik ülkelerdeki gibi l Nükleer Düzenleme Kurumu’na ilişkin esasların ele alındığı 10. maddenin birinci bendinde yeni kurulacak kurumun başbakana bağlı olacağı belirtiliyor. Dünyada halen nükleer silah geliştiren İran, Kuzey Kore, Pakistan, İsrail gibi antidemokratik ülkeler dışında, doğrudan Başbakanlığa bağlı bir düzenleyici kurumu olan ülke yok. l Aynı maddenin 2. bendinde “Kurumun (başbakanın) kararları yerindelik denetimine tabi tutulamaz. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi kurumun (başbakanın) kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez” deniliyor. Öyle ise bu kurum, nükleer silah programına odaklanmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti parlamentosu, ordusu, yurttaşları ile ulusal idari kanunların kapsamı dışında kalacak şekilde kurgulanan bir özerkliğe sahip olacaktır. l Kurumun gelirleri, hesap ve harcamalarının ele alındığı 13. maddede “Kurum, devlet ve kamu ihale kanununa tabi değildir” deniliyor. Yani bu kurum, nükleer silah programı için gerekli tasarım, yazılım, malzeme, ekipman elde etmek için İsrail, Pakistan, Hindistan ve İran gibi ülkelerin yaptığı gibi uluslararası karaborsada çeşitli alışverişlere girişecek ve hiçbir şekilde denetlenemeyecek. ABD’nin kuzeydoğusu şiddetli kara teslim Buz Barışçıl değil l Madde 21’de “kurum personeli görevleri sırasında öğrendikleri gizli bilgileri açıklayamaz” deniyor. Hiçbir demokratik ülkede barışçıl amaçlı bir nükleer enerji programının kapsamı bu çeşit bir gizliliğe tabi değildir. Bu seviyede bir gizlilik, ancak nükleer silah projesine dair olabilir. l Tasarıda “Nükleer tesis veya radyoaktif atık tesisi işletmek için lisans verilen kişi” ifadesi var. Türkiye ve Rusya arasında yapılan anlaşmaya göre atıkların Rusya’ya götürülmesi gerekiyor. O zaman bu kişi kim olabilir? Bu lisans, Plütonyum239’un, atık işleme tesislerinde kullanılmış ve atık haline gelmiş yakıt çubuklarından üretilmesi için gerekli lisanstır. l Maddelerde “Kullanılmış yakıtların ve radyoaktif atıkların güvenli yönetimi sorumluluğu radyoaktif atığı üretene aittir” deniliyor. Bu durumda Akkuyu’da veya Sinop’ta Ruslar veya Japonlar açısından çıkacak atıkların sahibi olarak bir atık işletme tesisi lisansı alma, kurma ve işletme hakkı doğmakta. İki projede de Japon ve Rusların işleteceği, atıkların içinden Plütonyum239 ayrıştırılmasının kanunen önü de açılıyor. pistine döndü l ABD’nin kuzeydoğusundaki yedi eyalette etkili olan kar fırtınası hayatı felç etti. Kar fırtınası nedeniyle New York, New Jersey, Connecticut, Rhode Island ve Massachusetts eyaletlerinde acil durum ilan edildi. Birçok yerde hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşımı tamamen durdu. Pazartesi işyerleri de öğleden sonra erken kapandı. Marketlerde raflar boşalırken Amerikalılar en çok eldiven, çorap, tuvalet kâğıdı, su ve ekmek aldı. Philadelphia’dan Boston şehrine kadar olan bölgede binlerce kişi evlerine dönerken zorluk yaşadı. Rüzgârın saatteki hızı 100 kilometreyi buldu. Birçok kentte okullar tatil edildi. New York ve Philadelphia’da yaşayanlar, televizyon istasyonlarının hava koşullarıyla ilgili abartılı haberler yaparak hayatı felç ettiğini belirtiyor. Ulusal Hava Dairesi’nden Gary Szatkowski eleştirileri kabul etti ve halktan özür diledi. l THY’de sefer iptali Pazartesi ve salı günü iptal edilen uçak seferlerinin sayısı 7 bin 700’ü geçti. Boston’daki Logan Havaalanı ile Providence’daki T.F. Green Havaalanı kar nedeniyle kapandı. Türk Hava Yolları’nın dünkü İstanbul New York seferlerinin karşılıklı olarak iptal edildiği bildirildi. İstanbullu yine trafikte kaldı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde Serbest Geçiş Ücret Toplama Sistemi’nin devreye girmesi için 4 gişenin kaldırılma işlemleri ve ara ara etkili olan yağmur nedeniyle dün akşam trafik kilitlendi. Boğaz Köprüsü’nde ise yoğun yağış nedeniyle AvrupaAnadolu geçişlerinde kilometrelerce uzunlukta araç kuyruğu oluştu. TEM ve E5 otoyollarında da yağmur nedeniyle saatlerce yoğunluk yaşandı. C M Y B