04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 hak ettiği duygudur ağalar, beyler, paşalar! O kuytuluktaki bedenleri paramparça, ölmüş çocukların ailelerinin de adalet istediğini biliyor musunuz? Biliyor musunuz, zindanlarda yatan üniversiteli gençleri, tanıyor musunuz? Gezi’de ölen gençlerin, çocukların anababalarının adalet istediğini... Zulüm, adaletsizlik sana yapılmıyor sadece... Toplumun her kesimine! HHH Çağımızda mutluluğa, adalete, eşitliğe giden yol bireycilikten geçmez! Hanedanlık, sultanlık hayatın boyu sürmez arkadaş... Türküler söylenmez, yakılır! Hayat bir çiçek bahçesidir, kör kuyu değil; karanlığın dehlizleri değil... Kimi değerleri bileceksin ve öyle yaşayacaksın, halkına tepeden bakmayacaksın... Biat etmeyeceksin, biat! Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkarız özgürlüğün günışığına! Vicdanımız olacak, bir çınar ağacı gibi yaşayacak insanlar... Sadece 12 yıllık AKP iktidarında değil, tam 40 yıldır Emniyet’te var olan polis müdürlerini, yardımcılarını, komiserlerini, düz polisleri gözaltına alıp sonra tutukluyorsunuz... Bir de toplumun karşısına çıkıp açıklama yapıyorsunuz: “Poliste örgütlenen paralel yapı.” Yeni mi öğrendiniz? Aman ne güzel, ne güzel! 17/25 Aralık 2013 operasyonları yapılmasaydı o polisler bugün görevleri başında olmayacaklar mıydı? Çocuk mu var karşınızda? Galiba öyle! Haşhaşi oldular ya! Daha düne dek el ele kol kola! Zıplayalım mı, sıçrayalım mı? Ne yapalım Sultanım?.. Bilin ki o “paralel yapı” 40 yıldır devletin içinde... Poliste! Yargıda! Türk Silahlı Kuvvetleri’nde! Milli Eğitim’de! Nereye bakarsan orada... Bak unutuyordum, devletin en duyarlı kurumlarında... Pensilvanya’ya giden bakanları, holding patronlarını, siyasetçileri, gazetecileri çok yazdım adlarını vererek! Yıllar geçti, kimse yalanlamadı... HHH Herkes herkesi tanıyor bu ülkede... Sağcısı, solcusu, ulusalcısı, yurtseveri... Sosyalisti, komünisti, dindarı, dincisi, ateisti... Bir gün hukuk ve adalet herkese gerekir! En iyisi tarihin yüreğini dinlemek, bilinçlenebilmek için! İddiaları sıfırladılar 25 Aralık soruşturması kapsamında Bilal Erdoğan, Yasin el Kadı, oğlu Muaz Kadı, Mehmet Cengiz, Fatih Saraç, İbrahim Çeçen ve Latif Topbaş’ın da bulunduğu çok sayıda isim hakkında takipsizlik kararı verildi CANAN COŞKUN Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın şüphelileri arasında yer aldığı 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında 96 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi. Kararda, soruşturmayı hazırlayanların “Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nın örgüt lideri olarak göstererek” ve ‘dönemin Başbakanı’ ibareleri kullanılarak hukuki bir soruşturma görünümü altında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettikleri belirtildi. Kararda, bu konuda soruşturma başlatılabilmesi için durumun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesi istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan takipsizlik kararında, şüphelilerin birbirleriyle irtibatlarının hiyerarşik bir yapılanma içerisinde olmadığı belirtilerek, şüphelilerin suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil elde edilemediği, suç işlemede devamlılık unsurunun meydana gelmediği belirtildi. Kararda soruşturma dosyasında yer alan MecidiyeköyMahmutbey metro ihalesi ve ÇanakkaleEzine yolu ihalesinde ihaleye fesat karıştırıldığı iddialarının araştırılması gerektiği belirtilerek dosyanın ayrılmasına karar verildiği aktarıldı. Takipsizlik kararında, TİB ile yapılan yazışmada soruşturmayı yürüten ve daha sonra dosyadan el çektirilen savcı Muammer Akkaş tarafından imhaların yapılması için iki ayrı evrak tanzim edildiği belirtildi. Bunlardan bir tanesinin 17 Aralık 2013 tarihli, diğerinin aynı içerikte olmasına rağmen ilave telefon numaraları eklenerek evrakta değişiklik yapıldığı iddia edildi. Bu evrakta tarih bulunmadığının kaydedildiği kararda, imha emrine istinaden TİB tarafından 18 Aralık 2013’te imhaların yapılmış olduğu ve verilerin sistemden silindiği belirtildi. Kararda, daha önceki görevlilerin silmeye çalıştığı verilerin kurtarılarak “Kurtarılanlar” isimli bir klasöre kaydedildiği anlatıldı. SAVCI AKKAŞ: DELİLLER 15 GÜN İÇİNDE İMHA EDİLECEK Ahmak mısın Be Arkadaş!.. Eşitsizlik! Adaletsizlik! Sömürü! Dünyanın her yanında bunalım bunlardan kaynaklanıyor... Uygar insan bunun bilincinde olduğu için, eşitsizliğe, adaletsizliğe, sömürüye karşı çıkar, diktaya karşı durur... İlerici insanın umudu, gerçekçilikten kaynaklanır; savaşımına güç verir; mutluluğun gerekçesini yaratır... Ne yazık ki, bağnazlığın sarmalında yaşayan toplumlar, bağımsızlığı bilmezler; karanlığın kör kuyusunda yaşamayı sürdürürler. Sık sık söylediğim bir şey var benim: “Umutsuzlukların içinde umudunu yitirmeden, karanlıkların içinde aydınlığı görebilmek!” Bunu yapabilmek önemli... Nice kaygılarımız var şimdilerde... Peki, dört yıl önce aklınız neredeydi? 2010’da yapılan halkoylamasında... “Yetmez ama evet” deyip, “ileri demokrasi” diyerek çığlık atanlar, o zaman Türkiye’nin nereye sürüklendiğini görmediniz mi? Nasıl unutuyorsunuz yaşananları! Milleti ahmak yerine koyanlarla aynı yolda yürürken aklınız, bilinciniz yok muydu? Tarihin akışı özgürlük ve bağımsızlıktı... Peki, bugün yaşadığımız sizce özgürlük mü? Anayasa ve yasalar çiğnenirken niye susuyorsunuz? Oysa çağdaş insan bu gerçekleri görür ve bilir! Sömürücü kollar, salt Ortadoğu’yu değil, Afrika’yı da sarıyor... Özgürlüğü bilmeyenlere öğretmek aydınların görevidir! Zulüm nedir ağalar, beyler, paşalar! Zulüm zulümdür! Gezi eylemlerinde, demokratik hakların kullanımında, 1 Mayıs’larda... Vuracaklar, öldürecekler, katledecekler, sabaha karşı evlerden alacaklar... Birileri kasaları dolduracak, birilerinin yakınları para kasalarıyla yakalanacak... Yakalanacaklar kıskıvrak! Bakan baba sonradan öğrenecek: “Oğlumun evinin basıldığından haberim yok!” Bakan Bey ağlayacak! O ölümler, kırımlar! Adalet arayışı... Adalet herkesin ama herkesin İşte silinecek dosyalar İstanbul Haber Servisi 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yürütürken dosyadan el çektirilen savcı Muammer Akkaş, soruşturmaya takipsizlik verilmesine tepki gösterdi. Akkaş, 15 gün içerisinde dosyadaki tüm iletişim tespit tutanakları ve evrakların imha edileceğini kaydetti. Silinecek dosyalar arasında kamuoyuna yansıyan ve büyük tartışma yaratan “Etiler Polis Okulu arazisi dosyası, TÜRGEV’e yönelik iddialar ve Urla’daki villalar” yer alıyor. Savcı Akkaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akkaş, takipsizlik kararına yeni sisteme göre Sulh Ceza Hâkimlikleri aracılığıyla itiraz edilebileceğini anımsatarak, “Söylenecek bir şey yok beklenen bir sonuçtu. Vicdanlarda kapanmaz bu dosya. Çünkü milletin hakkı hukuk var. Beklediğim bir sonuçtu demek yanlış olur da... Ancak beklenen bir sonuçtu. Takipsizlik kararı verildiğinde bunu denetleyecek bir müessese kalmadı. Takipsizlik kararlarında, yeni sisteme göre, Sulh Ceza Hâkimine gidilir. Bu soruşturmanın mağduru devlet olduğu için itiraz edecek kimse de yok” ifadelerini kullandı. Akkaş, takipsizlik kararının vicdanlarla kabul edilemeyeceğine dikkat çekerek, “Senin elinden paranı çalsalar ve buna takipsizlik kararı verilirse bunu vicdanında kabul eder misin? Bu da öyle bir şey. Evet direkt cebimizden çıkmıyor ancak dolaylı olarak cebimizden çıkan paralar…” diye konuştu. Muammer Akkaş ETİLER POLİS OKULU ARAZİSİ Takipsizlik kararında Etiler Polis Okulu arazisi ihalesine fesat karıştırma iddialarına yönelik arazinin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tahsisli olduğu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devredildiği anlatıldı. Hakkında takipsizlik kararı verilen Yasin el Kadı ve Muaz Kadı’nın Etiler Polis Okulu arazisine yapılması planlanan proje maketi önünde fotoğraf çektirdiği ortaya çıkmıştı. URLA’DAKİ VİLLALAR ‘Evrağı değiştirdi’ Kararda, İzmir Urla sınırları Zeytineli köyünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi ve ailesi için yapılacak villaların bulunduğu arazinin usulsüz şekilde 1. derece sit alanından 3. derece sit alanı haline getirdiği iddialarına da yanıt verildi. Ka rarda, arazinin 34 yıl önce şüpheli M. Latif Topbaş tarafından satın alındığı belirtilerek, arazinin 1. derecede sit alanından çıkartılıp 3. derece sit alanına dönüştürülmesi işleminde bilirkişilere rüşvet verdikleriyle ilgili delil bulunmadığı kaydedildi. TÜRGEV İDDİALARI Kararda, işadamı Ali Ağaoğlu’nun Maslak 1453 projesinin problemli olduğu için Bilal Erdoğan’ın yöneticileri arasında olduğu TÜRGEV’e arsa bağışladığı iddiasına yönelik de dosyada yer alan telefon görüşmelerine dayanılarak bu iddiada bulunulduğu anlatıldı. Esenyurt Belediyesi’nin TÜRGEV’e arsa tahsisi esnasında resmi belgede sahtecilik yapıldığı iddiasıyla ilgili olarak da Esenyurt Belediye meclisinin 7 Ekim 2013 tarihli oturumunda araziyi TÜRGEV’e 25 yıllığına oyçokluğu ile tahsis ettiği aktarıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde 14 Nisan 2012’de Başbakan ve MİT Müsteşarı’nın yapmış olduğu toplantıyı tespit edebilmek için dosya şüphelilerinden Yasin el Kadı’yı takip ediyor izlenimiyle kamera görüntülerinin temin edildiği kaydedildi. Kararda, takip edilen kişinin Yasin el Kadı olmasına karşın bu kişinin bulunmadığı, sadece Başbakan ve MİT Müsteşarı’nın bulunduğu bölümlerin kayıttan tespit edilerek yazılı hale getirildiği belirtildi. Kararda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şube Müdürlüğü’nde bulunan 14 adet bilgisayarda, siber suçlar görevlilerince yapılan incelemede bütün verilerin silinerek veya imha edilerek görev yerleri değiştirilen memurlarca devlete ait dijital arşivin yok edilmeye çalışıldığı aktarıldı. Yapılan geri dönüştürme çabaları sonucunda elde edilen verilerden soruşturmada görev alan polislerin aslında daha çok kişiyi dinlediklerinin tespit edildiği belirtildi. Kararda, Adli Yargı Adalet Komisyonu’nca düzenlenmiş olan nöbet listesine uyulmaksızın bütün kararların aynı hâkim tarafından imza edildiği anlatıldı. Örgüt suçlarında, örgüt üyeliğinden ve yardım etmekten dolayı dinleme yapılamayacağı halde bütün şüphelilerin örgüt lideri konumuna getirilerek uzun süre dinleme imkânı elde edildiğine işaret edildi. Dinlemeler esnasında tesadüfen elde edilen delil kapsamında hakkında hiçbir iletişimin tespiti kararı bulunmayan şüphelilerin uzun süre dinlenmesine devam edildiği öne sürüldü. ve Başbakan Fidan’ın görüntüleri 16 ilde yapılan operasyonda gözaltına alınan 32 emniyetçiye ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve ‘casusluk’ gibi suçlamalar yöneltiliyor Polislere 3. dalga ALİ AÇAR Kararlar aynı hakimden Kararda, dinlenen kişiler arasında Başbakan, bakanlar, Yargıtay Daire Başkanı, ombudsman ve başsavcı olduğu halde bu kişiler hakkında soruşturmanın özel soruşturma usullerine tabi olduğu gözetilmeksizin, bu usullere riayet edilmeden uzun süre dinleme işlemlerine devam edildiği anlatıldı. Kararda, bu kişilerin bir kısmının fezlekeye dahil edilerek suçlamalarda bulunulduğu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın örgüt yöneticisi, Başbakan’ın ise örgüt yöneticisine talimat veren kişi olarak gösterildiği vurgulandı. Yıldırım örgüt yöneticisi Binali AKPcemaat kavgasında Emniyet’teki cemaatçi yapılanmaya yönelik 3. dalga operasyon dün İstanbul merkez olmak üzere 16 ilde gerçekleştirildi. 3. dalga operasyonda eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü (İEM) Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakub Saygılı, Mali Şube Müdür Yardımcıları Mahir Çakallı, Kazım Aksoy ve Yasin Topçu’nun da aralarında bulunduğu 32 polis gözaltına alındı. Bir kişi hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında dün sabah saat 06.30’da İstanbul merkezli 16 ilde çeşitli adreslere operasyon düzenlendi. 32 polis “görevi kötüye kullanmak”, “resmi belgede sahtecilik”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek”, “casusluk”, “gizliliğin ihlali” suçlamasıyla gözaltına alındı. Van’da 4, Diyarbakır’a 3, Erzurum’da 2, Ardahan, Ağrı, Bitlis, Giresun, Sivas, Hakkari’nin Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri ile Adıyaman’ın Tut ilçesinde 1’er polis gözaltına alındı. Gözaltına alınan polisler, İstanbul’a gönderildi. Gözaltına alınan en önemli isimlerden birisi de 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun polis şefi Yakub Saygılı’ydı. Saygılı operasyondan önce Twitter hesabından attığı tweet ile polisleri atlattığını söyledi. Saygılı şunları söyledi: “Bir takip eğiticisine bir çaylak. Alındım doğrusu. Sayı az olunca mecburen taciz takip olur. Hedefi de kaybeder... Sitenin girişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan gözaltıları değerlendirdi: ‘SIFIR’LI TİŞÖRT GİYDİLER Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen polislerin üzerine Türkçe ve İngilizce “Sıfır” yazan siyah tişörtler giydiği görüldü. Bu tişörtlerden giyen şüphelilerden birinin, “Biz zaten sıfırız, buradayız. Ama haram para sıfırlanmaz” diye bağırdığı duyuldu. Bir polis de eliyle ekip otosunun tepesine vurarak, “Rıza Sarraf soytarısına darbe yapan büro amiriyim. Başkomiser Mehmet Akif Üner. Suçlama, darbe. Mağdur da Rıza Sarraf soytarısı” dedi. Erdoğan: Bu bir sondur denilemez İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirdiği KKTC’ye gitmeden etmeden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlediği basın toplantısında Emniyet’teki cemaatçi yapılanmaya yönelik operasyonu değenrlendirdi. Erdoğan, “Bildiğiniz gibi bu bir sürecin devamı. Bundan önceki iki dalgadan sonra yeni yeni süreç ortaya çıkıyor. Bu d a sürecin devamı. Bu bir sondur denilemez. Belki burada da ortaya çıkacak yeni bilgi ve belgelerle dördüncü dalga da olabilir. Süreci sadece takip ediyoruz” diyerek “yeni operasyon” sinyali verdi. Almanya ve ABD istihbarat teşkilatlarının Türkiye’de dinleme faaliyetlerinin olduğu iddialarına ilişkin Erdoğan “Dünyada istihbaratı güçlü olan ülkelerin farklı ülkeleri dinlememe diye bir şeyi yoktur. Bunu da hepimizin bilmesi lazım. Bunu hepsi yapıyor. Dolayısıyla bu konuda neyi, nasıl yaptığı veya nasıl deşifre ettikleri, bunlar çok çok önemli” değerlendirmesini yaptı. “30 Ağustos resepsiyonunda Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in çözüm süreciyle ilgili ‘Kırmızı çizgilerimiz aşıldığında gerekli cevabı veririz biz. Erdoğan, KKTC’de protesto edildi Saygılı polisleri ‘atlattı’ takip ekibi durduğuna ve taviz pahasına kaybetmemek üzere takip yaptığına göre operasyon süreci başladı demektir. Endişe etmeyin hastanede serum yiyorum. Zatürre başlangıcı. Bitince gelirim. Halkalı kent hastanesindeyim. Gelin yine başlayalım. Gençlik yıllarımı hatırladım. Geç kalmayın.” Saygılı sağlık kontrolünden geçirildiği sırada gazetecilerin neden gözaltına alındığını sorması üzerine ‘bilmediğini’ söyledi. Gözaltına alınan polislerin yakınları Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Polis eşleri, “Reza’lar tatilden döndü”, “Yeni Türkiye’de hırsızlar sultan” ve “Hırsızlık babadan oğula ge Ailelerden ‘Reza’lı tepki çermiş” dövizleri açıldı. Burada konuşan Kazım Aksoy’un eşi Sümeyye Aksoy operasyondan haberleri olduğunu ve sabaha kadar balkonda beklediklerini söyledi. Aksoy, “İçeride arama yapmadan eşimi alıp gittiler. Savcılık kararını gösterdiler ve orada ‘darbeye teşebbüs’ gibi buna benzer mesnetsiz ifadelere yer vermişler” dedi. Öteyandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Mali Şube Müdürlüğü’nde görevli eski polislerin dinledikleri kişilerin bilgilerini, bilgisayarlarda muhafaza ettiğini açıkladı. Twitter üzerinden daha önceki ow perasyonları haber veren “Fuat Avni” yine operasyon yapılacağı bilgisini önceden haber verdi. ‘Ruhban okulu kolay’ REŞAT AKAR LEFKOŞA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün gerçekleştirdiği KKTC ziyareti öncesinde protesto gösterileri gerçekleştirildi. Lefkoşa’da “İstenmiyorsun Tayyip” pankartı açan protestocu grup, çevredekilerin desteğinin ardından eylemine son verdi. Lefkoşa’da başka bir yerde pankart açmak isteyen gruba ise polis müdahale ederek, 2 kişiyi gözaltına aldı. Gruplar daha sonra Çağlayan Park’ta bir araya gelerek Erdoğan protostolarını sürdürdüler. Temasları sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, azınlıklarla ilgili bir soru üzerine “Bizim kapımız geçmişteki Rum vatandaşlarına da bundan sonra gelenlere de açık” dedi. Erdoğan, Ruhban Okulu’yla ilgili bir soruya “Ruhban Okulu’nu açmak öyle çok da zor bir şey değil ama bir de siz sözünüzde durun. Siz hep ver ağacının altında doğdunuz, orada büyüyorsunuz. Sizde hiç al yok, bir de al deyin. Mesele bu” diye yanıt verdi. Fuat Avni yine bildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle