04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA Bu vergi yüküyle Roubini: Avrupa Japonya’yı örnek alsın Ekonomi Servisi Kriz kâhini Nouriel Roubini, Avro Bölgesi ekonomisi için niceliksel gevşeme, yapısal reform ve maliye politikasını içeren bir reçete yazdı. Project Syndicate için bir makale kaleme alan New York Üniversitesi Profesörü, Japonya örneğinden yola çıkarak “Avrupa da Japonya gibi 3 ayaklı ekonomi programı uygulasın” mesajı verdi. Ünlü ekonomist yol haritasını ise “Draghinomics” olarak adlandırdı. Japonya Başbakanı Abe’nin ekonomi politikaları “Abenomics” olarak biliniyor. Roubini, şunları yazdı: l Japonya’nın üç ayaklı programı; özel sektöre verilen kredileri artırmak için parasal genişleme programı, bütçe açıklarını kapatmak ve kamu borcunu sürdürülebilir hale getirmek için kısa vadeli mali canlandırma programı ile potansiyel büyümeyi ve arz tarafını güçlendirmek için yapısal reformları içeriyor. l Mario Draghi’nin Jackson Hole konuşması Avrupa Merkez Bankası’nın benzer bir plan hazırladığını gösteriyor. Buna göre büyümeyi canlandırıcı yapısal reformlar olmalı. İkincisi mali konsolidasyonun büyümeye baskısı azalmalı. Böylece iç talep yoluyla büyüme hızlandırılabilir. Üçüncüsü özel sektör kredileri, uzun vadeli finansman programı ile canlanabilir. Mevzuat kısıtlamaları aşılırsa, AMB varlık alımına da başlayabilir. Bu da ‘Draghinomics’ olarak adlandırılabilir. Öte yandan Goldman Sachs Varlık Yönetimi Eski Başkanı Jim O’neill, Avrupa ekonomisinin Rusya’daki jeopolitik tansiyondan etkileneceğini belirtti. O’neill, Avrupa için en büyük tehdidin ABD Merkez Bankası Fed’den gelebilecek erken faiz artırımı olduğunu vurguladı. EKONOMİ [email protected] 11 babayiğitlik zor u Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, yerli cep telefonu üretimi için teşvik gerektiğine işaret ederek “Cepte ağır bir vergi yükü var. Kendi ürettiğimiz telefonla ithal ettiğimiz telefona aynı vergiyi ödüyoruz. Yerli üretim için daha fazla teşvik şart” dedi. Ekonomi Servisi Başbakanlığı döneminde başta otomotiv olmak üzere her alanda yerli üretim için ‘babayiğit’ arayan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı döneminde bu konuda teşvik verip vermeyeceği, adım atıp atmayacağı merak konusu. Turkcell’den sonra Vodafone Türkiye de 4G uyumlu ilk yerli cep telefonunu piyasaya sundu. ‘Vodafone Smart 4 Power’, Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Öğüt, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Toplantıda konuşan Öğüt, Vodafone Smart 4 Power’ın Vestel’in Manisa tesislerinde üretildiğini belirterek, parçaların çoğunun yurtdışından geldiğini, ancak önemli olanın bu montaj ve test teknolojisinin Türkiye’de kurulması olduğunu söyledi. Öğüt, cepteki vergi yükünün çok fazla olduğuna işaret ederek, “Türkiye’de üretilen bir ürünle ithal edilen üründeki vergi yükü aynı olmamalı. Yerli üretime teşvik gelirse daha fazla üretim olur. Bu vergi düzeyi devam ettikçe bu ürünü ihraç etmemiz mümkün değil” dedi. Hasan Süel de sadece cep telefonu üzerinde değil, konuşmalar üzerinde de ciddi vergi bulunduğunu kaydederek “Biz burada olduğumuz sürece vergilerin indirilmesi yünündeki beklentimizi sürdüreceğiz. Yerli üretimi özendirici bir maliyet avantajının ortaya çıkması gerekiyor” diye konuştu. Ender Buruk Beyaz Güvercin Kanlar İçinde... Dün sabahın alacakaranlığında düşümde yapığım gazetenin birinci sayfasını sizlerle paylaşmaya kararlıyım. Gülmeyin, uyanıp uyanıp kaldığım yerden tamamladığım 1. sayfayı, bugün elinize aldığınız gazeteye o kadar yakıştırmıştım ki... Sabah toplantısına girip arkadaşlarıma ciddi ciddi önermeyi bile düşündüm... Sabah haberleri, gazeteye ulaştıktan sonra yüz yüze kaldığım gündem, gelişmeler, hevesimi kırdı... Hiç değilse köşemde derdimi anlatmaya karar verdim. Torun torba sahibi olarak, işimin olmazsa olmaz parçası haberleri yanlarından izleyemeyecek noktaya gelmişsek... Düşümde 1 Eylül için yaptığım birinci sayfanın manşetine, dünyanın en sıcak gelişmelerinin, kanlı iç savaşlar görüntülerinin eşliğinde, “Beyaz güvercin kanlar içinde...” cümlesini oturtmuşsam... Cumhuriyet’in, en çarpıcı, yalın, Dünya Barış Günü’nü, bu türden haberler, vurgulamalarla, insanlık, barış, çocuklarımız için de, geleceğimiz adına.. ortak kaygılarımızı okurlarımızın da paylaşmak isteyeceklerini düşünmüşsem... Benim karabasanım sizleri de ilgilendirebilir... Kimilerinizin yaşları tutmaz, kimileri benim kadar ayrıntılı gelişmeleri atlamış olabilirler... Ülkemize 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliklerini, 1 Mayıs’lar kutlamaları gibi DİSK taşımıştı. Pek çok sivil toplum örgütlenmesi paralelinde, Cumhuriyet okuru da barış için toplumsal, sivil örgütlülüklerin bir şeyler yapmaları gereğini çok sevmişler, ellerinden geleni yapmaya çabalamışlardı... 12 Eylül öncesi kurulmuş Barış Derneği’nde üye olup görev almayı seçenler ise arkadaşlarımızdan Dr. Erdal Atabek, Ali Sirmen, Ataol Behramoğlu, Hüseyin Baş, Orhan Apaydın da içinde olmak üzere, barıştan yana örgütlü olmanın bedelini, 12 Eylül’de Marksist Leninst illegal örgüt üyesi olma suçlusu olarak uzun süre yargılanmak, hapiste yatmakla ödemişlerdi... Barıştan yana sivil toplumun, sivil örgütlenmelerin etkin savaşım vermelerinin anlamını, en çarpıcı 12 Eylül’ün yasaklı DİSK lideri Abdullah Baştürk yerine katıldığım “Avrupa 2. Nükleer Silahlardan Arınma Konvansiyonu” etkinliklerinde öğrenmiştim... İnsanlık tarihi çok kanlı savaşlarda çok ağır bedelleri ödeyen halkların, barış savaşımını ülkelerin siyasi erklerine bırakamayacakları kadar yaşamsal bir sorunu olduğunun acılı örnekleriyle doluydu... Dünya nimetlerinin en büyük paylarını en acımasız yöntemlerle ellerinde tutan ülkeler, sermaye odakları, siyasi erklerinin, uygarlığın gelişmesi ile bağlantılı savaşla çıkarlarını büyütme tutkusundan vazgeçmeleri söz konusu bile olamayacaktı... HHH En acımasız, en çok kanın akıtıldığı 1. ve 2. Dünya savaşlarından sonra beyaz güvercinin simgelediği barış gelmemişti... İki kutuplu dünya olarak yürütülen çıkar çatışmalarında, iki kutbun merkezleri doğrudan çok kan akıtmamış olsalar da, soğuk savaşın insanlığa ödettiği bedeller çok ağır olmuştu. Sömürdükleri ülkeler üzerinden çıkar savaşları yanında akıl almaz silahlanma yarışı, insanlığın çoğunluğunun yoksunlaşma, yoksullaşmasında en belirleyici etkendi. Öteki kutbu değil sadece bütün dünyayı, insanlığı yok edecek boyutlarda silahlanma, insanlık dışı boyutlar kazanmış güç yarışı, uzay kurgulu savaş için güçlenme yarışı... Düzenin barıştan yana sorgulanması, örgütlenme çabalarını da güçlendirmişti... Sözünü ettiğim toplantı, bu kaygılarda gelişmiş demokrasileri bağlantılı öncelik alan Avrupa ülkelerinde çok güçlü siyasal, sendikal, sivil, inanç örgütlenmelerinin, iktidarlardan çok ilerde barış için savaşım vermelerinin ürünüydü... Örneğin AB’de sol siyasi partilerin elindeki belediyeler sınırları içinde nükleer silah bulundurulması yasağı sağlanmıştı... Laf aramızda tam da o tarihlerde kapitalist dünya ile çok daha geri koşullarda yarışmak zorunda kalan, Marksizmi örnek almış Sovyetler, Doğu Bloku, soğuk savaşın ağır güç, silahlanma, uzayda yarışma bedelleri ile ekonomide çarpıcı zorlanmış, halklarına eşitliği taşımaya çalışsa da bu yoksullukta ancak olabilmişti... Barış, nükleer silahlarla başlayarak silahsızlanma çağrılarının, zorlayıcı maddi koşullarının da açıklaması olabilecek bir durum söz konusu idi. Gerçekçi, sivil toplum ağırlıklı, bilinçli barış örgütlenmelerinin sözcülerinin yine sözünü ettiğim Konvansiyon sonuç raporlarında, “Hükümetler, siyasi, sermaye erklerinden gelen barış çağrıları ne kadar umut verici olursa olsun, gerçek kalıcı barış için yeterli olamaz. İnsanlığın, sivil örgütlenmeler ağırlıklı bilinçlenmeleri, savaşım vermeleri zorunluluktur...” vurgulamaları vardı. Yaşam, tarihsel süreçler, çok acımasız bu gerçeği doğruladı. Uygarlığın sonu olarak ilan edilen, emperyal kapitalizmin tek kutuplu dünyasında savaşlar çok yeni, bir o kadar da çoğunluk milyarlarca dünyalı için daha acımasız sonuçları üretti. Çokuluslu şirketler, çok az elde, ülkede toplanan emperyal güç odaklığı çağımızda yaşanabilecek, yaşanması sistem adına nefes aldırıcı savaşların biçimini, rengini değiştirdi. Zengin kuzey dünyasındaki dünya savaşlarının yerini, yoksul güney dünyasında çaresizliğin katladığı en yoksullar, en alttakilerin, en en altta kalmama adına yaşamaya sürüklendikleri iç ya da dış odaklı, ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler eksenli ilkel paylaşım savaşları almıştı... İlk başta ABD’nin emperyal çıkarları adına yukarıdan, havadan doğrudan bombalamalarla müdahaleci rol aldığı IrakAfganistan işgallerinin simgesi petrole bulaşmış beyaz güvercinin simgelediği tablo çok hızlı değişti... İngiltere’nin bir dönem nükleer silah bulundurulmasına yasak koyan sol, İşçi Partisi duyarlılığının, Blair iktidarında ABD’ye Irak işgalinde rehberlik yaptıracak kirliliği de işe yaramadı... IŞİD’in şeriat adına insanlık dışı katiamları ile reklam yaptığı günlere geldik... Beyaz güvercin kanlar içinde... Gökhan Öğüt 4G nedir? Haberleşme teknolojilerinde 4G, dördüncü nesil kablosuz teknolojisi olarak karşımıza çıkıyor. 3G teknolojisindeki kapsama alanı sorunlarını da bu dördüncü nesil teknolojinin çözmesi bekleniyor. 4G sistemi, 2G ve 3G’den daha yüksek veri hızları temeline dayanır ve herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde çoklu kitle iletişimi ile kullanıcılara hizmet verebileceği bir şekilde uçtan uca IP çözümü sağlıyor. Türkiye’de şu anda 4G ihalesi yapılmadığı için bu sitem kullanılmıyor. Vodafone Smart 4 Power piyasada Vodafone, kendi markasıyla Türkiye’de üretilen 4G özellikli akıllı telefonu ‘Vodafone Smart 4 Power’ dün 599 TL’ye satışa sundu. Vodafone Blade V’yi Aralık 2013’te üreten şirket, şimdi 4G özellikli Vodafone Smart 4 Power’ı Türkiye’de geliştirdi. Geçen hafta itibarıyla banttan çıkan yerli üretim Vodafone Smart 4 Power, Long Term Evolution (LTE) özelliği, Android 4.4 KitKat işletim sistemi ve 5 inç çokludokunmatik (multitouch) ekranı ile öne çıkıyor. 4G uluslararası dolaşımı (roaming) müşterilerine sunan Vodafone Türkiye, Vodafone Smart 4 Power ile mobil iletişimin en yüksek hız kapasitesini herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor. Böylelikle tüketiciler Vodafone Smart 4 Power ile İtalya, İspanya, Yunanistan, Romanya, Portekiz, İngiltere, Yeni Zelanda ve Hollanda’ya yapacakları ziyaretlerde 4G teknolojisinin olanaklarından faydalanırken, tarifelerinin tamamını Türkiye’deymiş gibi kullanabilecek. Vodafone Smart 4 Power’ın en dikkat çekici teknik özelliği, 3000 mAh batarya ömrü. Vodafone Smart 4 Power, hem 43.2 Mbps’ye varan çift taşıyıcılı internet teknolojisini, hem de 150 Mbps’yi bulan 4G teknolojisini (LTE CAT 4) destekliyor. Adalet sarayında işçiler eylemde Ekonomi Servisi İstanbul Kartal (Anadolu) Adliyesi’nde çay ocaklarında, yemekhanelerde ve Kaferestoranlarda çalışan işçiler 4 aydır maaşlarını alamadıkları için iş bıraktı. Kartal Adliyesi’nde NFS firması adliyede yemekhaneden fotokopiye, çay ocaklarından kafeteryalara kadar tüm ihaleyi aldı. Ancak firma çalıştırdığı 300’den fazla işçinin dört aydır ücretlerini ödemiyor. Dün sabah saatlerinden itibaren işçiler adliye binası girişinde iş bırakarak oturma eylemine başladı. Çoğunluğu kadın işçilerden oluşan taşeron işçilerin eylemine adliye çalışanı büro emekçileri ve avukatlar da yemekhane boykotu örgütleyerek destek verdi. Oturma eyleminin ardından maaş alamayan işçiler, Büro Emekçileri Sendikası’nın da öncülüğünde bugün de eyleme devam edeceklerini açıkladılar. Kötü sürpriz yapacak u İstanbul’da yıllık enflasyon çift haneye dayanırken, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir, ağustos enflasyonunun tahminlerden daha kötü gelme ihtimalini güçlendiriyor. Ekonomi Servisi İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verilerine göre İstanbul’da enflasyon gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle yıllık çift haneye yükselirken, Türkiye geneli enflasyonu hakkında olumsuz sinyaller veriyor. Ekonomistlere göre gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artış, yarın Türkeyi İstatistik Kurumu tarafından açıklanacak ağustos enflasyon verilerinin beklenenin üzerinde çıkmasına neden olabilir. İTO verilerine göre İstanbul’da enflasyon aylık yüzde 1.04 arttı. Buna karşın gıda fiyatlarındaki artış yüzde 1.4 oldu. Yıllık enflasyon ise 10.1 ile çift haneye yükseldi. Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici, Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “Bu yüksek gerçekleşme çarşamba günü piyasa beklentisinin üzerinde bir enflasyon oranı ile karşılaşmamıza neden olabilir” dedi. Diğer yandan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Ekonomi Bakanlığı ayın konuğu programında yaptığı sunumda “Gıda fiyatları enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirecek” vurgusunu yineledi. Üreticiden markete yüzde 500 fark Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) araştırmasına göre, ağustosta marketlerde en fazla fiyat artışı yüzde 42.44 ile yeşil soğanda görüldü. Marketlerde fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 26.5 ile karpuz oldu. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ağustosta marketlerde 5 üründe fiyat değişimi görülmezken, 13 üründe azalma, 18 üründe fiyat artışı olduğunu belirtti. Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre; 4 Üretici ve market fiyatları arasında en fazla fark yüzde 492.31 ile maydanozda görüldü. Limonda yüzde 415.38, marulda yüzde 329.94, kabakta yüzde 302.95, kuru soğanda yüzde 293.33, salatalıkta 284.90, sivri biberde yüzde 277.30 fiyat farkı var. 4 Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 33.68 ile salatalık, yüzde 29.97 ile kabak, yüzde 16.47 ile domates, yüzde 14.24 ile marul takip etti. 4 Üretici fiyatlarında 8 üründe değişiklik görülmezken 9 üründe azalma, 15 üründe fiyat artışı oldu. Bayraktar, aşırı yağışların ürünleri olumsuz etkilediğini, bunun yanı sıra ürünlerin hasat olgunluğuna gelme durumuna göre piyasaya arz ediliyor olmasının da fiyatlara yansıdığını aktardı. Türk yumurtası Rusya yolcusu Ekonomi Servisi Kanatlı ürünlerindeki açığını Türkiye’den gidermek isteyen Rusya’ya yumurta ihracatı bu ay başlayacak. Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Hasan Konya, “Yapılan protokollerin ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız yumurta üretim tesislerini denetlemeye başladı. Denetlemesi yapılan 15 firmamız ihracat yapılabileceği yönünde Rus hükumetine bildirildi. Eylül ayı itibarıyla Rusya’ya yumurta ihracatı başlayacak” dedi. Konya, yıllık 230 milyon dolarlık yumurta ithal eden Rusya’dan 150 milyon dolarlık kota talebinde bulunduklarını dile getirdi. Bakanlık binasında göçük: 1 işçi öldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Yenimahalle’de inşaatı süren Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Hizmet Binası’nın bahçesinde meydana gelen göçükte bir kişi yaşamını yitirdi. İnşaatta görevli Adıyaman doğumlu Hüseyin Saya (45), bahçede güvenlik kontrolü yaparken meydana gelen göçükte toprak altında kaldı. AFAD, İtfaiye, UMKE, 112 ve olay yeri inceleme ekiplerinin gelmesinin ardından yapılan çalışmalar, yaklaşık 5.5 saat sürdü. Ekipler, toprağın tahliye edilmesinin ardından, su birikintisi ve toprak arasında sıkışan bekçinin cesedine ulaştı. Saya’nın cesedi, göçük altından çıkartıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle