02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 olağanüstü bir durumdur. Yaz bir kenara ve oku: “Cumhuriyet, 30 Ağustos askeri zaferini bir uygarlık yengisine çevirebilen Mustafa Kemal’in tarihsel başarısıdır...” Sorabilirsin “O başarıdan bugüne ne kaldı” diye. Doğrudur. Elde edilenler; askeri faşist darbelerle, siyasal iktidarların koltuğunun altındaki tarikatların devlet içindeki yapılanmasıyla birer birer elimizden alındı ve alınıyor. 90 yıl önceye gitme, dört yıl önceye git, “Yetmez ama evet” diyenlerin yüzlerine bak, görürsün. O nedenle Atatürk’ün adını söylemeye, yazmaya korkanlar olabilir, onlara “Aydınlanma Devrimi”ni anlat. Köktendinci yapılanmayı, siyasal İslamın kuşatmasını, demokrasinin ve özgürlüklerin laiklik temelinde gelişeceğini kâğıtlara, duvarlara yaz. Rus devrimini, Fransız devrimini anımsat! Unutma, Batı’yla Doğu arasında her iki dünyaya ders verebilecek bir uygarlık sentezinin yaşam laboratuvarıdır Anadolu... Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu; demokrasi, barış, özgürlük felsefesi üzerinedir... Atatürk ne demiştir 1920’lerde: “Ey Türkiye ahalisi!” Din, dil, ırk, mezhep, inanç, renk ayrımcılığı yapmamıştır... Fransız ve 1917 Rus Devrimi, 1923 Aydınlanma Devrimi’ne ışık tutmuştur... HHH Unutma arkadaş! Sen, ben, hepimiz... Tarihimizi unutmayacağız, Cumhuriyetin temel ilkelerine, demokrasiye, özgürlüklere sahip çıkacağız... Derin milliyetçiliğin, köktendinciliğin karşısında olacağız, laik çağdaş eğitimi savunacağız. Yaşanan zamana karşı çaresizlik yok! Işığı arayacağız! Çözüm süreci, barış diyen bir siyasal iktidar, ama gerçekte “hayatların yıkıldığı” bir ülkede yaşamak zor! Çözüm süreci, eve dönüş, siyasete dönüş “Türkiye ahalisinin” önüne sürülürken, bunca ölümler neden? Uğur’lar, Ethem’ler, Berkin’ler, Ali İsmail’ler niçin öldürüldü? Katillere ne oldu? Bu ölümler karşısında Türk ve Kürt milliyetçileri ne yapıyor? Rezidanslarda 14 saat çalıştırılan genç işçiler Türkiye’nin varsıllaştığının mı göstergesi, yoksa emekçiyi köleleştirmenin mi? Gezi Direnişi’nin ilk kaybı Ayvalıtaş’ın davasına katılanlara dava açıldı Adliyede olmak da suç 81 İLDE 1 VALİ Kadın alerjisi TÜREY KÖSE ANKARA AKP iktidarında kadının “anne ve eş” kimliği öne çıkarılarak eve kapatılması yönünde mesajlar verilirken İçişleri Bakanı Efkan Ala atanan vali ve kaymakamların kaçının kadın olduğu sorusunu “Personel atamaları ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır” diye yanıtlamadan geçiştirdi. CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Ala’nın atadığı 31 valinin tamamının erkek olduğuna dikkat çekerken “81 ilin yalnızca birinde kadın vali bulunmaktadır. 919 kaymakamın yalnızca 21’i kadındır. Türkiye’deki kadın vali oranı yüzde 1.2 iken, Afganistan’da bu oran Türkiye’nin iki katından fazladır” dedi. Türkiye “Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu” sıralamasına göre; 136 ülke içinde 120. sırada, “Siyasete Katılım ve Güçlenme” başlığında 103’üncü sırada yer alıyor. Son yerel seçimlerde 3’ü büyükşehir, 1’i il ve 33’ü ilçe belediye başkanı olmak üzere 37 kadın belediye başkanı seçildi. 81 il ve 919 ilçede toplam kadın belediye başkan sayısı sadece 37. Kadın vali ve belediye başkanlarının sayısı da çok farklı değil. Türkiye’de tek kadın vali var, Yalova Valisi Esengül Civelek. Bürokraside de durum çok farklı değil. Tek kadın müsteşar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Afşar Çelik. 2014 yılında üst düzey kadın memur oranı ise yüzde 9’lar düzeyinde kalıyor. İstanbul Haber Servisi Gezi eylemlerinin ilk kaybı Mehmet Ayvalıtaş’ın öldürülmesine ilişkin görülen davanın ilk duruşmasında çıkan olaylar nedeniyle aralarında gazetecilerin ve sendika yöneticilerinin de bulunduğu 16 kişi hakkında dava açıldı. Ayvalıtaş’ın davasının ilk duruşması 21 Kasım 2013’te Anadolu Adliyesi İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, duruşma salonunun küçük olduğunu belirterek sadece Ayvalıtaş ailesinin salona alına cağını açıkladı. Gezi şehitlerinin aileleri ve gazetecilerin de aralarında olduğu onlarca kişiyle gazetecilerin duruşma salonuna alınmaması üzerine gerginlik çıktı ve polis, adliye içerisinde biber gazı sıktı. Adliye içinde yaşanan gerginlik üzerine dışarıda bekleyen yüzlerce kişiyle polis arasında arbede yaşandı. Olaylarla ilgili Cumhuriyet Savcısı Nihat Demir’in başlattığı soruşturma tamamlandı. Demir tarafından hazırlanan iddianame, Anadolu 33. Asliye Ceza Mahke mesi tarafından kabul edildi. Etkin Haber Ajansı muhabiri İsminaz Ergün, Limterİş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, ESP üyesi Fırat Kınalı’nın da aralarında olduğu 16 kişi hakkında dava açıldı. Ayvalıtaş ailesinin avukatı Ayla Öztabak, ilk duruşmada birçok kişinin duruşma salonuna alınmadığını, avukatların bile üzerine biber gazı sıkıldığını anlatarak, “Adil yargılanma hakkımız zedelendi, protestolar bu yüzden oldu” dedi. Hayatların Yıkıldığı Bir Ülke... Hayatın nerede başlayıp nerede sonlandığını, düşüncenin ne olduğunu unutuyoruz... Unutkan bir toplumuz! Zamanın insanlara ve saatlere göre değişip değişmediğini tartışıyoruz, bunca ölümler, acılar karşısında yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Sen durdurmak istesen de durmayan, sen yürüdükçe yürüyen, sen koştukça koşan; hem senin dışında, hem senin içinde yaşayan zamana karşı çaresiz kalan! Sen yorgun düşen, ölümlere aldırış etmeyen, kendi tarihini unutan... Bir yandan bunları düşünürken çocukluğumu, gençlik yıllarımı anımsarım... Sinir bozucu bir gıcırtı, ardından gelen derin bir sessizlik, çaresizlik... Derim ki: “Hayat kaç perdelik bir oyundur acaba?” Sonra aklıma o “mavi gözlü dev” gelir... Mustafa Kemal Atatürk! O anlar Kocatepe’de bir yıldız parlar... Gözleri çakmak çakmak, mavi gözlü bir dev, sarışın bir kurda benzeyen! Bağımsızlık savaşı... Sömürüye dayanan bir uygarlık, dünyayı kuşatırken üç evreyle bugünlere gelir. Sömürgecilik... Emperyalizm... Küreselleşme... 90 yıl öncesine, unuttuğumuz tarihimize bakmak gerekir, o tarihimizi hatırlamak... Evet, sen, o tarihi anımsıyor musun? Atatürk’ün dehasının, Avrupa’nın “mazlum uluslar”a uyguladığı boyunduruğa karşı hiç duraksamaksızın mücadeleyi tarihe yazdırdığını bugün unutmuş gibi görünüyorsun! Unutkan bir toplumuz, anlatayım sana: “Osmanlı ortaçağında ne varsa Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından dışlanıp Cumhuriyet kuruldu...” HHH Tarihini unutma sakın... İslam ortaçağı dünyanın pek çok yanında bugün bile süregelirken, Türkiye’nin “Avrupa Birliği”ne adaylığı, Müslüman coğrafyasında Geri geri yürüdüler HürriyetHukukHoşgörü Hareketi (3H) ve Demokrasi Denetçileri, 12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen anayasa referandumu kazanımlarının kaybedilmesini protesto etmek için İstiklal Caddesi’nde geri geri yürüdü. Eylemde 12 Eylül 1980 askeri anayasasının sivil düşünce ve özgürlükler önünde engel olmaya devam ettiğine dikkat çekilerek Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 vizyonuna “Hayaller 2023 ama hayatlar 1723” sloganıyla tepki gösterildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) YURTTA 12 EYLÜL PROTESTOLARI Kayıp yakınlarından Cemal Temizöz tepkisi Yurt Haberleri Servisi Kayıp yakınları ve İHD, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla bir araya gelerek Diyarbakır, Batman, Cizre ve Yüksekova’da eylem yaptı. DİYARBAKIR: Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde 292. kez toplandı. Eyleme, Mezopotamya’da Yakınlarını Kaybedenler Derneği (MEYADER) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, SES üyeleri ve insan hakları aktivistleri de destek verdi. E12 Eylül 2006’da Koşuyolu’nda gerçekleşen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 8’i çocuk 10 kişi anıldı. İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, “Katliamları yapan kişilerden biri olan Cemal Temizöz mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bu 12 Eylül zihniyetinin devam ettiği anlamına geliyor” dedi. BATMAN: İHD Batman Şubesi ile kayıp yakınları da Yılmaz Güney Parkı önünde 291. kez toplanarak eylemlerine devam etti. Hasta tutukluların durumuna dikkat çeken İHD Batman Şubesi üyesi Devran Yıldız da Balyoz ve Cizre’deki faili meçhul davasında yargılanan emekli Albay Cemal Temizöz’ün serbest bırakılmasına tepki gösterdi. CİZRE: Kayıp yakınları Anadolu Lisesi önünde 300. kez bir araya geldi. Yakınlarının fotoğraflarını ellerinde taşıyan anneler, Temizöz’ün 5 yıllık tutukluluk süresi dolduğu gerekçesiyle serbest bırakılmasına tepki gösterdi. 1993’te kaybedilen Mehmet İlbasan’ın eşi Kadriye İlbasan, “Eşim Cizre’ye alacaklarını tahsil etmek için gittiği sırada JİTEM tarafından zorla kaçırıldı. Cemal Temizöz ve ekibi eşimi günlerce yaz güneşinin altında aç susuz bir şekilde işkence ederek katletti” dedi. YÜKSEKOVA: Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde kayıp yakınları Sanat Sokağı’nda toplandı. İHD Temsilcisi Muhyettin Ünal, Cemal Temizöz’ün serbest bırakılmasını içlerine sindiremediklerini belirtti. Cumartesi Anneleri, askeri darbenin 34. yılında 12 Eylül döneminde gözaltında kaybedilenleri andı. 12 Eylül darbesinin ertesi günü gözaltınan alınan Cemil Kırbayır ve yıllarca oğlunu arayan annesi Berfo Ana’yı unutmayan kayıp yakınları, darbecilerin yargılanmasını istedi. Galatasaray Meydanı’nda kayıp yakınları tarafından 494. kez gerçekleştirilen oturma eyleminde 12 Eylül darbesinin ertesi günü gözaltına alınan Cemil Kırbayır’ın akıbeti soruldu. Berfo Ana’yı unutmayan kayıp yakınları darbecilerin yargılanmasını istedi. Berfo Ana’nın yerine eyleme Cemil Kırbayır’ın ablası Fatma Kırbayır katıldı. Berfo Ana’nın nöbetini kızı devraldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle