23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2014 PAZAR 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Wall Street Journal’a göre, ABD başka müttefik aramalı ‘Önseçim’ Rüzgârı ve CHP Sosyalist İşçi Partisi’nin (PSOE) geçen temmuzdaki tarihi ilk “önseçiminde” lider seçilen Pedro Sanchez yarışa doymadı… İspanya’nın 80’li yıllardaki demokrasiye geçiş dönemini, üst üste aldığı “mutlak çoğunlukla” yöneten PSOE’nin 42 yaşındaki yeni lideri; bu kez başbakan adayını belirlemek için önümüzdeki yaz yapılacak önseçimlere tekrar aday olacağını henüz dün ilan etti. Yüzde 49 oy oranıyla geçen temmuzda, önseçimden çıkarak partinin ilk genel sekreteri olan Sanchez; “Buraya zaten seçilerek geldim. Parti lideri olarak genel seçime de otomatik olarak başbakan adayı olarak ben girerim!” demiyor… Bir yıl arayla sandıkta sil baştan sınanmayı göze alıyor. Bunun sebebi, İspanya’da yeni olan “önseçim” pratiğinin çok popüler olması. Kamuoyu yoklamaları, İspanyolların ezici çoğunluğunun önseçim uygulamasından hoşnut olduğunu gösteriyor… Böylece İtalya’da 2007’den beri önseçime başvuran “Partito DemocraticoPD”den sonra, Akdeniz’de başka bir büyük siyasi parti, yalnız genel sekreter seçiminde değil, aynı zamanda başbakan adayını da belirlemek için bu aracı devreye sokuyor. İki partinin de bu noktaya gelmesine yol açan gerekçe aslında “merkez sol” ve çok geniş anlamda “siyasi partilerin krizi” oluyor. İtalya’da “merkez solun” duvarın yıkılmasından bu yana! 20 yıldır süren derin kimlik krizi; İspanya’da ekonomik krizle orta sınıfın çökmesi; yelpazenin solunda kolay çözümlenmeyen tartışmalara yol açıyor ve gerek PD, gerekse de PSOE bu yapısal bunalımı, “önseçim aracının” partilere getirdiği ivme ve canlanmayla aşmak istiyorlar. Tabanda katılımcılığı artırarak bir yandan seçmenlerdeki ilgisizliği yenmeye çalışıyorlar, bir yandan da parti içi oligarşiyi kırıp, liderliği daha demokratik yapıya oturtmaya uğraşıyorlar… 2011genel seçiminde yenilen; mayıs ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de gerileyen PSOE, tam şimdi böyle bir “yeniden canlanma” peşinde… Kısa zamanda sağlanan yüzde 8’lik oy başarısıyla Avrupa Parlamentosu seçimlerinin büyük sürprizlerinden biri olan “Podemos” partisi tarafından soldan sıkıştırılan İspanyol sosyalistleri, şapkadan ivedilikle bir tavşan çıkartmak zorunda. Şapkadan çıkan tavşan işte bundan 10 ay önce İtalya’da da Renzi’yi yaratmış olan “önseçim” dinamiği oluyor. PSOE’nin karizmatik eski lideri Felipe Gonzalez’den 30 yıl arayla; partinin tarihi lideri gibi gene bir Endülüslü olan 42 yaşındaki genç Pedro Sanchez böylelikle işbaşına geliyor. Gerek Renzi, gerek Sanchez’in liderliği üzerinde kapsamlı değerlendirme yapmak için henüz erken; ancak bu iki genç liderin bulunduğumuz aşamada partilerine yeni bir kan ve yeni bir rüzgâr getirdiği, yeni bir ilgi yarattıkları/uyandırdıkları bir gerçek. Bu heyecanı uyandıran “önseçimlerin” nasıl yapıldığına gelince… Önceki yazılarımda da anlattım… “Önseçim” iki Akdeniz ülkesinde uygulanılan şekliyle! sade parti üyelerine değil; seçmen kütüğündeki tüm seçmenlere açık oluyor; sandıklar okullarda değil, parti binalarında kuruluyor. Seçmenler gönüllülük bazında oy kullanıyorlar. Beraberlerinde seçmen pusulalarını, kimlik kartlarını getirmeleri yeterli oluyor. Bu durumda üçkâğıt olmuyor mu? Rakip parti seçmenleri de oy verip, hangi aday işlerine geliyorsa, ona oy kullanmıyorlar mı? Bunu önleyecek herhangi bir mekanizma bulunuyor mu? Önseçim üzerindeki yazılarıma en çok gelen sorular bunlar… İspanya’yı yerinde izlemedim ama Çizme’de geçen yıl Renzi’yi çıkaran önseçimleri takip ettim. Benim de ilk aklıma gelen sorular bunlar olmuştu: Sağda Berlusconi’ciler, neden misal gidip kendi liderleri için en kolay lokma adayaoy vererek seçimi saptırmıyorlar? Genel seçimde oyların özellikle güneyde!Türkiye’deki gibi kolayca alınıp satıldığı; sandıkta nispeten kolay hile yapılabilen İtalya’da, “önseçim” aslında olaysız geçti… Trafoya kediler girmedi. En fazla duyduğum ufak bazı yerlerde partinin içinden mükerrer oy kullanımıydı… Parti merkezlerinde sandıkların partililerce korunması; rakip parti yandaşlarını, müdahil olmaktan sanıyorum caydıran bir unsur oldu. Herkesin birbirini tanıdığı ve siyasi rengini bildiği yerlerde özellikle bu böyle… Büyük merkezlerde bir miktar manipülasyon olabilir ama, bunun da marjı sınırlı. İtalya’da Renzi, Civati, Cuperlo.. üç aday vardı. Seçim öncesi yoklamalarda Renzi’nin açık ara zafer kazanacağı; eski, yaşlı “politbüro”nun adayı Cuperlo’nun zayıf kalacağı görülüyordu. Sonunda Renzi yüzde 68, Cuperlo yüzde 18 aldı… Tersine sonuç şaşırtıcı olurdu… Sandık ise yoklamaları birebir doğruladı. Sürecin içinde, kendi kendini denetleyen bir mekanizma gerçekte var. Hile tartışmaları, genel seçimdeki hile tartışmalarından çok daha kısıtlı ve az. Buna karşın siyasete “yeni kan” taşımak bağlamında sağlanan avantajlar ise çok fazla. Gerek İspanya gerek İtalya deneyimleri; “önseçimler”in artık yerelde belediyelere dek indiğini gösteriyor. CHP, bu modelden yararlanmalı. İçinde bulunduğu krizi aşmak için konuyu tüm yönleriyle masaya yatırmalı… olmayan müttefikimiz’ Dış Haberler Servisi Türkiye’nin, u Batı dünyasının nabzını tutan ünlü gazete dün kaleme Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı küresel koalisyonun kilit ülkele aldığı yorumda, Ankara IŞİD karşıtı koalisyondan çıkıyor. O zaman niye Kürdistan’da üslenmeyelim diyerek rinden birisi olarak “çekimser tavrı” Batı’da rüzgârların tersten esmeİncirlik’i değiştirme önerisi getirdi. sine yol açıyor. ABD savunma ve dışişleri bakanlarının Türkiye’yi ziAncak bu İncirlik’in ABD harekâtlarına yaretinin ardından dün Batı dünyasının nab kapatılması için sebep olamaz.” zını tutan gazetelerden birisi olan Wall Stren iyi seçenek Kürtler’ et Journal’da (WSJ) dikkat çekici bir yorum yayımlandı. “Ankara’da Olmayan MüttefiGazete, Türkiye ile ilişkilerin geldiği noktakimiz” başlıklı yazıda, Türkiye’nin ABD’nin da “kaçınılmaz sonucun iyi bir müttefik araSuriye sınırına 160 km. mesafede bulunan İn yışı” olduğunu aktarırken, Kürtlere atıf yaptı: cirlik Üssü’nden teröristlere hava saldırısı dü “Burada en iyi seçenek, destek sunan ve dizenlenmesine izin vermeyeceği belirtilerek, ğer müttefiklerin aksine asker gönderme“Bu durum özellikle yıllar sürmesi bekle ye hazır Kürtler. İncirlik yaklaşık 60 yıldır nen bir operasyon öncesinde Pentagon’un ABD güçlerine ev sahipliği yaptı ama belönünde lojistik ve keşifle ilgili engeller ya ki de İncirlik’i Kuzey Irak’taki Kürt topratacak” değerlendirmesi yapıldı. raklarında bir hava üssüyle değiştirmenin ABD Savunma Bakanı Chuck zamanı geldi. Amerika’nın artık Hagel’in açıkladığı 10 ülke içinAnkara’da arkadaşları olmayade Almanya’nın askeri operasbilir ancak bu Ortadoğu’da başyona katılmayacağını ilan ettika bir seçeneğimiz kalmadı anlağini belirten, ancak Türkiye’nin mına gelmiyor.” farkına dikkat çeken WSJ şu deaynaklar: Gerçek değil ğerlendirmeyi yaptı: “Tıpkı Türkiye 2003’te ABD’nin Saddam Hüseyin’i devirmek için Ankara’daki ABD’li kaynaklar, gazetenin Irak’a kendi toprakları üzerinden hava sal yorumunun “gerçeği yansıtmadığını” savudırıları düzenlenmesini reddettiğinde baş narak bunu gazetenin “Amerikan siyasetine ka çözümler bulunduğu gibi, ABD ordusu yönelik tavrı” olarak yorumladı. Kerry’nin hava saldırılarını düzenlemek için başka Ankara ziyaretinin ardından Türkiye’nin öneyollar bulacaktır. Türkiye’nin Irak ve Su mine dair güçlü mesajlar riye ile kara sınırı yaklaşık 1200 kilomet verdiğine de dikre. Bu da Türkiye’nin IŞİD’e karşı verile kat çekti. cek mücadeleye sadece sembolik bir destekten fazlasını verebileceği anlamına geliyor. Ancak sonuç tam bir hayal kırıklığı.” Gazete şu ifadeleri kullandı: “Anlaması en güç durum ise Türk hükümetinin bir NATO üyesi olmasına rağmen ABD mütDış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack tefiki ya da Batı’nın dostu olarak davranObama IŞİD’e karşı “küresel koalisyon”da mayı uzun bir süre önce bırakmış olması. “özel temsilcisi” olarak emekli General John ABD’nin Türkiye eski Büyükelçisi Francis Allen’ı görevlendirdi. Dışişleri Bakanı John Ricciardone bu hafta Türk hükümetinin açıkKerry’ye İsrailFilistin dosyasında ça Suriye’deki El Kaide uzantılı El Nusra danışmanlık yapan Allen, IŞİD’e Cephesi ve diğer terörist örgütlerle görüşkarşı koalisyonun inşasından ve tüğünü duyurdu. Ayrıca yabancı cihatçılar devamından sorumlu olacak. Suriye ve Irak’a gitmek için Türkiye’yi ge2 yıl önceye kadar parlak askeri çiş noktası olarak kullanırken Türk hükükariyeriyle öne çıkan, 2011meti buna göz yumdu. Ricciardone aralık2013 yıllarında Afganistan’da ta Başbakan Erdoğan tarafından az daha ISAF Komutanlığı yapan Allen, istenmeyen kişi ilan ediliyordu.” NATO’nun Avrupa Komutanlığı’na ‘Ankara’daki IŞİD’e karşı operasyon: Küresel koalisyon DUYGU GÜVENÇ Amerikan stratejisinin detayları 1 haftada netleşecek... ‘E Şapkadan çıkan tavşan… K Savaşın komutanı Sahva uzmanı ANKARA ABD Başkanı Barack Obama’nın, Savunma Bakanı Chuck Hagel’in ardından bir hafta içinde Ankara’ya gönderdiği Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ziyaretinde, IŞİD’e karşı mücadelede iki ülkenin tam kararlılık göstereceği “teyit edildi”. ABD, IŞİD’e karşı küresel operasyonun başına eski Afganistan komutanı John Allen’ı atarken, Türkiye ile önümüzdeki günlerde askeri heyetlerin görüşmesi kararlaştırıldı. IŞİD’e karşı istihbarat ve mali kaynaklarının kurutulmasına dair de yoğun temaslar devam edecek. Koalisyonda yer alan ülkelerin katkılarının önümüzdeki hafta netleşmesi beklenirken, Kerry’nin “İncirlik’in kullanılması seçeneğini hâlâ masada tuttuğu” belirtiliyor. Türk tarafı ise Kerry ile görüşmede tezlerini tekrarladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, görüşmelerde IŞİD’in rehin tuttuğu Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz dahil 46 personel için hassasiyet gösterilmesini istedi. Davutoğlu, IŞİD’le mücadele edilirken, John Allen Suriye yönetimi ile işbirliği yapılabileceği gibi bir algının yaratılmasının yanlış olduğunu belirtip, Beşşar Esad’ın meşruiyetini kaybettiği tezini tekrarladı. Batı kanadının Şam’a yaklaşımından duyulan rahatsızlığı da ileten Ankara, yarın Paris’te yapılacak toplantının Suriye konusunda koalisyonun tavrının netleşmesinde önemli olacağını ekledi. ilahlar için denetim gerek Kerry’nin Ankara’daki temaslarında, Batılı ülkelerin IŞİD’le mücadelede Kürt gruplara göndereceği silahların daha sonra PKK ve PYD’nin eline geçmesinden duyulan endişe de yinelendi. Ankara, bölgede silahların kontrolsüz dağıtılmaması ve emin ellerde olması konusunda hassasiyetini vurguladı. Bu silahların çözüm sürecinde Türkiye için endişe kaynağı olduğu vurgulandı. IŞİD’in bir anda Irak yönetimine verilmiş silahlara sahip olması da örnek gösterildi. Kerry ise görüşmelerde Türkiye’nin rolünün Irak ve Suriye için önemine dikkat çekip, IŞİD’in oluşturduğu tehdide işaret etti; bölgede güvenlik ve istikrar için birlikte çalışmanın önemini vurguladı. ABD’li bakan daha sonra beraberindeki gazetecilere yaptığı açıklamada İncirlik sorusunu doğrudan yanıtlamak yerine şu karşılığı verdi: “Bu koalisyonda TürkiyeABD ilişkilerinde açık olmama izin verin. Türkiye ve ABD, bu bölgedeki tehditlerde, her türlü terörizme karşı birlikte duracaktır. Türkiye’nin koalisyon içinde katkıda bulunabileceği birçok yol var ve biz de görüşmelerimize askerlerimiz ve diğer uzmanlarımızla Türkiye’nin oynayacağı spesifik rolü için devam edeceğiz.” S Kerry: Biz anlaştık Genel seçimde hile daha çok WSJ, Erdoğan’ın Gazze’de Hamas’a, Mısır’da ise Müslüman Kardeşler’e verdiği destekle “yükümlülüklerini yerine getirmediğini” yazdığı editoryalinde, şu anımsatmada bulundu: “IŞİD, Türk diplomatları ve ailelerini Musul’da esir tutuyor olabilir ancak vatandaşları esir düşen tek ülke Türkiye değil. Ankara aynı zamanda IŞİD karşıtlarına gönderilecek silahların Kürt terörist örgütü PKK’nin eline geçmesinden korkuyor. ‘Esirleri olan tek ülke değil’ düşünülüyordu. Ancak dönemin CIA Başkanı David Petraeus’un “yasak aşk” skandalına adının karışmasıyla kariyeri sarsıldı. Pentagon soruşturmasında aklanan Allen, ailevi gerekçelerle istifa etti. Şimdi yeniden sahneye çıkıyor. Allen Irak işgali sırasında Anbar bölgesinde Amerikan piyade güçlerinin komutan yardımcısıyken, El Kaide’ye karşı savaşan “Uyanış Konseyi” Sahva hareketini eğiten isimlerden. Kürt kadınlar da IŞİD’e karşı silaha sarıldı Batılı ülkeler, İran’ın ardından IŞİD’le mücadele için Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne silah yardımına başlarken bunların PKK’ye de gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin tartışmalar sürüyor. Irak’ın kuzeyinde IŞİD’le savaşan peşmergelere PKK’den destek verildiği haberleri Batılı ajansların kadın militanlardan kareleriyle gündeme düşüyor. Mahmur yakınında PKK’liler arasında yaklaşık 50 kadının IŞİD’le çatışmalara katıldığı aktarılırken içlerinden birinin şu sözlerine yer veriliyor: “Biz kadınlar sadece Kürtlere yönelik tehdit için değil, kadınların özgürlüğüne yönelik tehdit için de savaşıyoruz.” İçlerinden biri cihatçıların kendileriyle yüz yüze gelmesi düşüncesini komik bulduğunu söylerken “Sanırım onlar erkeklerden çok bizden korkar. Ne de olsa bir kadının elinde ölürlerse cehenneme gideceklerine inanıyorlar” diyor. (Fotoğraf: AFP) AB’de İtalyan dayanışması Ankara’yı vurdu DUYGU GÜVENÇ Foley’in ailesinden Obama yönetimine ağır suçlama Dış Haberler Servisi IŞİD militanlarınca katledilen Amerikalı gazeteci James Foley’in ailesi, ABD’li yetkililerce oğullarının serbest kalması için istenen fidyeyi cihatçılara ödemeleri halinde “terörü desteklemek ‘Tehdit edildik’ ten suçlanabilecekleri” yönünde tehdit edildiklerini söyledi. ABC televizyonuna konuşan Foley’in annesi Diane Foley ve erkek kardeşi, gazetecinin IŞİD militanları tarafından infaz edildiğini gösteren görüntülerin 19 Ağustos’ta yayımlanması öncesinde kendileriyle görüşen ABD Başkanı Barack Obama’ya bağlı Ulusal Güvenlik Konseyi’nden askeri yetkilinin birkaç kez fidye ödemeleri halinde soruşturmaya uğrayacakları yönünde uyarıda bulunduğunu anlattı. Aile benzer bir tehdidin Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili tarafından da yapıldığını savundu. Aile, yönetimi kendilerine karşı ilgisiz kalmakla da eleştirdi. Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü suçlamaları reddetti. Beyaz Saray sözcüsü ise ABD’nin rehineler için fidye ödenmemesi yönünde politikasının olduğunu, bunun kaçırma eylemlerini cesaretlendirmemek amacı taşığını belirtti. Foley’in özgürlüğünün sağlanması için ellerinden gelen her türlü çabanın gösterildiğini söyledi. Rehinenin ailesinden IŞİD’e çağrı IŞİD’in geçen yıl Suriye’de kaçırdığı, bir yardım örgütünde çalışan İskoçyalı David Haines’in ailesi, cihatçılara kendilerine bilgi vermeleri çağrısında bulundu. İngiltere Dışişleri Ofisi’nden yayımlanan açıklamalarında IŞİD’e seslenen aile “Size gönderdiğimiz mesajlardan yanıt alamadık. Onu elinde tutanlara bizimle temasa geçmeleri çağrısı yapıyoruz” diyor. İki çocuğu olan Haines’in Scotloff’un infazına ilişkin videoda yere diz çöktürülmüş bir halde gözüktüğü belirtiliyor. ANKARA Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu’nun başına 2014 başında atanan Stefano Manservisi, birliğin iki numaralı isminin yanına gidiyor. Kısa süre önce göreve atanan Manservisi, Avrupa Komisyonu’ndaki yeni görevlendirmenin ardından Dış Politika Yüksek Temsilciliği görevine atanan Federica Mogherini’nin başdanışmanlığı görevini üstlenecek. Manservisi’nin Türkiye’nin 2014 İlerleme Raporu açıklandıktan kısa bir süre sonra Ankara’dan ayrılması bekleniyor. Komisyonun yeni başkanı olarak seçilen Lüksemburg eski Başbakanı JeanClaude Juncker’den sonra iki numaralı ismi olan Mogherini genişleme dosyasından da sorumlu olacak. Geniş Manservisi lemeye karşı tutumuyla bilinen Juncker, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı soğuk tutumu ile bilinen Avusturyalı Hıristiyan Demokrat Johannes Hahn’ı, “Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri Dosyası”dan sorumlu komisyon üyesi olarak atamıştı. Hahn’ın varlığına karşın genişleme dosyasının, geçen dönemin aksine Mogherini’nin sorumluluğuna verilmesi Ankara’da “olumlu işaret” olarak karşılanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle