24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr 31 AĞUSTOS 2014 PAZAR 18 KÜLTÜR Taş mı, çiçek mi? Fatih Akın, ‘The Cut’ın Venedik’teki ilkgösterimi öncesinde tedirgin ve heyecanlı u New York Times’ın sorularını yanıtlayan Akın, sert tartışmalara yol açan ‘The Cut’ için, ‘Hâlâ Türkiye’nin filmi izlemeye hazır olduğuna inanıyorum’ dedi. Kültür Servisi Fatih Akın’ın, Türkiye’de daha izlenmeden kimi aşırı milliyetçi çevrelerin tepkisine yol açan yeni filmi “The Cut” (Kesik), bugün Venedik Film Festivali’nde gösteriliyor. Akın’ın “Agos”a yaptığı açıklamalardan sonra gazetenin tehditler aldığı film, Osmanlı dönemindeki 1915 faciası sırasında iki kızıyla bağlantısı kopan Ermeni bir demirci ustasının öyküsünü anlatıyor. FransızCezayirli oyuncu Tahar Rahim’in canlandırdığı Ermeni demirci, iki kızını bulmak için Halep’ten Havana’ya, Kuzey Dakota’ya, yollara düşüyor. 71. ULUSLARARASI VENEDİK FİLM FESTİVALİ Joshua Oppenheimer’in ‘Sessizliğin Bakışları’ filmi 1960’ların Endonezya’sına odaklanıyor u Akın, senaryoyu iki yapımcı arkadaşına okuttuğunu, birinin filmin taşlanacağını, birinin de çiçekler atılacağını söylediğini belirtti. tedirgin oldu. Kimse incinsin istemiyorum. Ben Türkiye’de yaşamadığım için güvendeyim. Ama o oyuncular bazı sorunlarla karşılaşabilirdi. Hiçbir film buna değmez. l “The Cut”ın Türkiye’de geçen sahneleri Ürdün’de çekildi. Neden? Büyük ölçüde lojistik nedenlerle. Film, 1915’te, Güneydoğu Türkiye’nin bugünkü Suriye’ye çok yakın olan bir yerinde geçiyor. O günlerde Almanların Türkiye’de inşa etmekte oldukları Bağdat Demiryolu’ndakilere benzeyen pek çok eski tren gerekiyordu. Bu trenler ve o manzaralar Ürdün’de vardı. l Filmin öyküsü ne ölçüde gerçek bir kişinin yaşamına dayanıyor? Öyküyü yazarken pek çok araştırma yaptım ve 20’li yaşlarında Havana’ya gitmiş Ermenilerin günlüklerini buldum. Ölüm kampları ve ölüm yürüyüşleriyle ilgili sözlü tarihler ve edebiyattan yararlandım. Çok zengin tanık portreleri topladım ve onları birbirine dikmeye çalıştım. l Tahar Rahim’le çalışmak nasıldı? “Yeraltı Peygamberi” beni çok etkilemişti. Büyük bir filmdi, bir başyapıt. Ve filmin üstünlüğünün yüzde 90’ı Tahar Rahim’den kaynaklanıyordu. Tanıştığımızda pek çok ortak yanımız olduğunu gördük. O Arap kökenliydi ve Fransa’da yetişmişti. Ben Türk kökenliydim ve Almanya’da yetişmiştim. l Filminizin Venedik’teki ilkgösterimiyle ilgili olarak heyecanlı mısınız, yoksa tedirgin mi? Hem tedirgin, hem de heyecanlıyım. Bu filme çok fazla vaktimi verdim. Bir filme genellikle iki yılınızı verirsiniz. Ama ben bu filme 7 yılımı verdim. Son 4 yıldır her gün çalışıyordum. Evet, tedirginim. Fatih Akın, 5 ülkede 15 milyon Avro’luk bir bütçeyle çekilen “The Cut”la ilgili olarak New York Times gazetesinin sorularını yanıtladı. l Geçenlerde Türkiye’deki bir gazeteye, ülkenin 1915 olaylarını konu alan bir filmi izleyecek olgunlukta olduğunu söylemiştiniz. Gazete o günden sonra ölüm tehditleri aldı. Fikrinizi değiştirdiniz mi? Hayır, hâlâ Türkiye’nin filmi izlemeye hazır olduğuna inanıyorum. İki yapımcı arkadaşım senaryoyu okudu. Biri filmi taşlayacaklarını, biri de çiçek atacaklarını söyledi. Ama filmi, 1915’in bir “soykırım” olduğunu hem reddeden insanlara, hem de kabul eden insanlara gösterdim ve her iki kesimde de aynı duygusal etkiyi gördüm. Umarım, bu film bir köprü olarak görülür. Hiç kuşkusuz, her türlü uzlaşmadan korkan köktenci gruplar var. Bunlar ne kadar küçükseler sesleri o kadar yüksek çıkıyor. Söyleşi verdiğim Agos gazetesi Türkiye’de yayımlanan bir Ermeni gazetesi, gazeteci Hrant Dink orada çalışıyordu. l Dink bir Ermeniydi ve genç bir Türk milliyetçisi tarafından öldürülmüştü. 2010’da Dink’in yaşamı üstüne bir film yapmaya kalktınız ve Türkiye’de onu oynayacak bir oyuncu bulamadınız. Dink’i oynayabilecek 5 Türk oyuncu belirlemiştim. Ama hepsi de senaryodan Soykırımın vahşeti Geçmişi ve bugünü sorgularken insan doğasının karanlık eğilimlerine acımasızca ışık tutan, bazıları belgesel nitelikli bir dizi politik film Venedik’in sıcak gündemini oluşturuyor. sı gerektiğini düşünenlerin yoğun alkışlarıyla karşılandı. İki yıl önce, “The Act of Killing” ile dikkati çeken ve birçok ödül kazanan Oppenheimer, yine aynı konuyu deşiyor. Endonezya’da, 1960’larda yaşanan ve estirdiği devlet terörü rüzgârları bugüne dek dinmeyen komünist avına, daha doğrusu soykırımına somut bir örnek eşliğinde eğiliyor. Kendisi daha doğmadan önce vahşice öldürülen ağabeyi Ramli’yi katledenlerin izini süren 40 yaşlarındaki Adi’ye eşlik eden kamera, katillere yönelttiği soruları dinliyor, tahammül edilmez yanıtları yüz ifadeleriyle kaydediyor ve anlatılan acı gerçeklerin izini Adi’nin gözlerinin derin buğusunda izliyor... Yalın ve mesafeli sinema diliyle son derece etkileyici, bir “gerçeğin sineması” örneği izliyoruz. İçimizdeki öfke iyice kabarıp, insanoğlundan umut kesmemize ramak kalmışken, “insanları her şeye karşın yiSanat sineması insanı, toplumu ve siyasal düzeni farklı açılardan sorgulayagelmiştir hep. Venedik Festivali de, sanat sinemasıyla politik sinemanın fırtınalı kavşağı olmayı sürdüregeliyor. Sinema sanatı yanında, dünya gerçeklerinin nabzı da Venedik’te atıyor. Ancak bu yıl nabız çok yüksek... İçerikleriyle son derece çarpıcı ve önemli, biçimleriyle de özgün ve başarılı flmlerinin sergiledikleri gerçekler çok kaygı verici. Yaratıcı yönetmenlerin duyarlı bilinci, dünyamızın giderek daha vahim, neredeyse umutsuz bir aşamaya geldiğini haykırıyor. Tabii kulak asana! 1974’te ABD’de doğan, sonra Danimarka’ya yerleşen Joshua Oppenheimer, ikinci uzun belgeseli “Sessizliğin Bakışları” ile Altın Aslan’ı hak etmenin ötesinde, birçok nedenle alma ne de sevmemiz gerektiğini” hatırlatan o anlamlı ve bilinçli bakışlarla, güzel bir ışık altında göz göze geliveriyoruz… Oppenheimer, izini sürdüğü, unutturulmasına karşı savaş açtığı soykırım gerçeğinin gerisindeki nedenleri irdelemeye kalkmadan, yaşananlara kişisel temelde odaklanıyor. Sergilediği vahşeti ya da yaşadığı acıları herkes kendi ağzıyla, kendi sözcükleriyle anlatıyor. Önemli olan soykırımlardır; gerideki ideolojik, dini, etnik ya da felsefi nedenler ne olursa olsun vahşet aynıdır ve gerisinde insanoğlu vardır (!) diyor film özetle… Fatih Akın da ilk gösterimi bu sabah yapılacak olan “The Cut” ile ortak belleklerin unutturulamayacağını; tarihin kekelemesinden kurtulmak için geçmişle mutlaka yüzleşmek gerektiğini anımsatacak. Farklı biçemler ve yaklaşımlar ötesinde Joshua Oppenheimer ile aynı çizgide buluşacaklar… Yönetmen Baniİtimad, kadınların İran’daki konumundan umutlu ‘Kadınlar direniyor’ Kültür Servisi İranlı yönetmen Rahşan Baniİtimad, Venedik Film Festivali’ndeki basın toplantısında, ABD’nin tıbbi yardımındaki hatırı sayılır gecikmelerin ülkesinde çocukların hayatını tehlikeye düşürdüğünü, ancak kadınların İran toplumundaki rolü konusunda iyimser olduğunu söyledi. İran’daki toplumsal hastalıkları belgeleyen yeni filmi “Masallar”ı tanıtan Baniİtimad, “ABD ambargosunun bedelini, kanser ve multiplskleroz gibi hastalıklara yakalanan çocuklarımız ödüyor” dedi. Yönetmen, uluslararası kararların ceremesini İran halkının çektiğini vurguladı. İranlı yönetmenin Venedik’te yarışan “Masallar” adlı filmi, İran’da yaygınlıkla görülen fahişelik, uyuşturucu bağımlılığı ve bürokrasi gibi toplumsal hastalıkların hayattaki yansımalarının gerçekçi bir portresini sunuyor. İran sinemasının “first lady”si olarak tanınan Baniİtimad, “İranlı kadınlar, toplum ve siyasetteki konumlarına karşın direniyorlar. İranlı kadınlar kazanıyor” dedi. Ünlü yönetmen, yeni filminin, muhalif konusuna karşın, İran’da gösterime gireceğinden umutlu olduğunu söyledi. Metraj Film Yarışması’nda, ayKültür Servisi Kazım Koyuncu’nun hayatının u ‘Yağmur Kıyamet Çiçeği’ rıca, Derviş Zaim’in “Balık”, anlatıldığı “Yağmur Kıya adlı filmde Kazım Koyuncu’yu Mahur Özmen’in “Beni Sen Nisan Dağ ve Esra met Çiçeği” filmi 21. AlEngin Hepileri canlandıracak. Anlat”, Saydam’ın “Deniz Seviyesi”, tın Koza Film Festivali’nde Halil Özer’in “Firak”, Kenan yarışacak. Karadeniz’de çekilen “Yağmur Kıyamet Çiçeği” filmi, Korkmaz’ın “Gittiler: Sair ve Meçhul”, festivalin ulusal uzun metraj film yarışma Ertan Velimatti Alagöz’ün “İçimdeki Basına seçildi. Onur Aydın’ın 2005 yılında lık”, Murat Düzgünoğlu’nun “Neden Tarkanserden hayatını kaybeden sanatçı Kazım kovski Olamıyorum?”, Görkem Şarkan’ın Koyuncu’nun yaşamını anlattığı kitaptan “Nergis Hanım”, Ozan Açıktan’ın “Silsisinemaya aktarılan filmi, yine Onur Aydın le”, Nesimi Yetik’in “Toz Ruhu” ve Evyönetti. Filmde Kazım Koyuncu’yu Engin ren Erdem’in “Yola Çıkmak” isimli filmHepileri canlandırıyor. Başkanlığını yönet ler yarışacak. 21. Uluslararası Altın Koza men Reha Erdem’in yapacağı 21. Uluslara Film Festivali, bu yıl 1521 Eylül tarihleri rası Altın Koza Film Festivali Ulusal Uzun arasında düzenlenecek. ‘Kazım Koyuncu’ Altın Koza’da T.C. KARABÜK 1. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2009/1948 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN Özellikleri: Karabük Merkez, Yenişehir Mahallesi, 16 cilt 1502 sayfa, 200 ada 131 parselde kayıtlı, (1880,45) m2 arsa üzerinde bulunan, altışar katlı üç blok kagir apartmandaki, 1/71 arsa payına sahip A Blok 3. Kat 17 bağımsız bölüm numaralı mesken vasıflı taşınmaz olup hissesinin tamamı borçlu adına kayıtlıdır. Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre, Taşınmazın adresi, Karabük Merkez, Şirinevler Mahallesi, Burak Reis Caddesi, Selimkent Sitesi A Blok İç kapı no: 17’dir. Taşınmazın bulunduğu bölgede altyapı ve belediye hizmetleri tam olarak sağlanmıştır. Şehrin en gelişmiş bölgelerinden birinde yer almaktadır. Hemen önündeki caddeden minibüs ve otobüs ulaşımı bulunmaktadır. Yakın mesafede, inşaatı tamamlanmak üzere olan 300 yataklı Şirinevler Devlet Hastanesi ile ilköğretim ve lise okulları, bölge pazarı, postane, çocuk parkları, kent ormanı, ticaret merkezi, futbol sahası, stadyum, taksi durağı, market, eczane, cami, banka ATM’leri vb. sosyal imkânlar bulunmaktadır. Betonarme karkas olarak yapılmış bina, ayrık nizam olup, Bodrum kat + Zemin kat + 4 normal katlıdır. Her katta ikişer farklı kotta olmak üzere 4 daire bulunmaktadır. Binanın dış cephesine ısı yalıtımı (mantolama) yapılmıştır. Asansör bulunmamaktadır. Binanın ana merdivenleri ve sahanlıklar mermer kaplama, duvarları sıva üzeri plastik (su bazlı) boyalıdır. Bina giriş kapısı alüminyum doğramadır. Kıymet takdirine esas 17 bağımsız bölüm numaralı mesken, 2 oda, 1 salon, banyo, tuvalet ve mutfaktan müteşekkil olup net 65 m2, brüt 85 m2 inşaat alanı mevcuttur. Dairenin cepheleri kuzeybatı güneybatı yönlerindedir. Giriş kapısı çelik kapıdır. Tüm iç kapı ve pencere doğramaları vernikli ahşaptır ancak kısmen yıpranmış durumdadır. Salon ve odaların zeminleri ahşap laminant parke kaplama, duvarları saten boyalıdır. Mutfak zemini ve duvarları fayans kaplamadır. Suntalam mutfak dolapları ve mermer mutfak tezgâhı mevcuttur. Islak hacim (banyo ve tuvalet) zeminleri ve duvarları fayans kaplamadır. Banyoda duş teknesi, duşakabin ve klozet (alafranga tuvalet) bulunmaktadır. Daireye ait bir adet balkon bulunmakta olup mutfaktan ve odadan geçiş sağlanmaktadır. Alüminyum panjurla kapatılmıştır. Binada ısıtma sistemi olarak münferit (bireysel) sistem doğalgaz kullanılmakta ancak söz konusu bağımsız bölümde, doğalgaz hattı kapı seviyesine kadar çekilmiş olup henüz içeriye alınmamıştır. Taşınmaz, meskun haldedir. III. Sınıf B grubu yapı sınıfına girmektedir. Adresi: Karabük Merkez, Şirinevler Mahallesi, Burak Reis Caddesi, Selimkent Sitesi A Blok İç Kapı No: 17 Merkez/KARABÜK Arsa Payı: 1/71 İmar Durumu: Karabük Belediye Başkanlığı’nın 09.09.2013 tarih ve 26563188 sayılı yazılarına göre; Taşınmaz blok nizam 5 katlı konut alanında ve kısmen yolda kalmaktadır. Kıymeti: 97.000,00 TL KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 06/11/2014 günü 14.00 14.10 arası 2. Satış Günü: 02/12/2014 günü 14.00 14.10 arası Satış Yeri: KARABÜK ADLİYESİ GİRİŞ KAT KONFERANS SALONU Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/1948 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.19/08/2014 (İ.İ.Km.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 53998)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle