29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2014 PAZAR 10 HABERLER Julaidan’ın ‘mal varlığı dondurulan’ kişiler listesinden çıkarılması ilişkiler ağını tekrar gündeme getirdi Kara listedekilerin yolu Türkiye’de kesişiyor Ahmet Şık Alternatif Törenden İzlenimler Hepsi hazır gelmişti; çocuklar, ağaçlar, heykeller, dereler… O beğenmedi diye yıkılmış “ucube” heykeller dikilmişti yolun iki yanına; metro inşaatından kazara kurtulmuş “üç beş çanak çömlek” de yol kenarına dizilmişti. Çiftliğin, Başkanlık Sarayı için kesilen ağaçları kaldırıma oturmuş, suyu çekilmiş dallarını sallıyordu asfalta doğru… HES yağmacılığı uğruna kuruttuğu derelerin suyu akıyordu protokol yolundan aşağı… “Gerekirse evlerine müdahale ederiz” dediği gençler, kollarında dövmelerle, metro çıkışında “kızlı erkekli” öpüşüp koklaşıyordu sabahtan beri… Tıksırıncaya kadar içmişlerdi, belli… “Emri ben verdim” dediği polislerin kurşunuyla ölen çocuklar da, Köşk yoluna çıkmıştı ellerinde kap kacakla… Konvoy geçerken dimdik durdu, evlatlarının ardından “terörist” dediği, bir başsağlığını esirgediği aileler… Misket döktü yola, Berkin’inkiler… Roboski’nin paramparça çocukları, bombalanmış katırlarının üzerinde uğurlamadaydı; yanık ellerinde “Unutmadık” yazılı pankartlarla… Gezi’de gaz fişeğiyle dağlanan gözler baktı konvoyun ardından; “Gözümüz üstünde” dercesine... Onun talimatıyla kovulmuş gazetecilerin, yazarların, hocaların “ah”ı eşlik etti onlara… Bir de sahte belgelerle yıllarca hapis yatırılmış mahkumlarınki… Hedef gösterdiği sanatçılar, yol kenarında onun “bombadan daha tesirli” saydığı kitapları okuyordu. Tüyü bitmedik yetimler, haram değmemiş ellerinde boş ayakkabı kutuları ile sıfırlanan paralarının hesabını soruyordu. Kendi Meclis’inde “Ayyaş” deyip huzuruna çıkınca “Aziz”e çevirdiği de baktı yukardan, “Oturacağın o koltuk pek dikenlidir” dercesine… Sultan, “Hepinizin başkanı olacağım” dedi balkondan… Şehzade, güleceğim derken, neredeyse düşüyordu korkuluktan... Bakanlar Kurulu önceki gün aldığı kararla, El Kaide örgütüyle bağlantılı kişilerden olduğu öne sürülen Wa’el Hamza Abd al Fatah Julaidan’ı “mal varlığı dondurulan” kişiler listesinden çıkardı. Bakanlar Kurulu kararının gerekçesi belirtilmezken, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi de 26 Ağustos’ta aldığı kararla, Julaidan’ı yaptırım listesinden çıkarmıştı. 56 yaşındaki Suudi kökenli Julaidan, 1984 yılında Afganistan’da “Hizmet Mektebi” örgütünü kurmuştu, 1988’de ise Usame bin Ladin ve Abdullah Yusuf Azzam ile birlikte El Kaide’yi kuranlar arasında sayılıyordu. Uluslararası İslami terörü destekleyen kişilerden biri olduğuna dair hakkında ciddi iddialar bulunan Julaidan, 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının 1 numaralı şüphelisi olarak görünen Yasin el Kadı’nın, 1992’de geldiği Türkiye’de faaliyet yürüttüğü şirketlerin ortakları arasında bulunuyordu. Hem El Kadı hem de eski ortağı Julaidan’ı tüm dünyada kara listeye alınmasının nedeni de ortaklıktı. İddiaya göre ikilinin ortak oldukları şirket paravandı ve el Kaide’ye finans sağlıyordu. 11 Eylül saldırılarından bir ay sonra, 12 Ekim 2001’de ABD El Kadı’nın da adını terörizme destek suçundan kara listeye almıştı. Bir hafta içinde önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, ardından Avrupa Birliği Konseyi’nin “Terörü Finanse Edenler” listelerine alınmasıyla El Kadı uluslararası bir “terör destekçisi” ilan edildi. El Kadı’nın tüm dünyadaki mal varlığı BM Kararıyla dondurulmuştu. Türkiye’de de Bakanlar Kurulu 22 Aralık 2001’de aldığı bir kararla BM’nin yaptırımına uydu. İlgili kurumlara talimat verilerek El Kadı hakkında da araştırma yapıldı. El Kadı’nın şirketleriyle ilgili raporu hazırlayan isim Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’dı. Raporlarda El Kadı’nın ortaklığı bulunduğu BİM (Birleşik Mağazacılık A.Ş.), Maram Seyahat, Karavan Dış Ticaret ve İnşaat, Ella Film Prodüksiyon şirketlerinin hesaplarının para akışının terörist organizasyonlar ile bağlantısı olup olmadığının savcılıklar tarafından soruşturulması gerektiği vurgulanıyordu. El Kadı’nın Türkiye’de ilişkili olduğu şirketlerden Ella Film Prodüksiyon şirketi 1993 Şubatı’nda tescillenmişti. 1970’li yıllarda Suudi Arabistan’da İslam iktisadı konusunda dünyanın ilk uluslararası kongresini organize eden isimlerden Muhammed Ömer Zübeyir’in hisselerin yüzde 90’ının sahibi göründüğü şirkette El Kadı küçük ortaktı. Şirketin eski ortakları u BM Güvenlik Konseyi’nin ardından AKP hükümetinin “El Kaide bağlantıları nedeniyle mal varlığı dondurulan” kişiler listesinden çıkardığı Wa’el Hamza Abd al Fatah Julaidan, örgütün öldürülen lideri Usame bin Ladin ile bağlantısı belgeli bir ‘işadamı’. Julaidan’ın Türkiye’deki ortakları ise yine Türk ve dünya kamuoyunun yakından tanıdığı isimler. u Julaidan, 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının 1 numaralı şüphelisi olarak görünen Yasin el Kadı’nın, 1992’de geldiği Türkiye’de faaliyet yürüttüğü şirketlerin ortakları arasında bulunuyordu. Bu ikilinin Türkiye’deki iş ortaklarından biri de, AKP hükümetine ilişkin yolsuzluk soruşturmaları dosyalarında isimleri sık sık geçen, Mehmet Fatih Saraç (Alo Fatih). duğunu tespit edince El Kadı için kara liste yolu açılmıştı. Yasin El Kadı’nın avukatı, Maram’a aktarılan paraların “eğitim amaçlı” olduğunu, Yemen’de yapılacak bir okula gideceğini savunuyordu. ABD”liler, Maram şirketinin El Kadı’dan gelen paraları yolladığı Yemen’deki İman Üniversitesi’nin de aslında Usame bin Ladin’e yakın kişilerce yönetildiğini belirledi. Okulun rektörü olan ve aynı zamanda Yemen’deki Müslüman Kardeşler’in liderliğini yürüten Abdülmecit Zindani’nin, Afganistan’da Bin Ladin’le omuz omuza çarpıştığı belirlenmişti. Zindani Şubat 2004’te ABD tarafından kara listeye alınırken, kayıtlarda Maram’ın eski ortağı olarak görünen M. Mahmoud Salim Ahmed de, El Kaide’nin finans sorumlusu olma suçlamasıyla ABD’de hapse atılacaktı. Salim Ahmed’in Maram şirketindeki hisselerini devrettiği, Wa’el Hamza Abd al Fatah Julaidan da, yine El Kaide’yle bağlantılı olduğu gerekçesiyle 2002 Eylülü’nde ABD’nin kara listesine adını yazdırdı. Şirket kayıtlarında Julaidan’ın ortağı olarak görünen son isim olan Mohammed Luay Bayazied’in ise ABD’de yapılan bir yargılamada, tanık ifadeleri sonucu Ebu Rida El Suri kod adını kullanan bir El Kaide lideri olduğu ve örgüt için silah alımı yaptığı ortaya çıkacaktı. Tükür tükür yala! “Tutturmuşlar ‘Laiklik elden gidiyor’. Yahu bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek. Sen bunun önüne geçemezsin ki?” R. Tayyip Erdoğan, 1994 “Laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” R. Tayyip Erdoğan, 2014 HHH “İşleri güçleri milletin dinini, laikliğini, Cumhuriyetini istismar etmek. Bu yolsuzluğa batmış hükümeti oyun dışı bırakacağız.” “Allah şahidim olsun, bu millet, bu iktidara zıkkımın kökünü gösterecektir.” DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, 2008 “Asırların boynu büküklüğüne isyan eden bu millet, kendi adamını, Recep Tayyip Erdoğan’ı bir tarih yapıcı olarak ortaya çıkardı. Bütün dünya bilmelidir ki, bundan sonra nerede olursa olsun, onunla birlikte olacağız.” AK Partili Süleyman Soylu, 2014 HHH “Bizim en büyük sıkıntımız, aramızdaki gizli ve sinsi AKP’lilerdir. Eğer 2023’te bu sahtekâr iktidar olursa, Başbakan’ın çocukluk arkadaşı, askerlik arkadaşı, mahalleden arkadaşı, belediyeden arkadaşı ve şoförlerinden başka hiç kimsenin milletvekili olamadığını göreceğiz. HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş “Erdoğan’ın başbakan yardımcılığını yapma şerefine ve onuruna nail oldum. Bundan dolayı bahtiyarım.” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş HHH “Eğer AKP son seçimde aldığı yüzde 24 oy oranı ile Cumhurbaşkanlığını dayatır ve ‘Özerk kurumların başkanlarını da ben atarım, TSK içinde de istediğim düzenlemeyi yaparım’ derse, karşı yüzde 76’lık kitle ve kurumların tepkisi ile Türkiye’de istikrar, maksimum 17 ay sürer.” Köşe yazarı Yiğit Bulut, 2005 “Sayın Başbakan’a inanılmaz saldırı var. Oysa Türkiye’de ilk defa halk cumhurbaşkanını seçecek. Askeri vesayet bitecek.” Başbakan’ın danışmanı Yiğit Bulut, 2014 HHH “Gurbet hasrettir. Hasretin bedeli çok ağırdır. Biz, gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Bu sıla hasreti artık bitsin istiyoruz.” R. Tayyip Erdoğan 2012 “Çık, Türkiye’ye gel. Oradan tezgâh kurma. Unutma, tezgâhların üstünde bir tezgâh vardır. O tezgâh, bir gün seni de vuracaktır.” R. Tayyip Erdoğan, 2014 HHH “Siyaset, omurgalı duruş gerektirir. Siyaset ilkeli duruş gerektirir. Biz ilkeli, onurlu duruşumuzu, en önemlisi omurgalı duruşumuzu muhafaza edeceğiz.” R. Tayyip Erdoğan, 2014 Kadı’dan Julaidan’a para transferi ise yolsuzluk soruşturmaları sırasında sızdırılan telefon kayıtlarından sonra “Alo Fatih” diye anılan Mehmet Fatih Saraç ile Suudi kökenli Usame bin Halife, Abdul Aziz Abul Faraj ve sinemacı Mustafa Ablak’tı. El Kadı, üretilen İslami tandanslı çizgi filmleri Müslüman coğrafyasına pazarlamak için kurulan şirketin para kaynağıydı. 1995 Şubatı’nda tescillenen Karavan Dış Ticaret ve İnşaat şirketinde de El Kadı’yla yine Mehmet Fatih Saraç ve Muhammed Ömer Zübeyir ile ortak görünüyordu. Her iki şirket de, Perpa İş Merkezi No: 942 adresine kayıtlı görünüyordu. Müfettiş Hamza Kaçar’ın raporunda yer verilen El Kadı’yla ilişkili bir diğer şirket olan Maram Seyahat şirketinin adresi ise yine Perpa İş Merkezi’nde ancak diğerinden iki kat yukarıda bulunan 1381 numara olarak kayıtlıydı. 1997 Ocak ayında tescil edilen Maram şirketi 11 Eylül saldırılarından dört ay önce sicil kaydını kapatmıştı. Son görünen ortakları ise Mohammed Luay Bayazied ve Wa’el Hamza Abd al Fatah Julaidan’dı. Şirketin eski ortakları ise M. Mahmoud Salim Ahmed ve T. MuhGawhar Mubarak olarak görünüyordu. ABD için El Kadı’yı terör finansörü yapan bağlantı da bu şirketti. Washington temsilcisi Tolga Tanış’ın 6 Ocak 2014’te yayımlanan yazısında yer alan bilgilere göre, Amerikan finansal istihbaratı, El Kadı’nın 1998’de Ocak ayından Ağustosa kadar Cenevre’deki hesaplarından Perpa’daki Maram’a 1.25 milyon dolar transfer ettiğini tespit etmişti. ABD’liler, Maram’ın el Kaide’nin paravan şirketlerinden olMüfettiş Kaçar da, El Kadı’nın ortak göründüğü şirketlerden, hakkında El Kaide’ye finansman sağladığı iddiaları da bulunan Wa’el Hamza Abd al Fatah Julaidan’a para akışı tespit etmişti. Julaidan aynı zamanda 1980’li yıllarda Bin Ladin ile birlikte Afganistan’daki Rus işgaline karşı birlikte çatışmıştı. Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının 11 Nisan 2004 tarihli talebi üzerine Yasin el Kadı ile Türkiye’deki şirketlerinin ortağı olan Fatih Saraç ve Julaidan hakkında 2004/881 hazırlık numarası ile soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda savcılık 30 Aralık 2004’te sanıklar hakkında takipsizlik kararı verdi. Aynı olayla ilgili Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın 31 Mart 2004 ve 26 Ekim 2004 tarihli iki ayrı raporu uyarınca açılan bir diğer soruşturmanın akıbeti de aynı olmuştu. El El KadıSaraç ortaklığı ‘Maram El Kaide’nin’ iddiası El KadıUsame bin K Ladin bağlantısı Yasaklıyken bile Erdoğan’la görüştü adı’yı terör örgütü ile bağVakfı’nın Avrupa’daki faaliyetlerilantılı şahıslar listesinde alan ni yürütmekle Shafiq ben MohaBM El Kaide Yaptırımlar med ben Mohamed Al Ayadi’yi Komitesi’nin (The AlQaida Sancgörevlendirmişti. BM, o dönemtions Committee) bu kararına dade Bin Ladin ile çalıştığı belirtiyanak teşkil eden iddialar ilginçti. len Al Ayadi’nin Muwafaq VakEl Kaide örgütü ve öldürülen lifının Avrupa sorumlusu olmasıderi Usame Bin Ladin ile Taliban nı görevlendirmenin El Kaide taörgütünün faaliyetlerinde yer alrafından yapıldığı şeklinde yorummak, finansal destek sağlamak, luyordu. Yapılan tespitlere göre silah ve benzeri yardımlarda buAl Ayadi, 1990’lı yılların başlarınlunarak aktivitelerini destekleyenda Afganistan’a giderek milis eğiler arasında El Kadı da bulunuyortimi aldıktan sonra Sudan’da iki du. El Kadı’nın kurucusu ve başkez Usame Bin Ladin’le, Tunuskanı olduğu Muwafaq Vakfı’nın lu cihatçıların eğitimi ve El Kaide geçmişte El Kaide’nin öncülü olan adına Bosna savaşına katılmaları ve kurucuları arasında Bin Ladin’in hakkında görüşmüştü. 1995’te Alde bulunduğu Makhtabal KhidaGama’at Al İslamiyya lideri Talad Usame Bin Ladin mat isimli organizasyonunun çatısı Fuad Kasem, Muwafaq Vakfı’nın, altında çalıştığını tespit edilmişti. Bin Ladin tarafından da destekleBM Konseyi, “2001 yılının Haziran ayınen Bosna Hersek’teki cihatçılara silah ve para nın başlarında Makhtab alKhidamat örgütüyardımı yaptığını söylemişti. BM raporunda şimnün dağılmasından ve El Kaide ile birleşmedilerde kapatılmış olan Saray Bosna merkezsinden sonra Muwafaq Vakfı da dâhil olmak li Depositna Bank’ın büyük ortağı olan Kadı’yı üzere bu vakıflarla ilgili birçok sivil toplum temsil eden kişinin de Al Ayadi olduğu belirtilikuruluşu da El Kaide’ye katılmıştır” tespitinyordu. İddiaya göre ABD’ye yönelik saldırılarla de bulunuyordu. BM raporunda, El Kaide’ye fiilgili toplantılar bu bankada yapılmıştı. Kadı’nın nansman sağladığı düşünülen Julaidan’ın öneArnavutluk’taki şirketlerinin sermayesinin de Bin risiyle El Kadı, kurucusu olduğu Muwafaq Ladin tarafından sağlandığı öne sürülüyordu. E l Kaide örgütüne finansal destek verme suçlamalarından sonra BM’nin kararıyla üye ülkeler nezdinde mal varlıkları dondurulan El Kadı, uzun yıllar süren davalar sonrasında bu kararların geri alınmasını sağladı. 3 Eylül 2008’de Avrupa Birliği Adalet Divanı, “savunma hakkına saygı gösterilmediği” gerekçesiyle Yasin El Kadı’nın 2001’de dondurulan mal varlıklarını serbest bıraktı. Karar alma süreçlerindeki usul hataları nedeniyle kazandığı bu davalar sayesinde El Kadı Avrupa’dan sonra, 5 Ekim 2012’de BM’nin listesinden de çıkmayı başardı. Ancak kararından emin olan Washington için El Kadı’nın ismi halen aynı listede yer almaya devam ediyor. Malezya’dan Yemen’e ve ABD’den Avrupa’ya kadar uzanan El Kaide’den Müslüman Kardeşler’e birçok yapılanmanın olduğu kocaman bir ağın tam ortasındaki kişi olarak sivrilen El Kadı’ya ilişkin, 24 Temmuz 2003’te Türkiye’ye giriş yasağı konulmuştu. Yasak, terör listelerinden çıkmayı başarmasından sonra Bakanlar Kurulu kararının 19 Ekim 2012’de Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra yürürlükten kaldırılmıştı. El Kadı, kendisini “Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen bir Suudi işadamı” diye tanıtan Recep Tayyip Erdoğan ile belediye başkanı olduğu dönemde Cüneyd Zapsu’nun evinde tanışmıştı. 25 Aralık yolsuzluk fezlekesine göre Erdoğan, kefil olduğu El Kadı’yla, yurda giriş yasağı olduğu dönemde Türkiye’de görüşmüştü. Yolsuzluk soruşturmalarının başladığı tarihten itibaren 7 ay süreyle daha Türkiye’ye girişi yasaklı kişiler listesinde olan El Kadı, 7’si Türkiye polisince “arandığı” bir dönemde, polis nezaretinde Başbakan Erdoğan’la Türkiye’de saptanabilen toplam 12 görüşme yapmıştı. Bu dönemde El Kadı’nın görüştüğü kişiler arasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan da vardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle