Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2014 PAZAR 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK Mehmet 15 yaşında... Diyarbakır Bağlar’da kâğıt toplayarak eve ekmek götürmeye çalışıyordu. Bir gösteriye katıldı diye içeri aldı polis... Diyarbakır Cezaevi’ne atıldı. Hapiste çocuk koğuşu yoktu. Yetişkin adli tutuklularla aynı koğuşa kondu. 3 gün önce ziyaretine gelen annesine yalvardı: “Anne beni burdan çıkar. Bana işkence yapıyorlar. Dayanamıyorum artık, intihar edeceğim.” Emine anne çaresiz; “Kurtarın oğlumu” diye yakarıyor. HHH 11 yaşındaki Şahin, Acun Ilıcalı’nın “O Ses Çocuklar” yarışmasında birinci oldu. Daha önce “Yetenek Sizsiniz”de yarıştırılmıştı Şahin... Hülya Avşar, “Müzik piyasasında yerin hazır” demişti. Konservatuvara mı O Ses Çocuklar yazdırdılar? Hayır. birincisi Adanalı Şahin, Yüreğir Şahin Kaymakamı’nın elini öpüp bir çeyrek altın kaptı. Sonra Adana konserinde Bülent Ersoy’la düet yaptı. Nihayet “O Ses Çocuklar”da, İbo’nun “Gülüm Benim”ini söyleyerek tahta çıktı. Önceki gün de RTÜK, yarışmaya 600 bin lira ceza kesti: “Onlar daha çocuk. Arkadaşlarıyla oynayacak, dinlenip tatil yapacak yerde şarkı elemelerine sokuyorsunuz. Fiziksel, zihinsel, ahlaki, psikolojik gelişimlerini bozuyorsunuz” dedi. Ailesi, “Çekemediler oğlumuzun şöhretini” demiş midir? HHH Muhammed de 11 yaşındaymış. Sahilde topu denize kaçmış; o da peşinden koşmuş. Bir füze düşmüş sahile; Muhammed paramparça olmuş. Arkadaşları fırlamış peşinden... Geçen hafta misafirliğe gittiği kayınpederinin evinde bulduğu av tüfeğini kafasına dayadı ve çekti tetiği... “Gülistan”dan tabutta çıktı. Bizim, çocuklara erken izdivaç telkinine değil, “Çocuk gelin olmayın. Acele etmeyin. Seçici olun” diyecek izana ihtiyacımız var. HHH Çocuklara kıyıyorlar; Diyarbakır’da, İstanbul’da, Gazze’de, Adıyaman’da... Kodeste, sahnede, cephede, gerdekte... Seferber olalım. Mehmet, Şahin, Muhammed, Yeter için geç kaldık; kalanları kurtaralım. Onları cepheye sürüp silahlandıranlardan, hedef İntihar eden alanlardan, canlarına kıyanlardan hesap çocuk gelin soralım. Yeter Onlara çocuk yaşta, “Çabuk evlen, hemen doğur” baskısı yapanları durduralım. Minicik bedenleri üzerinden para kazanan eğlence tüccarlarının elinden kurtaralım. Onları çocukluklarına kavuşturmanın, insan gibi yaşatmanın yollarını arayalım. Yarışmaya değil konservatuvara, kodese değil yuvaya, gerdeğe, cepheye, cenge değil, kreşe, parka, okula yollayalım. Çocukları yeniden çocuk yapalım. GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY insanlar İsrail bombalarıyla ölüyor. Filistin’i ve orada yaşayan Arap “kardeşlerini” bu faciadan koparmak için Ortadoğu aslanı RTE ne yapıyor? Aklına geleni hemen her gün bağıra çağıra söylüyor. Bu siyaset Türkiye’de Gazze faciası protestolarını kışkırtmaktan başka neye yarıyor? İsrail’in kara harekâtını da sert sözlerle eleştirirken Batı dünyasının önde gelen liderleri; başta Obama ve Almanya Başbakanı Merkel, “İsrail’in nefsi müdafaa, kendini savunma hakkını kullandığını” açıklıyorlar. İsrail’e karşı yalnız kalan, ama hemen her gün Batı’yı ve İslam dünyasını suçlayan nutuklar atmaktan başka bizimkinin hiçbir şey gelmiyor elinden. Acz içindeki Başbakan RTE. Batı liderlerinin açıklamalarını oyun diye niteleyip, bu yüzyılda yeni bir haçlı ittifakıyla karşı karşıyayız, diyor. Hadi sen de çık ortaya bu yüzyılın Selahattin Eyyubi’si rolünü oyna. Koltuğundan kalkarak, olamaz ya, böyle bir rol üstenmeye kalkacağının haberini aldığı anda, Atlantik ötesinden Berlin’e dek uzanacak çizgide bütün Batı âleminin otur oturduğun yerde diyeceğine... ...Türkiye sınırları içinde boğulup kalan ve kalacak olan, her yana ateş püsküren nutuklar atmaya devam et, içeriğinde bir karşılık bulacağına da kuşku yok... HHH Hadi diyelim ki kendinden menkul dünya liderliği özentiliğini Batı dünyası umursamıyor. Cebinde Kuran, konuşmalarında durmadan yinelediği ayetlerle konuşan Ortadoğu’nun en büyük Müslüman lideri olduğunu söylemese de hareket ve konuşmalarıyla duyumsatmasına, İslam dünyasından tek bir devletin takıldığı bugüne dek işitilmedi... Kendi söylüyor, söylediklerine kendi inanıyor, aziz ve Müslüman milletim de bu adamın diplomaside beş paralık değeri olmayan cart curtlarına inanıyor, yallah peşinde koşuyor. ABD, Almanya, İngiltere, Fransa gibi Batılı büyükler RTE’nin bütün söylemlerine kulaklarını kapadılar. Pekâlâ ya İsrail? Ankara’dan koro halinde yükselen aleyhindeki sesleri ve RTE’nin “İsrail bir gün akıttığı kanla boğulacak” gibi gelecek falcılığına soyunan tehditlerini de önemsemiyor. HHH Bu olağanüstü koşullarda Türkiye’ye gelen; önce Cumhurbaşkanı ile ve daha sonra Başbakan ile görüşen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, basın toplantısında “Mısırlı kardeşlerimiz girişimde bulundu. İsrail tarafı 2012’de yürürlüğe giren ateşkesi yine kabul etti. Ama Hamas kabul etmedi. Filistin olarak bu ateskesi kabul etmemiz gerekiyor ki İsrail’i zora sokalım” dedi. Mahmud Abbas, basın önünde özeleştiri yapıyor. Filistin’de yönetimdeki uyuşmazlıkların ateşkesi engellediğini açık ifadelerle söylüyor. 2012 ateşkes anlaşmasının içeriği ise şöyle: “İsrail, Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi’ne yönelik havadan ve karadan yürüttüğü saldırıları durduracak. Filistinli gruplar İsrail’e yönelik roket atışlarını sona erdirecek. İsrail’in kontrolünde bulunan Gazze sınırı 24 saat insan ve mal geçişine açılacak.” Abbas’ın yeniden yürürlüğe girmesini istediği, 22.11.2012’de tarafların imzaladığı anlaşmayı bugün geri çeviren ise Filistin Başkanı’nın yanı başında duran, Hamas lideri Halid Meşal’ın yakın dostu ve destekleyicisi Başbakan RTE! HHH RTE, bugün dostu Hamas liderini bu veya benzeri bir ateşkese ikna edebilmek için parmağını oynatmıyor ve fakat Hamas gerçeğinin ateşkesi ve sürekli bir barış önünde engeli yadsıyamadığı için, Abbas’la basın toplantısında Filistin’de tarafların artık bir araya gelerek anlayış birlikteliği yapmaları gerektiğini söylemek zorunda kalıyor. Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, İsral’in Gazze’ye saldırısıyla ilgili olarak; “Bu sorun İsrail’e katil demekle, bağırmakla çözülmez” özetindeki haklı vurgulaması, tabii RTE’nin bir kulağından girip ötekisinden çıkmıyor bile. HHH İç ve dış uyarılar, açıklamalar neden RTE’nin umurunda değil? Zira o, son olarak Gazze ve Filistin sorunuyla ilgili içten öneri ve açıklamalarının Batı ve İslam dünyasında da ciddiye alınmadığını, alınmayacağını da görüyor... Ne ki ona seçimler arifesinde Müslüman halkımızın destek ve beğenisini kazanmak şimdilik yetiyor. Çocukları Kurtaralım! İki füze daha düşmüş gökten; 4 çocuk daha ölmüş. Gazze’ye koşan Fehim Taştekin, dün Muhammed’in evinden yazıyordu. Muhammed, ailesinin elinde bir posterdi artık... Gazze’de erken büyüyor, erken ölüyor Gazze’de çocuklar... Dünya, İsrail’in öldürülen Muhammed Gazze’yi bir çocuk mezarlığına çevirişini, çaresizlik içinde izliyor. HHH Başbakan, Mevlanakapı Kız Öğrenci Yurdu’nun iftarına katıldı önceki akşam... Okul çağında kızlara dedi ki: “Evlilik olayını geri atmayın. Nasibinizi bulunca kararınızı verin. Çok seçici olmayın. O zaman gülistandan boş çıkarsınız.” 15 yaşındaki Yeter, 3 ay önce Adıyaman’da “nasibini bulup” imam nikâhıyla evlendirilmişti. Çapul TV desteğinizi bekliyor Medyadaki kuşatmayı delerek bayrak yükselten, alternatif bir medya umudu veren ender kanallardan biri Çapul TV... Gezi’de doğmuş ve bir anda popüler olmuştu. Ardında “dış mihrak” filan aradılar; tutturamadılar. Onu ayağa kaldıran, direniş ve dayanışma ruhuydu çünkü... Şimdi yeni yaşında, ayakta kalabilmek için aynı dayanışmaya ihtiyaç duyuyor Çapul TV... Sizlerden destek bekliyor. Adresi: capul.tv/kampanya www.indiegogo.com/projects/gezininsesidirenisinmedyasicapultv1yasinda Mafya bastı polis izledi u SS İvme Yapı Kooperatifi’nin adamları DT arazisine ellerini kollarını sallayarak silahlarla girip baskın yaptı. SELDA GÜNEYSU ANKARA Devlet Tiyatroları’nın içinde İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi, Stüdyo Sahne ve atölyelerinin de bulunduğu Macunköy’deki tesislerini SS İvme Yapı Kooperatifi’nin silahlı adamları bastı. Baskın sonucu DT’nin alandaki 4 güvenlik görevlisi ağır şekilde darp edildi. DT’nin kadın güvenlik görevlisi olan ve kalp rahatsızlığı bulunan Sibel Özbilge’nin darp sırasında kalp krizi geçirdiği ve durumunun kritik olduğu belirtildi. DT’nin 60 yıldan bu yana kullandığı alanla ilgili tartışma ilk değil. Arazi Milli Emlak’a ait. 2005’te, “küçük sanayi sitesi yapılması” amacıyla bir ölçümleme yapılmadan Kooperatif’e satılmıştı. Ancak arazinin satışında “aplikasyon hatası” yapıldığı belirtilmiş ve DT tarafından bu yanlışın düzeltilmesi istenmişti. Kooperatif de bu hatayı görmezden gelerek onlarca ağacın bulunduğu alana 4 kez dozerlerle baskın düzenlemiş ve 200’den fazla ağacı katletmişti. ilahlarla geldiler Mahkemenin “men” kararına rağmen kooperatifin adamları olduğu söylenen 100 kişilik grup dün sabah da DT’nin bulunduğu alana silahlı baskın gerçekleştirdi. Baskına tanık olan DT güvenlik görevlilerinden Burçin Gürler, olayı şöyle anlattı: “Arazideki binalarımızın camlarını kırdılar. 3 erkek arkadaşımızı darp ettiler. Birinin burnu kırıldı. Güvenlik görevlisi arkadaşımız Sibel Özbilge’yi ağır şekilde darp etmişler. Arkadaşımız o anda kalp krizi geçirdi. Durumu ağır.” Bu arada, olayın hemen sonrasında, Kooperatif’in ortalarından biri ve inşaat mühendisi, ODTÜ’de öğretim görevlisi olduğu dile getirilen İsmail adındaki bir şahısla DT oyuncuları arasında sözlü tartışma yaşandı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da olay yerine gelerek “Hukuksuz Mahkemenin men kararına rağmen DT arazisinde terör Huber Köşkü otel olacak iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, İstanbul 2. Asliye Mahkemesi hâkiminin AKP aleyhine medyada çıkan haberlerin neredeyse tamamına tekzip kararı verdiği iddiasının doğru olup olmadığını sordu. Tanrıkulu, önergesinde ayrıca, “Hâkimin Rıza Sarraf ve eşi Ebru Gündeş’in başvurularıyla medya ve basın aleyhinde verdiği tekzip kararları hangileridir?” diye sordu. Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı’na verdiği bir başka önergede de Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e Huber Köşkü’nün otel olarak kullanılabilmesi için 49 yıllığına özel bir şirkete kiralanıp kiralanmadığını sordu. Tanrıkulu özetle şu sorulara yanıt istedi: “Huber Köşkü’nün otel olarak kullanılabilmesi için 49 yıllığına özel bir şirkete kiralanacağı doğru mudur? İddia doğruysa, Huber Köşkü’nün kiralanması için protokol yapılan özel şirket hangisidir? boyutu var. Bugün üçünü sütuna yatıralım. Kuruluşundaki adıyla İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) “Kudüs sorunu”yla birlikte ete kemiğe bürünmüş, kurumsallaşmıştı. Bugün Filistin’den gelen kanlı haberlere karşın 57 ülkeli 2 milyara yakın nüfusa hitap eden bu kurum, etkin bir rol almak bir yana, üyelerinin onayını alıp ortak bir açıklama yapmaktan dahi yoksun durumda. Böylesi sorunların hemen tümünde ortaya çıkan İslam ülkelerinin ve Arap dünyasının dağınıklığı bir kez daha gözler önünde. Soğuk Savaş döneminde Arap ülkelerinin bir arada olması Batı için ayrıca önemliydi. Çünkü Batı, kuzeyden gelecek “Sovyet tehdidi”ne karşı Arap ülkelerinin duvar olmasından yanaydı. Soğuk Savaş’ın bitiminde bu politika da bitince, Arap ülkeleri değil birbirleriyle blok oluşturma, kendi içlerinde bile bir arada yaşamakta zorlanır hale geldi. Bugün Filistin’de yaşananlara karşı İsrail’in etrafındaki Arap coğrafyasında 4 ayrı bakış var. Küçücük Körfez ülkeleri bile ötekiyle yan yana durmamaya çalışıyor. Böyle bir ortamda İsrail, “terörle mücadelesinde” istediği yöntemi kullanıp tüm Filistin halkıyla mücadeleye girişme gücünü kendinde buluyor. Bu durumda Arap dünyasının başına kocaman bir “H” harfi yakışmaz mı? HHH Batı’nın tutumu ise yine geleneksel; adeta arasına karbon kâğıdı konulmuş gibi önceki krizlerin benzerinden başka bir şey değil. ABD’den Almanya’ya pek çok ülke, yaptığı açıklamalarla İsrail’in döktüğü kana şu tepkiyi veriyor: “Ne yapacaksan yap, işini çabuk bitir. Sana karşı değiliz ama karşı çıkıyor açıklamaları da yapmak zorundayız...” Hal böyle olunca Batı ülkelerinden hemen hiçbiri Netanyahu’yu karşısına alıp “Neden yahu?” diye sormadı, soramadı. İsrail özellikle Arap ülkelerinin dağınıklığından yararlanarak, geçmişte olduğu gibi Mısır’la flörtünü koruyarak konumunu biraz daha güçlendirmeye çalışıyor. İsrail için güvenlik sorunu sınırlarından ibaret değil. Etrafındaki coğrafyada kendisine karşı güçlü bir ülkenin olmaması başlıca hedef. HHH Türkiye’nin izlediği dış politika ise hArap dünyasından beter... Geleneksel dış politikamız Ortadoğu’da bütün ülkelerle konuşabilme zeminine dayalı bir diplomasi üretmeye dayanıyordu. AKP döneminde bu politika çok pasif bulundu. Aktif olmalıydı, “kadim” topraklarda hızlı adım atmalıydı. Bunun için önce İsrail’le çatışma vitrini oluşturuldu. Ardından Filistin’de taraf tutuldu. HamasFilistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) geriliminde Hamas tutuldu. Şimdi de Hamas’ın kendi içindeki geriliminde daha radikal taraf tutuluyor. Bir anlamda makro politikalardan mikro politikalara geçildi ve Türkiye’nin Ortadoğu’daki ağırlığı da mikroskopik hale geldi. İsrail’le oluşturulan çatışma vitrininin gerisinde ise derin bir işbirliği yatıyor. Her şeyi bir yana koyalım, Kuzey Irak petrolünün bu bölgede bir Kürt devleti kurulmasını güçlendirici bir rol oynayacağını bile bile uluslararası alanda pazarlanmasını sağladık. Petrolün de İsrail tarafından satın alınmasını selamladık. Böylece hem İsrail’in hem de Kuzey Irak’ın konumlarını güçlendirmesine yardım ve yataklık ettik. Bütün bunların üstüne de İsrail’i katil ilan ettik. Özetlemek gerekirse hükümetin İsrail politikası katılımcılıkla katilimcilik arasında gidip geliyor. Bütün bu alçak politikaların ortasında Filistinli masum insanlar her gün can veriyor. Yüreğimiz onlarla... İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ S Yoksul ailelere bayram yardımı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi, 26 bin 250 aileye bayram öncesi 200’er lira dağıtıyor. Yurttaşların teşhir edilmesini önlemek için yardımlar banka hesaplarına yatırıldı. Paralar yarından itibaren çekilebilecek. Sosyal belediyecilik konusunda çalışmalarıyla öne çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, dayanışma ve paylaşma geleneğinin sürdürülmesi konusunda büyük önem taşıyan “bayram destekleri”ni Şeker Bayramı’nda da sürdürüyor. Bayram öncesinde İzmir’de yaşayan 26 bin 150 ihtiyaç sahibi aileye toplam 5 milyon 230 bin liralık bayram yardımı kararı alan belediye, hem olası izdihamları hem de vatandaşların teşhir edilmesini önlemek amacıyla, aile fertleri adına açılan banka hesaplarına 200’er lira yatırdı. İhtiyaç sahibi aileler, http:// www.izmir.bel.tr adresinden “Ramazan Bayramı yardımları” bölümünü tıklayıp TC kimlik numaralarını girerek yardım sorgulaması yapabilecek. Yeni Akit Hitler’i arıyor! n Haber Merkezi Yeni Akit gazetesi, İsrail’in Gazze saldırısına atfen bulmaca ekinde Adolf Hitler’in fotoğrafını kullanarak “Seni arıyoruz” mesajını verdi. Gazetenin dünkü bulmaca sayfasının ortasına milyonlarca Yahudiyi toplama kampları ve gaz odalarında soykırıma uğratan Adolf Hitler’i koydu. Gazetedeki bulmacada “resimdeki ünlü” olarak Adolf Hitler yer alırken şifreli sözcük ise “Seni arıyoruz” olarak çıktı. Yeni Akit gazetesinin bulmaca ekinde Hitler’i kullanması ve “Seni arıyoruz” mesajı vermesi sosyal medyada büyük tepki çekti. bir şekilde, ellerinde mahkeme kararı olmadan mühürlenmiş olan bir araziye bu şekilde giremezler” dedi. Bu arada Kooperatif’in adamlarının Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı telefonla aradıkları ve yardım istedikleri kaydedildi. DT Genel Müdür Vekili Mustafa Kurt da olay yerine giderken Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Haluk Dursun, Kurt’u arayarak, olayla ilgili bilgi aldı. Dursun’un yetkililere, “Arazi devlete ait bir arazi. Dolayısıyla böyle bir saldırı, devlete yapılmış kabul edilir” dediği öğrenildi. Kooperatifin yöneticilerinden Mustafa Baştürk ise Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, koo peratifin adamlarının DT’nin güvenlik görevlilerini darp ettiklerini görmediklerini savundu. akandan kınama Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “DT İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi, Stüdyo Sahne ve atölyelerin bulunduğu alanda çalışanlarımıza yapılan barbarca saldırıyı kınıyoruz. Barbarca saldırı hakkında anbean bilgi aldık. Bu olayın takipçisi olacağız, sebep olanlardan hesap sorulmasını takip edeceğiz” dedi. Çelik, çalışanlara geçmiş olsun dileklerini iletti. B Maraş Valisi: Suriyelileri gönderdik KAHRAMANMARAŞ (DHA) Kahramanmaraş’ta geçen hafta sosyal medyadan örgütlenerek toplanan ve kent merkezinde yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönmelerini isteyen bir grup, protesto gösterilerinde bulunmuştu. Maraş Valisi Şükrü Kocatepe yaptığı açıklamada, olası izinsiz yürüyüş ve toplanmalara kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi. Suça karışan ve suç işleyen Suriyelilerin ülke lerine gönderildiğini açıklayan Kocatepe, “Bugüne kadar Kahramanmaraş’a sığınan Suriyelilerden 130’u çeşitli suçlara karışmış. Tamamını Kahramanmaraş’tan gönderdik. Şu anda hiçbiri Kahramanmaraş’ta kalmıyor. Kahramanmaraşımızın huzur ve güvenliğini bozacak davranışı tekrarlamak isteyenlere meydan ve imkân vermeyeceğiz” dedi.