27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Gül Çağan ‘Gölgesinden Belleğin’ (Pb Müzik) Sağ kolunu kırdıkları ‘Akdeniz’ heykeline 2012 yılında da ‘eşarp’ takmışlardı Kolu kırık ‘medeniyet’ İlyasoğulları’ndan Makedonya resitali Kültür Servisi Türkiye’nin genç piyanistlerinden Sıla İlyasoğulları, Makedonya’da konser verecek. İlyasoğulları, 21 Temmuz’da Makedonya’nın Manastır şehrinde, 23 Temmuz’da da Üsküp’te Uluslararası Üsküp Yaz Festivali’nde, 24 Temmuz akşamı ise İştip Üniversitesi’nde izleyiciyle buluşacak. EVRİM ALTUĞ Kültür Servisi Bu sene 9.’su gerçekleştirilecek olan Yeşil Yayla Kültür Sanat ve Çevre Festivali’nin bu seneki teması “geri dönüşüm ve çöp” olarak belirlendi. Üç gün boyunca Fırtına Deresi kenarında gerçekleşecek festivalde; Denizhan Özer kuratörlüğünde açık hava sergisi, rafting, eski çoraplardan çanta yapım atölyesi, geleneksel yemek atölyesi, Laz kültüründe geri dönüşüm ritüelleri ve Çamlıhemşin’deki tarihi konaklar gezisi yer alacak, Fatih Akın filmi olan “Cennetteki Çöplük”ün gösterimi yapılacak. Geri dönüşüm temalı festival 1980’de tamamlandı Anıtkabir’in doğu kanadına 195254 yılları arasında taş rölyef de işlemiş bulunan ve kimi yapıtları New York MoMA ve Stockholm Moderna Museet ile Paris’teki Musee d’Art Moderne de La Ville gibi yapılarda koruma altına alınmış heykeltıraş Koman, 2005’ten bu yana İstanbul Levent’teki Yapı Kredi Plaza önüne rastlayan geçici ve tartışmalı ikametgâhında tahrip edilen bu 4 tonluk heykel için, İstanbul’daki atölyesinde 197880 yılları çalıştığı sırada, 12 milimetre kalınlığında toplam 112 adet metal levha kullanmıştı. Bu ‘anıtsal’ heykel, Halk Sigorta’nın (daha sonraki ismiyle Yapı Kredi Sigorta AŞ) Genel Müdürlük binası önüne konulmuştu. Yine hatırlanacağı gibi, Akdeniz Heykeli 2005’te, Koman Vakfı işbirliği ile dönemin Yapı Kredi Kültür Merkezi (YKKM) Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nin yanı sıra, aynı kurumun 2012Eşarp taktılar 2014Kolunu kırdılar Kültür Servisi İstanbul DT oyunları, Makedonya’da düzenlenen Uluslararası Bitola Shakespeare Festivali’nde seyircilerle buluşacak. Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirdiği ve Işıl Kasapoğlu’nun rejisörlüğünü üstlendiği “Hamlet” oyunu, 21 Temmuz’da Bitola Naroden Teatar Sahnesi’nde sanatseverlerin karşısına çıkacak. Festival,1925 Temmuz’da Makedonya’nın Bitola şehrinde gerçekleştirilecek. İstanbul DT Bitola Shakespeare Festivali’nde Sermet Çifter Salonu ile, Fransız Kültür Merkezi ve İsveç Konsolosluğu’nda 1 Mayıs 30 Haziran 2005 arasında açılan İlhan Koman Retrospektifi onuruna, İstanbul Galatasaray Meydanı’ndaki Şadi Çalık imzalı 50. Yıl Cumhuriyet Anıtı’na komşuluk etmişti. Oğlu Ahmet Koman babasının bir deniz âşığı olduğunu belirterek kendisinin de bu heykelin bir deniz kenarında yer almasını dilediğini aktarmıştı. ‘Kâğıttan bir kadın heykeli’ Koman’ın eski eşi, tanınmış galerici Melda Kaptana ise ‘Ben Bir Bizans Bahçesi’nde Büyüdüm’ isimli kitabında, heykelin doğuşuyla ilgili hatıralarını şöyle kayda Fotoğraf: Vedat Arık 1986’da İsveç’in başkenti Stockholm’de yitirdiğimiz heykeltıraş İlhan Koman’ın ‘Akdeniz’ heykeli, sanatçıya, ‘Arture’leriyle tanınan sanatçımız Yüksel Arslan ile birlikte 1981 Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü getirmişti. Geçen gün, her nasılsa “medeniyet değerleri uğruna” yapılan politik protestoların kurbanı haline gelen ve sağ kolunu yitiren ‘Akdeniz’, bir bakıma, üretildiği günden bu yana türlü nedenlerle sıkıntı çekmişti. ‘Medeniyet uğruna’ yapılan protestolar sırasında sağ kolunu yitiren İlhan Koman heykeli ‘Akdeniz’, aslında sanatçının denizle buluşmasını istediği bir yapıttı. ‘Akdeniz’ heykeli, bir anlamda üretildiği günden bu yana türlü nedenlerle sıkıntı çekti. geçirmekteydi: “… İlhan, Akdeniz heykelini, İsveç’te bir sigorta şirketinin açtığı yarışma için hazırlamış, Ahmet de o maketi babasının elinden almayı başararak İstanbul’a getirmişti. Ahmet’in getirdiği model çok beğenildi… Halk Sigorta’nın müdürü Ali Neyzi ve arkadaşı, İlhan’ı iknaya çalıştılar. Bunun için, pantograf makinesinin Türkiye’ye getirilmesi gerekiyordu. Pahalı olan böyle bir makineyi, sigorta şirketi alamayacaktı... Çareler arandı, uzun görüşmelerden sonra İlhan heykeli İstanbul’da yapmaya karar verebildi... Bir Anadolu kadını, heykelin önünden geçerken ‘kâğıttan bir kadın heykeli yapmışlar’ demişti. O heykelin tonlarca demirden yapılmış olduğunu düşününce, İlhan’ın maddeyi hafifletme çabasını nasıl gerçekleştirdiğini görmüştüm. Dantel gibi çalıştığı o tonlarca demir heykel ve daha birçok demir çalışmaları, nedense bana Mozart müziğini çağrıştırır.” Galiba en çok da bu yüzden, bu ikonik heykelin bugünkü durumu, kendisine dinleyici ve konser mekânı bulamayan kırık bir piyanoyu andırıyor. Heykelin isminin “Akdeniz” olması da, bugünün Akdeniz coğrafyasında yaşananları (ve ölen küçük büyük tüm canları) düşündüğümüzde, onu biraz daha talihsiz biçimde ‘güncelleştiriyor’ ve önemli kılıyor. Neticede, medeniyete kucak açan ve hâlâ mavisini özleyen Akdeniz’e bu şekilde yaklaşmak hiçbir kimliğin ve aidiyetin tarihine, küresel utançtan başka hiçbir şey kazandırmayacağa benziyor. Gül Çağan adıyla bir konser ilanında ya da mekân programında karşılaşmış olamazsınız. Kendisi hakkında fikir edinebileceğiniz tek belge, ilk solo albümü “Gölgesinden Belleğin”. Albümün (yapımcısı Hakan Kurşun’un “Bu Geçici Varoluş” parçasındaki solosu hariç) tüm akustik gitar kayıtları Çağan’ın evinde kendi tarafından gerçekleştirilmiş. Çevresine cool taklidi yapan, Louisianalı singersongwriterlara özenen genç müzisyenlerden biri değil Çağan. O gerçek bir kadın ozan. Albümde yer alan dokuz orijinal bestede zaman her daim gece yarısı, hava mütemadiyen kapalı, dört mevsimin ikisi sonbahar, ikisi kış. Güzel bir evin penceresine, içindeki mutlu aileye uzaktan bakan yalnız kadının şarkıları bunlar... Sürekli kendi içine bakan sürgün ya da göçebe hayatlara has bir ruh haline sahip. Yaşanmamış yıllar, kaybolmuş mevsimler terazisinin ağır basan kefesinde ise melankoli var. Dokunaklı, üzgün ve kasvetli sesi doğrudan kalbe dokunuyor, hatırı sayılır derecede gitar çalıyor. Zamansız bir albüm “Gölgesinden Belleğin”. Yabancılaşmış bir dünyada anlaşılma, el üstünde tutulma olasılığı yok, ama 50 yıl sonra Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar”ı misali “zamanında anlaşılamamış eserler” listesine girmesi kuvvetle muhtemel. Cenk Erdoğan (gerek alçakgönüllü kişiliği, gerek sanatçılığı ile) müzik dünyasındaki nadir karakterlerden biri, hatta benzersiz. Kendi hesabına yaptığı iki albümün yanı sıra, farklı isimlere, projelere verdiği majör destek de camiada parmakla gösterilir. Aynı parmak şimdi üçüncü albüme işaret ediyor. Cenk’in kariyerinde önemli bir albüm “Kara Kutu”; ilk ikisine göre daha özel. Kısa süreli misafirleri olmasına rağmen solo sayılır. Önce konserlerde dinleyici ile tanıştırılmış, ancak ilk kez albüme alınmış kompozisyonlar, (Hatay türküsü “Gül Kuruttum” dışında) Cenk’e ait. “Bir Ucu Yanık” İspanyol gitarcı Paco de Lucia, “Tanju’ya Ağıt” dostu Tanju Duru için bestelenmiş. “24” ise ikinci albümünün Amerikalı yapımcısı Ron Scudder için; zira parça Cenk’in çok istediği ve Amerika’dan Ron tarafından getirilmiş bir akustik gitar ile çalınmış. Üstün tekniği, insanı içerden yakalayan tekniği ve sıcak tonlarıyla öne çıkan bir gitarcı Cenk. Besteciliği ve düzenlemeci tarafı da aşağı değil. Bu özelliklerini bir arada sergileyen usta işi bir albüm, Cenk’in bitmek bilmeyen merakına, araştıran tarafına işaret ediyor. Neşet Ertaş’ın perdesiz gitar çalanı, Erkan Oğur’un bir ayağı Endülüs kültürüne basanı... [email protected] Cenk Erdoğan ‘Kara Kutu’ (Baykuş) T.C. BALIKESİR 3. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/191 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Satışa konu taşınmaz Atatürk mah. 5142 ada, 8 parsel 163,92 m2 alanlı, 9/18 arsa paylı bodrum zemin katta bulunan 1 nolu bağımsız bölüm, iş yeri niteliğindedir. 5142 ada, 8 parsel üzerinde bodrum zemin ve üzeri 3 normal kattan oluşan betonarme karkas tarzdadır. Parsel üzerinde kat mülkiyeti olup toplam 4 adet bağımsız bölüm bulunmaktadır. Satışa konu (1) nolu bağımsız bölümün zemin katın ekmek fırını olarak, eki bodrum katın ise un deposu ve hamur mayalama bölümü olarak projelendirilmiş olup, zeminde büyük bir salon ve demir merdivenle bodrum kata inilmektedir. Kullanım alanı zemin katta 90,00m2, bodrum katta ise yaklaşık 115 m2 dir. Yer döşemesi mermer kaplamadır. Dış cephesi alüminyum doğrama camekanlıdır. Zemin katta dükkan içinde yaklaşık 2,50 m x 5,00 m ebadlarında ofis bulunmaktadır. Apartman asansörsüz olup, doğalgaz ile ısınmaktadır. Bulunduğu bölge yol, su, elektrik, telefon gibi altyapı hizmetlerinden yararlanabilir durumdadır. Borçlu hissesi tamdır. Yüzölçümü: 163,92 m2 Arsa Payı: 9/18 İmar Durumu: İnşaat tarzı Uç Kat (B3), Bina yüksekliği: 9,50, Bina derinliği I:L(K+H/2), Arka bahçe mesafesi: H/2 3 Kata müsaadeli, Bitişik nizam. Kıymeti: 90.000,00 TL KDV Oranı: % 18 Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 22/08/2014 günü 10:00 10:10 arası 2. Satış Günü: 17/09/2014 günü 10:00 10:10 arası Satış Yeri: Balıkesir Adliyesi 3. İcra Müdürlüğü Kalemi Satış şartları : 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/191 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/06/2014 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 46867)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle