27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Çocuk hakları örgütlerine göre İsrail saldırılarında militandan çok, çocuklar hayatını kaybetti Gazze’de çocuk katliamı Dış Haberler Servisi İsrail’in kanlı Gazze harekâtında ölenlerin sayısı 350’ye yaklaırken 10 gün süren yoğun hava saldırılarının ardından, Hamas’ın askeri kanadını “yok etmek” için perşembe akşamı başlayan kara saldırılarının ikinci gününde aralarında yine çocukların da bulunduğu en az 34 kişi hayatını kaybetti. Uluslararası örgütler ölen çocuk sayısının yüksekliği karşısında derhal harekete geçilmesini isterken İsrail’in başlattığı “Koruyucu Hat” saldırılarının 12. gününde kurbanlar arasında 8 kişilik Filistinli bir aile de vardı. İsrail ordusu, Hamas’ın iki İsrail askerini öldürdüğünü bildirdi. İşgalin ardından yoğun tank ve bombardıman saldırısı altındaki Gazze’de ölenlerin sayısı 342’ı, yaralananların sayısı 2 bin 300’ü aştı. Gazze’deki El Cezire muhabiri, her 10 saniyede bir bir tank veya top ateşi olduğunu kaydetti. Gazze’deki görevi fiili olarak devam eden Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref elKudra, İsrail’in Gazze’ye havadan, karadan ve denizden yürüttüğü saldırılarda 78’i çocuk, 28’i kadın 339 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 bin 385 kişinin de yaralandığını belirtti. Kudra, 6 yaşındaki Ömer ve 8 yaşındaki Ahmed kardeşler ile 6 yaşındaki Muhammed Rahl’in saldırılarda evlerinin hedef alınması nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Gazze’de hedef ne olursa olsun, her açıdan bu işgalin en büyük kurbanları çocuklar. Pek çok uluslararası örgüt, ölen çocuk sayısının yüksekliği karşısında acil ateşkes çağrısı yapıyor. Aralarında Savaş Çocuğu ve Uluslararası Çocukları Savunma Örgütü’nün de bulunduğu çok sayıda örgüt ortak açıklamada, “Şimdiye kadar İsrail ateşinde Filistinli militandan çok, çocuk öldürüldü” dediler. UNICEF de dün ölen sivillerin üçte birini çocukların oluşturduğunu bildirdi. UNICEF’e göre ölen kurbanların en küçüğü 3 aylık, ölenlerin yarısından fazlası 12 yaşın altında. 10 yaşındaki Afnan Şuheyber, perşembe günü, günün nispeten sakin geçmesini fırsat bilerek çıktıkları evlerinin çatısında oynarken kuzenleri Cihad ve Wissam’la birlikte açılan İsrail ateşinde hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler’e göre, 50 binden fazdürdüklerini öne sürdüler. Operasyon başından beri ölen İsrail askeri sayısı 3’e çıkarken, İsrail’in güneyindeki Dimona’ya düşen bir roket de, bir Bedevinin ölümüne, ailenin diğer üyelerinin yaralanmasına yol açtı. BM’nin Genel Sekreteri Ban Kimun, dün arabuluculuk çalışmaları çerçevesinde bölgeye geçti. BM Güvenlik Konseyi’nde de önceki gün, Gazze saldırıları ele alındı ancak sonuçta bir karar çıkmadı. Ürdün’ün talebiyle yapılan toplantıda, İsrail’in saldırılarının durdurulmasını amaçlayan herhangi bir karar gündeme gelmedi. ABD ve Avustralya başta olmak üzere birçok ülkenin temsilcisi konuşmasına “Hamas’ın roket saldırılarının kabul edilemez olduğu” ifadesiyle başladı. Toplantı talebini yapan Ürdün’ün temsilcisi ise İsrail’i açıktan kınayan tek BMGK üyesi oldu. Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, konuyu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıyabilecekleri sinyali verdi. Mansur, BMGK’de Filistin halkına yönelik Arapça yaptığı konuşma sırasında ve öldürülen çocukların ismini okurken duygulanarak gözyaşlarını tutamadı. Okurlarla Bir Pazar Okurlardan gelen pek çok mektup birikti. Birbirinden değerli iletiler arasından “pazar tadındaki” mektupları köşeme aktarmak istiyorum… Houston Teksas’tan; Deutschland Über Alles dünya kupası! başlıklı yazım için bir değerlendirme yollayan Özgür İnal’ın satırlarıyla başlayalım. Futbolseverlere, Soccernomics kitabını önererek söze giren İnal, şöyle devam ediyor: “Spor yazarlarına ders olacak bir futbol yazısı yazmışsınız. Teşekkürler ve tebrikler. Fanatik bir Fenerbahçe taraftarıyım. Son yıllarda yönetim çok doğru işler yapsa da beni yıllardır en çok rahatsız eden konuya bir türlü çözüm bulamadılar: Genç oyuncuları takıma monte etme... Fenerbahçe’den bahsedecek olsam da bu tüm Türk takımlarının genel sorunu. 22 yaşında bir çocuk Almanya’ya Dünya Kupası’nı getiren golü atıyor. Bizde bırakın böyle bir finalde 22 yaşında bir futbolcuyu oynatmayı, ilk 18 kişilik kadroda bile zor görürsünüz. Buna karşılık Fenerbahçe 20 yaşındaki Salih Uçan’ı, 18 yaşındaki Recep Niyaz’ı oynatmayıp kiralıyor. Umarım daha önceki örneklere benzemez ama sonra bu çocuklar yok olup gidiyor. İstediğiniz futbol otoritesine sorun, Salih ve Recep bu ülkenin çıkardığı en yetenekli ilk 10 oyuncu arasındadır. Dünyada da çok rahat ilk 50’ye girerler. Yıllardır niye Messi, C. Ronaldo gibi yıldızlar çıkaramadığımızı düşünüp dururum. Vardığım sonuç şu ki yabancı hayranlığımız bunu engelliyor. 20 yaşındaki bir gence iki üç sene sabretmek yerine 10 milyon Avro’ya 2930 yaşındaki bir ‘yabancı’ getirmek yöneticilere daha kolay geliyor. Bu yabancı hayranlığımız öyle bir raddeye varmış durumda ki Semih Şentürk gibi (2008 Avrupa Şampiyonası’nı hatırlayın) genç bir yetenek, Güiza gibi 14 milyon Avro bonservisle alınan bir yeteneksizin arkasında çürütülebiliyor. Şu anlamsız komplekslerimizi ve yabancı hayranlığımızı aşmadığımız sürece, bırakın sporu, hiçbir alanda bir adım ileriye gidemeyeceğiz. Güzel yazı için tekrar teşekkürler. Hoşça kalın....” Gönlünde gazetecilik yatan genç okurumuz Anıl Boduç ise “Pazar yazıları tarzından” çok hoşlandığını söylüyor: “Yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum. Henüz 24 yaşındayım. Lise yıllarından beridir Cumhuriyet okurum. İlhan Selçuk gibi kıymetli bir yazarın yazılarına son dönemde yetişmiş olsam da bugün sahip olduğum politik bilinçte gazetenizin ve yazarlarının katkısı büyük… Bugün hâlâ gazeteyi elime alıp okumaya başladığımda gündemin tüm kederine rağmen mutlu olabiliyorum bu sayede. Hele ki sizin yazılarınız ayrı bir parantezi hak ediyor. Ali Sirmen ağabey ve sizin yazılarınız hep bir pazar yazısı tadında, neden bilmiyorum? Belki Ali Ağabey ‘Sevgili’ öznesini çok kullandığı için, Paris’ten haberler getirdiği için ve belki siz de Avrupa’nın Çizme’sinden haberler getirdiğiniz için bu böyle. Ancak gerek kaleminiz gerek üslubunuz çok hoş. Kitap tavsiyelerinize de ayrıca bayılıyorum. Bunu sık sık yapmanızı rica edeceğim. Kalın sağlıcakla...” Londra’da “son 50 yılın en büyükleri” arasında seçilen Nâzım Hikmet yazısına da çok hoş iletiler geldi. En çarpıcılarından biri Cihan Gür’ün… “Nâzım Hikmet’i anlatmışsınız” diyen Gür ekliyor: “Benim de çok sevdiğim bir şairdir. Her şeyden önce aşk adamıdır. Aşka âşık bir adamdır. Aşkı tüm hücreleri ile yaşamış elleriyle değil yine tüm hücreleri ile yazmıştır ama ben herkesten farklı çok da kızarım ona. Piraye için kızarım. Çünkü bize Piraye kim diye sorduklarında Nâzım’ın sevdiği kadın deriz. Oysa Nâzım kim dediklerinde Piraye’nin sevdiği adam dememiz gerekir. Nâzım çok sevmiştir ama çok da kadın sevmiştir. Oysa Piraye bir tek Nâzım’ı sevmiştir. Her şeye rağmen. Nâzım aşka âşık bir adamdır ama aşk dediğin aslında Piraye’nin aşkıdır. Nâzım’ınki ise hayat kadını gibi kime gitse sabaha kadardır. Saygı ve sevgilerimle...” “Erdoğan’ın Viyana Çıkarması”na ilişkin iletilere atıf yapmadan geçemeyeceğim… H. Portakal; “Kaç yıldır kafamda bir soru var: Biri çıkıp Deli İbrahim’in kendi devletine ayda ya da yılda kaça mal olduğunu, Tayyip Erdoğan’ın kaça mal olduğu hesaplasa, bir karşılaştırma yapsa” diyerek devam etmiş: “Tayyip’in korkunç kişisel harcamalarının yanında, polis harcamaları, AOÇ’de bin odalı başbakanlık binası, Çamlıca Tepesi’ne devasa cami; bu gibi harcamaları ancak petrol geliri olan Arap kralları yapar...” Dinçay Tüfenk, aynı “Viyana seferi” bağlamında aydınlatıcı olduğu denli düşündürücü bir Eduardo Galeano anımsatması yapmış: “Fransa’nın sembolü ‘croissant’ Viyana’da doğdu. Adının ve şeklinin hilalden gelmesinin bir sebebi var. Hilal, bugün olduğu gibi o zaman da bir Müslüman sembolüydü. Türk birlikleri Viyana’yı kuşatmışlardı. Şehir 1683 yılının bir günü kuşatmayı yardı ve aynı gece, Peter Wender bir pastanenin fırınında ‘croissant’ çöreğini icat etti: Mağlupları ağza atıp yemek için.” (Aynalar, E. Galeano.) Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Ekmeleddin İhsanoğlu, Andrew Mango, IŞİD ve Büyük Oyun... mektuplarını da başka bir pazar paylaşırız. Mansur BM’de ağladı İsrail’in önceki geceki hava saldırısında ölen 8 kişilik ailenin en küçük elemanı olan Filistinli bebeği kucaklayan yakını, ayakta duramadı. UNICEF’e göre ölen sivillerin üçte biri çocuk... (Fotoğraf: AFP) la Filistinli, saldırıdan kaçmaya çalışıyor. Kara saldırısının başlamasından bu yana ilk defa sınırın İsrail tarafında meydana gelen çatışmalarda 2 İsrail askerinin öldürüldüğü bildirildi. Ölen askerlerin 45 yaşındaki Binbaşı Amotz Greenberg ve El Kassam 2 askeri öldürdü 20 yaşındaki çavuş Adar Bersano olduğu açıklandı. Greenberg ve Bersano’nun Gazze’den İsrail’e sızan Hamas üyelerinin açtığı ateşte öldüğü ifade edildi. Militanların İsrail üniforması giydiği belirtilirken, olayda 4 İsrail askeri de yaralandı. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları ise çatışmalarda 6 asker öl ‘Bir daha asla sahilde oynayamayacaklar‘ Cumhuriyet’in katkısı… 50 binden fazla kişi yollarda Dünya henüz Gazze’de gazetecilerin gözü önünde sahilde oynarken öldürülen 4 Filistinli çocuğun şokunu üzerinden atamamışken bölgeden sürekli çocuk ölümleri haberleri geliyor. Siyasi içerikli kolajlarıyla tanınan İsrailli sanatçı Amir Schiby, öldürülen Ahid Atıf Bekir, Zekeriya Ahid Bekir, Muhammed Ramiz Bekir ve İsmail Muhammed Bekir’in kısa süren trajik yaşamlarına atfen yaptığı çalışmasını Facebook sayfasında savaş bölgesindeki bütün çocuklar için paylaştı. Çalışmada, Bekir ailesinin yaşları 9 ve 10 arasındaki 4 üyesinin gölgesiyle bir futbol topunun sudaki yansıması yer alıyor. Ölen çocuklardan birisinin babasının, sosyal medyada paylaşılan acı içindeki fotoğrafı da, kanlı saldırıların yüzünü gösteriyor. ‘Aşk Nâzım mıdır, Piraye mi?’ TBMM Dışişleri Komisyonu da kınadı ‘Terörist devlet değil devlet terörü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Dışişleri Komisyonu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınayan bir bildiri yayımladı. Bildiri metni üzerindeki görüşmeler sırasında AKP’li milletvekillerinin İsrail için “terörist devlet” ifadesini önermesi tartışma yarattı. Muhalefetin bu ifadenin çok ciddi bir niteleme olduğu yönündeki itirazı üzerine “devlet terörü” ifadesi kullanıldı. Komisyonun Gazze’ye gitmesi yönündeki öneriler ise kabul görmedi. Komisyonun bildirisinde, “Gazze’de yaşananlar, Türkiye’de derin bir infial uyandırmıştır” denildi. Her geçen saatin, yıllardır abluka altında hayatlarını sürdürmeye çalışan Filistin halkına, daha çok ölüm ve sefalet getirdiği belirtilen bildiride, trajediye uluslararası kamuoyunun duyarsız kalmasının insanlık vicdanını derinden yaraladığı belirtilerek şunlar kaydedildi: “İsrail’in, Filistin topraklarına ve Filistin halkına, uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak yürüttüğü askeri harekâtın ve katliamın derhal durdurulmasını; sürdürülebilir bir ateşkes için görüşmelerin en kısa sürede başlatılmasını; (...) talep ediyoruz. Başta BMGKve BM teşkilatı olmak üzere, NATO, AB, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği ve ilgili tüm uluslararası örgütleri, bu saldırıların ve katliamın durdurulması için acil olarak harekete geçmeye davet ediyoruz.” Liderler suskun, halklar sokakta Valiliğin gösterileri yasakladığı Parist’te protestocularla polis arasında çatışma çıktı. (Fotoğraflar: REUTERS) ABD Konsolosluğu’na ikinci taşlı saldırı ADANA/ANKARA (Cumhuriyet) İsrail’in Gazze’ye başlattığı kanlı kara harekâtını protesto etmek isteyen bir grup sivil toplum kuruluşu, dün sabaha karşı ABD Adana Konsolosluğu önünde toplanarak eylem yaptı. Kalabalığın içinden bir grup, konsolosluğa taşlı saldırıda bulundu. Başta Anadolu Gençlik Derneği olmak üzere sivil toplum kuruluşları dün gece merkez Yüreğir ilçesinde bulunan Amerika Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı. Sahurun ardından Kuranıkerim okunması sırasında bir grup, polis bariyerlerini yıkarak konsolosluğa taşlı saldırıda bulundu. Bir aktvist Twitter mesajında Londra’daki gösterinin Arap dünyasındaki gösterilerden daha büyük olduğuna dikkati çekti. amuSen’den eylem Türkiye KamuSen üyeleri, İsrail’in kanlı operasyonunu Ankara’da İsrail Büyükelçiliği önünde protesto etti. “Hür dünya zulme sessiz kalma” pankartı etrafında toplanan sendika üyeleri, “Katil İsrail, işbirlikçi ABD!”, “Katil İsrail Filistin’den defol!” sloganları attı. Ardından basın bildirisi okundu. K Dış Haberler Servisi Başta Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok ülkesi, Gazze’de yaşanan katliam karşısında yeterli tepki gösteremezken her zamanki gibi başkentler İsrail saldırılarını protesto eylemlerine sahne oldu. Paris’te valiliğin yasaklamasına rağmen yaklaşık 3 bin kişi İsrail’i protesto için toplandı. Göstericilerin bir kısmı polisle çatıştı. Fransa’da pek çok eleştiriye hedef olan Cumhurbaşkanı Farncois Hollande da içişleri bakanından gösterileri yasaklamasını istediğini söylemişti. Paris mahkemesi, yasaklanan eylemlere katılanların 7 bin 500 Avro ve 6 ay hapisle yargılanabileceklerini açıklamıştı. İngiltere’de başkent Londra ve diğer şehirlerde, Savaşı Durdurun koalisyonunun çağrısıyla yaklaşık 100 bin kişinin İsrail’i protesto için yürüdüğü belirtildi. “Utan David Cameron”, “Özgür Filistin” yazılı pankartlarla yürüyen kalabalıklar arasındaki Hasidik Yahudi toplumu temsilcileri de yer aldı. İsrail yanlısı haberciliği nedeniyle, BBC bürosu dışında da eylemler yapıldığı bildirildi. Dublin, Brüksel, Atina da eylemlere sahne olurken Tel Aviv’de de İsrail saldırısı protesto edildi. ABD’de başta New York olmak üzere çeşitli kentlerde, Yeni Zelanda’da Gazze’ye yönelik kanlı saldırı geniş bir katılımla protesto edildi. ‘RTE kaça mal oluyor?’ ‘Cesareti varsa Aksa Camisi’nde namaz kılacağını söyler’ Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar el Esad’ın, Suriye Arap Cumhuriyetinin cumhurbaşkanı olarak anayasal yeminini ettiği törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef aldı. Suriye haber ajansı SANA’nın haberine göre, Esad şöyle konuştu: “Ya dünyaya hiçbir gerekçe olmadan pervasızca meydan okuyacak ya da kardeşimiz Erdoğan’ın yaptığını yapacaktık. Suriye halkını zulümden kurtarmak istiyor ve Emevi camisinde namaz kılmanın hayalini kuruyor. Gazze’ye gelince İsrail’e karşı şefkatli anne kucağına özlem duyan bebek gibi uysal bir koyun olduğunu gördük ve Aksa Camisi’nde namaz kılacağını söyleme cesareti gösterememiştir. ” rlandalı siyasetçi İsrail bayrağı indirdi İrlandalı belediye meclisi üyesi ve siyasetçi Hugh Lewis, ülkede düzenlenen yelken şampiyonasına katılan İsrail’in bayrağını indirdi. Dun Laoghaire limanında düzenlenen yarışmaya 44 ülkenin bayrağının asılı olan alana merdiven getiren Lewis, İsrail bayrağını gönderden indirdi. İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle