27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 l İzmir Temsilcisi: Serdar l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 4411220 l Web Koordinatörü: Oğuz Güven. Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 20 TEMMUZ 2014 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak: 3.48 Güneş: 5.42 Öğle: 13.17 İkindi: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.44 KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA GELEN DİNAMİZM İstanbul Cup’a özel seyirci Yugoslav kökenli veteran yıldızı Monica Seles (41), İstanbul’da devam eden TEB BNP Paribas İstanbul Cup kapsamında Türkiye’ye geldi. 9 Grand Slam şampiyonluğu bulunan efsane tenisçi Seles İstanbul’u çok beğendiğini söyledi. 32 yıl sonra ilk defa İstanbul’a gelen Seles Boğaz’ın ve Sultanahmet’in harika olduğunu söyledi. “Favori tenisçim SerenaSharapova. Onların rekabetini seyretmek çok güzel” diyen Seles, TEB yöneticileriyle de bir akşam yemeği yedi. l Spor Servisi Tenis dünyasının Kariyer estetiği dönemi SİBEL BAHÇETEPE Hep Acılı Filistin... İsrail hep olduğu gibi Gazze’yi bombalıyor, 8000 asker hava ve topçu ateşi eşliğinde, sıkışmış, küçük bir bölgede acımasızca ilerliyor. Ve gene en çok çocuklar ölüyor. Dünyanın her yerinden protesto sesleri yükseliyor ama İslam dünyası gene sessiz. Gene suskun! Bu Filistin’in kaderi gibi, o coğrafyada doğmak ve yaşamak zor. Bu coğrafyada kaderi değiştirmek zor. Yıllar önce bu kaderi özellikle çocuklar için değiştirmeye çalışan bir kadının yaptıklarını anlatan muhteşem bir film izlemiştim. Aklımda hep o film var. Filmin adı “Arna’nın Çocukları”ydı. Arna çılgın, anarşist, mücadeleci, inatçı, neşeli, enerjisiyle gencinden yaşlısına herkesi ele geçiren, herkese umut veren bir kadın. Biraz, hayır biraz değil, epeyce bizim canımız Türkan Saylan’a benziyor. 1968’de üniversite öğrencisiymiş, yani ben yaşlarda. Yahudi ve Komünist Parti üyesi, Tel Aviv’de yaşıyor. Ama o kendini İsrail kuşatması altında yaşayan Filistinlilere adamış. Gönüllü çalışmak için gittiği Cenin mülteci kampında yaşayanlar önce onu yadırgamışlar, hatta İsrail casusu sanmışlar ama çok geçmeden onun gerçek bir dost olduğunu görmüşler, en çok da çocukların dostu. Belgeseli Arna’nın oğlu Juliano Mer Khamis yaklaşık sekiz yıllık bir zaman diliminde çekmiş. Film mülteci kampının ortasındaki çocuk merkezinde tiyatro yapmaya çalışan, resim yapan, müzik yapan Filistinli yedi sekiz çocuğun gündelik yaşamlarını anlatarak başlıyor. Çocuk merkezini Arna, kendisine verilen alternatif Nobel Barış Ödülü’nden gelen 50.000 dolarla kurmuş. Derdi gücü, hayatları İsrail tanklarına taş atmakla geçen çocuklara birazcık mutluluk sunmak, onları yaşamın farklı yanlarıyla tanıştırmak... Çocuklar o merkezde ölesiye mutlular. Evi birkaç gün önce İsrail topçu ateşiyle yıkılan 11 yaşındaki Yaser, eline ilk kez fırça aldığında yıkılan evinin resmini yapıyor; bir başkası, okulda çocukların ellerine sopayla vuran İngilizce hocasının taklidini öylesine güzel yapıyor ki, sahnelenecek oyunda başrolü kapıveriyor... Sahneye muhteşem bir oyun koyuyorlar, mutlular, mutlular ve Arna onlar için anneden öte bir anne... Bu arada çocuklar büyüyor, Arna kanser, ama çocuklarının son isteğini yerine getiriyor. Oğluna yaslanarak hastaneden çıkıp Cenin’e gidiyor, çocuklarıyla vedalaşıyor. Aradan altı koca yıl geçiyor ve bir sabah İsrail tankları Cenin kampını İlhan Koman’ın Akdeniz heykeli... yerle bir Ve tahrip edildi. ediyor. İnsanlar başka yerlere göçmek zorunda kalıyorlar ama Jenin’i terk etmeyenler de var. Bunlardan üçü artık kocaman delikanlılar olan Arna’nın çocukları. Onlar artık tiyatrocu, ressam değil. Onlar artık asker, onlar artık çatışmanın çocukları. Ve Cenin’de artık çocuk merkezi yok, bir enkaz yığını var. Arada bir iki dekor parçası göze çarpıyor. Arna’nın oğlu altı yıl sonra Cenin’e yeniden geliyor ve dehşet içinde tiyatro grubunun en yetenekli çocuğunun silahlı çatışmada öldüğünü öğreniyor. Ardından eline fırçayı ilk aldığında yıkılan evinin resmini yapan Yaser’in canlı bomba olduğunu öğreniyor. Yaser kardeşiyle birlikte Tev Aviv’in kalabalık bir meydanında üstündeki bombayı patlatıyor. Beş kişi ölüyor. Arna’nın oğlu şaşırıyor, “Yaser nasıl böyle oldu” diye sorular soruyor. Arkadaşları anlatıyor, Yaser bir süre önce İsrail’in bombaladığı bir eve giriyor ve küçük bir kızın başı arkaya düşmüş öylece durduğunu görüyor, kızı kucaklayıp hastaneye doğru koşarken kız Yaser’in kollarında ölüyor. Yaser’in annesi, “O andan sonra artık benim oğlum gibi değildi” diyor, “hep o küçük kızdan söz eden bir robot gibiydi”... Arna’nın oğlu hem çatışmaların filmini çekiyor, hem annesinin sevgili çocuklarının hayat hikâyelerini. Henüz ölmeyen biri var. Lider, bubi tuzaklarını en iyi kuran kişi, tiyatroda gösterdiği performans sayesinde oyunda kral olan, kraliçeye taç giydiren Ahmet... Annesi onun için “O teslim olmaz” diyor, “o ölür”. Gerçekten de Arna’nın oğlunun Cenin’e gelmesinden bir ay sonra Ahmet bir İsrail kurşunuyla vuruluyor. Ve film, kamptaki yeni çocukların, yani bir süre sonra ya canlı bomba olacak ya da çatışmada öleceklerin toplu halde söyledikleri bir özgürlük şarkısıyla bitiyor. Açıkça söylemem gerekirse ben bu filmi tam anlatamadım. O mutluluk ve ölüm anlarını anlatamadım. Özgürlük şarkıları söyleyen çocukların yanı başında dolaşan ölümün yüzünü anlatamadım. Acıyı ve umudu anlatamadım. En iyisi siz bu filmi internetten indirip izleyin. Not: Arna’nın belgeselci oğlu Juliano Mer Khamis bir başka Filistin belgeseli çekerken öldürüldü. Bu arada İstanbul’daki Filistin protestoları sırasında, protestocular Akdeniz’i ve barışı en güzel anlatan heykellerden biri olan İlhan Koman’ın Akdeniz heykelini parçalamışlar. Heykel ya, onun için parçalanmış! Heykeli parçalayanlar bilmelidirler ki, Gazze’deki çocuklar bir kez daha öldüler. belada Başımız İş hayatının rekabetçi ortamında fark yaratmak için genç, dinamik, enerjik bir görünümün önemi giderek artıyor. Artık 4050’li yaşlar, orta yaş gibi kabul ediliyor. İnsanların beklentileri, çalışma istekleri, daha geç emeklilikler gibi faktörler rekabeti de beraberinde getiriyor. Kariyerinde yükselmek için estetik yaptıranlarda artış olduğunu söyleyen Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Osman Şenel, daha çok göz çevresindeki çökükler, gözaltı torbaları, göz çevresi kırışıklıkları, kaş çevresi düşüklükleri, şakak bölgesindeki çöküklüklerle özellikle erkeklerde saç ekiminin yapıldığını söyledi. Esstanbul Estetik ve Plastik Cerrahi Merkezi’nden Op. Dr. Osman Şenel, yaşlı görünüme sahip insanlar kariyer hayatlarında sıkıntı yaşayabildiklerini belirterek “Bu hastalara estetik yaparken en önemli nokta fark edilmeyen, doğal bir görünüm yakalamak. Daha dinamik ve genç bakışlar yakalamayı hedefliyoruz” dedi. Kariyer için estetik ameliyatı yaptıran kişilerin genellikle çalıştıkları ortamda meslektaşlarıyla aynı kariyer beklentisinde olan kişiler olduğunu kaydeden Şenel, şöyle devam etti: “Amerika’da Silikon Vadisi’nde dijital dünyada çalışan çok genç insanlar çok üst düzey yönetici olabiliyor. Böyle bir ortamda 3040 yaşlarındaki çalışanlar, 20’li yaşlardakilerle rekabet edebilmek için estetik yaptırıyor. Ya da yaptıkları işte daha görsellik ön plandaysa, medya dünyasında ekran önündeki kişiler de estetik yaptırmayı tercih ediyor. Sanatçılar da genç yaşlardaki rolleri alabilmek için minik dokunuşlar yaptırıyorlar.” Erkekler l İstanbul Haber burnunu beğenmiyor l KONYA (AA) Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, yapılan araştırmalarda, saç boyaları ile cilt, idrar kesesi, yumurtalık, lösemi, lenfoma, göğüs, beyin ve kan kanseri arasındaki ilişkilerin gözlendiğini söyledi. Araştırmalara göre saç boyalarının içindeki aromatik amin ve fenol adlı kimyasalların adeta bir sünger gibi olan saç derisinden geçerek deri içinde kanserojen etkiye sahip Nnitrozaminlere dönüştüğünü belirten Uslu, bu bileşiklerin kanser oluşumunu tetiklerken önce karaciğeri hedef aldığını vurguladı. Saçlarını yılda 12’den fazla boyayan kadınlar, hiç boyamayanlara oranla idrar kesesi kanserine yakalanma riskini iki kat artırıyor. Hatta kadınların saçlarını boyayan kuaförlerin de boya kullanmayanlara oranla yüzde 50 daha fazla mesane kanserine yakalanma riski var. Minik dokunuşlar 12’den fazla boyayanlar Servisi Estetik uygulamaları erkekler arasında da giderek artıyor. Estetik Plastik Cerrahi Derneği (EPCD) Başkanı Prof. Dr. Akın Yücel, Türkiye’de erkeklerin en sık burun ameliyatları yaptırdığını, bunu liposuction (göbek çevresi, bel ve memelerden yağ aldırma), göz kapağı estetiği, dolgu ve botoks uygulamalarını takip ettiğini belirtti. Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Derneği’nin verilerine göre, estetik girişimlerin yüzde 10’u erkeklere uygulanıyor ve bu oran her geçen yıl yükseliyor. Prof. Dr. Yücel, erkeklerin özellikle iş yaşamında başarılı olmak için dış görünüşlerine daha da önem verdiğini söyledi. Erkeklerdeki ameliyatların hedeflerinin kadınlarınkinden farklı olduğunu anımsatan Yücel “Erkek hastalarda burnun daha sert ve erkeksi gözükmesi erkeğe daha güçlü bir görünüm kazandırır” diye konuştu. Miami işi l ABD’nin plajlarıyla ünlü Miami kenti, Mercedes Benz Moda Haftası’na ev sahipliği yaptı. ‘Frankie’s Bikinis’ modaevinin tığişi ağırlıklı bikini koleksiyonu göz doldurdu. (Fotoğraf: AP) l ANKARA (ANKA) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan caretta caretta kaplumbağalarının üreme alanlarını sıkı takibe aldı. Caretta carettaların yuva ve yumurtalarını korumak için görevlendirilen güvenlik personeli Muğla İztuzu kumsalında 24 saat nöbet tutuyor. Koruma ekibinin yanı sıra sahilde bir de araştırma ekibi görev yapıyor. Üst düzey koruma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle