27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2014 PAZAR 6 HABERLER ‘Çuvala’ dönen torbaya emekçi aleyhine madde eklenirken yandaşa ise kıyak yapıldı İşçiye sürgün çıktı MUSTAFA ÇAKIR Barışa En Uzak 34 Ülke Arasındayız 2014 Dünya Barış Göstergesi’ne göre Türkiye 162 ülke arasında 128. sırada ve tehlikeli sularda varlığını sürdürüyor.. Dünya Ekonomi ve Barış Enstitüsü, 2014 Dünya Barış Göstergeleri raporunu açıkladı. Dünya nüfusunun yüzde 99.6’sını içeren 162 ülkenin araştırıldığı ve değerlendirildiği indekste, Türkiye 128. sırada yer aldı. 22 niteliksel ve niceliksel ana ölçeğe göre yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin 5 üzerinden notu 2.402. Bu puanla ülkemiz şiddet veya barışa uzaklık bakımından tehlikeli sularda seyrediyor. Türkiye’nin barışa uzaklığının veya ortanın biraz altı bir şiddet ülkesi olmasının ekonomik bedeli veya kaybı, 52 milyar 520 milyon dolar. Avrupa bölgesi, dünyanın en barışçıl bölgesi olarak kayda geçerken bir Avrupa ülkesi olarak Türkiye ise bu kıtada barışa en uzak veya şiddetin en çok seyrettiği ülke. 36 Avrupa ülkesi sıralamasında Türkiye sonuncu.. Bizden sonraki iki ülke, Makedonya (87.) ve Yunanistan (34.). Üç ana ölçekte askerileşmede Türkiye 5 üzerinden 1.9 kötü puan, toplum güvenliğinde 2.6 puan ve iç ve dış çatışma riskinde ise 2.4 puan aldı. Barışa en yakın ilk 10 ülkenin başında, 1.18 puanla Izlanda duruyor. Sonrakiler: Danimarka, Avusturya, Yeni Zelanda, İsviçre, Finlandiya, Kanada, Japonya, Belçika ve Norveç. Komşu ülkelerimizin dünyadaki yerine bakarsak: Bulgaristan 32., Romanya 36., Kıbrıs 51., Yunanistan 86., Azerbaycan 123., İran 131., Ukrayna 141., Mısır 143., Rusya 152., Irak 159. ve Suriye listenin sonunda: 162. HHH Dünyada 500 milyon insan istikrarsız, çatışmalı ve çatışma riski büyük ülkelerde yaşıyor. 500 milyon insanın 200 milyonu ise günde 2 dolarlık yoksulluk sınırının altında olan ülkelerde yaşıyor. Dünyada barışa uzaklığın veya şiddetin ekonomik maliyeti de hesaplanmış: 9.8 trilyon dolar. Bu rakam, dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 11.3’üne denk geliyor. Bu rakam 2013 endeksine göre 179 milyar dolar arttı. Yani Afrika kıtasının iki kat milli gelirine eşit bir ekonomik kayıp söz konusu. Raporda, dünyanın 2008’den beri her yıl artan bir huzursuzluk ve çatışma riski içinde seyrettiği vurgulanıyor. Küresel şiddete başlıca neden olarak şunlar sayılıyor: Terörist eylemler, çatışmaların yayılması, göçlerin ve sürülenlerin çoğalarak devam etmesi. 7 yıldır bu eğilim artarak sürüyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geçen ve yorumcular tarafından “barışçıl” sayılan 60 yıllık iyileşmeden sonra, 7 yıl devamlı kötüye gidiş.. Raporu açıklayan enstitünün kurucusu Steve Killelea, ek olarak geçen 7 yıl içinde yaşanan küresel ekonomik ve mali krizi, kötüleşmenin büyük etkenleri arasında saydı. Bunların üzerine Arap Baharı ve terör olaylarının yayılması bindi. Yakın gelecekte bu kötüye gidişin süreceği, küresel barışa doğru yolculuğun ise ufukta görünmediği belirtilmekte. Şiddetin önlenmesi vb. için yapılan harcamalar 2012 2013 küresel ekonomik büyümenin yüzde 19’una denk geliyor. Bunun kişi başına bedeli ise 1.350 dolar. Killelea, daha düşük ekonomik büyümenin daha fazla şiddete yol açma tehlikesine işaret ediyor. Önümüzdeki 2 yıl içinde en çok riskli ülkeler de açıklandı: Zambiya, Haiti, Arjantin, Çad, Bosna Hersek, Nepal, Burundi, Gürcistan, Liberya ve Katar. Tabii kapitalizmin çıkmazları ve ülkeleri soktuğu krizler değerlendirmelerde yer almıyor ve sistem fazla tartışılmıyor. Küresel Barış Endeksi’nin oluşturulmasında, siyasal terör ve şiddet, 100 bin kişi başına düşen cinayet, terörist eylemler, silah satışları, askeri harcamalar, iç ve dış çatışmalı durumlar, nüfusun göç etmek zorunda kalan yüzdesi gibi olgular değerlendiriliyor. Başka bir sıralamada da örneğin barış açığı en yüksek ülkelerin başında İsrail geliyor. Demokrasi açığı en yüksek ülkelerin başında da Katar var. 2008’den bu yana barış koşulları kötüleşen ülke sayısı 111, iyileşen ülke sayısı ise 51. Kötü ekonomik koşullarla şiddetin fazlalığı arasında bir ilişki kuruluyor. İşsizlik ve yoksulluk ile şiddet artışı arasında da doğrusal bir ilişki söz konusu. Rüşvet ve yolsuzluk artışı ile toplumsal güvenliğin azalması arasında da bir ilişki var. Doğrudan yabancı yatırımların ülkelere akışı ile barış ülkesi durumu arasında da ilişki var. Yani ne kadar barıştan uzaksanız, yabancı yatırım da o kadar size uzak. HHH Türkiye 2012 ülke durumlarını kapsayan 2013 raporunda, yine 162 ülke arasında 134. sıradaydı, 2013’te konumunu 6 ülke iyileştirmiş gözüküyor. İzlanda geçen yıl da en barışçıl ülkeydi, bu kez Izlanda’ya 127 ülke uzaktayız! Yani durumumuz iyileşti diyebilir miyiz? Gerçek olan şu: Barışa en uzak 34 ülke arasındayız... rın hizmet alımına ilişkin özel hükümlerinin de saklı olduğu belirtildi. Böylece, taANKARA Hükümet, taşerona çare şerona çare olacağı savlanan tasarı ile taolacağı savıyla 60 madde olarak Meclis’e şeronun kapsamı daha da genişletilmiş olsunduğu, komisyonda 148 maddeye çıkardu. Tasarıda mahkemelerde görev yapan dığı “torba tasarıda” değişikliğe doymutoplam personelin yüzde 10’unu geçmeyeyor! Bu kez genel kurulda yapılan değişikcek şekilde fazla mesai ödemesi yapılması likle, belediyelerdeki işçilere “sürgün yoda öngörülüyordu. 45 bin personelin sadelu” açıldı. 120 gün içinde işçilerin işyerlece yüzde 10’una fazla mesai ödemesi yari de işi de değiştirilebilecek. pılacak olması çalışanlar araHükümet, “kalbura” çevirdisında tepki çekmişti. u Hükümet ‘torba tasarı’ya TBMM Genel Kurulu’nda yeni ği, Kamu İhale Yasası’nı da bir Bu personelin neye göre beeklemeler yapıyor. Genel Kurul’da yapılan değişiklikle, kez daha deldi. Türkiye’nin gelelirleneceği tartışması başlamışcek yıl üstleneceği G20 Dönem belediyelerde çalışan işçilere “sürgün yolu” açıldı. Öte yandan tı. MemurSen heyeti ile görüBaşkanlığı kapsamında bu yıl ve torbadan yandaşa da kıyak çıktı. Böylece, taşerona çare olacağı şen Adalet Bakanı Bekir Bozgelecek yıl yapılacak mal ve hizdağ, maddenin Meclis genel met alımları ile yapım işleri, Ka savlanan tasarı ile taşeronun kapsamı daha da genişletilmiş oldu. kurulunda yeniden düzenlenemu İhale Yasası ile Kamu Maceğini söyledi. Tasarıda iktidar li Yönetimi ve Kontrol Yasası kapsamı dıMaddeye göre, mahalli idarelerde yani ve muhalefetin ortak önergeleri ile başşına çıkarıldı. 22 Eylül 2012’den önce ger belediyelerde çalışan işçiler yasanın çıkta Soma’da facianın meydana geldiği ocaçekleştirilen yapım ihalelerinde kullanılan masının ardından 120 gün içinde aynı beğı işleten Soma Kömürleri AŞ olmak üzeakaryakıta ilişkin değişiklik ise “bazı şirlediyenin farklı bir biriminde ya da bağre, maden firmalarına maliyet artışları neketlere kıyak mı?” tartışması başlattı. lı kuruluşunda görevlendirilebilecek. İşçideniyle devlet tarafından para ödenmesi“Torba tasarının” TBMM Genel Kunin işyeri ile birlikte yaptığı iş de değiştiri ne ilişkin hükümden ise vazgeçildi. Genel rulu’ndaki görüşmeleri devam ederken lebilecek. İdarelerin “taşeron ihalelerini” Kurul’da verilen önergeyle sendikalar için AKP yeni eklemeler yapıyor. AKP’nin düzenleyen maddeye de AKP’nin önergesi işkolu barajı yüzde 1’de sabitlendi. önergesi ile Kamu İhale Yasası’na geçici ile ekleme yapıldı. Maddeye göre hangi işÖte yandan AKP’nin verdiği bir başka madde eklendi. lerin taşerona verileceği hükümet tarafınönergeye göre de “denizyolu taşımacılığı Maddeye göre, Türkiye’nin 2015’te üstdan belirleniyordu. yapan araçların uluslararası seyrüsefer leneceği Yirmiler Grubu (G20) Dönem Yapılan ekleme ile başta belediyelerin hallerinde” İş Sağlığı ve Güvenliği YasaBaşkanlığı kapsamında 2014 ve 2015 yıltaşeron ihaleleri olmak üzere diğer yasalası uygulanmayacak. larında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Yasası ile Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası’na tabi olmayacak. Böylece idare bu kapsamdaki alımlarda ve yapım işlerinde, yasaya bağlı kalmayacak. Daha kolay harcama yapabilecek. Yine AKP’nin önergesi ile Kamu İhale Yasası’na yapılan eklemeyle işçilere “sürgün yolu” açıldı. AKP’nin önergesi ile Kamu İhame le Sözleşmeleri Yasası’na da ekle k yapıldı. Madde “Bazı şirketlere kıya yle: mı?” tartışması başlattı. Madde şö a“22 Eylül 2012’den önce 4Kamu İh e ihale Kanuna göre ihalesi yapılan v lanale dokümanında fiyat farkı hesap yanan bulu üm hük kin bilmesine iliş liyetin pı işleri ihalelerinde yaklaşık ma ideriyarısından fazlasının akaryakıt g yüenin add u m ve b nin oluşturduğu h verürlüğe girdiği tarih itibarıyla fesi uya tasfiye edilmeksizin geçici kab lerin lü yapılmış işler ile devam eden iş ştiri22 Eylül 2012’den sonra gerçekle kıta arya n ak nıla ulla da k len kısımların kilişkin özel tüketim vergisinde gerçe esap rkı h at fa e fiy niyl ede tış n leşen ar li lanmasında 31 Ağustos 2013 tarih r anla Resmi Gazete’de yayınlanan Bak ır.” Kurulu kararı hükümleri uygulan Maddenin gerekçesinde, “Yaklaşık maliyetin önemli bir kısmı akaryakıt zleş r sö dai lere n iş luşa giderinden o etim melerin yürütülmesinde, özel tük a und urum ası d olm rtış de a isin verg zeyi dü eceğ mey göre yüklenicinin ön lde maliyet farklılıkları meydana ge i. çekt kat dik i de mes enil r” d mektedi Yandaşlara ‘kıyak’ iddisı Polis dayağı yetmedi! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kuşadası’nda 4 yıl önce elleri arkadan kelepçeli durumda 5 polis tarafından dövülen Fuat Şengül’e, memura hakaret suçundan 8 bin lira, 2 polise ise 3 bin lira para cezası verildi. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde emlakçilik yapan Fuat Şengül, 4 Temmuz 2010’da motosikletini çekmek isteyen polislerle tartıştı. Bu sırada gelen iki sivil polis Fuat Şengül’ü tartaklayarak gözaltına aldı ve Çarşı Karakolu’na götürdü. Burada Şengül’ün 4 polisten dayak yerken karakol kamerası tarafından kaydedilen görüntüleri daha sonra kamuoyuna yansıdı. Şengül, olayın ardından polisler hakkında şikâyetçi oldu. Polisler de Şengül’ün kendilerini küfrettiğini ve vurduğunu öne sürdüler. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme, polislerden dayak yiyen Fuat Şengül’e “görevli memura hakaret” suçundan 8 bin 840 lira para cezası verdi. Karakolda şiddet gören mağdura kendisini darp edenden daha fazla ceza verildi ‘F OTURMALARI’ Cezaevinde göz göre göre ölümü bekliyorlar İstanbul Haber Servisi İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, F tipi cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlülerin durumuna dikkat çekmek için her cumartesi gerçekleştirdiği eylemde dün Murteza Dağı, Salih Tuğrul ve Faysal Yacan adlı ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması istendi. Dağı’nın ağabeyi Sezgin Dağı, kardeşinin durumunun ağırlaştığını anlatarak “Tedavisi için nereye başvursam olumsuz sonuç alıyorum” dedi. İstanbul Şube Cezaevi Komisyonu adına yapılan açıklamada, beyin felci nedeniyle yatalak ve bilinci kapalı olan Salih Tuğrul’un “ATK’nin tahliyesi yönünde rapor vermesine rağmen Terörle Mücadele Şubesi’nin ‘Toplum için güvenilir değildir’ raporu nedeniyle” Tuğrul’un tahliye edilmediğini anlattı. Açılamada, 25 yıl hapis cezası verilen Faysal Yacan’ın da hastalıklarına dikkat çekilerek, “İnfazının ertelenmesi konusunda Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu ancak reddedildiğini aktarıyor” denildi. ‘Haksız tahrik...’ Mahkeme, polis memurlarından Murat Gül ve Mehmet Çalışkan’a ise “yaralama suçunun sabit görüldüğü, ancak bu eylemi haksız tahrik altında yaptıkları” gerekçesiyle 3 bin lira adli para cezası verdi. Mahkeme kararına tepki gösteren Şengül, “Karakolda kelepçeli halde 5 polisten dayak yedim. Günlerce kendime gelemedim. Mahkeme bana daha fazla ceza verdi. Bu mu adalet?” dedi. İsrail’i kınadılar İstanbul Haber Servisi Gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerin cezalandırılması istemiyle her cumartesi Galasataray’da oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, dün 486. kez bir araya geldi. 22 yıldır kendisinden haber alınamayan Hasan Gülünay’ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, İsrail’in Gazze’ye saldırısını da kınadı. Açıklamada, 32 yaşındaki Hasan Gülünay’ın evinden işyerine gitmek üzere çıktığı ve bir daha geri dönmediğı anlatıldı. Hasan Gülünay’ın eşi Birsen Gülünay, “Bize büyük bir acı yaşattılar. Çocuklarımla birlikte birbirimize sarılarak acılarımızla baş etmeye çalıştık. Bu meydanı terk etmeyeceğiz” diye konuştu. Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay ise ağlamaktan güçlükle konuşarak “Bu gözyaşları, devlete duyduğumuz öfkenin gözyaşları. Devlet bu öfkeyi unutmasın” dedi. 12 Eylül askeri darbesinin ardından Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren, Ankara’da faili meçhul cinayetlere ilişkin davada özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın serbest bırakılmasına tepki göstererek “Katiller hâlâ aramızda” diye konuştu. Barış Anneleri’nden IŞİD protestosu KCK DAVALARINDA İLK İHLAL KARARI ÇIKTI Haber Merkezi İstanbul’da Barış Anneleri Meclisi, IŞİD Kobani’ye yönelik saldırısını oturma eylemiyle protesto etti. Aksaray meydanındaki eyleme HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de destek verdi. Türkçe ve Kürtçe sloganlar atan grup “19 Temmuz Rojava devrimini selamlıyoruz” yazılı pankart açtı. Meydanda nöbet çadırı kurmak isteyen gruba polis izin vermedi. Öte yandan Suriye’nin Halep kentine bağlı Kobani ilçesinin, PKK’nin bu ülkedeki kolu olan PYD’nin yönetimine geçişinin 2. yıldönümü, Şanlıurfa’nın Suriye sınırındaki Suruç ilçesinde, HDP ve BDP’liler tarafından kutlandı. Suriye sınırı yakınlarında, müzikler eşliğinde halaylar çekenler, sık sık PKK lehine slogan attı. Yüzleri poşulu bazı kişiler ise askeri araçların bulunduğu sınır hattındaki bölgelere PKK flaması ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının bulunduğu flamalar astı. ‘Tutukluluğu makul sürenin ötesine geçti’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Anayasa Mahkemesi, Diyarbakır’da yürütülen KCK operasyonu kapsamında 25 Aralık 2009 tarihinde tutuklanan ve geçen 1 Temmuz’da serbest bırakılan dönemin Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay’ın tutukluluğunun “makul süreyi aştığı” gerekçesiyle ihlal kararı verdi. Mahkeme, 4 yıl 6 ay 6 gün cezaevinde kalan Atalay’a 4 bin TL de tazminat ödenmesine hükmetti. Bu karar, KCK davalarında tutukluluk konusunda verilen ilk ihlal kararı oldu. KCK’ye üye oldukları iddiasıyla Atalay’ın da aralarında olduğu 10’u belediye başkanı olmak üzere 36 kişi gözaltına alınmıştı. Atalay, tutukluyken Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Yüksek mahkemenin, Atalay’ın başvurusunu geçen perşembe günü görüşerek karara bağladığı öğrenildi. Mahkeme, 5 yıla yakın bir süreder cezaevinde bulunan Atalay’ın tutukluluğunun “makul süreyi aştığına” hükmederek haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca Atalay’a 4 bin TL de manevi tazminat ödenmesine hükmedildi. Adli tatil yarın başlıyor n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen adli tatil bugün başlıyor. Adli tatil boyunca adliyelerde görev yapacak nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davaları görüşecek. Diğer davalara ise yeni adli yıla kadar ara verilecek. Adli tatil 31 Ağustos Pazar günü sona erecek. Yüksek yargı organları Danıştay, Yargıtay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde de nöbetçi heyetler görev yapacak. Danıştay’da görev yapacak nöbetçi heyet, esastan karar veremeyecek ve yalnızca “yürütmenin durdurulmasına” ilişkin talepleri karara bağlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle