Katalog

21 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER l İZMİR’DE SOMA PROTESTOSU 7 Balyoz sanıkları özgürlüklerinin ilk gününde Anıtkabir’e gitti. Ölen arkadaşlarını ziyaret edip karanfil bıraktı O çocuğa hapis istemi Ata’ya koştular BAHÇELİ’Yİ ZİYARET EDEN ALAN’DAN BAŞBAKAN’A YANIT: BARKIN ŞIK ÖZEL’DEN ‘GEÇMİŞ OLSUN’ TELEFONU Alan, Bahçeli ile görüşmesinin ardından ilk kez TBMM’ye gitti. Alan, MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz’ı makam odasında ziyaret etti. Alan, ardından TBMM’deki odasına gitti. ‘Kayıkçı kavgası karakterim değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla önceki gün cezaevinden çıkan MHP Milletvekili Engin Alan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisiyle ilgili olarak tutukluluğu döneminde yaptığı, “Törenlere gidiyoruz. Bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Bedelini ödedi” sözlerine Alan, “Kayıkçı kavgası benim karakterime uygun değil. Şimdi dönüp de 10 sene evvel ne oldu, ne bitti, nasıl gittim? Ben nasıl olduğunu biliyorum. Bilenler de var. Tekrardan bozuk plak gibi oralara dönersek önümüzü göremeyiz” dedi. Gölbaşı’ndaki evinin önünde bekleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Alan. ailesi ve yakınlarıyla yıllar sonra bir arada olduğunu belirtti. Açıklama sırasında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de Alan’ı arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de aralarında bulunduğu birçok siyasinin kendisini arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ifade eden Alan, gazetecilerin, “Muhalefetin Köşk adayı Ekmeleddin Bey aradı mı?” sorusuna “Hayır, görüşmedim” karşılığını verdi. İhsanoğlu’nun adaylığıyla ilgili değerlendirmesi sorulan Alan, “Bunu konuşacak yer burası değil. Birazdan sayın genel başkanla görüşeceğiz ve ona göre kendimize bir yol çizeceğiz” dedi. “Ne zaman yemin edeceğimi ben bilirim” sözlerinin “yemin etmeyeceği” şeklinde anlaşılması ile ilgili soru üzerine Alan, “Dedim ki zamanlaması bana ait. Bugün genel başkanımızla görüşeyim. Bir mani olmazsa salı günü ilk grup toplantısına katılacağım. Kararlaştırırız” dedi. Şimdi yeni bir göreve başladığını belirten Alan, “Parlamentomuzun çatısı altında memleketime, milletime, devletime faydalı olabilmek için gayret göstereceğim” dedi. Alan, serbest kalan askerlerin Anıtkabir ziyaretine neden katılmadığıyla ilgili bir soruya “Haberim olmadı. Giderdim. Gözlerinden öpüyorum” yanıtını verdi. Alan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmek üzere Genel Merkez’e gitti. Alan Bahçeli ile uzun süre basına kapalı toplantı gerçekleştirdi. Bu arada TBMM Başkanı Çiçek, Anayasa Mahkemesi’nin “Balyoz” davası kararı ve sonrasında yerel mahkemenin verdiği tahliye kararıyla ilgili olarak “İnsanların özgürlüklerine kavuşmuş olmaları sevinilecek husustur. Bu sevinci paylaşmak lazım. Geçmiş olsun” diye konuştu. MHP’li Alan’ın tahliyesi için “Memnuniyet verici bir husus” diyen Çiçek, ne zaman yemin edeceğine Alan’ın karar vereceğini belirterek “Salı günkü gündeme biz zaten bunu koyarız” dedi. Bahçeli ile görüştü ANKARA Balyoz davasının muvazzaf ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan, Balyoz davaemekli sanıkları Anayasa Mahkemesi kararı sından serbest bırakılan emekli ve muvazzaf gedoğrultusunda serbet bırakılmalarının ardından neral amirallere “Geçmiş olsun” telefonu geldi. soluğu Anıtkabir’de aldı. Özgürlüklerinin ilk Edinilen bilgiye göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, emekli Oramiral Özden Örgününde aileleri ile birlikte Anıtkabir’e gelen nek, emekli Orgeneral İbrahim Fırtına başta olBalyoz davası sanıkları, daha sonra Karşıyaka’ya mak üzere emekli üst düzey rütbeliler ve ailelegeçerek burada sırasıyla Deniz Albay Murat riyle görüşerek kendisi ve TSK adına geçmiş olÖzenalp ile Yarbay Ali Tatar’ın mezarlarını sun dileklerini iletti. Özel’in aradığı isimler araziyaret etti. Hava Kuvvetleri Komutanı sında MHP Milletvekili Engin Alan’ın da olduğu Orgeneral Akın Öztürk’ün cezaevinden çıkan belirtildi. Genelkurmay Personel Başkanı Korgepersonelini arayarak “geçmiş olsun” dileğinde neral Metin İyidil de diğer tahliye olanları arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. bulunduğu öğrenildi. Aileleri ve avukatları ile birlikte Aslanlı Yol söyledi: “Arkadaşlarımız TSK’ye geri dönüp girişinde toplanan askerler, Türk bayrakları dönmemeye veya emeklilik kararlarını ile birlikte yürüyüşe geçti. Yurttaşlar, korteje kendileri verecekler. Keşke şu anda Murat alkışlarla destek verdi. ile beraber olsaydık. Ali Atatürk’ün mozolesi önünde Tatar ve Murat Özenalp saygı duruşunda bulunan grup bir simge oldular. Güven ardından İstiklal Marşı okudu. duygularımızda sarsılma oldu. Komutanlar ardından Çocuk yaşta antidepresan cezaevinde geçirdiği beyin kullanan, yaşamını yitiren kanaması sonucu hayatını aile yakınları var. Devlet, kaybeden Özenalp ve subaylarının etini canlı canlı intihar eden Yarbay Tatar’ın yamyam gibi yedi. Balyoz eğer Karşıyaka’daki mezarı Anıtkabir’e üzerinde ölen yapılmışsa bir darbe planıdır arkadaşlarının resimlerinin başında dua okuyup, karanfil olduğu tşörtlerle geldi. ancak onu arkadaşlarımız bıraktı. Albay Özenalp’in eşi yapmadı. Onu bir çete yaptı.” Semra Özenalp ile annesi Samiye Özenalp de mezar başındaydı. Anne üyük ıstıraplar yaşadık’ Özenalp, “Annen seni çok seviyor” diyerek Serbest bırakılan Korgeneral Turgut Atman gözyaşı döktü. Hüzünlü dakikalar yaşandı. da çok büyük ıstıraplar yaşadıklarını belirterek, amyam gibi yediler bizi’ “Gözümüzün önünde arkadaşımızı kaybettik. Maalesef adına da ‘hukuk süreci’ denilen bir Balyoz davası nedeniyle TSK’deki görevinden süreçte kaybettik. Hem ailesini ziyaret hem de istifa eden emekli Koramiral Atilla Kezek, gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları mezarını ziyaret etmek için buradayız” dedi. ‘B ‘Y Anne Özenalp, oğlunun mezarı başında gözyaşı döktü. İZMİR (DHA) İzmir’de geçen ay Soma’daki maden faciasını protesto gösterileri sırasında gözaltına alınmak istenince korkup altını ıslattığı basına yansıyan 13 yaşındaki A.K. hakkında, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası istemiyle çocuk mahkemesinde dava açıldı. Soma’da 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasını protesto için geçen 24 Mayıs’ta Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde düzenlenen protesto gösterileri sırasında, çevik kuvvet polisinin küçük bir çocuğu yakasından tutup çekerek gözaltına almak istemesi, diğer polislerin buna engel olması basına yansıdı. A.K’nin korkudan altını ıslattığı da haberlerde yer aldı. İzmir Valiliği ise yaptığı yazılı açıklamada, habere konu olan çocuğun 13 yaşındaki A.K. olduğunu ve zarar görmemesi için marjinal grupların bulunduğu alandan uzaklaştırılmaya çalışıldığını savundu. Valilik, A.K’nin 3 gündür evine gitmediğini, buna rağmen ailesinin kayıp başvurusunda bulunmadığını, eylemcilerle birlikte hareket ettiğini vurgulayarak bununla ilgili çeşitli fotoğraf ve görüntüleri de basına servis etti. Çocuğun korktuğuna dair bir emarenin bulunmadığı, şortundaki ıslaklığın ise göstericilere müdahale sırasında TOMA’dan sıkılan su nedeniyle olduğunun değerlendirildiği kaydedildi. Adliyeye sevk edilen A.K’nin, psikolog eşliğinde verdiği ifadede eylemlerin yapıldığı bölgede bulunduğunu, kalabalığı görüp oraya gittiğini ancak taş atmadığını söylediği öğrenildi. Olayı soruşturan Cumhuriyet savcısı Mehmet Sedat Erbaş, A.K. hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan 6 ay ile 3 yıl hapis cezası istemiyle yargılanması için çocuk mahkemesinde dava açtı. l 28 ŞUBAT DURUŞMASINA KATILMADI Tansu Çiller mazeret bildirdi ‘Öldüğünü ilk kez hissettim!’ YUSUF ÖZKAN İZMİR Mamak Askeri Cezaevi’ndeyken yaşamını yitiren emekli Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in kardeşi Mine Özenalp Bulut, yaşadıkları acıyı, Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla ilk kez bu kadar derinden hissettiğini söyledi. Bulut, “Cezaevinden çıkanların hepsi ağabeyimdir, kardeşimdir. Ancak sanki ağabeyim de oradan çıkacakmış gibi geldi... Bu kumpası kuranlar mutlaka hesap verecek” dedi. Bulut, tahliyelerle inanılmaz mutlu olduklarını, cezaevinden çıkanların kendilerini arayarak acıyı paylaştıklarını söy ledi. Ağabeyi, Ali Tatar gibi yaşamını yitirenlerin yanı sıra, onlarca kişinin sağlık sorunlarıyla uğraştığına dikkat çekerek, “Bu insanlara, yakınlarına affedilemeyecek acılar yaşattılar. Acıyı örtebilirsiniz ama acısını unutturamazsınız. Onlar da hesap ödeyecek. Bu iş bir özürle kapanamaz” dedi. Balyoz’dan serbest kaldılar ama cezaevinden çıkamadılar İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararının ardından önceki gün İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Balyoz davası sanıklarının serbest bırakılmasına karar verdi. Ancak başka davalardan çeşitli hapis cezalarına hükümlü olan emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Yarbay Seyfettin Alevcan ve emekli Albay Cemal Temizöz cezaevinden çıkamadı. Üçok’un avukatı Serkan Günel, müvekkilinin önceki tutukluluk sürelerinin infaza sayılarak tahliyesini talep ettiklerini ancak Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı incelediğini söyledi. Balyoz davasından dosyası ayrılarak yargılanan Albay Ahmet Gökhan Rahtuvan’ın dosyasının bulunamadığı belirtildi. Üçok’un avukatı Günel, müvekkili tarafından Kayseri Hava Üssü’nde yürütülen soruşturmada cemaatçi olduklarını itiraf eden 3 astsubayın kendilerine hipnoz yapıldığını iddia etmeleri nedeniyle “Hipnoz davası” olarak bilinen davadan 7.5 yıl hapis cezasına çarptırıldığını anlattı. Üçok’un Sahte Çürük Raporu davasından 26 Eylül 2009’da tutuklanıp 10 Haziran 2011’de tahliye olduğunu, Balyoz davasından ise 1 Haziran 2011’de tutuklandığını ve 16 yıla cezaya çarptırıldığını anlatan Günel, “Üçok’un Balyoz ve Hipnoz davası cezaları birleştirilmiş. Biz yattığı sürelerin infaza sayılması için dilekçe verdik. Balyoz’dan hüküm kalktığı için Ankara Sincan Cezaevi savcılığı, Hipnoz davasına bakan Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkili olduğunu açıkladı. Tutuklu kaldığı sürelerin infazına sayılmasını ya da denetimli serbestlik talep ettik. Pazartesiye kadar tahliye bekliyoruz” dedi. Alevcan da İzmir’deki Askeri Casusluk davasında yargılanması nedeniyle cezaevinden çıkamadı. Balyoz davası duruşmalarına katılmadığı için dosyası ayrılarak sonradan yargılanarak cezaya çarptırılan Albay Rahtuvan’ın da karışıklık nedeniyle dosyasının bulunamadığı ve bu nedenle işlem yapılamadığı öğrenildi. Temizöz ise başka bir davadan tutuklu olması nedeniyle tahliye edilmedi. İstanbul Haber Servisi 28 Şubat davası şikâyetçileri arasında yer alan eski başbakanlardan Tansu Çiller, 28 Şubat davasının görüldüğü Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talimatı ile İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya katılmadı. Avukatı tarafından mahkemeye sunulan mazeret dilekçesinde Çiller’in yurtdışında bulunduğu ifade edilerek duruşmanın adli tatil sonrasına bırakılması istendi. Talimat duruşmasına davanın sanıkları arasında yer alan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan da katılmadı. Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz de müvekkilinin Balyoz davası kapsamında tahliye edildiğini belirterek mahkemenin daha önce Doğan’ın sesli ve görüntülü bilişim sistemi (SEGBİS) ile görüntülü olarak ya da bizzat duruşmada hazır edilerek ifadesinin alınması yönündeki ara kararından dönmesini talep etti. Davanın müştekilerinden Nurcihan Rençber de 1999’da İnönü Üniversitesi’nde başörtü yasağı nedeniyle protesto amacıyla okuduğu dua nedeniyle mağduriyetinin başladığını, sorumlulardan şikâyetçi olduğunu aktardı. Çiller’in mazeretini kabul eden mahkeme heyeti, Doğan’ın duruşmada hazır edilmesi için herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına karar vererek duruşmayı 29 Eylül’e erteledi.