02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ 10 İLHAN VE TURHAN SELÇUK’U ANIYORUZ İlhan Selçuk tehlikenin herkesten önce farkına vardı PENCERE Sünni Cumhuriyette Mezhepleşmek... Hiç aklınıza geldi mi, düşündünüz mü, Başkan Bush Irak’taki yeni stratejisini hangi temel üzerine oturttu?.. H Bush’un açıkladığı yeni stratejinin adı “Irak’ta İleriye Doğru Yeni Yol” imiş... Hangi yolda yürüyecek Bush?.. Yol araziden geçer... Arazi bu işe elverişli mi?.. Hem de nasıl!.. Irak’ta işgalciye karşı toplumun direnişi iki şak olmuştur: Sünniler... Şiiler... Kürtler zaten işgalciden yana... Başkan Bush’un yeni ‘stratejik planı’ Irak’taki mezhep ayrılığı üzerine oturtulmuştur. H Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı... Ülkesinin batısı işgal altındaydı... Erzurum ve Sıvas kongreleriyle başlayan ulusal direnişin tohumlanması üzerine ne yaptı Mustafa Kemal Paşa?.. Ankara’ya geçerken 1919’un Aralık ayında Hacıbektaş’a uğradı... AleviBektaşilerle anlaştı, Kızılbaşların çelebisi Cemalettin Efendi ile kucaklaştı... İşgal altındaki Türkiye’nin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda mezhep kavgası yaşanmamıştır; AleviSünni düşmana karşı yekvücut oldular... H Çünkü Osmanlı ümmetinde millet bilinci 20’nci yüzyılın başlangıcında bile tohumlanmıştı; ‘Türklük şuuru’ oluşuyordu... Bir de 21’inci yüzyılda Irak’ın şu haline bakın!.. Arap ulusu yok; Şii ile Sünni var; dincilik egemen; ümmetçilik ağır basıyor... Başkan Bush yeni stratejik planını bu elverişli araziye göre hazırladı... Emperyalizmin ‘Böl ve yönet’ formülü çelişkiler üzerine bina edilir... H Amerika’nın meşhur Ortadoğu tasarımı (BOP) “Ilımlı İslam Devleti Modeli”nde Türk ulusunu ümmetleştirmek üzerinedir... Bush yönetimiyle AKP yöneticileri arasında bu plan çerçevesinde bir anlaşma olduğu görülüyor... Tasarımın lideri imam okulu çıkışlı RTE şimdi Cumhurbaşkanlığı’na hazırlanıyor.. H Peki, Türk ulusu ‘milli’ bilincini körleştirip ümmetleşsin mi?.. Belli bir süre içinde, zamanla, eğitimle, öğretimle sürdürülen gerici iktidar egemenliği tarihin yapraklarını tersine çevirebilir... Ümmetleşirsek tarihsel Aydınlanma’nın dışına düşer, yok oluruz... AKP laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürkçü ordusuna şaşı bakıyor, üniversitelere düşman, yüksek yargıçlara zıt, Çankaya’yı ele geçirmek istiyor, bürokraside kadrolaşıyor... Neden?.. H Türk ulusunu ümmet bilincine indirgemek projesi Amerika’nın Anadolu’ya dönük planıdır, bu tasarım üstelik ilan edilmiştir... Irak’ta yeni stratejiyi SünniŞii çatışmasından yararlanarak hazırlayanlar, Türkiye’de şimdi AleviSünni çelişkisini kaşımaya başladılar... Niçin?.. Ulusalcılar laik Cumhuriyetle mezhep çelişkisinin bir kıymeti harbiyesi olamayacağını bilirler... Ümmet bilinci egemenleştikçe mezhep çelişkisi de çatışmaya dönüşür... (18 Ocak 2007) Aman dikkat!.. O hep haklı çıktı Prof. Dr. AYSEL ÇELİKEL Yürekli ve tutarlı bir Cumhuriyetçi dostumuzu yitireli tam 4 yıl oldu. O seçkin bir gazeteci yazar ve düşünür olarak basın tarihinde onurla yer aldı. Zor günler, insanın kalitesinin aynasıdır. İlhan Selçuk, zor günlerde fikirleriyle düşünmeyi bilen kişiliğiyle örnek alınacak bir yurtsever oldu. 2008 yılının Mart ayının ilk günleriydi. Evimize İlhan Abi ile birlikte birkaç dostumuzu davet etmiştik. Yemekte havadan sudan, biraz da siyasetten söz ettiğimiz o güzel akşam, birkaç gün sonra 21 Mart günü herkesin İlhan Abisi olan İlhan Selçuk’un yaşadığı travmanın konusunu oluşturacaktı. 21 Mart sabahı, gün doğmadan maruz kaldığı haksız, kaba polis baskını ve hukuk dışı gözaltı sürecinde ona sorulanlar arasında eşim ile geçen bir telefonla davet konuşmasının da hesabı sorulacaktı. Davet sahibi ben ve eşimin kim olduğumuz, ne iş yaptığımız, kendisinin yemeğe neden davet edildiği, neler konuşulduğu gibi özel yaşama ilişkin konular sorgunun önemli bir bölümünü oluşturacaktı. Gizlice dinlenmiş olan konuşma gazetelerde yer alınca olayın ne kadar ciddi olduğu ortaya çıkmıştı. Esasen sorgulanacak yasadışı gizli bir şey de yoktu. Her şey İlhan Selçuk’un “pencere”sinden okunabiliyordu. Maksat düzmece deliller, kurmaca mahkemelerce ona gözdağı vermekti. 40 saat uykusuz geçen gözaltı, yıllarca maddi ve manevi acılara dayanmış vücudunun gücünü kaybettiği yaşta, kalbini yormuş yıpratmıştı. Belki de baskının amacı da buydu. Tıpkı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde Türkan Saylan’a yapılanlar gibi. Gençliğinde acılara karşı koymayı çok iyi bilen, Ziverbey işkencelerini atlatan sağlam kişiliği, bu konuları sohbetlerde anmamayı, sanki olmamış gibi davranmayı tercih ediyordu. Bu son baskından ve gözaltından sonra da şikâyet etmeden, önemli bir şey olmamış gibi davranabilmişti. Bu yaklaşım İlhan Abi’nin alışılmışın dışındaki güçlü kişiliğinin eseriydi. İlhan Selçuk, kardeşleriyle birlikte Atatürk Devrimlerinin yeşerttiği bir aydınlanma kültürü içinde yetişmişti. Devrimlerin ışığının aydınlattığı özgürlükçü, demokrat bir Türkiye’de yaşamak hayali zor günlerdeki mücadelesinin gücü oldu. Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ile Anadolu aydınlanması arasındaki bağ, konuşmalarının özünü oluşturuyordu. Anadolu’nun aydınlık yüzleri Hacı Bektaşi Veli, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Yunus Emre gibi şair ve düşünürler, ilham kaynağıydı. Gençliği etkiledi Canlı dost tanıkları ŞÜKRAN SONER Cumhuriyet aydınlanması bilgeleri, İlhan SelçukTurhan Selçuk kardeşleri anma etkinliği, Cumhuriyet okurları ile çalışanlarının buluştukları Silivri, Cumhuriyet Mahallesi’nde, İlhan Selçuk Kırevi’nde, 15 Haziran Pazar günü, katılımcıların yaşanmış anılarını söz alarak aktarımlarıyla, canlı dost tanıklıklarının, sıcak bir söyleşi içeriğinde gerçekleştirildi. İlhan Selçuk’un kurucu başkanlığını yaptığı, Cumhuriyet Mahallesi, Okur, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi’nin düzenlediği anma etkinliğinde, etkinliğin açılışını yapan KoopC Başkanı Erdal Atabek, İlhan SelçukTurhan Selçuk kimliklerinin, Cumhuriyet, Anadolu aydınlanması, aydınları arasındaki önemli yerleri, etkinlikleri, bilinç oluşturmada anlamlı rolleri üzerinden genel bir değerlendirme yaptı... Söz konusu anlamlı etkinlikleri, kimlikleri nedeniyle de, yetişmiş kuşakların güçlerini birleştirmeleri, en çok da yeni kuşakların yetişmesi, önlerinin açılmasında işlev yapacak, isimleri üzerinden bir Aydınlanma Enstitüsü oluşturulabilmesi girişimi, projesinden de söz etti. Her ikisi ile ilgili kimi anılarını paylaştı. İlk sözü Cumhuriyet Mahallesi’nin en kıdemli sakinlerinden Naciye İsmet Kadiroğlu’na verdi. Kadiroğlu yaşam boyu İlhan Selçuk’u yazıları, Turhan Selçuk’u çizgileri ile izlemiş, düşünceleri, savundukları değerlerden etkilenmiş, kendi değerlerini, çizgisini belirlemiş onları çok seven bir birey Laikliğin devrimlerin özü olduğu gerçeği, Türk Medeni Kanunu’nun 1926’dan beri kadınlarımıza sağladığı hakların ve özgürlüğün değeri yazılarında sık sık vurguladığı anafikir olmuştu. Düşünce özgürlüğü, bilimin dinin baskısından kurtulmasının toplumun gelişimine etkisi yazılarında başrol oynadı. Türk toplumunun sol fikirlerle tanışması 1961 Anayasa’sının getirdiği özgürlükten sonraki döneme rastlar. O dönem ve sonrası çeşitli sol akımların toplum katmanlarına kısmen de olsa yayıldığı dönemlerdir. Bu süreçte İlhan Selçuk toplumu ve özellikle gençleri etkilemeyi misyon edinmişti. İşte bu misyon her dönemin ona yaşattığı acılara direnme gücü veriyordu. 1968 kuşağı ve sonrakilerin sol fikirleri benimsemesine öncülük eden İlhan Selçuk, 1980 öncesi ve sonrası yaşanan acı olaylara rağmen kuşaklar boyu genç nesli etkilemeyi bilmiştir. 2002 AKP iktidarının ilk yıllarında medya ve iş çevreleri, ABD ve AB ülkeleri Tayyip Erdoğan’ı taltif ederken onu İslamı demokrasi ile birleştiren lider olarak alkışlarken, İlhan Selçuk tehlikenin herkesten önce farkına varmıştı. Toplumu uyandıracak yazılarına devam ediyordu. Sonuçta o haklı çıktı. “Pencere”sinden seslendiği yüz binlere Atatürk devrimlerinin anlamını ve erdemini bıkmadan yorulmadan anlattı. Hastalığında kendisini ziyarete gittiğimde onu epeyi sarsılmış buldum. Hukuk Fakültesi’nden sınıf arkadaşım sevgili kardeşi Ülfet de oradaydı. İçeri girip rahatsız etmek istemediğimi söyledim. “Sorayım” dedi. Beni görünce güler yüzle ama üzgün bir üslupla, “Aysel, Türkiye Cumhuriyeti bitti, bitti…” cümlesini iki kez tekrarladı. Her saniye Atatürk Türkiye’sinin heyecanını yaşarken, geriye gidişi de hüzünle hissediyordu. Çok üzüldüğümü ve duygulandığımı söylemeliyim. Ona emaneti koruyacağımızı söyledim. Nur içinde yatsın. İlhan Selçuk asla unutulmayacaktır. düşlediği mahallesindeydi ğında, gazetemizde yayımlanan sevenlerinin gönderdikleri ilanlar arasında ilginizi çekmiş olabilir; “Abdülcanbaz’ı sonsuzluğa uğurladık. Bütün canbazların gözü aydın...” Cumhuriyet değerlerinin savunulduğu tüm etkinliklerdeki katılımı, eylemci katkısı ile tanınan Özden Gönül, Selçuk kardeşlerin yazıları ve çizgileriyle kendi kimliğinin oluşumundaki etkin rollerini dostlarıyla paylaşırken, verdiği örnekler coşkuyla paylaşıldı. Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk iki kardeşin ürünleri, savundukları değerlerle, çevrelerinde yarattıkları sevgi bağından kimi özel anıları paylaştı. Katkıda bulunmak için arka arkaya söz alanlar Selçuk kardeşlerin çok güçlüs ortak değerlerde buluştukları Cumhuriyet, Aydınlanma savaşımının özel yaşamlarına da yansıyan, öncelik alan tutkulu, zorlu çabalarından sıcak anıları paylaştılar. Selçuk kardeşler için yaşam boyu önceliğin, Cumhuriyet, Aydınlanma savaşımına katkı olduğunun altını çizen tanıklıklarını aktardılar. İlhan Selçuk’un Cumhuriyet Mahallesi’nde uzun yıllar sonra bitirebildiği, içinde hiç oturamadığı evi, Cumhuriyet gazetesini yaşatabilme sorumluluğundaki koşturmacaları, öncelikleri nedeniyle içinde burukluk bırakan yazamadığı Cumhuriyet’e ilişkin romanı, toplumsal sorumlulukları, savundukları değerleri yaşamlarının odağı yapmış bu iki güzel insanın ödemek zorunda kaldıkları bedellerden.. kimi satır araları paylaşıldı. Hacıbektaş’ta Sevenleri ydınlanma bilgesi, Cumhuriyet gazetesinin eski imtiyaz sahibi, gazeteci yazar İlhan Selçuk ile gazetemiz çizerlerinden Türk karikatürcülüğünün duayen ismi Turhan Selçuk ölümlerinin 4. yıldönümünde Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen iki ayrı törenle bugün anılacak. Anma töreni, Selçuk kardeşlerin Hacıbektaş ilçesinin Çilehane mevkiindeki Ozanlar Yolu üzerindeki “İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü”nde 11.30’da başlayacak. Aynı gün Hacıbektaş Veli Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda Turhan Selçuk karikatür ve heykel sergisi açılışı 13.30’da gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında, Turhan Selçuk karikatürleri ve Hasan Fehmi Hızal’ın Abdülcanbaz heykelleri sergilenecek. Öğleden sonra “İlhan Selçuk, Turhan Selçuk ve Aydınlanma” konulu panel düzenlenecek. Panele konuşmacı olarak Cumhuriyet Vakfı adına İmtiyaz Sahibi, yazarımız Orhan Erinç, CHP Milletvekili, yazarımız Mustafa Balbay ile yazarlarımız Şükran Soner, Miyase İlknur katılacak. A olarak Cumhuriyet değerlerinde buluşan insanları daha yakından tanımak, birlikte aynı havayı koklamak üzere Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşama kararı verdiğini anlattı. Cumhuriyet Mahallesi’nde oturmadığı halde, İlhan Selçuk Kırevi’nde yapılan kültür etkinliklerinin çoğuna katılan Öykü Yıldıran anılarını paylaşırken, İlhan Selçuk’un Japon Gülü yazısının, en zorlu koşullara direnen güzelim çiçeğin üzerindeki çarpıcı etkisi ile “Japon gülü” yetiştirme çabalarını aktardı. İlhan Selçuk’a eliyle veremediği “Japon gülü”nü cenaze töreni sonrası getirişini, kırevine armağan ettiği tabloyu sıcak anılar olarak paylaştı. Genç kuşağın temsilcisi Öykü Yıldıran, şiir diliyle yazılmış İlhan Selçuk’un yazısını, dinleyenleri etkileyen çok sıcak bir dille okudu. Turhan Selçuk aramızdan ayrıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle